Matej Mitrovic'ten Türkiye ve Beşiktaş itirafları: 'Emindim ama şaşırttı, Şenol Güneş...'
Güncelleme Tarihi:
2017 yılında Beşiktaş’la Süper Lig şampiyonluğu yaşayan, Hırvatistan Milli Takımı formasını 12 kez giyen 30 yaşındaki stoper Matej Mitrović, siyah-beyazlı ekipteki günlerine dair Spor Arena’ya özel açıklamalarda bulundu. Şimdilerde Hırvatistan Ligi’nin lider takımı olan HNK Rijeka’da forma giyen başarılı futbolcu, Beşiktaş’ın son dönemdeki performansını da değerlendirdi.
2017 yılında HNK Rijeka takımından Beşiktaş’a transfer olan ve ilk sezonunda Süper Lig şampiyonluğu yaşayan Hırvat stoper Matej Mitrović, siyah-beyazlı formayı toplamda 22 kez terletti. Beşiktaş’ın stoper hattında Marcelo, Vida, Pepe, Tosic gibi oyuncuların performansından dolayı istediği süreyi bulamayan Mitrović, 2018 yılında Belçika ekibi Club Brugge’e transfer oldu. 2022 yılında eski takımı HNK Rijeka’nın yolunu tutan başarılı stoper, Beşiktaş’taki günleri başta olmak üzere teknik direktör Şenol Güneş, Beşiktaş’ın yeni sezondaki performansı, Fenerbahçe’nin Hırvat file bekçisi Dominik Livaković ve EURO 2024 ile ilgili düşüncelerini de aktardı.
BEŞİKTAŞ’IN HIRVAT ESKİ STOPERİ MATEJ MİTROVİC’İN AÇIKLAMALARI ŞÖYLE:
“BEŞİKTAŞ’TAN TEKLİF GELDİĞİNDE HİÇ DÜŞÜNMEDEN İSTANBUL’A DOĞRU YOLA ÇIKTIM”
Beşiktaş'a 2017 yılında HNK Rijeka’dan transfer oldunuz. Bize Beşiktaş'a transfer sürecinizden bahseder misiniz? Beşiktaş'a transferinde hangi faktörler etkili oldu?
2017 yılının devre arasında HNK Rijeka ile ligi lider bitirmiştik. Yarım sezonda gerçekten üst düzey bir seviyede oynamıştık. Orada mutlu olduğum için yaz transfer dönemine kadar orada kalabilirdim. Transfer filan düşünmüyordum. Noel'den sonra menajerim Ivan Cvjetkovic, Beşiktaş'ın bana olan ilgisinden bahsetti. Beşiktaş, Süper Lig’de birinci sıradaydı. Ayrıca harika bir teknik direktöre, kadroya ve özellikle de taraftarlara sahipti. Bu yüzden gitmeli miyim yoksa kalmalı mıyım diye fazla düşünmüyordum. Birkaç gün sonra Beşiktaş’la anlaştık ve İstanbul'a doğru yola çıktım.
“SÜPER LİG’DEKİ KALİTEYİ ANTRENMANDA VE MAÇLARDA HİSSEDİYORDUNUZ”
Futbol kariyerinizde Hırvatistan ve Belçika gibi liglerde de futbol oynadınız. Türk futbolunu mantalite, mücadele ve kalite açısından değerlendirebilir misiniz?
Evet, oynadığım her ligin farklı özellikleri vardı. Beşiktaş’a geldiğimde ve oynamaya başladığımda benim için ilk etkileyici olan şey Süper Lig’deki stadyumlardı. Hepsi çoğunlukla yeni ve büyüktü. Bu durum Süper Lig ile Hırvatistan ve Belçika Ligi’nin arasındaki farklardan sadece biriydi. Süper Lig, çok daha kaliteliydi. Pas, taktik ve mücadele açısından antrenmanda ve maçlarda bu kaliteyi doğrudan hissediyordunuz.
“PEPE VE VİDA’NIN ARKASINDA ÜÇÜNCÜ STOPERDİM AMA BUNA SAYGI DUYUYORDUM”
Beşiktaş'ta toplam 22 maça çıktınız. Beşiktaş'ın savunmasında Marcelo, Vida, Pepe ve Tosic gibi savunmacıların olması oradaki kariyerinizi etkiledi mi?
Beşiktaş’la 2017 yılının devre arasında 3,5 yıllık sözleşme imzalamıştım. Elbette 22 maçtan daha fazla oynamayı düşünüyordum ama başlangıçta tam olarak hazır olmadığımı düşünüyordum. Çünkü Hırvatistan'da kış tatilinde 3 hafta kadar boş zamanımız vardı. Bu yüzden daha iyi bir forma girmek biraz zaman aldı ve ilk birkaç maçta kısa süreli oynadım. Ayrıca yeni bir lige, ülkeye, şehre ve takım arkadaşlarıma uyum sağlama sürecim vardı. Bazı oyuncuların bu konularda daha fazla, bazılarının daha az zamana ihtiyacı vardır. Tüm bunların performansınız üzerinde normal olarak bir etkisi vardır. Ben oradayken harika savunmacılarımız vardı. Bu beni mutlu ediyordu çünkü onlardan hem antrenmanlarda hem de maçlarda çok şey öğreniyordum. Arkadaşım Dusko Tosic, Türkiye'ye geldiğim ilk günden itibaren bana çok yardımcı oldu. Her zaman yanımda olduğu için ona gerçekten minnettarım. Geçen yarım sezonun ardından Şenol Güneş’le konuşmuştum. Savunmada Pepe ve Vida'nın arkasında üçüncü stoperdim ama buna saygı duyuyordum. Bu yüzden oynamak istediğim için daha sonra Club Brugge'e gittim.
“ŞENOL GÜNEŞ, TÜRK EFSANESİ OLDUĞUNU BEN ORADAYKEN HEP GÖSTERDİ”
Teknik direktör Şenol Güneş'in takım yönetimi hakkında ne düşünüyorsun? Şenol Güneş'in Beşiktaş'ta size yeterince şans verdiğini düşünüyor musunuz?
Şenol Hoca, beni gerçekten çok iyi ve samimi bir şekilde karşıladı. Beşiktaş’a gelmeden önce onun bir Türk efsanesi olduğunu biliyordum ve bunu ben oradayken hep gösterdi. Birçok yıldız ve genç oyuncunun bir arada olduğu harika bir takımı çok iyi yönetti. Süper Lig’de üst üste iki şampiyonluk kazanması onun ne kadar iyi bir teknik direktör olduğunu gösterdi. Normalde daha fazla oynamayı ve kalitemi daha fazla göstermeyi bekliyordum. Kim bilir, belki de o zamanlar yeterince iyi değildim.
“LYON MAÇINDA TARAFTARLARIMIZIN HAYALLERİNİ ÖLDÜRDÜĞÜMÜ BİLMEK BENİ ÇOK ETKİLEDİ”
UEFA Avrupa Ligi'nde Olympique Lyon'a karşı oynadığınız nefes kesen bir mücadele vardı. Maçta Dusko Tosic ile penaltı atışını kaçırmıştınız. O maçta neler oldu? Bize maçtan sonraki duygularınızdan bahseder misiniz?
Gerçekten çok zor bir maçtı. Deplasmanda oynadığımız maç 2-1 bitmişti ve evimizdeki rövanş maçında 2-1’i yakalayıp uzatmalara gitmiştik. 120 dakika çılgın bir tempo vardı. Her iki taraf da çok fazla şans yakalamıştı. Genel olarak izlenmesi gereken harika bir maçtı. Sonunda penaltılar ya da piyango da diyebiliriz. 14. penaltıdan sonra sıra bana geldi ve ne yazık ki kaçırdım. Sonrasında golü attılar ve yolculuğumuz orada bitti. Şimdi bile o şutu neden farklı bir köşeye göndermediğimi, penaltıyı atma sırasında keşke daha farklı bir sırada olsaydım diye düşünüyorum. Gerçekten çok üzüldüm, yıkıldım. Hayallerimizi, özellikle de taraftarlarımızın hayallerini öldürdüğümü bilmek beni çok etkiledi. Tüm takım arkadaşlarımız yıkıldı. Hepimiz başarılı olmak için her şeyimizi verdik ama sonunda kaybettik. Turu geçip yarı final oynayamadık. Benim için zihinsel olarak da zor süreçti ama güçlü olmanız ve daha da güçlü dönmeniz gerekiyor. Futbol, inişli çıkışlı uzun bir yolculuktur. Tüm kariyeriniz boyunca bunu öğreniyorsunuz.
“ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDE 1.OLMAK İSTEDİĞİMİZİ HERKESE GÖSTERMİŞTİK”
2017 yılında Şampiyonlar Ligi’nde Porto, Leipzig ve Monaco gibi güçlü takımlarla oynadığınız maçlarda 14 puan toplamıştınız. O dönemde Şampiyonlar Ligi grup maçlarında elde edilen başarı hakkında ne düşünüyorsunuz?
Çok zorlu bir grubumuz vardı. Tüm takımlar kalite ve performansları açısından eşitti diyebiliriz. Ama biz en üst seviyedeydik ve ilk maçtan itibaren birinci olmak için burada olduğumuzu herkese gösterdik. Şampiyonlar Ligi’nde gerçekten güzel bir yolculuk olabilirdi ama ne yazık ki grup aşamasından sonra Bayern Münih ile eşleştik.
“TALİSCA, SOL AYAĞI ÇOK İYİ OLAN HER ZAMAN ÇOK FARKLI BİR OYUNCUYDU”
Şampiyonlar Ligi'ndeki harika döneminizde hücum bölgesinde farklı bir futbol oynayan 4 oyuncu vardı: Talisca, Babel, Cenk Tosun ve Quaresma. Bu futbolcuların o dönemdeki performansları hakkında neler söylemek istersiniz?
O sezon harika ve inanılmaz bir kadromuz, büyük isimlerimiz ve hücum bölgesi başta olmak üzere tüm pozisyonlarda yıldız oyuncularımız vardı. Şimdi hepsi hakkında bir kitap bile yazabilirim ama benim için birini seçmem gerekirse o Talisca'ydı. Talisca, sol ayağı çok iyi olan genç bir futbolcuydu. Ayrıca maçlardaki kafa vuruşları, ikinci bölgeden hızla gelerek ceza sahasına girmesi gerçekten çok iyiydi. Ayrıca Babel, Quaresma ve Cenk'in de kendine has kaliteleri vardı. Bu yüzden hepsinin de çok iyi kariyerleri oldu.
“SÜPER LİG ŞAMPİYONLUĞU YAŞAMAK BENİM İÇİN ÇOK ÖZEL BİR ANDI”
2017 yılında Beşiktaş'ta şampiyonluk yaşadınız. Bize şampiyonlukla ilgili duygularınızı anlatır mısınız?
Beşiktaş’ta sadece 1 yıl kaldım ve istediğim sayıda maç oynamadım ama yine de şampiyonluğu kazandığımızda çok duygusal anlar yaşamıştım. Kupa kazanmak için oynuyorsunuz ve tüm sezon boyunca çalıştığınız ve mücadele ettiğiniz şeyi elde ettiğinizde duygu patlaması yaşıyorsunuz. Şampiyonluk kutlamaları sırasında tüm Beşiktaş taraftarının mutlu olduğunu ve başardığınız şeyler için tezahürat yaptıklarını görmek çok özel bir andı. Bu kadar çok sayıda insan sizi destekliyordu.
“İLK İÇ SAHA MAÇIMDA TÜYLERİM DİKEN DİKEN OLMUŞTU”
Beşiktaş'ın maçlarındaki futbol atmosferi hakkında duygularınızı anlatır mısınız?
Beşiktaş’taki stadyum atmosferi ve taraftarlar, kariyerimde şimdiye kadar gördüğüm en iyisiydi. Stadyum gerçekten harika, en üst seviyede ve her zaman dolu bir atmosfere sahipti. Ve atmosfer olağanüstü, taraftarlar her maçta yanınızdaydı. 90 dakika boyunca tezahürat yapıyorlardı. İlk iç saha maçımda onların tezahüratını duyduğumda tüylerim diken diken olmuştu. Ayrıca iç saha maçını izlemeye gelen tüm ailem ve arkadaşlarım da onlardan büyülenmişlerdi.
“BEŞİKTAŞ’A TRANSFER OLDUĞUM İÇİN HİÇBİR PİŞMANLIK YAŞAMADIM”
Beşiktaş'a transfer olduğunuz için bir pişmanlık yaşadınız mı?
Maçlarda fazla oynamama rağmen Beşiktaş’a transfer olduğum için hiçbir pişmanlığım yok. Orada güzel bir yıl geçirdim. Beşiktaş’ta ve Türkiye Süper Ligi’nde oynamaktan keyif aldım. Dediğim gibi; futbol bu, bir an buradasınız, bir an başka bir yerdesiniz. Gelecekte kim bilir, belki kariyerimde Türkiye Ligi’nde tekrar oynama fırsatı bulurum.
“BEŞİKTAŞ, ŞAMPİYONLAR LİGİ’NDEKİ BAŞARILI GÜNLERİNE GERİ DÖNECEK”
Beşiktaş, bu sezon 3 teknik direktörün ardından göreve Fernando Santos’u getirmesine rağmen son 3 maçta da yenildi. Beşiktaş’ın son dönemdeki performansıyla ilgili gözlemleriniz nelerdir?
Beşiktaş’ın bu sezonki yaşadığı durumlar bence gayet normal. Dünyanın en iyi takımları bile bazen böyle kötü sezonlar geçiriyor. Biz de (HNK Rijeka) geçen sezona kötü başladık ve yarım sezondaki puan ortalamamız kötü durumdaydı. Önemli olan sezon sonuna kadar elde edebileceğiniz maksimum başarıyı elde etmektir. Beşiktaş, bir gün Şampiyonlar Ligi’ndeki başarılı günlerine tekrar geri dönecek, bundan eminim. Dediğim gibi böyle sıkıntılı bir sezon her zaman olabilir ama bir sonraki sezon farklı bir hikayeleri olacak. Bu yüzden ileride başarılı olup olmayacaklarına şüphe yok, elbette daha iyi olacaklar.
“LİVAKOVİC’İN FENERBAHÇE’DE HARİKA BİR PERFORMANS GÖSTERMESİNE ŞAŞIRMADIM”
Fenerbahçe, sezon başında eski takım arkadaşınız Dominik Livaković'i transfer etti. Livakovic'in başarılı performansı hakkında neler söylemek istersiniz?
Dominik Livaković, kesinlikle harika bir kaleci. Dinamo Zagreb’de oynarken en üst seviyedeydi ve milli takımda daha da iyiydi. Bu yüzden Livaković’in Fenerbahçe'de harika performans göstermesine şaşırmadım.
“ELEME GRUBUNDA HIRVATİSTAN’IN 1. OLACAĞINI DÜŞÜNDÜM AMA TÜRKİYE…”
Türkiye Milli Takımı, EURO 2024 Eleme Grubu maçlarında birinci oldu. Bu grupta Hırvatistan ve Galler de yer alıyordu. Türkiye'nin başarısı hakkında ne düşünüyorsunuz? Bu sizin için bir sürpriz miydi?
Türkiye’nin elemelerdeki başarılı performansına şaşırmadım ama grupta Hırvatistan’ın 1. olacağını ve Türkiye’nin hemen arkasında yer alacağını emin bir şekilde düşünüyordum. Türkiye’nin performansı üst düzeyde olduğu için sonuçta bunu hak ettiler. Türkiye’nin EURO 2024’te de eleme aşamasındaki gibi agresif, iyi pres ve üst düzey zihniyetle oynarsa başarılı olmak için elbette büyük şansı olacaktır. Portekiz, dünyanın en iyi oyuncularına sahip en iyi takımlarından biri ancak bir takım gibi birbirinize bağlı kalır ve birbiriniz için savaşırsanız herkesi yenebilirsiniz. Türkiye, özellikle tecrübeli oyuncu Hakan Çalhanoğlu ve genç yıldız Arda Güler gibi kaliteli futbolcularla orada da kesinlikle lider olacaktır.