Mbaye Diagne: Türkiye'de çok iyi golcüler var, Mauro Icardi ilk 3'te bile değil!

112 maç, 65 gol... 2018-2019 sezonunun Süper Lig Gol Kralı... Türkiye'ye ayak bastığından bu yana ondan daha fazla gol atan biri yok.

Dünyaca ünlü isimler geldi, gitti. Ancak kimse onun bu performansının önüne geçemedi. Elbette Galatasaray'a transferi esnasında ödenen rekor bonservis bedelinin baskısını hep hissetti. Bir türlü kendisini kabul ettiremedi ama istatistikler hep onu işaret etti.

Diagne, Karagümrük'te de gollerini sıralıyor, Süper Lig'e damga vurmaya devam ediyor. Dünya Kupası arasına kadar olan kısımda attığı 7 golle yine Gol Krallığı yarışında 'Ben de varım' diyor.

Deneyimli futbolcu, Fanatik Gazetesi'ne verdiği röportajda çok konuşulacak ifadeler kullandı.

Bir Dünya Kupası oynanıyor ve milli takıma alınmadın. Bu konuda neler söylersin?

"Senegal Milli Takımı'na seçilmediğim için üzüldüm tabii ki. Ancak bu, şu an orada görev yapan teknik adamın tercihi. Daha önümde uzun bir süre var. Dolayısıyla asla pes etmeyeceğim, ki karakterim de zaten buna müsade etmez. Bir dahaki turnuvada Senegal Milli Takımı'nda yer alabilmek için performansımı artırmaya çalışacağım."

Karagümrük'te birlikte çalışıyorsunuz. Pirlo nasıl biri?

"Pirlo gerçekten çok özel bir insan. Geçmişini, yani futbolculuk dönemini hepimiz biliyoruz. Herkes ona hayrandı zaten. Teknik adam olarak da büyük başarılara imza atabilecek bir lider. İleride onu çok daha büyük işler yaparken görebiliriz. Ben, bunun gerçekleşeceği fikrindeyim."

Türk basını ile aran nasıl?

"Basın, dünyanın her yerinde oyuncuları kritik edebilir. Bu gayet doğal. Ancak insanların özel hayatlarıyla ilgili bir şey yazılıyorsa, burada dikkat edilmeli. Kız kardeşlerimle çekildiğim bir fotoğrafın, iki eşim olduğu şeklinde servis edilmesi; beni de ailemi de çok üzdü. İnsanlar bu haberleri gerçek sanıyor ve yıllarca internette kalabiliyor bunlar. Çocuklarımız için dahi kötü şeyler."

"Ben King Kong'um"

"Üzülerek söylüyorum ki dünyanın her yerinde ırkçılıkla ilgili üzücü şeyler yaşanabiliyor. Ancak ben kendimle mutluyum. Bunu kafama takarak ya da buna odaklanarak yaşamıyorum. Kendime 'King Kong' diyorum. Bu benim hoşuma giden bir şey. Ben kendime bunu söylerken, başkasının söylememesini nasıl bekleyebilirim.

Türkiye'de en iyi forvet kim?

"1 numara Gomis'tir. 37 yaşında ve hâlâ goller atıyor. Gerçeği söylemek gerekirse, burası hiç kolay bir lig değil. Burada goller atabilmek gerçekten zor. Gomis ise halen bunu başarıyor. Icardi iyi bir isim ama önce Gomis'in yaptıklarını yapmalı, yani gol atmalı. Türkiye'de çok iyi golcüler var ve Icardi bence ilk 3'te bile değil. Asıl yapması gereken işi, yani goller atmayı başardığında onun için de aynı şeyleri söyleyebilirim ama şu an bana göre sadece iyi bir isim."

"Karagümrük doğru seçim"

Ayrılık sonrası nasıl bir yol çizdin?

"Sezona Galatasaray 'da başlamıştım. Hazırlık sürecinde bile ayrılık adına bazı görüşmeler oldu. O sırada çok seçeneğim vardı. Karagümrük de bunlardan biriydi. Elbette güzel hikâyesi olan bir kulüp. Başında Pirlo gibi bir teknik adam olması, İstanbul'da olması benim için önemli faktörlerdi. Doğru bir seçim yaptığımı düşünüyorum. 7 gol attım ama daha fazlasını atabilirdim. Çünkü ilk yarıda 20 gol attığım sezonlar da oldu geçmişte. Daha fazlasını da atabilirdim, buna inanıyorum. Ancak yeni toplanan bir takımız. Bu yüzden uyum sürecimiz biraz uzadı. Yine de iyi bir durumdayız."

"Ben çalışarak başardım"

Dünyaca ünlü yıldızların önüne nasıl geçtin?

"Türkiye'ye ilk geldiğimde Çin'den ayrılmıştım ve tek bir düşüncem vardı; o da isim yapmak... Buraya geldiğimde Sow, Demba Ba, Gomis gibi dünyaca ünlü golcüler vardı ligde. Onların arasında isim yapabilmek için çok çalışmalıydım. Çok fazla emek, efor ve zaman ayırmalıydım işime. Ben de bunu yaptım. Goller atabiliriz, bu zaten yapmamız gereken bir şey. Ancak ben tamamen çalışarak bu ismi yaptım. Benim için asıl önemli olan şey buydu."

"Başka takım için kontroldeyken..."

"Kasımpaşa'da ortaya koyduğum performansın ardından çok sayıda teklif aldım. Hatta Galatasaray'a gitmeden önce, şu an ismini vermek istemiyorum ama yine Türkiye'den büyük bir kulüple görüşme halindeydim. Hatta o kulüp için sağlık kontrolünden dahi geçmiştim. Ancak sonrasında Galatasaray hem benim için hem de Kasımpaşa için çok ciddi bir rakam önerdi. Dolayısıyla kulüp bunu geri çevirmedi. Transfer olurken bunun ne kadar baskılı ve zor olacağını biliyordum. Aslında ilk sene kupalar kazandık. İkinci sene Radamel Falcao geldi ve biraz daha orta şekerli bir sezondu. Sonrasında zaten ayrılık gerçekleşti."

"Sistem isimler üzerine kurulu"

Uzun süredir Türkiye'desin. Kendi performansın ile birlikte Türkiye'deki futbol iklimi hakkında neler düşünüyorsun?

"Geldiğimden bu yana Türkiye'de en fazla gol atan oyuncu benim. Oynadığım her takımda elimden gelenin en iyisini yaptım. Kasımpaşa'da da Galatasaray'da da silinmesi çok zor ayak izleri bıraktım. Her insanın benim için yorumu farklı olabilir. Ancak istatistikleri değiştiremezsiniz ve benim rekorlarımı şu ana kadar geçebilen yok. Ancak maalesef Türkiye'de sistem, isim transferleri üzerine kurulu. Taraftarları mutlu etmek için daha büyük isimler transfer ediliyor. Oysaki asıl önemli olan performans ve bunu başardığımı düşünüyorum."