Kupa yataktan çıktı

Güncelleme Tarihi:

Kupa yataktan çıktı
Oluşturulma Tarihi: Haziran 03, 2009 00:00

BeşiktaşAsbaşkanı Levent Erdoğan, finalde Fenerbahçe’yi 4-2 yenerek kazandıkları Türkiye Kupası’nı, kimseye çaktırmadan oteldeki odasına götürüp, onunla uyudu.

BEŞİKTAŞ bu sezonun en değerli galibiyetini Fortis Türkiye Kupası finalinde Fenerbahçe karşısında aldı. Ligde iki kez boyun eğilen ezeli rakip, İzmir’deki maçta da kesin favoriydi. Fakat Denizli’nin Kartalları o kadar güzel bir oyun sergiledi ki, ligde kendilerine kök söktüren sarı lacivertli futbolculara resmen sahayı dar etti.

Malzemecilere sordular

4-2’lik skorla kazanılan kupanın kutlaması da en az Beşiktaş’ın sahadaki futbolu kadar muhteşem oldu. Başkan Yıldırım Demirören maçtan sonra girdiği soyunma odasında omuzlara alındı. Yöneticiler İzmir Swiss Otel’deki kutlamada sabaha dek zafer şarkıları söyleyip dans ettiler. Eğlencenin dorukta olduğu saatlerde ilginç bir olay yaşandı. Başkan Demirören ve yöneticilerin Swiss Otel’e gelirken yanlarına aldığı Türkiye Kupası kayıptı. Otelde aranmadık yer

kalmadı. Antrenör Tayfur Havutçu ile malzemeciler Erdal Erdem ve Süreyya Soner yataklarından kaldırıldı. Ama kupa hiçbir yerde bulunamadı. Belli ki birileri alıp götürmüştü. Ama kim? Sonrasında herkes odalarına çekilip, uykuya daldı.

En anlamlı kupa

Sabah saat 11.00... Yer Swiss Otel’in lobisi... Herkes hala kupanın nerede olduğu konusunda fikir yürütmeye çalışırken, asbaşkan Leven Erdoğan elinde kupayla asansörden inmez mi! Diğer tüm yöneticiler, "Yahu kupa sendeymiş, niye söylemiyorsun?" diye sitemli sorular yönelttiler. Levent Erdoğan, kendine has esrprili üslubuyla cevap verdi:

"Arkadaşlar, bu, 100’üncü yıldaki lig şampiyonluğu kupasından sonraki en anlamlı kupa. Ben de onun için kimseye çaktırmadan odama götürüp yatağıma aldım ve onunla uyudum!"

Biliyorum oynamadığın için kuduruyorsun!

TEKNİK direktörlüğün her şeyden önce insan idare etme sanatı olduğunu en iyi bilenlerden biridir Mustafa Denizli. Yıllardır bu işin içinde olan biri olarak insan sarrafı haline gelen Denizli, futbolcunun dilinden iyi anlar. Kime nasıl davranacağını, hangi futbolcudan nasıl verim alacağını iyi bilir. İşte size bir örnek... Mustafa Denizli Beşiktaş’a ilk geldiği günlerde Bobo çok formsuzdu. Ama Denizli de bu oyuncuyu mutlaka kazanmak istiyordu. Kısa sürede Bobo’nun nasıl bir karaktere sahip olduğunu öğrenen Denizli, onu kazanmak için ilginç bir yol buldu...

Hırslandırmak için yedek bıraktı

Bobo
’yu önce ilk 11’den kesti, ardından antrenmanlarda bile yedek takımda oynatmaya başladı. Bu arada, Beşiktaş’ta ilk 11’e bile giremezken Yunanistan, Ukrayna ve Kazakistan’dan bir biri ardına cazip teklifler alan Brezilyalı futbolcu, sinirden deliye dönmüştü. Sürekli asık suratla geziyor, kimseyle doğru dürüst konuşmuyor, çatacak birilerini arıyordu. Bir ara menajerini İstanbul’a çağırıp, "Git yöneticilerle görüş. Oynatmayacaklarsa bıraksınlar gideyim" dedi. Menajer İstanbul’a geldi; önce Kenan Öner ardından Mario Berk’le görüştü. Bütün bunları sessizce izleyen Denizli, en sonunda Bobo’yu karşısına alıp konuştu:

"Biliyorum, oynamadığın için kuduruyorsun. Seni bilerek yedek bıraktım. Çünkü, seni motive etmekten başka çarem yoktu. Bundan sonra ilk 11 oynayacaksın ve göstereceksin Bobo’nun kim olduğunu."

Mustafa Denizli
’nin planı bire bir tuttu. Beşiktaş’a sezonun son haftalarında hem Fortis Türkiye Kupası hem Süper Lig şampiyonluğu kazandıran Bobo’nun golleri işte böyle geldi.

Deplasmanlardan nefret eden futbolcu

MUSTAFA Denizli’nin Beşiktaş’ta en beğendiği futbolcuların başında Matias Delgado gelir. Tecrübeli teknik adam, Arjantinli oyuncunun tekniğine ve oyun zekasına hayran olduğunu her fırsatta açık yüreklilikle dile getirir. Fakat, Delgado’nun bazı huyları var ki, bir sabır abidesi olan Denizli’yi bile çileden çıkarıyor...

Beşiktaş’taki ilk sezonunda uçak korkusunu bahane ederek birçok deplasmana gitmeyen, daha sonra yöneticilerin uyarısı üzerine bundan vazgeçen Delgado’nun bu tuhaf huyu bu sezon yeniden depreşti! Denizli, deplasman maçları öncesi ne zaman Delgado’ya, "Hazır mısın?" diye sorsa, aldığı cevap hep aynı oldu:

"Bilmiyorum. Hala problem var. Sakatlık uzuyor."

Her sene 2 milyon Euro civarında para ödenen Arjantinli futbolcunun bu durumu yönetimde çok tartışıldı. Sorunu kökten çözmek için futbolcunun aynı zamanda menajerliğini de yapan babası İstanbul’a çağrıldı. Fakat ne gelen oldu, ne de giden...

Fenerlilere uğur bozdurdular

TARİH 3 Mayıs Pazar. Yer BJK İnönü Stadı. Rakip ise Fenerbahçe. Siyah beyazlılar, sakatlıklar ve cezalar nedeniyle birçok as futbolcusundan yoksun olan sarı lacivertlilere 2-1 mağlup oldu. Sadece yenilmekle kalmadı, o kadar kötü oynadı ki, Beşiktaşlılar bile Fenerbahçe’nin farklı galibiyeti kaçırdığını kabul etti.

Bu maç sonrası yapılan ağır eleştiriler futbolcuları çok hırslandırmıştı. Fenerbahçe’den rövanşı almanın bir tek yolu vardı; Fortis Türkiye Kupası finali... Siyah beyazlı oyuncular, final öncesi kendilerinden o kadar emindi ki, kazanacaklarına yöneticileri de inandırdı. Başkan Yıldırım Demirören, oyuncularının bu özgüveninden aldığı cesaretle, maçtan önce İzmir Deniz Restaurant’ta yönetici arkadaşlarına bir yemek

verdi. Levent Erdoğan, Kenan Öner, Murat Çelik, İlhan Durusoy, Bülent Deriş’in, eşleriyle birlikte katıldığı yemekte, daha kazanılmamış olan Fortis Türkiye Kupası’nın kutlaması yapıldı.

Siyah beyazlılar coşkuyla eğlenirken, aynı mekanın kapısına Fenerbahçe Başkanı Aziz Yıldırım ve yönetici arkadaşları da geldi. Yıldırım, İzmir’deki her maç öncesinde buraya gelip yemek yemeyi kendisine uğur yapmıştı. Bu sefer içeride Beşiktaş Başkanı ve yönetim kurulu üyelerinin bulunduğunu öğrenince kapıdan geri döndü. Deniz Restaurant’ın sahibi Yılmaz Çelikkaya, "Başkanım, burası sizin uğurlu yeriniz" demesine rağmen, "Ben uğurumu kendim belirlerim" diyerek, arkadaşlarıyla birlikte başka bir lokantaya gitti.

Yaptığın hareket kırmızı ışıkta geçmekten beter

BEŞİKTAŞ, aylarca peşinden koştuğu Sivas’ı ancak 31. haftada yakalayıp geçti. Oysa, liderlik koltuğuna 28. haftada oturulabilirdi...

Tarih 20 Nisan 2009. Lider Sivas, bir gün önce Konya’da 2 puan bırakmış; 57 puanda. İnönü Stadı’nda Ertuğrul Sağlam’lı Bursaspor’u konuk eden Beşiktaş ise 55 puanla ikinci sırada. Yani, kazansa koltuğa oturacak. Ama olmuyor, maç 0-0 bitiyor. Karşılaşmanın bu skorla sonuçlanmasının en büyük sebebi, İbrahim Toraman’ın topa iki kez elle müdahale ederek 44. dakikada kırmızı kart görmesiydi. Denizli, maç sonrası mahcup biçimde soyunma odasında oturan Toraman’a şöyle dedi:

"Atılmana sebep olan hareketi kasıtlı yapmadığını da biliyorum. Bir anlık refleksti. Ancak, yaptığın hareket otomobille kırmızı ışıkta geçmekten beter. Fazla üzülme. Bu hatandan ders çıkarmaya çalış."
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!