Güncelleme Tarihi:
Doğal güzellikleriyle ve göz alıcı sahilleriyle ünlü Karayip adası Montserrat, 1995 yılında yaşadığı volkanik patlama faciasının yaralarını sarıyor. Felaketin ardından dünyanın çeşitli bölgelerine savrulan Montserrat halkı ise geride kalan 27 yılda milli futbol takımları sayesinde ulusal kimliklerini korumayı başardı.
1995'in Temmuz ayında Montserrat'ın Soufrière Hills yanardağı patladığında küçük Karayip adasının geneli kalın bir kül tabakasıyla kaplandı. Üçte ikisi yaşanmaz hale gelen 11 bin 500 nüfuslu ada hızla tahliye edilirken, adanın çiçeği burnunda milli futbol takımı da yurtlarını geride bırakmak zorunda kaldı.
Öyle ki 1991'de ilk milli maçına çıkan, 1996'da FIFA üyesi olan, daha sonrasında Kuzey ve Orta Amerika ile Karayipler Futbol Konfederasyonu'nda (CONCACAF) mücadeleye hak kazanan ve yıllarca dünyanın “en kötü milli takımlar” listesinde yer alan ekip bir anda “yurtsuz” kalmıştı.
Dünya bu ufak adanın akıbeti için endişe duyarken, İngiltere’ye bağlı bir ada ülkesi olan Montserrat halkının önemli kesimi başta Londra başta olmak üzere Avrupa'nın çeşitli ülkelerine dağıtıldı.
Peki ama yıllar içinde ulusal kimliklerini unutmayan Montserrat’lıları bir futbol takımı nasıl bir araya getirdi? İşte futbolla kenetlenen bir halkın hikâyesi…
DÜNYANIN EN KÖTÜ TAKIMI OLSALAR DA TARAFTARLARI ONLARI BIRAKMIYOR
Korkunç felaketler ve sonrasında yaşanan zorluklar karşısında kenetlenen Montserrat halkı, futbolun sağladığı birlik ruhuyla “yurtsuzluğun” yarattığı travmaların üstesinden gelmeyi başardı.
Dünyanın “en kötü milli takımı” olarak gösterilen ekibin oyuncuları İngiltere’deki alt liglerde daha önce ulaşamadıkları imkânlara erişti. İçinde bulundukları koşullar Montserratlı oyuncuların daha fazla kenetlenmesini sağladı. Bir gün atalarının doğduğu topraklara geri dönme umudunu taşıyan futbolcular, dağılan milli takımlarını bir araya getirmek için harekete geçti.
1991 ve 2012 arasında, FIFA dünya sıralamasında 210. sırada yer alan takım, geride bıraktıkları ülkelerinin ismini devam ettirebilmek için yeniden uluslararası turnuvalara dahil oldu. Tüm olumsuzluklara ve zorluklara göğüs geren, beraber antrenman yapma fırsatı dahi bulamayan takım, 2006 Dünya Kupası için bölgesel elemelerin ilk turunda Bermuda'ya 7-0 yenildi.
Fakat, takımlarını destekleyen "gurbetteki" Montserrat halkı için alınan sonuçların hiçbir önemi yoktu. Arkalarında durabilecekleri bir takımları olmasını her şeyden çok önemsediler. İmkansızlıklarla boğuşan takım uzun zaman kötü sonuçlar almaya devam etti. Bugün, endüstriyel futbolun içerinde adı dahi anılmayan bu ekip yavaş yavaş değişmeye başlıyor.
KIT KAYNAKLARLA 31 SIRA YÜKSELDİLER
Montserrat'ın İsveç, Norveç ve Kuveyt'deki takımlarda forma giyen orta saha oyuncusu Alex Dyer geçmiş yıllara atıfla, “Eskiden her şey karmakarışıktı. Olumsuz bir anlamda söylemiyorum. Herkes elinden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyordu. Finansmanımız, tesislerimiz ve bu koşullarda ne yapacağımıza ilişkin bir deneyimimiz yoktu” dedi.
2011 yılından sonra çıkış yapmaya başladıklarını söyleyen Dyer, takımın sıralamada 210. sıradan 179. sıraya yükseldiğini ama bu ilerlemenin önümüzdeki dönemlerde daha da artacağını ifade ediyor.
“Bu yolculuğun başlangıcında küçük bir ulustuk; doğal olarak kaynaklarımız çok sınırlıydı. Öyle ki, eşofmanlarımız bile yoktu. Gerçekten dağılmış haldeydik” diyen Dyer, ilerlemelerinin yavaş yaşandığını söyledi ve şunları ekledi:
“Yavaş ilerledik ama bu çok daha iyi oldu; son birkaç yıldaki yükselişimizi buna borçluyuz. Ayrıca fantastik bir taraftar kitlemiz var. Bu nedenle, bizim için futbol sadece kazanmamız gereken bir spor müsabakası olmanın çok ötesinde. Her karşılaşmada adamızda olduğumuzu hissediyoruz.”
23 YILDA OYUNCULAR AVRUPA VE İNGİLTERE’DE PARLADI
Maçlarda taraftar desteği ne kadar coşkulu olsa da, Montserratlı oyuncuların en büyük sorunu bir araya gelip antrenman yapamamaları. Öyle ki, 2012 ve 2017 arasında takım sadece yedi kez bir araya gelme imkânı buldu.
Bu olumsuzluklara yükselişi sürdürmeye niyetli olan Montserrat takımı, 2018 yılına gelindiğinde CONCACAF Uluslar Ligi’nde az çok rakipleriyle denk hale gelebildi. O zamandan bu yana fikstürdeki çoğu maçı kazanan küçük ada ülkesinin kaderi değiştikçe, daha fazla insan takımlarıyla kenetlenmeye başladı.
Aradan geçen 23 yılda pek çok oyuncu Avrupa’nın ve İngiltere’nin farklı liglerinde top koşturuyor. Farklı liglerde boy gösteren oyuncuların yetenekleri ise gözle görülür şekilde artıyor. Bu nedenle, 2018’e kadar takımı ayakta tutmaya çalışan eski oyuncular takımın gençleştirilmesi ve yeni yeteneklerin takıma kazanması için sıra dışı bir girişimde bulundu.
‘OYUNCULARI FOOTBALL MANAGER OYUNUNDAN BULDUM’
Eski oyuncular kendi aralarında yaptıkları bir toplantı sonrası CONCACAF Uluslar Ligi’nde başarı sağlamak için profesyonel liglerde top koşturan yetenekli oyuncuları kadroya dahil etmeleri gerektiğe karar vermiş. Fakat, kasasında 775 bin Euro bulunan Montserrat takımı, idari alandaki yetersizliklerin de etkisiyle transferlerin nasıl yapacağı üzerine kara kara düşünmeye başlamış.
Bunun üzerine, 2012’de ilk kez milli formayı giyen Dean Mason, 36 yaşındaki takım arkadaşı ve aynı zamanda Montserrat’ın forveti Bradley Woods-Garness yaratıcı bir çözüm geliştirmiş. İki oyuncu, yetenek avına çıkmaya gönüllü olduklarını söylediklerinde, takım arkadaşları bunu nasıl yapacaklarını sormuş.
Mason ve Woods-Garness, oyuncuları çevrimiçi Football Manager oyunundan bulacaklarını söylediklerinde, takım arkadaşlarının yüz ifadelerini gülerek hatırlıyorlar. O dönem çıktıkları yetenek avını gülerek anlatan ikili, “Bizim için çok uzun bir süreç oldu” sözleriyle başından geçenleri şu sözlerle aktarıyor:
“İşe ilk önce Montserrat'tan geleneksel Karayip isimli futbolcuları arayarak başladık. Bunun üzerine Football Manager'dan oyuncuları arıyorduk. Football Manager'da bulduğumuz oyuncunun Facebook hesabını buluyorduk ve ardından bizimle oynamak isteyip istemeyeceğini mesaj atıyorduk.”
Mason ve Woods-Garness, birkaç oyuncunun mesaj karşısında şaşkına döndüğünü belirttikten sonra şunları ekledi:
“Birkaçı bunun şaka olduğunu düşündü. Haklılar da… Birileri çıkıyor ve size Facebook üzerinden mesaj atarak uluslararası turnuvalarda futbol oynamak isteyip istemediğinizi soruyor. Fakat, sonunda oyuncularla yaptığımız telefon görüşmelerinde onlara şu an sıralamadaki durumumuzu, hangi oyunculara sahip olduğumuzu ve önümüze koyduğumuz hedefleri açıklıyorduk. Bu görüşmeler beklediğimizden daha iyi sonuçlandı.”
BİR GOLLE ALTIN KUPAYI KAÇIRDILAR
Football Manager'dan oyuncu bulan, kendi öz kaynaklarını seferber ederek takımı bir araya getiren Montserrat’ın eski futbolcuları ile 2015 yılına hızlı bir giriş yapıldı. Öyle ki, takıma yapılan bu aşı tutmuş, Montserrat formasını ilk kez giyen Nottingham Forest’in forvet oyuncusu Lyle Taylor takımın gol kralı haline gelmişti.
2021 yılına gelindiğinde ise Montserrat’ın ikinci kuşağı önemli kulüplerin radarına girmişti bile. Örneğin, Manchester United’un U23 takımında orta saha oyuncusu Matthew Willock, (26) takımın en değerli oyuncusu olarak göz dolduruyordu.
Oyuncularının elleriyle şekillendirdiği Montserrat milli takımı gün geçtikçe standartları yükseltmeye ve oyun kalitesini arttırmaya başladı. 2019’da düzenlenen CONCACAF Altın Kupa’ya katılmaya çok yaklaşan Montserrat, kendisinden 100 sıra üstte bulunan El Salvador ile oldukça çekişmeli bir maça imza attı.
90+1'de El Salvador’dan yediği tek gol ile turnuvaya katılma hakkını kaybeden Montserrat, CONCACAF Altın Kupa’ya katılmak için canla başla mücadele etmeyi bugün dahi sürdürüyor.
‘GENÇLERE İLHAM VERMEK İSTİYORUZ’
CONCACAF Altın Kupa için mücadeleyi sürdürdüklerini söyleyen Alex Dyer, “Bazı kayıplarımız olacak. Ancak son zamanlarda kazanıyoruz. Aldığımız sonuçlar ise taraftarlarımızı memnun ediyor. Onları mutlu etmek ve neşelendirmek istiyoruz. Özellikle genç çocuklara ilham vermeyi amaçlıyoruz” ifadesini kullandı.
Yanardağ faciasının ardından adadan kaçan binlerce insan, 2016 itibariyle adaya dönmeye başladı. O günden bu yana 5 bine yükselen ada nüfusu Montserrat takımı için yeni umut anlamına geliyor. İnsanların evlerine geri dönecekleri günlerin gelmesini beklediklerini söyleyen Dyer şunları ekledi:
“İnsanlarımızın yavaş yavaş geri döndüğünü görüyoruz. Önceden sokaklarımızda futbol oynayan çocukları göremezdiniz. Şimdilerde ise onların yol kenarlarında top oynadıklarına denk geliyorum. Şanslılar çünkü ilham alacakları bir takımları var. Futbolda başarılı olup olmamaları önemli değil. Fakat Futbol onlara bir tutku aşıladığını görüyorum”
Milli takım oyuncuları da son yıllarda adada daha fazla zaman geçirmeye başladı. Özellikle, temsil ettikleri değerleri ve halkın kendilerinden beklentilerini yakından gözlemleyen oyuncular, arkalarında sarsılmaz bir desteğin olduğunu anlamış.
Oyuncularla adayı sık sık ziyaret ettiklerini söyleyen Dyer, “Oyuncuların mekânla olan bağlantılarının güçlendiğini hissediyorum. İngiltere gibi gelişmiş ülkelerin sunduğu ayrıcalıklarla yetiştirilmiş de olsak, adamıza geri dönmek oldukça rahatlatıcı bir duygu. DNA’mızdaki kişiye geri dönmüş oluyoruz” diye ekledi.
‘MÜCADELEMİZ İNSANLARIMIZI GURURLANDIRIYOR’
Yaşanan felaketi görmeyen ve anavatanlarından kilometrelerce uzakta dünyaya gelen genç futbolcular için ada ziyareti, tarihlerini, kültürlerini ve kimliklerini keşfettikleri birer yolculuğa dönüşüyor.
“Tehlikeli olmayan bölgelere turlar düzenliyoruz; böylece neler olduğunu görebiliyorlar. Yaşananlar çok üzücü de olsa bu adanın tarihinin bir parçası” diyen Dyer şunları ekliyor:
“Yaşadıklarımız insanların birbirine daha sıkı sarılmasını sağladı. Bu nedenle, mücadelemiz onları gururlandırıyor. Karşılaştığımız kişilerin bizimle ne kadar gurur duyduklarını söylemelerinden daha mutluluk verici bir şey yok. Maçları kaybettiğimizde, bir sonraki karşılaşmada onlar için elimizden gelenin en iyisini yapacağımıza söz veriyoruz. Bunu onlara borçluyuz.”
Birçok eski oyuncu ada futbolunun gelişimi için özveriyle çalıştığını söyleyen Dyer, yaptıkları çalışmanın sonraki nesiller için iz bırakacağı görüşünde.
‘HERKES NE İÇİN MÜCADELE VERDİĞİMİZİ BİLİYOR’
Kendilerinden sonraki kuşak için sağlam bir iz bırakmak isteyen Montserrat milli takımı, CONCACAF Altın Kupa’ya katılma hedefi canla başla mücadele ediyor. 2022-23 Uluslar Ligi’nde ilk dört maçta bir galibiyet alan takım hedefine ulaşamayacak olsa da pes etmeden hedef doğrultusunda ilerliyor.
“Her maça çıktığımızda imkânsızlıklarımızın farkında olsak da, iyi bir takım olduğumuzu ve hatta bazı büyük ülkeleri dahi yenebilecek öz güvene sahibiz diyen Dyer, “İyi olduğumuz zamanlar da oluyor, zorda olduğumuz zamanlar da… Ama herkes neden orada bulunduğumuzu, ne için mücadele verdiğimizi biliyor. Herkes ülkesi için en iyisini yapmak için orada” ifadesini kullandı.