Likya Yolu Ultra Maratonu başladı

Uluslararası maraton koşucularının katıldığı ’Likya Yolu Ultra Maratonu’ Muğla’nın Fethiye İlçesi’nde dün başladı. Toplam 240 kilometrelik maraton, Antalya’nın Kemer İlçesi’ndeki tarihi Phaselis Antik Kenti’nde son bulacak.

5 ayrı kategoride 158 sporcunun yarışacağı maratonun ilk gününde 95 koşucu start aldı. Maratona İngiltere, Rusya, Romanya, Almanya ve Güney Kore gibi ülkelerden 34 yabancı sporcu katılıyor. Maratonda toplam 509 kilometre uzunluğundaki tarihi Likya Yolu’nun 240 kilometrelik bölümü geçilecek.

YİYECEK İÇECEK VE EŞYALARINI SIRTLARINDA TAŞIYORLAR
Ultra maratonda koşucular, doğada ve zorlu koşullarda 6 gün boyunca koşacak. Koşucular yiyecek- içecek ve eşyalarını yarış boyunca sırt çantalarında taşıyor. Su, çadır ve medikal destek ise organizasyon komitesi tarafından karşılanıyor. Yarışçıların bireysel strateji planı yapmalarını gerektiren maraton fiziksel ve zihinsel kapasitelerini zorlayacak. Etkileyici tarihi dokusu ve büyüleyici doğal güzelliğiyle tarihi Likya Yolu dünyanın en iyi ve uzun rotalarından biri olarak diğer ultra maraton rotaları arasında öne çıkıyor. Maratonda Türkiye ve dünyada tanınmış ünlü isimler de yer alıyor.

YARIŞÇILAR 'ZOR 1 GÜN' GEÇİRECEK
Maratona bu yıl eklenen ’LYUM Zor 1 Gün’ kategorisinde yarışçılar, yarışmanın 1 gün sürecek 102 kilometrelik etabında koşacak. Bu etapta yarışçılar uyku tulumu, mat gibi kişisel malzemeleri koşarken yanlarında taşımayacak. Yarışçılar koşarken sadece güvenlik amacıyla belirlenmiş zorunlu malzemeler ile koşu esnasında ihtiyaç duyacakları besin maddelerini taşıyacak.

’MARATON FARKLI KONSEPT VE MESAJLAR BARINDIRIYOR’
Yarış direktörü Taner Damcı, dünyanın farklı noktalarında insanların tatillerini ultra maratonlarda geçirdiğini söyledi. 2010 yılında 10 koşucuyla başlayan maratonda yarışçıların 4 katı personelin görev aldığını anlatan Damcı, bugün 158 sporcunun maratona katıldığını vurguladı. Tarihi ve doğal dekorların bir arada yer aldığı maratonun farklı konsept ve mesajlar barındırdığını anlatan Damcı, şöyle konuştu:

"Ultra maratonlar insan vücudunun en uygun olduğu spor aktivitesidir. İlk insandan başlayarak tüm insanlar koşarak yaşadı. Savaşlar, göçler koşarak ve yürüyerek yapıldı. Herkes bu maratonlara katılabilir. Hepimizin vücudu buna göre evrilmiş durumda. Maratonda çok hızlı koşmaya gerek yok. Önemli olan dayanıklılık ve uzun mesafede ayakta kalmak."

"YABANCILAR İÇİN ÇEKİM NOKTASI"
GPS cihazlarıyla yarışçıların yön bulmalarına yardımcı olduklarını aktaran Damcı, maratonda son teknoloji olanakları kullandıklarını söyledi. Damcı, şöyle dedi:

"Güvenlik tedbirleri üst seviyede. Büyük bir sağlık ekibimiz var. 3 doktor, 2 hemşire maraton boyunca görev alacak. Arama kurtarma için de ekibimiz var. Likya Yolu, dünyanın en iyi yürüyüş güzergahlarından biri. Yabancılar için de çekim noktası. Maratonun gelecekte dünyanın en iyilerinden biri olacağına eminiz."

YONCA TOKBAŞ: YOLU MAKSİMUM YAŞAMAK İSTİYORUM
Maratona katılan Hürriyet Gazetesi yazarı Yonca Tokbaş ise (en öndeki), ’6G kategorisinde’ koşacak sporcular arasında yer alıyor. 2012 yılında yarışmaya ilk kez katılan Tokbaş, maratona katıldıktan sonra Likya Yolu’na aşık olduğunu kaydetti. Türkiye’deki en mucizevi topraklarda bu maraton sayesinde yürüdüğünü anlatan Tokbaş, "Tek yapmamız gereken verilen rotalarda kalmak. Maratonu bir yarış olarak görmüyorum. Yürüyüş boyunca sağa sola bakarken gördüklerimden fazla beni büyüleyen bir şey yok. Manzaraları kaçırmadan, acele etmeden, emin adımlarla yürüyorum. Bu sefer yolu maksimum yaşamak istiyorum" dedi.

"YOL ÇETREFİLLİ, HAVA SICAK"
Maratona katılan 56 yaşındaki Bakiye Duran, Likya Yolu maratonuna ilk yılından bu yana katıldığını söyledi. Maratonun dünyadaki benzerlerinden çok daha zorlu olduğunu belirten Duran, yolun çok çetrefilli, havanın ise sıcak olduğunu aktardı. Bu yarışı bitiren sporcuların yurtdışındaki tüm maratonlarda boy gösterebileceğini vurgulayan Duran, iyi bir yarış beklediğini kaydetti.