Güncelleme Tarihi:
Türkiye Sigorta Basketbol Süper Ligi ve THY Euroleague'de zirve mücadelesi veren Fenerbahçe Beko'nun yıldız basketbolcularından Marko Guduric, Spor Arena'ya açıklamalarda bulundu.
RÖPORTAJI YOUTUBE'DAN İZLEMEK İÇİN TIKLAYIN
-Öncelikle nasılsın? Çok yoğun bir takviminiz var biliyoruz. Bize vakıt ayırdığın için teşekkür ederiz.
Her şey güzel. Söylediğin gibi takvimimiz bayağı zorlu. Önümüzde çok önemli karşılaşmalar olacak. Sadece yorgunluğumuzu ve zor takvimi yönetmeye çalışıyoruz. Her şey iyi.
-Koç Jasikevicius ile güzel bir ivme yakaladınız. Lig’de üst üste 12. galibiyetinizi aldınız. Zaten çok iyi bir takım var parkede ama koçun hem size hem de oyununuza nasıl bir etkisi oldu?
Açıkçası iyi oyunuyoruz, herkesin bildiği gibi kazanıyoruz ama bence koçun bize getirdiği en büyük şey disiplin oldu. Herkes onun kurallarını biliyor. Onun tam olarak ne istediğini öğrenmek biraz zaman aldı ama şimdi aynı sayfadayız gibi gözüküyor, uyuştuk. Sadece böyle devam etmeliyiz. Onun liderliğini ve kurallarını takip etmeliyiz. Güzel bir yolda olduğumuzu düşünüyorum.
-Gelelim EuroLeague’e. İlk dört hedefiniz daha da güçlü bir hal aldı. Ligin lideri Real Madrid’i iki maçta da yenen tek takım olarak Final Four hedefiniz için neler söyleyebilirsin?
Tabii ki. Bu temel hedefimiz. Bu yüzden oynuyoruz. Sezon başındaki hedefimiz de buydu. Geçtiğimiz yıl takım yeniydi diyelim, bu birlikte ikinci yılımız ama sonra koçumuzu değiştirdik. Ama yine de iyi ve hızlı bir reaksiyon verdik. Şu an gayet iyi oynuyoruz. Programımız kesinlikle kolay değil, takımlar birbirine çok yakın. Eğer bir oyun kaybederseniz 3’üncülükten 7’nciliğe gerileyebiliyorsunuz. 7’den 3’e her neyse… Umuyorum ki iç saha avantajını alabiliriz. Bu gerçekten önemli. Eğer evimizde oynadığımız gibi oynayabilirsek kesinlikle Final Four’a gideriz.
-Dusan Tadic ile sezon başında bir araya geldiniz. Konuşuyor musunuz, futbol maçlarını takip ediyor musun?
Her maçı izliyorum. Fenerbahçe’nin her maçını takip ediyorum. Dürüst olmak gerekirse konuşmadık, mesaj atmamı bekliyor. Ben de sadece doğru an için bekliyorum, dürüst olmalıyım. Onunla röportaj yaptıktan sonra mesaj atmak istedim ve o gece 1-1 berabere kaldılar, kime karşı olduğunu unuttum. Onun iyi bir modda olmadığını biliyordum. 7 gün ya da 2 hafta sonra mesaj atmak istedim ve derbiyi kazanmalarını bekliyordum, 0-0 bitti. Tekrar mesaj atamadım. Durum böyle. Dürüst olursam mesaj atmadım. Kesinlikle yakında temasa geçip, görüşeceğiz. Ama kesinlikle çok iyi bir adam. Onunla tanışmak benim için zevki. Bu yıl Fenerbahçe ile olağanüstü bir iş yapıyor. Umuyorum ki Fenerbahçe’ye şampiyonluğu geri getirebilir.
QUIZ
-En çalışkan?
Nigel, Yam.
-En tembel?
Tembel… Hiç kimse, hiç kimse.
-En çok konuşan?
Nick Calathes. Her zaman konuşuyor. Her zaman şaka yapıyor. Herkesle dalga geçiyor, oyuncular, ekip… Her zaman. Şakacı.
-En şık giyinen?
Şık… Melih ve Motley. Ama değişik şekilde. Melih ve Motley iyi giyinmeye çalışıyorlar. Her neyse…
-Takımın en yakışıklısı?
Ben. Tabii ki değil. Tarık. Tarık bence cevabımdan hoşlanacak.
-Favori yemeğin?
Her şey. Söylediğim gibi yemeyi seviyorum. Muhtemelen Türk yemeklerinden bahsediyorsun…
-Hayır. Genel aslında.
Genel olarak. Bazı Sırp yemekleri Pasulj gibi. Türkiye’deki fasulye aslında. Annem çok güzel ev yapımı Pasulj yapar. O benim favorim. Bunu söyleyelim. Türk yemeklerinde her şey… Sevmediğim bir şey bile hatırlamıyorum. Her şeyi çok seviyorum. Dürüst olmak gerekirse yemekler harika.
Belki tatlı?
Tabii ki. Katmer. Baklava sıkıcı. Katmer ve sütlaç. Bilmiyorum, bu tarz şeyler.
-Hayatının en mutlu anı?
Oğlumun doğduğu an. Kesinlikle. Bu kolay bir cevaptı.
-Hayatının en üzücü anı?
Tabii ki çok fazla üzüldüğüm an var. Ama bu hayatın normali. Sadece güçlü kalmalı ve devam etmeliyiz. Üzücü anlar hep olacak. Sadece inançlı olmalısınız. Benim yaptığım bu. İnançlıyım, dua ederim ve yeni güne geçerim.
-En büyük pişmanlığın?
Şu an aklıma gelmiyor. Aslında pişmanlığım olduğunu düşünmüyorum. Söylediğim gibi dindar bir insanım. Tanrı’ya inanıyorum. Her şeyin bir nedenle olduğuna inanıyorum. O an ne olursa olması gerekiyordur. Pişmalık yok.
-Son olarak NBA mi EuroLeague mi?
Tabii ki EuroLeague. Cevaplamak kolay. Tabii ki NBA’i izliyorum ve seviyorum. Ama daha çok oyuncuları izliyorum. Bireysel olarak oyuncuların hareketlerini görmeye çalışıyorum. NBA’de çok fazla yetenek var. Ama konu basketbol ve taktiğe geldiğinde… Her maçta mücadele ediyoruz. Her maç play-off gibi. Her oyun çok önemli ve taktiksel olarak da daha karışık. EuroLeague bana daha yakın, benim geldiğim yere.
-Sonunda da taraftarlar için senden Türkçe kelimeler istiyorum.
Bence daha iyi bir seviyeye çıkmak istiyorsam ders almalıyım. Konuşamam… Takım arkadaşlarımla konuşabilirim ama taraftarlar için kamera önünde değil. Belki gelecek defa yaparız. Her zaman her yerde en büyük Fener.