Maçın yıldızı Aragones oldu

Ancak Denizlispor'un, savunmaya yönelik faulleri, hem çalım yiyen oyuncularının oyundan düşmesini engelledi hem çalım atan Fenerbahçeli oyuncuların tehlikeli olabilecek teknik paslar atmasını engelledi hem de sinir bozdu.
İlk yarıda sürekli 30 metre civarından şut deneyen Denizlispor forvetlerine kimse, Fenerbahçe'nin kalesinde cepheden gelen uzak şutlarda çok başarılı bir milli kaleci olduğunu söylemedi mi merak ediyorum.

İlk yarı boyunca çok iyi kapanan Denizlispor, kapandığı kadar iyi açılamayınca oyunu kendi adına da kilitlemiş oldu. 45 dakika boyunca tam bir kör dövüşü seyrettik diyebiliriz. Kapanan Denizlispor'u açmak için solda Vederson, sağda Kazım ve ortada Alex top oynamak için isteksiz göründüler. Hal böyle olunca da Guiza gol bölgelerinde kaybettiği cüzdanını arar gibi dolaştı durdu.
Cüzdanını bulamadığı gibi tehlike yaratacak ciddi paslar da alamadı.
İlk yarı boyunca sahada Kazım'ı, kulübede David'i gördükçe görünen köy kılavuz ister diye mırıldanıp durduk.

İkinci yarı başlar başlamaz Fenerbahçe akıllı bir taktikle sahaya döndüğünün ve bu maçı alacağının sinyallerini verdi. Birkaç uzun ve şişirme orta ile yüklenerek öndeki Denizli savunmasını arkaya iten Fenerbahçe bu hareketiyle hem rakip takımın makine gibi işleyen savunma anlayışını bozdu hem de nefeslerini tasarruflu kullanma planlarını engelledi. Bu garip tuzağa çok kolay düşen Kayıhan'ın talebeleri sağdan ve soldan ciddi açıklar vermeye ve kalesinden uzakta yaptığı taktik faulleri ceza alanı civarında da yapmaya başladı.
İkinci yarının ilk 10 dakikasında çanlar Denizli için çalmaya başladı diyebiliriz.
David ve Emre geriye yaslanmış ve savunma düzeni bozulmuş bir Denizlispor'a karşı oyuna girdiğinde olacakları tahmin etmek pek de zor değildi. David ve Gökhan'ın yaptığı bindirmeler ortadaki Emre ve Alex'e hünerlerini sergileyebilecekleri kademesiz bir hat ve hatta bomboş alanlar yarattı.
Emre golü getiren müthiş şutunu atmadan önce topu göğsüyle yumuşatırken en yakın rakip oyuncuyla arasında 3 metreden fazla mesafe vardı. Golü yedikten sonra Denizli, kalabalık hücumlar deneyerek farklı yenilmek için Fenerbahçe'ye çok ciddi yollar açtı. Ancak Fenerbahçe hiç oralı olmadı. Skoru garantiye almak için yüklenmek yerine oyunu rölantiye aldı. David tabelaya yazılmayan golünü resmi olarak kaydettiremese de boş yere Fener taraftarının sevgilisi olmadığını bir kez daha gösterdi. Bu yazılmayan golün Erhan Sönmez kariyerine vereceği zararı düşünürsek David golü yan hakeme attı diyebiliriz.
Aytekin Durmaz da mükemmel yönettiği maçta yardımcısından sıkı bir gol yemiş oldu. Aytekin Hoca saçlarına gösterdiği özeni bu maçı yönetirken de gösterdi. David'in verilmeyen golüne rağmen benden geçer not aldı.
Bence maçın yıldızı kapalı Denizli defansını açmak için bulduğu garip ama başarılı taktikle Aragones oldu.