Lazer ile göz kusurları nasıl gideriliyor?
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 13, 2004 00:20
Excimer lazer göz ameliyatları 1995 yılında Amerikan Gıda ve İlaç Dairesi'nin (FDA) onayından sonra büyük bir hızla dünyanın dört bir yanında yaygın bir şekilde kullanılmaya başladı. Geçen yıl 1.5 milyondan fazla miyop, hipermetrop ve astigmatlı hasta bu yöntemle tedavi olarak gözlük ve kontakt lenslerinden kurtuldu.
Su anda göz kusurlarının giderilmesinde çeşitli lazer tedavilerinden yararlanılıyor; ancak en fazla tercih edilen yöntem Lasik'tir (laser-assisted in situ keratomileusis). Bu işlemde hücreler buharlaştırılarak kornea yeniden şekillendirilir; böylece ışık retina üzerinde doğru noktaya odaklanır. Operasyondan sonra yüzde 8 dolayında hastada, gece görüşünde bozulma, ani ışık parlaması veya halesi görmek gibi ciddi olmayan komplikasyonlar ortaya çıkabilir.
Bu komplikasyonlar kendi kendine birkaç ayda geçebileceği gibi, ikinci bir tedavi seansı gerektirebilir. Hastaların yüzde birinde de enfeksiyon ve yara gibi ciddi durumlar oluşabilir.
Henüz 10 yıllık
Ne var ki tam olarak düzelen görüş sonsuza dek devam etmez. Göz doktorları henüz 10 yıllık bir veriye sahipler. Baylor College Tıp Fakültesi'nden göz doktoru Douglas D. Koch bu konuda şöyle konuşuyor: ‘İlk hastaların pek çoğu düzgün görmeye devam ediyor, ancak birkaçında 8 veya 5 yıl, hatta 3 yıl sonra gerileme tespit ettik. Bu gerileme genellikle çok aşırı boyutlara varmaz ve gözdeki doğal değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Bazı vakalarda lazer operasyonu tekrarlanabilir, ancak her operasyon korneayı biraz daha inceltir. Kaldı ki Korneanın 250 mikronun altında inceltilmesi sakıncalıdır.''
Koch, korneanın bunun altına inmesi durumunda korneanın, kendini taşıyamayacağı için eğiminin bozulacağını söylüyor.
Bu konuda çok yoğun bir rekabet yaşandığı için operasyonun fiyatı her göz için 1.000 doların altına inmiş durumda. Farklı türdeki operasyonlara örnek olarak fotorefraktif kerektomi (PRK) ve lazer epitelial keratomileusis (Lasek) gösterilebilir. Lasek, Lasik'in göz kuruluğu gibi bazı yan etkilerini içermese de, nekahat süresi daha kısadır.
‘Wavefront sistemi
Son yılların en önemli gelişmesi ‘‘Wavefront'' sistemiyle yapılan lazer tedavisidir. Bu sistemde daha önce tedavi edilemeyen özel göz yapısına sahip, kornea kalınlığı ince ve dereceleri yüksek olan hastaların tedavisi mümkün olabiliyor.
Göz, bu sistemde, görme merkezinden lensine (merceğine), korneasına kadar komple optik bir sistem olarak özel cihazlarla inceleniyor ve kişinin özel göz yapısına uygun bir tedavi şekli uygulanıyor. Wavefront teknolojisi normal Lasik'ten daha iyi görüş sağlasa da, her göz için artı maliyet getirir.
Lasik operasyonu göze, gözü uyuşturan anestetik bir ilacın damlatılmasıyla başlar. Operatör daha sonra kornea üzerini işaretler (1). Bir emme halkası gözü hareketsiz hale getirir ve üzerine basınç uygular. Böylece göz motorlu bir bıçak tarafından düzgün bir şekilde kesilir (2). Bıçak korneada çapı 8 mm. kalınlığı 0.15 mm olan bir kapakçık oluşturur (Yeni uygulamada kesik lazerle yapılır). Kapakçık yukarı doğru kaldırılınca stroma ortaya çıkar. Bir lazer, hücreleri belirli bir kalınlığa erişinceye kadar buharlaştırır (3). Kornea böylece 60 saniyeden daha kısa bir sürede yeniden şekillendirilmiş olur. Lazer 193 nanometre morötesi ışın çıkartarak hücreleri 0.25 mikron hassasiyetinde aşındırır. Kapakçık tekrar yerine oturtulur (4) ve göz kaynaması için kendi haline bırakılır.
Net bir görüntüde kornea ışığı retinanın tam üzerine düşürür. Miyop gözde kornea çok bombeli veya göz küresi gereğinden fazla uzundur. Yakın nesnelerden gelen ışık retinanın üzerinde birleşse de, uzaktan gelen paralel ışınlar retinanın önünde birleşir. Korneanın merkezini buharlaştırarak yassıltmak sorunu düzeltir. Hipermetrop gözde, kornea çok yassı veya göz küresi kısadır. Dolayısıyla uzaktaki nesnelerden yansıyan paralel ışınlar retinanın arkasında birleşirken, yakındaki nesnelerden yansıyan ışınlar bu noktanın da arkasında birleşir. Hücreleri buharlaştırarak korneanın eğimi artırıldığı zaman sorun ortadan kalkar.
Astigmatlı göz (bulanık görüş) kornea eğiminin eşit olmamasından kaynaklanır. Böyle bir durumda ışınlar birden fazla noktada odaklanır. Yüzeyin düzeltilmesiyle ışınlar aynı şekilde kırılır.
Wavefront sisteminde retinadan bir lazer ışını yansıtılır ve şarj-ilaveli cihaz üzerindeki yansımaları ölçülür. Bir yazılım optik sapmaların neden olduğu ışınların haritasını çıkartır (sağdaki mavi bölgeler gibi). Bu sapmalar 0.05 mikrona kadar ölçülebilir. Aynı yazılım, lazeri stroma üzerindeki spesifik noktalara doğru yönlendirerek buharlaşmayı sağlar. Oysa standart Lasik'te operatör korneayı geleneksel cihazlarla ölçer ve lazer genel ve simetrik bir düzeltme yapar.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Göz doktorları görme bozukluklarını gidermek amacıyla uygun camı tespit ederken öznel, eskimiş bir yöntemden yararlanır. Hastanın gözüne farklı numaralı camlar oturtulur ve karşı panodaki harflerin hangi cam ile daha iyi göründüğü sorulur.
Oysa Lasik operasyonu yönlendirmek için kullanılan lazer Wavefront sensorlar, daha nesnel bir ölçüm yapabilir. Gözde çok sayıda noktanın örnek alındığı bu sistem, eskisinden 50 misli daha doğru ölçer.
İnsanlar yaşlandığı zaman göz merceği esnekliğini yavaş yavaş yitirir. Bu gibi durumlarda gözün yakın plandaki küçük nesnelere odaklanması zorlaşır. 45 yaşından sonra herkes bu sorunla karşılaşır. 10-20 yıl içinde mercek tüm esnekliğini yitirir. Bu duruma presbiyopi denir. Presbiyopinin engellenmesi mümkün değildir.
Bu komplikasyonlar kendi kendine birkaç ayda geçebileceği gibi, ikinci bir tedavi seansı gerektirebilir. Hastaların yüzde birinde de enfeksiyon ve yara gibi ciddi durumlar oluşabilir.
Henüz 10 yıllık
Ne var ki tam olarak düzelen görüş sonsuza dek devam etmez. Göz doktorları henüz 10 yıllık bir veriye sahipler. Baylor College Tıp Fakültesi'nden göz doktoru Douglas D. Koch bu konuda şöyle konuşuyor: ‘İlk hastaların pek çoğu düzgün görmeye devam ediyor, ancak birkaçında 8 veya 5 yıl, hatta 3 yıl sonra gerileme tespit ettik. Bu gerileme genellikle çok aşırı boyutlara varmaz ve gözdeki doğal değişiklikler sonucu ortaya çıkar. Bazı vakalarda lazer operasyonu tekrarlanabilir, ancak her operasyon korneayı biraz daha inceltir. Kaldı ki Korneanın 250 mikronun altında inceltilmesi sakıncalıdır.''
Koch, korneanın bunun altına inmesi durumunda korneanın, kendini taşıyamayacağı için eğiminin bozulacağını söylüyor.
Bu konuda çok yoğun bir rekabet yaşandığı için operasyonun fiyatı her göz için 1.000 doların altına inmiş durumda. Farklı türdeki operasyonlara örnek olarak fotorefraktif kerektomi (PRK) ve lazer epitelial keratomileusis (Lasek) gösterilebilir. Lasek, Lasik'in göz kuruluğu gibi bazı yan etkilerini içermese de, nekahat süresi daha kısadır.
‘Wavefront sistemi
Son yılların en önemli gelişmesi ‘‘Wavefront'' sistemiyle yapılan lazer tedavisidir. Bu sistemde daha önce tedavi edilemeyen özel göz yapısına sahip, kornea kalınlığı ince ve dereceleri yüksek olan hastaların tedavisi mümkün olabiliyor.
Göz, bu sistemde, görme merkezinden lensine (merceğine), korneasına kadar komple optik bir sistem olarak özel cihazlarla inceleniyor ve kişinin özel göz yapısına uygun bir tedavi şekli uygulanıyor. Wavefront teknolojisi normal Lasik'ten daha iyi görüş sağlasa da, her göz için artı maliyet getirir.
Lasik operasyonu göze, gözü uyuşturan anestetik bir ilacın damlatılmasıyla başlar. Operatör daha sonra kornea üzerini işaretler (1). Bir emme halkası gözü hareketsiz hale getirir ve üzerine basınç uygular. Böylece göz motorlu bir bıçak tarafından düzgün bir şekilde kesilir (2). Bıçak korneada çapı 8 mm. kalınlığı 0.15 mm olan bir kapakçık oluşturur (Yeni uygulamada kesik lazerle yapılır). Kapakçık yukarı doğru kaldırılınca stroma ortaya çıkar. Bir lazer, hücreleri belirli bir kalınlığa erişinceye kadar buharlaştırır (3). Kornea böylece 60 saniyeden daha kısa bir sürede yeniden şekillendirilmiş olur. Lazer 193 nanometre morötesi ışın çıkartarak hücreleri 0.25 mikron hassasiyetinde aşındırır. Kapakçık tekrar yerine oturtulur (4) ve göz kaynaması için kendi haline bırakılır.
Net bir görüntüde kornea ışığı retinanın tam üzerine düşürür. Miyop gözde kornea çok bombeli veya göz küresi gereğinden fazla uzundur. Yakın nesnelerden gelen ışık retinanın üzerinde birleşse de, uzaktan gelen paralel ışınlar retinanın önünde birleşir. Korneanın merkezini buharlaştırarak yassıltmak sorunu düzeltir. Hipermetrop gözde, kornea çok yassı veya göz küresi kısadır. Dolayısıyla uzaktaki nesnelerden yansıyan paralel ışınlar retinanın arkasında birleşirken, yakındaki nesnelerden yansıyan ışınlar bu noktanın da arkasında birleşir. Hücreleri buharlaştırarak korneanın eğimi artırıldığı zaman sorun ortadan kalkar.
Astigmatlı göz (bulanık görüş) kornea eğiminin eşit olmamasından kaynaklanır. Böyle bir durumda ışınlar birden fazla noktada odaklanır. Yüzeyin düzeltilmesiyle ışınlar aynı şekilde kırılır.
Wavefront sisteminde retinadan bir lazer ışını yansıtılır ve şarj-ilaveli cihaz üzerindeki yansımaları ölçülür. Bir yazılım optik sapmaların neden olduğu ışınların haritasını çıkartır (sağdaki mavi bölgeler gibi). Bu sapmalar 0.05 mikrona kadar ölçülebilir. Aynı yazılım, lazeri stroma üzerindeki spesifik noktalara doğru yönlendirerek buharlaşmayı sağlar. Oysa standart Lasik'te operatör korneayı geleneksel cihazlarla ölçer ve lazer genel ve simetrik bir düzeltme yapar.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
Göz doktorları görme bozukluklarını gidermek amacıyla uygun camı tespit ederken öznel, eskimiş bir yöntemden yararlanır. Hastanın gözüne farklı numaralı camlar oturtulur ve karşı panodaki harflerin hangi cam ile daha iyi göründüğü sorulur.
Oysa Lasik operasyonu yönlendirmek için kullanılan lazer Wavefront sensorlar, daha nesnel bir ölçüm yapabilir. Gözde çok sayıda noktanın örnek alındığı bu sistem, eskisinden 50 misli daha doğru ölçer.
İnsanlar yaşlandığı zaman göz merceği esnekliğini yavaş yavaş yitirir. Bu gibi durumlarda gözün yakın plandaki küçük nesnelere odaklanması zorlaşır. 45 yaşından sonra herkes bu sorunla karşılaşır. 10-20 yıl içinde mercek tüm esnekliğini yitirir. Bu duruma presbiyopi denir. Presbiyopinin engellenmesi mümkün değildir.