Lippi: İsim verirsem şımarırlar
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 16, 2007 15:25
İtalyan Teknik Direktör Marcello Lippi, milli takımın İtalya ile oynadığı son hazırlık maçında bazı Türk futbolcularının dikkatini çektiğini, ancak şımarmamaları için isim vermeyeceğini söyledi. Tecrübeli teknik adam, “Brezilya, rakibini küçümseyen oyuncular nedeniyle Dünya Kupası'nda kaybetti” dedi.
Türkiye Futbol Federasyonunca (TFF) düzenlenen 20. Uluslararası Teknik Direktör Gelişim Semineri'nde gerçekleştirilen “Futbol Her Yerde Futbol” konulu söyleşide İtalya'nın son Dünya Kupası şampiyonluğu sürecinde teknik direktörü olan Marcello Lippi, Milli Takımlar Teknik Direktörü Fatih Terim'in sorularını yanıtladı.
Dünya Kupası'nın ardından özellikle zihinsel olarak dinlenmek anacıyla kendine bir yıl süre tanıdığını belirten Lippi, bu süreyi futbolla ilgili konuşarak geçirdiğini söyledi.
Milli takımı, Trapottoni'den 2004 yılında devraldığında başarısız sonuçlar nedeniyle kamuoyunun saygısı olmadığını ve futbolcuların “sadece güzel kızları ve arabaları düşünüyorlar” şeklinde eleştirildiğini vurgulayan Lippi, bu nedenle yeni bir takım yaratmak istediğini dile getirdi.
İtalya'daki üst düzey kulüplerde çok sayıda yabancı futbolcu oynaması nedeniyle ikinci sınıf takımlardan da oyuncu seçtiğini anlatan Lippi, herkesin birbirine yardımcı ve saygılı olacağı bir grup oluşturduğunu kaydetti. Lippi, ”Almanya'ya iyi İtalyan oyuncuları götürmedim, ama gerçek bir grup oluşturan futbolcular götürdüm. Teknik özellikleriyle birlikte, insani değerleri yüksek kişiler seçtim” dedi.
Yeni oyunculardan kurulu milli takımın maç tecrübesi kazanması için Brezilya ile hazırlık maçı yapmak istediklerini, ancak çok para istemeleri nedeniyle vazgeçtiklerini anlatan Lippi, 3 dostluk maçıyla turnuvaya hazırlandıklarını kaydetti.
Almanya'ya “kendi gücüne inanan, başrol oyuncusu olmayan, birbirlerine sımsıkı kenetlenmiş muhteşem bir takım” götürdüklerini belirten Lippi, bu nedenle Dünya Kupası sırasında İtalya'da ortaya çıkan şike olayları nedeniyle yaratılan olumsuz ortamı bile lehlerine çevirdiklerini anlattı.
Lippi, “Brezilya çok büyük oyunculardan kurulu da olsa, çok böbürlenen, rakibini küçümseyen oyuncular nedeniyle Dünya Kupasında kaybetti. Futbolda karşındakini küçümsüyorsan maçı kaybedersin” diye konuştu.
Lippi, Terim'in “Sisteme mi inanıyorsun, futbolcularına mı” sorusu üzerine, “Ben her şeyden önce insanlara inanıyorum. Sadece futbolda değil, hayatımda da böyle. İyi futbolcularınız var, ama gerçek insanlar değillerse önemli sonuçlar alamayabilirsiniz. Herkesin birbirine bağlı olduğu bir takım kurduğunuzda her takımı yenebilirsiniz” dedi.
Akıllı oyuncularla çalışmayı sevdiğini anlatan Lippi, bu sayede uzun süre taktik anlatmaya gerek olmadığını, kendisinin de uzun uzun taktik anlatmayı sevmediğini kaydetti.
Hayatı boyunca pek çok kupa aldığını ifade eden Lippi, en büyük heyecanı Almanya'daki Dünya Kupasında yaşadığını vurguladı.
Türk futbolunu sevdiğini belirten Lippi, “İtalya ile yaptığınız hazırlık maçında çok ilginç oyuncular dikkatimi çekti. İsim vermeyeceğim, şımarmasınlar” dedi.
Türk futbolunda çok iyi organizasyonlar olduğuna dikkat çeken Lippi, buna karşın “Türk futbolcusunun fanteziyi çok sevmesini ve yaratıcılığını ortaya koymaya çok hevesli olmasını” eleştirdi.
Dünya Kupası'nın ardından özellikle zihinsel olarak dinlenmek anacıyla kendine bir yıl süre tanıdığını belirten Lippi, bu süreyi futbolla ilgili konuşarak geçirdiğini söyledi.
Milli takımı, Trapottoni'den 2004 yılında devraldığında başarısız sonuçlar nedeniyle kamuoyunun saygısı olmadığını ve futbolcuların “sadece güzel kızları ve arabaları düşünüyorlar” şeklinde eleştirildiğini vurgulayan Lippi, bu nedenle yeni bir takım yaratmak istediğini dile getirdi.
İtalya'daki üst düzey kulüplerde çok sayıda yabancı futbolcu oynaması nedeniyle ikinci sınıf takımlardan da oyuncu seçtiğini anlatan Lippi, herkesin birbirine yardımcı ve saygılı olacağı bir grup oluşturduğunu kaydetti. Lippi, ”Almanya'ya iyi İtalyan oyuncuları götürmedim, ama gerçek bir grup oluşturan futbolcular götürdüm. Teknik özellikleriyle birlikte, insani değerleri yüksek kişiler seçtim” dedi.
Yeni oyunculardan kurulu milli takımın maç tecrübesi kazanması için Brezilya ile hazırlık maçı yapmak istediklerini, ancak çok para istemeleri nedeniyle vazgeçtiklerini anlatan Lippi, 3 dostluk maçıyla turnuvaya hazırlandıklarını kaydetti.
Almanya'ya “kendi gücüne inanan, başrol oyuncusu olmayan, birbirlerine sımsıkı kenetlenmiş muhteşem bir takım” götürdüklerini belirten Lippi, bu nedenle Dünya Kupası sırasında İtalya'da ortaya çıkan şike olayları nedeniyle yaratılan olumsuz ortamı bile lehlerine çevirdiklerini anlattı.
Lippi, “Brezilya çok büyük oyunculardan kurulu da olsa, çok böbürlenen, rakibini küçümseyen oyuncular nedeniyle Dünya Kupasında kaybetti. Futbolda karşındakini küçümsüyorsan maçı kaybedersin” diye konuştu.
Lippi, Terim'in “Sisteme mi inanıyorsun, futbolcularına mı” sorusu üzerine, “Ben her şeyden önce insanlara inanıyorum. Sadece futbolda değil, hayatımda da böyle. İyi futbolcularınız var, ama gerçek insanlar değillerse önemli sonuçlar alamayabilirsiniz. Herkesin birbirine bağlı olduğu bir takım kurduğunuzda her takımı yenebilirsiniz” dedi.
Akıllı oyuncularla çalışmayı sevdiğini anlatan Lippi, bu sayede uzun süre taktik anlatmaya gerek olmadığını, kendisinin de uzun uzun taktik anlatmayı sevmediğini kaydetti.
Hayatı boyunca pek çok kupa aldığını ifade eden Lippi, en büyük heyecanı Almanya'daki Dünya Kupasında yaşadığını vurguladı.
Türk futbolunu sevdiğini belirten Lippi, “İtalya ile yaptığınız hazırlık maçında çok ilginç oyuncular dikkatimi çekti. İsim vermeyeceğim, şımarmasınlar” dedi.
Türk futbolunda çok iyi organizasyonlar olduğuna dikkat çeken Lippi, buna karşın “Türk futbolcusunun fanteziyi çok sevmesini ve yaratıcılığını ortaya koymaya çok hevesli olmasını” eleştirdi.