Güncelleme Tarihi:
Teknik direktörü Luis De La Fuente, A Milli Takım’ın başına getirildiğinde, “İspanya’da, İspanyol futbolunun geçmişini ve geleceğini tanıyan biri var ise o da karşınızda oturan benim” ifadelerini kullanmıştı. Haksız da sayılmazdı zira İspanya’nın alt yaş milli takımlarında da görev alan De La Fuente, 19 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası ve 21 Yaş Altı Avrupa Şampiyonası’nda şampiyonluklar kazanmıştı. 2020’de Tokyo Olimpiyatları’nda gümüş madalya kazanan İspanya Milli Takımı’nın başında yine o vardı.
iSPANYA iLE 2 YILDA 2 ŞAMPiYONLUK
Katar’da düzenlenen 2022 Dünya Kupası’nın ardından İspanya A Milli Takımı’nın başına geçen deneyimli teknik adam, ilk olarak Matadorlar’ı UEFA Uluslar Ligi’nde şampiyonluğa ulaştırdı. Finalde Hırvatistan’ı penaltılarla mağlup eden De La Fuente’li İspanya, UEFA Uluslar Ligi’nde 2022-23 sezonunun en büyüğü oldu. 2024 Avrupa Şampiyonası’nda beklentiler bu denli yüksek değildi ama 63 yaşındaki teknik adam takıma farklı bir oyun anlayışı ve yeni bir jenerasyon getirerek İspanya’yı, EURO 2024’ün zirvesine çıkarmayı başardı.
2. EL ARABAYA BiNEN VE SOSYAL MEDYASI OLMAYAN MVP
EURO 2024’ün MVP’si (en iyi oyuncu) seçilen Rodri için ‘futbolundaki sadelik özel hayatına da yansımış’ dersek hiç abartmış olmayız. Villarreal’de oynadığı dönemde bir yandan işletme eğitimini sürdüren İspanyol futbolcu, o dönemde bile ortak alanlarını öğrencilerle paylaştığı bir yurtta kalıyordu. Her hafta La Liga’da oynayan bir genci ortak alanlarda görmek tüm öğrencileri şaşırtıyordu ama o mutluydu.
HiÇBiR ZAMAN MOTiVASYONU PARA OLMADI
20 milyon Euro’ya Atletico Madrid’e imza attığında hatta bir yıl sonra 70 milyon Euro’ya Manchester City’e transfer olduğunda bile aynı adamdı. Çünkü onu motive eden şey para değildi. Ehliyetini aldığında bile lüks bir araba yerine ikinci el Opel Corsa almayı tercih etti. Ona göre arabanın tek anlamı; ‘A noktasından B noktasına gitmek’ti. Diğer futbolcuların aksine dövmeden ve sosyal medyadan nefret ediyor. Mottosu hiç değişmedi: “Antrenman yap, dinlen, ders çalış...” Rodri için futbol her zaman ikinci planda oldu. Hayatında en önemli şey onun için ailesi. Futbolu gelip geçici olarak gördüğü için hep iyi bir eğitime sahip olmak istedi.