OluÅŸturulma Tarihi: Ocak 06, 2005 00:00
‘Öyle bir hakem profili yarattık ki, onları tanımadan infaz ettik. Geçenlerde hakemler bana geldi, ‘Başkan biz sosyal programlara katılmak istiyoruz’ dediler. Hakemler topluma kendilerini tanıtma kaygısı yaşıyorlar. Bunu hepimiz paylaşmalıyız.’Şike, teşvik primi konusunda en küçük iddianın peşinde olacağız. Bu konuda İçişleri Bakanlığı’ndan tecrübeli müfettişler istedik.Holiganizmi bitirmek sadece federasyonun görevi değil. Kulüpler şeffaflaşmalı dahası taraftara bakış açılarını değiştirmeli.FUTBOL devre arası tatilinde.. Ama futbolun gündemi yoğun.. Bir yanda statlarda güvenlik önlemleri, diğer yanda şike, teşvik primi dedikoduları, hakemler, federasyon, Markez Hakem Kurulu seçimleri.. Kısacası futbolcular ne kadar tatile çıksa da, futbol tatile çıkmıyor.. Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakcı ile 2005 yılında futbolu, futbolun katedeceği yolu ve ağızlardan düşmeyen teşvik primi, hakem hataları ve güvenlik önlemlerini, kısacası futbolu konuştuk... FIFA ve UEFA futbolcuların haklarını korumak için hemen her yıl yeni kararlar alıyor. Avrupa’da futbolcu sendikaları var. Türkiye’de bu hayal mi?- Ülkemizde, Profesyonel Futbolcular Derneği, Kulüpler Birliği, Antrenörler Derneği, Amatörler Derneği gibi pek çok kurum var. Bunların hepsi de elbette futbolun içinde. Dışındaki bir yapı değil. Ama bana sorarsanız bunlar ideali yansıtmıyor. İdeal olanı zamanla yakalayacağımıza inanıyorum.Türkiye’de, şike ve teşvik primi ile ilgili pek çok iddia dile getiriliyor. Siz nasıl bakıyorsunuz bu iddialar ve son olarak İstanbulspor-
Beşiktaş öncesi dağıtıldığı iddia edilen teşvik pirimi ile ilgili ne tür bir uygulama yapacaksınız?- Bu konuda gazete sayfalarında, televizyon ekranlarında bir takım iddialar ortaya atılıyor. Ancak bu iddiayı ortaya atanlar belgelerini, bilgilerini bizimle paylaşmak zorundalar. Tüm futbol kamuoyu artık şundan emin olsun. Bu federasyon, futbolda tertemiz bir görüntünün garantisidir. Bakın, İçişleri Bakanlığı ile temasa geçtik. Şike, teşvik primi gibi iddiaları soruşturmak için güvenlik görevlisi istedik. Bundan sonra gazete ve televizyonlarda yer alan bu iddiaların sahipleri ile bu görevliler temas kuracak, gerekli araştırmayı yapacaklar.FIFA MHK’nin seçimle işbaşına gelmesine sıcak bakmadığını size bildirdi. Hem bu konuda hem de hakem hataları konusunda ne diyeceksiniz?-MHK ile ilgili olarak gerekli düzenlemeleri yargının son kararından sonra hayata geçireceğiz. Bizim uygulamalarımız ile FIFA’nın uygulamaları parelellik taşımak zorunda. Hakem hataları için ifade edebileceğim farklı bir şey yok aslında. Hepimiz hata yapmıyor muyuz? Kaldı ki, şu anda görev yapan pırıl pırıl tertemiz hakemlerimiz var. Gerekli sabrı göstermeli ve destek olmalıyız. Tüm futbol kamuoyu hakemleri eleştiriyor. Oysa bakın onlar ne yaptılar geçtiğimiz günlerde. Topluca bana geldiler, ‘Sayın Başkan, biz sosyal programlara katılmak istiyoruz. Kamuoyu bizi sadece sahada düdük çalan insanlar olarak tanıyor. Kişiliklerimiz hakkında en küçük bir bilgi sahibi değiller. Bu konuda bize yardımcı olun’ dediler. Çok da doğru yaptılar, çünkü öyle bir hakem profili yarattık ki, toplum hiç tanımadığı bu insanları yargılamadan infaz eder hale geldi. Oysa onlar topluma kendilerini tanıtma, kaygısı yaşıyorlar. Hakemlerin sosyal programlar sayesinde kamuoyuna açılmaları elbette çok gözel bir proje. Ama ya kulüplerle, hakemlerin sıkıntıları nasıl aşılacak?- Bunun yurt dışında çok örneği var. Almanya’da her kulübün bir hakemi var. Futbolcuları ve teknik heyeti değişen kurallar konusunda bilgilendiriyorlar. Kulüplerin bir hakemle çalışmaları sadece kurallarla ilintili bir şey değil. Bu futbolcuların sahadaki davranışlarına kadar yansıyacak bir eğitim programı. Ülkemizde de bu yönde bir eğitim programlamasının çalışması içindeyiz.Sayın Başkan yeniden güvenlik önlemlerine ve cezalara gelelim. Olaylardan dolayı verilecek cezaları farklılaştırma düşünceniz var mı? - Cezaları giderek artan oranda farklılaştırmayı düşünüyoruz. Ama bakın Türkiye’de her şey dışarıdan göründüğü kadar kolay değil. Para cezalarını artıralım diyoruz ama öyle kulüpler var ki, ödeme gücü bile yok. Bize şikayet ediyorlar. Ödeme gücü olmayan kulüpler statlarını nasıl koltukla donatacaklar ve numaralandıracaklar. Çelişki yok mu?- O kadar zor ki bazı şeyler. Kayseri’de, Sivas’ta kış şartları çok çetin geçiyor. Örneğin Kayseri’de numaralı bir koltuk bile yok. Kar, kış, fiziki ve maddi şartlar büyük zorluk çıkartıyor. Federasyon olarak biz yardıma gitmeye hazırız. Belki Kayseri’de stadın üstünün kapanmasına yardımcı olacağız. Sadece bu tür fiziki önlemler yeterli mi? - Elbette değil. Eğitim programları önemli. Öncelikle futbolda iyimser bir hava yakalamalı, iletişim artırılmalı, kulüpler şeffaflaşmalı, konunun tarafları bilinçlenmeli. Kulüplerin taraftara bakış açısı değişmeli. Hemen bir örnek vereyim; UEFA’da Bayer Leverkusen takımı, Şampiyonlar Ligi’nde Roma’nın aldığı seyircisiz oynama ve puan silme cezalarıyla ilgi bize itirazda bulundu. ‘Ben taraftarıma o maçı vaat ettim. Onların bu maçı izleme hakkı var, beni zarara uğratıyorsunuz’ dedi. İşte taraftar -kulüp ilişkisi bu. Dünyada futbol terörü azaldı diyebilir miyiz? - Futbol maçlarında seyircilerin şiddet içeren davranışları önlenebilmiş değil henüz. Hatta kimi bölgelerde bu davranışlar giderek artıyor ve bazen stat çevresiyle sınırlı kalmayıp şehir hayatına da taşıyor. Bu şiddet eğiliminin en olumsuz etkisi ise kurallara uyan taraftarlarla yerel halk üzerinde ortaya çıkıyor. Kontrolsüz ve diğer kesimlere sıçrayan bu şiddetin önlenmesi kaçınılmaz. Zaten holiganizm miadı dolmuş bir akımdır. Avrupa’da bir dönem yükseldi ve şimdi de iyice düşüşe geçti. Mesela Portekiz 2004’te neredeyse hiçbir olayın olmaması bunun iyi bir göstergesidir.Nasıl gelindi bu noktaya? - Geçenlerde Radikal’de Tanıl Bora’nın yazdığı gibi, Hannover Üniversitesi’nden Gunter Pilz’e göre bunun iki nedeni var: Bir kere artık kimse seyirciyi zorba olarak görmüyor. Statların kalitesi ile taraftarlara hoş geldin hissi veriyorlar. Hatta onlara ev sahibi muamelesi yapıyorlar. İkinci neden de şu: Holiganizmi başlatan insanlar, özellikle polisiye önlemler sonucunda ve büyüyüp hayata karıştıkça geri çekildiler.Yani sorun sadece Türkiye’nin sorunu değil. Dünyada da bu konuda bir sürü tartışma var? - Tabii ki. Ama futbolda şiddet sorunu Heysel faciasından bu yana yetkililerin önemli mesafeler aldıkları bir konudur. Polis aktivitelerinden, stat tedbirlerine, video kayıtlarının tutulmasıyla zanlıların kolayca tespitinden, bilet satışındaki önlemlere kadar geniş uygulamalar söz konusu olmuş. Ülkemizde ise bu tedbirlerin bir kısmı yerine getirilmiş bir kısmına hiç değinilmemiş. Bizim bunların hepsini bütünleştirmemiz lazım. Bunların tamamlayıcısı olarak da ceza kanunlarında hem ulusal hem de uluslararası düzeyde bir takım hükümler getirilmiştir. 2006’da Almanya’dayız- 2006
Dünya Kupası şansımızı nasıl değerlendiriyorsunuz?- Türkiye gerçekten çok başarılı bir nesil yakaladı. Ve o nesil ülkemize Dünya Üçüncülüğünü getirdi. O başarıdan sonra bir değişim süreci geçirmemiz kaçınılmazdı. Ben o süreci çok az bir hasarla geçirdiğimiz kanaatindeyim. Teknik ekibimize ve futbolcularımıza güvenimiz hiç bir zaman eksilmedi. Türkiye 2006 Dünya Kupası’nda Almanya’da olacak. Emre kararı beni üzdüEmre’nin, Nobre’ye yaptığı hareket sonrası Tahkim Kurulu’nun kararı için ne diyeceksiniz? Bu tür hareketleri bizzat siz cezalandırıyorsunuz UEFA’da?- Evet, Tahkim Kurulu’nun kararı beni de üzdü. Tahkim Kurulu, federasyonunun bünyesinde ama seçimle işbaşına gelmiş bağımsız bir kurum. Dolayasıyla bu karara saygı duymaktan başka yapacak bir şey yok. Bu karar ayrıca federasyonun demokratik yapısını gösterir. Biz hiç bir kuruma baskı eğilimi içinde değiliz. Türkiye’de genel bir anlayış var, herşeyi federasyon başkanının yaptığı söylenir. Halbuki bu kurumun kendi kurulları var. Olimpiyat saatli bomba değilOlimpiyat Stadı, Şampiyonlar Ligi maçına yetişecek mi? Bir anlamda elemizdeki saatli bomba mı bu final?- Yetişmesi şart. Bu final öncesi bir takım maçları oraya kaydırdık. Biliyorsunuz, Türkiye-Tunus, Meridyen Kupası maçını oraya kaydırdık. Yollar henüz bitmedi. Halen belediyeden taleplerimiz var. Sıkıntı yok ama hepsinin Tunus maçına kadar bitmesi gerekir. Meridyen Cup’ın yöneticileri, FIFA yetkilileri bu maça gelecekler. Olimpiyat Stadı’nın çevresine çit yapılacak, 3 ayrı yol yapılacak. Bu anlamda Olimpiyat Stadı asla elimizdeki bir bomba olmayacak. Olmamalı da zaten. Maçı başlattım pişman değilimG.Saray- F.Bahçe maçının başlama kararını verdim. Dün nasıl düşünüyorsam bugün de aynı kanaatteyim. Doğru karar verdim.G.Saray-
Fenerbahçe maçında en çok eleÅŸtiri alan isim siz oldunuz. O maçın baÅŸlatma emrini siz verdiniz ve F.Bahçe BaÅŸkanı Aziz Yıldırım tarafından eleÅŸtirildiniz? Maçı baÅŸlattığınız için piÅŸman mısınız?- Öncelikle bu konuda söyleyeceklerimin hiç kimse tarafından speküle edilmemesini rica ediyorum. Altını çizerek söylüyorum, o kararımdan dolayı asla piÅŸman olmadım. Seyirci sayısı maçın oynanamayacağı veya tehlike yaratacak düzeyde deÄŸildi. Tüm merdiven boÅŸluklarında güvenlik görevlileri yer alıyordu. O nedenle temsilci ile görüşüp maçın oynanması kararını verdim. Bu konuda dün nasıl düşünüyorsam bugün de aynını düşünüyorum. DoÄŸru kararı verdiÄŸime inanıyorum.G.Saray’a, F.Bahçe maçı için verilen ceza eleÅŸtirildi. Bu konuda ne diyeceksiniz.- Fenerbahçe- Konyaspor maçındaki konfetilerle bir karşılaÅŸtırma yapıldı ve G.Saray sahası kapanıyorsa neoden F.Bahçe’nin de kapanmıyor’ dendi. Ama ikis farklı bir olay. G.Saray- F.Bahçe maçında bir ÅŸiÅŸe sahaya atıldı ve o ÅŸiÅŸe hakeme geldi. Orada fiili bir saldırı söz konusuydu. F.Bahçe- Konya maçında ise fiili bir saldırı yoktu. Ä°kisi arasındaki fark bu ve bence verilen karar da son derece doÄŸru.Â
button