Güncelleme Tarihi:
Temmuz. 1982. İspanya. Televizyonun başında Brezilya’yı tutarak ve iyi maç nedir, kötü maç neye denir çok da bilmeden oturmuş çocuk, tabii ki o anda hayatının en güzel maçlarından birini izleyeceğini bilmiyordu. Değil o Dünya Kupası’nın, tüm Dünya Kupaları’nın hatta futbol tarihinin en güzel maçlarından birine şahitlik ettiğini, çok sonradan anlayacaktı. Maç sonu ağlıyordu. Maçları değerlendirmek için elimizde bir liste olsa oraya neleri yazacağımız kişiden kişiye değişebilir; ama herkesin listesinde yer alacak heyecansa heyecan, golse gol, mücadeleyse mücadele, iyi bir maçı iyi maç yapan tüm kriterlerin hepsine sahip tam bir klasikti o maç. Kan, ter, gözyaşı; bir de dünya futbol tarihinin en güzel iki forması.
HALA ÜZÜLEN VARDIR
Santana’nın takımı, grup maçlarının ilk üçünü firesiz geçmişti. Turnuvanın en iyi futbolunu oynuyordu Brezilya. Orta sahada Cerezo-Falcao, önde Socrates ve Eder. Ve Zico. Bir de Serginho. Bugün hâlâ o kupayı bu rüya takımın kazanmadığına üzülen en az 10 kişi sayabilirim.
CEZA SONRASI DÖNDÜ, 82'NİN YILDIZI OLACAĞINI O DA BİLMİYORDU
Karşılarında İtalya vardı. Joga Bonito’ya karşı mekanik ve endüstriyel futbol. Kadroya son anda dahil olmuştu Rossi. 1979-80’de oynadığı Perugia, meşhur Totonero şike skandalına karıştığı için üç yıl futboldan men cezası yüzünden kendi ülkesinde oynanan ve İtalya’nın 4. bitirdiği Euro 1980’i kaçırmıştı. · Cezaya rağmen 1981’de Juventus’a transfer oldu. Hep masum olduğunu iddia etti ve 1981-82’nin sonlarına doğru, aslında tam zamanında, ilk 11’e geri döndü. Oynadığı üç maçta attığı tek gol, onu 1982 kadrosuna taşıdı işte. O da, o zamanlar, turnuvanın yıldızı olacağını ve aynı sene Ballon d’Or alacağını bilmiyordu.
ÖNCE MARADONA'YI GEÇTİ SONRA BREZİLYA'YA RAKİP OLDU
Enzo Bearzot yönetiminde önce Maradonalı Arjantin’i geçti. İtalya o maçı 2-1 kazandı ama Rossi maçta pek bir varlık gösteremedi. Sonraki rakip, o turnuvanın mutlak favorisi Brezilya’ydı işte. Ah o Brezilya. İlk golü 5. dakikada attı Rossi. Brezilya 7 dakika sonra Socrates-Zico imzalı jeneriklik golle durumu eşitledi. Eşitlik uzun sürmedi. Rossi takımını yine öne geçirdi. Sonra İtalya’nın o günün futbolunda normal, bugün olsa bambaşka yorumlanabilecek sert futbolu başladı. ‘Kibar’ anlamına gelen adının zıttı bir oyunuyla meşhur Gentile, Zico’yu resmen doğruyordu. Buna rağmen Falcao beraberliği getirdi. Beraberlik yetecekti Brezilya’ya. Ama 6 dakika sonra Rossi yine sahneye çıktı ve sadece Brezilya’nın değil, dünyanın dört bir yanındaki sevdalılarının hayallerini bitirdi. İtalya yarı finalde Polonya’yı, Rossi’nin golleriyle 2-0 geçti. Finalde o güne kadarki en iyi futbollarını oynayarak Almanya’yı 3-1 mağlup etti ve kupayı aldı.
O MAÇ ROSSI'Yİ FUTBOLUN HAFIZASINA KAZIYAN MAÇTI
“Rossi yazısında bize neden maç anlattın?” demeyin. Rossi’yi futbolun hafızasına kazıyan maç buydu. 1982 Dünya Kupası’nı 6 golle gol kralı olarak tamamladı. Futbolunun zirvesiydi bu kupa. O, çok hızlı bir futbolcu değildi, bir futbol cambazı değildi, gördüğümüz en teknik oyuncu da değildi ama golcüydü işte. Hani ne yaparsanız yapın, sonradan edinemeyeceğiniz bir özelliktir ya, o gol dokunuşu, işte buna doğuştan sahip olanlardan biriydi Rossi; “Tilki gibi golü koklar” derlerdi onun için. Kabul edersiniz ki, hele o devirde, hele İtalya gibi bir ülkede golcü olmak da kolay iş değildi. Maradona’dan sonra Rossi de gitti. Bir sen gitmedin 2020.
- 1976-77’de Serie B’de 21, 1977-88’de Serie A’da 24 golle gol kralı oldu.
- 1982-83’te 6 golle Şampiyon Kulüpler Kupası’nın en golcü futbolcusu oldu
- 1978 Dünya Kupası’nda Gümüş Top, 1982 Dünya Kupası’nda Altın Ayakkabı ve Altın top kazandı.
- 1978 ve 1982’de Dünya Kupası’nın en iyi 11’ine seçildi
- 1982’de hem Ballon D’Or hem de Onze d’Or’u kazanmayı başardı.
- İtalya ile Dünya Kupası, Juvestus ile 2 Serie A, 1 İtalya Kupası, 1 Şampiyon Kulüpler Kupası, 1 Kupa Galipleri Kupası, 1 UEFA Süper Kupa ve Vicenca ile Serie B şampiyonluğu olmak üzere 8 kupa kazandı.
250 TL'ye varan "Hoş Geldin Bonusu" Misli.com'da! Hemen üye ol...