"Lig olağanüstü bir dönem yaşadı"

Yusuf Namoğlu, Lig TV'de canlı yayın konuğu olarak katıldığı programda yaptığı açıklamada, şike ve teşvik iddialarına yönelik soruşturma nedeniyle oluşan sıkıntılı sürecin etkilerine değinirken, “Bu sene lig olağanüstü bir dönem yaşadı. Hakemlerimiz de psikolojik ortamdan birer oyuncu, antrenör, idareci ve seyirci gibi bir parça etkilendiler. Sezon başında hakemler daha fazla hata yaptılar. Etkilendiklerini düşünüyorum. Ancak ilk haftalardan sonra toparlandılar ve ardından gayet iyi maçlar yönetmeye başladılar. Bir kaç maçta yapılan hatalar oldu” dedi.

Türkiye'de artık dünyanın bir çok önemli liginin takip edilebildiğine dikkat çeken Namoğlu, oralardaki hakem hatalarının da görüldüğünü vurgulayarak, “Hakem de insan olduğu için hata yapacaktır. Önemli olan hataların minimuma inmesini sağlamak. Bizim de görevimiz hataların minimum olması. Eğitimlerimizi, çalışmalarımızı bu yönde gerçekleştiriyoruz. Ben, hakemlerimizin ikinci yarı performanslarının daha da iyi olacağından eminim” ifadelerini kullandı.

“En iyi hakemleri veriyoruz yine yaranamıyoruz”

Yusuf Namoğlu, bazı kulüplerin belli hakemleri maçlarında istememesi konusuna tepki gösterirken, “Bazı hakemleri istemiyorlar. FIFA kokartlı Türkiye'nin en iyi hakemlerini maçlarına veriyoruz, yine yaranamıyoruz. Bunu anlamak da mümkün değil. Bana göre maçın üzerinden 24 saat geçmeden yapılan tüm değerlendirmeler yanlıştır. Hatalı konuşmalardır” dile konuştu.
Atletico Madrid'de forma giyen Arda Turan'ın, İspanya ile kıyaslama yaparak Türkiye'de futbolun sert oynandığı yönündeki ifadelerini aktaran Namoğlu, “Türkiye'de futbol oldukça sert oynanıyor. Kramponla ayağa basmalar özellikle bu sene çoğaldı. Kulüpler milyonlarca avro paralar veriyor ve oyuncu uzun süre oynayamayabiliyor. Sertliğin kasıt unsuru ortadan kaldırılmalı. Sporcu sağlığı her şeyin üzerinde. Bu konuda taviz vermiyoruz. Futbolcular da eğitilmeli. Sporcular birbirlerine karşı saygılı olmalı ve kasti sertlik olmamalı. Arda Turan, İspanya ile Türkiye arasındaki farkı aktararak, kendisine aşırı faullerin yapılmadığını belirtiyor” şeklinde görüş belirtti.

“Yoğunluktan dolayı atamalarda zorlandık”

Yusuf Namoğlu, sıkışan lig programı ve Avrupa kupalarında Türk hakemlerine verilen maç sayısının artmasından dolayı atalamalarda zaman zaman zorlandıklarını kaydetti.
Spor Toto Süper Lig ile Bank Asya 1. Lig'de bir hafta içinde 45 maçın oynanabildiğini aktaran Namoğlu, şunları söyledi:
“Spor Toto Süper Lig ile Bank Asya 1. Lig'de görev alan 37 hakemimiz aynı havuzda. Yoğun tempodan dolayı atamalarda bazı zorlanmalar oldu. Şimdi önümüzdeki dönemde kupa ve lig maçları beraber geliyor. Ayrıca, bu sene uluslararası düzeyde Türk hakemlerine verilen görevler çok daha fazla oldu. UEFA tarafından geçmiş yıllara oranla rekor sayıda maç verildi hakemlerimize. Şampiyonlar Ligi ve UEFA Avrupa Ligi'nde 6 hakemli sistem uygulanıyor. Bu nedenle 4 orta hakem daha gidiyor maça. Bu arkadaşlarımızın gidişleri, dönüşleri ve dinlenmeleri bir zaman alıyor. Tabii biz yine de UEFA'dan çok maç alalım ve bu sıkışıklığı yaşayalım diye düşünüyoruz.”
Hakemliğe başlama yaşının 18 olması gerektiğini dile getirerek, tüm Türkiye'de açacakları kurslarla gençleri hakemliğe yönlendirmeyi planladıklarını anlatan Yusuf Namoğlu, şöyle devam etti:
“Uluslararası alanda hakemlerin performansları iyiyse, düzenli maç verilir. Bizde de öyle olmalı. Bizim asli görevimiz, maçı en iyi şekilde yönetecek hakemleri belirlememiz ve hakem yetiştirip geleceğin hakemlerini ortaya çıkarmak. Avrupa'da derbi maçlarını hep belli hakemler yönetir. Riski yüksek maçlar belli hakemlere verilir. UEFA'da benzer uygulama yapılmaktadır. Bu sene 4 alt kategori hakemine Süper Lig'de görev vermeye başladık. 23 hakem maç yönetti. Önümüzdeki haftalarda genç arkadaşları da değerlendireceğiz. Geriden gelen genç yeteneklerin deneyim kazanması adına liglerde kullanmaktayız. Mete Kalkavan, Mustafa İlker Coşkun gibi arkadaşları kullanmaktayız. Ulusal klasmanda olup da Bank Asya 1. lig'de kullandığımız hakemler de var. 5 arkadaşı bu konuda hazır hale getiriyoruz. Deneyim kazanacak arkadaşları da böylece hazırlamış oluyoruz. Bugün Hollanda Futbol Federasyonu, Türk kökenli hakem Serdar Gözübüyük'ü 26 yaşında FIFA listesine soktu. Bizim de görevimiz 25-26-27 yaşındaki hakemleri FIFA listesine sokabilme yolunda alt yapıları oluşturmak. Mesela Cüneyt Çakır şu anda 35 yaşlarında ve 18 yaşında hakemliğe başladı. 17 senelik deneyimi var. Hakemliğe 18 yaşında başlatmalıyız. Bu yaşta başlattığımız hakemleri, 25-26 yaşlarda FIFA listesine alabilmeliyiz. FIFA bizden hakemlerin genç olmasını istiyor. Deneyim kazandırıp, uzun yıllar listesinde kullanma imkanı istiyor. Biz de bu sene seri şekilde üniversite gençlerine ve diğer gençlere Türkiye'nin her yerinde kurslar açmaya başlıyoruz. Genç arkadaşları hakem camiasına kazandırıp, geleceğin Cüneyt Çakır'larını yetiştirmemiz gerekiyor.”

“Cünet Çakır'ın Avrupa Şampiyonası'nda olması büyük şans”

Cünet Çakır'ın 2012 Avrupa Şampiyonası'nda (Euro2012) düdük çalacak olmasını Türkiye için büyük bir şans olarak gördüklerinin altını çizen Namoğlu, Çakır'ın başarılı olacağına inandığını söyledi.
Namoğlu, Cüneyt Çakır'ın Euro2012'de yer alacağına başında beri inandığını ve bunu dile getirdiğini aktarırken, “Cüneyt Çakır bizi yanıltmadı ve gitmeye hak kazandı. Kendisine iyi bakabilen, kendisini iyi hazırlayan, iyi konsantre olabilen hakem arkadaşlarımızdan biri. Finallerde de başarılı maçlar yönetecektir. Orada başarılı olursa, hedefi Brezilya'daki Dünya Kupası olacaktır. Cüneyt Çakır'ın yardımcı hakemleri ve kale arkası hakemleri de Türk olacak. Şubat ayı içinde hakem kadrosu belirlenince, Cüneyt'le maçlara o ekibi göndererek hazırlanmalarını sağlayacağız. Oraya giden hakemler muhakkak ilk turlarda birer maç alacaklar. Performansları da tekrar maç almalarını sağlayacak. Cüneyt'in orada düdük çalacak olması, Türkiye için önemli bir şanstır” diye konuştu.
UEFA Asbaşkanı Şenes Erzik ile UEFA Hakem Komitesi Üyesi olan ve TFF ile yakın işbirliği içindeki UEFA Hakem Komitesi Üyesi Jaap Uilenberg'in de Euro2012'de olacağına dikkat çeken Namoğlu, Cüneyt Çakır'ın muhtemel masa başı olaylarına karşı yalnız kalmayacağını dile getirdi.