Laporta'yı Katalan seçimleri cezbediyor
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ocak 04, 2010 14:01
Barcelona kulübünün başkanı Joan Laporta, 2010 yılı ortasında yapılması beklenen kulüp başkanlığı seçiminden sonra aktif siyasete girmeyi ciddi anlamda düşündüğünü açıkladı.
İspanya'nın sağ görüşlü önemli gazetelerinden El Mundo'ya demeç veren Laporta, siyasete girmeye karar vermesi halinde sadece Katalonya özerk yönetim başkanlığı için aday olabileceğini belirterek, "Yeni bir parti kurup, Katalan seçimlerine katılma fikri beni cezbediyor" şeklinde konuştu.
Katalan milliyetçiliğini ve Katalonya'nın İspanya'dan ayrılıp devlet olması gerektiğini savunan Laporta, "Çok açık bir şekilde millet olduğumuzu ve tek eksiğimizin devlet olmak olduğunu düşünüyorum. İspanyol devletinin, Katalanların ekonomik, sosyal, dil, kültür sorunlarını çözemediği artık belli oldu. Bizi olduğumuz gibi kabul edip, saygı göstermeleri için İspanya ile diyalog kurmayı, anlaşmayı, teslim olmayı hatta paspası olmayı bile denedik, ama asla bize saygı göstermediler ve olduğumuz gibi kabul etmediler" açıklamasında bulundu.
Katalonya'nın bağımsız devlet olmasını isteyenlerin oranının tahmin edilenden fazla olduğunu kaydeden Laporta, "En az 1 milyon yani Katalonya'nın yüzde 20'si oranında böyle düşünen var. Bazı anketlerde yüzde 49'a kadar bu oranın çıktığını görüyoruz. Barışçıl devrimlerle ve demokratik yollarla Katalonya'yı bir devlet olmaya götürmeliyiz. Barça'daki ruhumuzun aynısı olmalı. Kapasiteli, profesyonel, yenilikçi insanlarla bu gerçekleşmeli. Ancak henüz Katalonya'nın bir kurban mı yoksa bir lider mi istediğine ikna olmuş değilim. Ben kurban olmak istemiyorum. Bir lider olabilirim" dedi.
"Katalonya ölüyor. Kaynaklarımızın yüzde 35'ini İspanya'ya gönderiyoruz ve asla geri dönmüyor. Tepki vermemiz, canlanmamız gerekiyor. Her şey bize bağlı. Bu, özgürlüğümüzün mücadelesi" ifadelerini kullanan Laporta, "mağarada yaşayanlar" olarak tanımladığı bazı aşırı milliyetçi İspanyolların, "Katalan halkını her geçen gün daha fakir ve bulanık görmek istediğini" ileri sürdü.
Öte yandan, Barcelona başkanı olarak asla siyaset yapmaya kalkışmadığını da söyleyen Laporta, "Barcelona şu anda tarihinin en Katalancı ve en evrensel Barcelonasıdır" şeklinde konuştu. Her şeye rağmen tüm dünyanın siyaset ile futbolu içiçe düşündüğünü de belirten Laporta, "Eğer Katalonya'nın kendi milli takımı yoksa bu İspanya'nın siyasi olarak böyle karar vermesindendir. Aynı şekilde İskoçya'nın milli takımı varsa bu da İngiltere'nin siyasi olarak böyle kabul etmiş olmasındandır" görüşünü savundu.
Bu sezon sonunda yapılacak ve kendisinin aday olamayacağı başkanlık seçimleriyle ilgili olarak "Kimin Barça başkanı olacağını açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Şu ana kadar uyguladığımız modeli değiştirmek isteyenlerin ne değiştirmek istediklerini çok iyi açıklamaları gerekiyor. Tarihimizin en iyi dönemini yaşıyoruz ve bu dinamiği bozmak üzücü olur.
Barça bir kulüpten fazlasını kazandı. Yaşam ve düşünme biçimini temsil ediyor. Halkın özgürlüğe doğru gitmesine rehberlik eden, tarihin en heyecanlı döneminin taşıyıcılarıyız" değerlendirmesini yaptı.
"İspanyolcu medya, Santiago Bernabeu'daki 6-2'lik sonucu asla hazmedemeyecek" diyen Barcelona kulübü başkanı, bundan dolayı basında kendisine yönelik bir kızgınlık olduğunu da ileri sürdü.
Katalan milliyetçiliğini ve Katalonya'nın İspanya'dan ayrılıp devlet olması gerektiğini savunan Laporta, "Çok açık bir şekilde millet olduğumuzu ve tek eksiğimizin devlet olmak olduğunu düşünüyorum. İspanyol devletinin, Katalanların ekonomik, sosyal, dil, kültür sorunlarını çözemediği artık belli oldu. Bizi olduğumuz gibi kabul edip, saygı göstermeleri için İspanya ile diyalog kurmayı, anlaşmayı, teslim olmayı hatta paspası olmayı bile denedik, ama asla bize saygı göstermediler ve olduğumuz gibi kabul etmediler" açıklamasında bulundu.
Katalonya'nın bağımsız devlet olmasını isteyenlerin oranının tahmin edilenden fazla olduğunu kaydeden Laporta, "En az 1 milyon yani Katalonya'nın yüzde 20'si oranında böyle düşünen var. Bazı anketlerde yüzde 49'a kadar bu oranın çıktığını görüyoruz. Barışçıl devrimlerle ve demokratik yollarla Katalonya'yı bir devlet olmaya götürmeliyiz. Barça'daki ruhumuzun aynısı olmalı. Kapasiteli, profesyonel, yenilikçi insanlarla bu gerçekleşmeli. Ancak henüz Katalonya'nın bir kurban mı yoksa bir lider mi istediğine ikna olmuş değilim. Ben kurban olmak istemiyorum. Bir lider olabilirim" dedi.
"Katalonya ölüyor. Kaynaklarımızın yüzde 35'ini İspanya'ya gönderiyoruz ve asla geri dönmüyor. Tepki vermemiz, canlanmamız gerekiyor. Her şey bize bağlı. Bu, özgürlüğümüzün mücadelesi" ifadelerini kullanan Laporta, "mağarada yaşayanlar" olarak tanımladığı bazı aşırı milliyetçi İspanyolların, "Katalan halkını her geçen gün daha fakir ve bulanık görmek istediğini" ileri sürdü.
Öte yandan, Barcelona başkanı olarak asla siyaset yapmaya kalkışmadığını da söyleyen Laporta, "Barcelona şu anda tarihinin en Katalancı ve en evrensel Barcelonasıdır" şeklinde konuştu. Her şeye rağmen tüm dünyanın siyaset ile futbolu içiçe düşündüğünü de belirten Laporta, "Eğer Katalonya'nın kendi milli takımı yoksa bu İspanya'nın siyasi olarak böyle karar vermesindendir. Aynı şekilde İskoçya'nın milli takımı varsa bu da İngiltere'nin siyasi olarak böyle kabul etmiş olmasındandır" görüşünü savundu.
Bu sezon sonunda yapılacak ve kendisinin aday olamayacağı başkanlık seçimleriyle ilgili olarak "Kimin Barça başkanı olacağını açıklığa kavuşturmak gerekiyor. Şu ana kadar uyguladığımız modeli değiştirmek isteyenlerin ne değiştirmek istediklerini çok iyi açıklamaları gerekiyor. Tarihimizin en iyi dönemini yaşıyoruz ve bu dinamiği bozmak üzücü olur.
Barça bir kulüpten fazlasını kazandı. Yaşam ve düşünme biçimini temsil ediyor. Halkın özgürlüğe doğru gitmesine rehberlik eden, tarihin en heyecanlı döneminin taşıyıcılarıyız" değerlendirmesini yaptı.
"İspanyolcu medya, Santiago Bernabeu'daki 6-2'lik sonucu asla hazmedemeyecek" diyen Barcelona kulübü başkanı, bundan dolayı basında kendisine yönelik bir kızgınlık olduğunu da ileri sürdü.