Oluşturulma Tarihi: Mart 11, 2006 00:00
Berlinli lise öğrencisi Silvia Arroyo Camejo, evrenin yapısıyla ilgili üç ciltlik bir kitap yazmaya karar verdiğinde henüz 17 yaşındaydı. Birinci cilt kuantum fiziğinin büyülü dünyası, ikincisi temel parçacıklar ve sonuncusu ise kozmosun geriye kalan kısmıyla ilgili olacaktı.
Bu üçlü serinin birincisi geçen hafta "Skurrile Quantenwelt" (Eğlenceli Kuantum Dünyası) adıyla piyasaya verildi. 250 sayfalık kitap, parçacık fiziğini, tüm gizemleriyle, paradoksları ve sağlıklı insan düşüncesine aykırı kurallarıyla anlatıyor.
Silvia birçokları tarafından "mucize çocuk" olarak görülse de kendisi bunu kabul etmiyor. "Gayet normal biriyim ve çok neşeliyim" diye tarif ediyor kendisini genç yazar.
Çevresi şaşkın
Henüz on iki yaşındayken kozmosla ilgili akla hayale gelmeyecek sorularla çevresindekileri şaşkına çevirmişti. Kozmosun tam olarak ne şekilde işlediğini ayrıntılarıyla bilmek istiyordu ama sorun hiç kimsenin ona yardım edememesiydi.
Küçük Silvia’nın merak ettikleri arasında neler yoktu ki? Evren yoksa, minik ilmekler şeklinde bir araya gelen spin köpüklerinden mi oluşuyor? Ya da on boyutlu uzay zaman içinde dönen enerji sicimlerinden mi? İspanyol kökenli cerrah babası ve yabancı dil öğretmeni olan annesinin bile verecek yanıtları kalmayınca, dünyanın fiziksel bağlantılarını kendisini aramaya başladı.
İlk başta popüler bilim yayınlarında bir gezintiye çıkan meraklı öğrenci, daha sonra kuantum fiziğiyle ilgili ne kadar yayın bulduysa hepsini okudu ve 17 yaşına geldiğinde artık kendi kitabını yazmaya hazırdı. Berlin’deki Canisius Koleji’ndeki derslerinden arta kalan zamanlarda her gün yazdı. "Ama sadece kendim için, yayımlamaya düşünmüyordum bile" diyor. Silvia.
Fizik okuyor
Ancak kitabını tamamladıktan sonra bunu bir uzmana gösterme fikri geldi aklına ve taslağı Heildelbergli kuantum fizikçisi Hans Dieter Zeh’e gönderdi. Kitaba hayran kalan fizikçi, hemen Springer yayınevine önerdi "Eğlenceli Kuantum Dünyası"nı.
"Oysa ben hiçbir zaman böyle bir şey düşünmemiştim" diyen Silvia, diğer ciltler için biraz ara vermek zorunda. Çünkü 20 yaşına basan genç yazar, artık Humboldt Üniversitesi’nde fizik okuyor ve bunun dışında da Hahn-Meitner Enstitüsü’nde çalışıyor.
Ve geriye kalan zamanında da bale yapıyor. Henüz çocuk yaşta viyolin çalmaya öğrenen Silvia’nın bu alanda iki birincilik ödülü de var. Bu kadar çok yeteneğine rağmen o yine de kendini sıradan biri olarak görüyor. Sonuçta her zaman kuantum fiziği dışında da bir yaşamım var diyor yazar. Ve şu sıralar en sevdiği şey arkadaşlarıyla bir araya gelmek ve siyah labrador köpeği Lissy’le ormanda yürüyüş yapmak.