Güncelleme Tarihi:
Diyarbakır dün tarihi günlerinden birini yaşadı. Kaldırımların bile sarı kırmızıya boyandığı kenttin 20 bin kişilik stadı, ‘‘Lorke Cimbom’’ diye çınladı. Mesut Yılmaz ve Ahmet Mete Işıkara'nın da bulunduğu tribünler, Mahsun Kırmızıgül'ün ‘‘kardeşlik türküsü’’yle coştu.
SARI-kırmızı heyecanı bu kez İngiltere'nin Leeds'inde değil, Güneydoğu'nun Paris'inde yürekleri hoplattı. Türkiye Kupası tarihinde ilk kez ev sahipliği yapan Diyarbakırlılar'ın coşkusunu görmek gerekti.
Günlerden beri bu anı bekleyen 20 bin kişi, Atatürk Stadı'nı sabahın 8'inde doldurdu. Gıkını çıkarmadan da güneşin altında saatlerce bekledi. Şirvan Perver'in ‘‘Lorke... Lorke delal Lorke’’ türküsü çalınca da binler oynamaya başladı. Çünkü Kürtçe türküde ‘‘Oyna oyna delal oyna’’ deniyordu.
Son Nevruz'u sessiz kutlayan Diyarbakırlılar, sanki 3 Mayıs'ta gecikmeli Nevruz bayramını kutladılar. Sonra da Cim-Bom temposu arasında Diyarbakırspor'un şarkısını söylediler. ‘‘Oy diyar diyarım, bu sene de şampiyonluk kararım.’’
Ne var ki Yozgat'taki son maçta yaşanan tatsız olaylar, Diyarbakırspor'un liderliğini engellediği için şampiyonluk hayallerini Cim-Bom'da yaşamak için çalıştılar.
Mardin'den, Urfa'dan, tüm çevre illerden Diyarbakır'a akın eden binlerce kişi en çok Hagi'yi, Hakan'ı, Arif'i yanına çağırdı.
Tribünler bağırdı:
‘‘Hagi buraya.’’
Hagi gitti, selamladı.
Yeniden bağırdılar:
‘‘Hakan buraya.’’
Bu kez Hakan koştu, selam verdi.
Bu kadar ilgi, Galatasaraylıların dikkatini toplamasını engellerken, gece maçına alışık Fatih'in aslanları Güneydoğu'nun nemli öğle sıcağında Antalya'nın karşısında epey ter döktüler. Hagi arada bacaklarına su dökerken sahanın kenarında yükselen apartmanların balkonları giderek insandan salkım saçak oldu. Kırmızı-yeşil Diyarbakırspor bayrağı yerine, sarı-kırmızı renge boyanan apartmanların çatı antenlerinin üstü bile insan doluydu.
Sanki Nevruz kutlaması
Diyarbakırlılar, dün Kupa Finali'ne ev sahipliği yapmanın sevincini yaşadılar. Bol gol de izleyen onbinlerce kişi, dün sanki gecikmeli Nevruz kutladı. Genci yaşlısı, kadını erkeği 20 bin kişi tribünleri doldururken, binalar da bayraklarla süslendi.
İstiklal Marşı okunurken stada sessizlik hakimdi
Mesut Yılmaz, Ahmet Mete Işıkara'nın Şeref Tribünü'ne gelmesiyle bir de bölgenin çocuğu Mahsun Kırmızıgül'ün ‘‘Kardeşlik Türküsü’’yle sahada dolaşması atmosferi biraz ısıttı. Ama ne olduysa maç boyunca 20 bin + balkonlardaki yüzbinlerce insandan çıt çıkmadı. Sıcak mı etkiledi onları, yoksa ilk kez seyrettikleri Fatih aslanları mı bilinmez, atılan gollerde bile coşkularını tam yansıtamadılar.
Galatasaraylı yöneticiler ilk kez bu kadar sessiz bir maç oynandığını söylerlerken biri şöyle dedi:
‘‘Maçın başında da dikkatimi çekti, İstiklal Marşı'nda sessizlik hákimdi. Şimdi de tempo tutmakta bile sessizler.’’
Neyse birkaç gol oldu da, hava dağıldı. Maç arasında da ‘‘Lorke Lorke’’ çaldı da saha canlandı.