Küçülüyoruz

Güncelleme Tarihi:

Küçülüyoruz
Oluşturulma Tarihi: Haziran 25, 2000 00:00

Süleyman ALASYA
Haberin Devamı

BU kez Ege Palas'ın klimalı salonları yerine, Sosyal Dayanışma Derneği'nin küçücük salonuna doluşmuş yüzden fazla Altaylı... Kongre öncesi dedikodularıyla bilenen taraflar ve önce yumuşak geçiş dakikaları... Derken küçük kıvılcımlar, sonra atışmalar ve nihayet bazılarının beklediği kızılca kıyamet... Altay'da 15 yıldır tüm kongreleri bilirim, ama bu kadar seviyesiz ve insanların birbirini anlamadığı genel kurul izlemedim.

Bir kere ‘‘camia’’ dedikleri o kış uykusuna yatmış tavşanlar topluluğu uyanmadıkça, bahsedilen büyüklük, ‘‘En büyük’’ sloganı atanların kendi kendini tatmin etmesinden başka bir şey değil. ‘‘Biz büyüküz’’ diye bağıranların kongresinde, insanlar birbirini kırar, aşağılar, demagoji yapar ve ahali de, ‘‘Nasıl kavga edecekler?’’ diye onları izlemek için toplanırsa, ortaya önceki akşamki görüntüler çıkar. Kongre bitince de kameraları görenler şov yapar...

Ama kimse bundan önceki genel kurulda şirketleşmeye köstek olunduğu zaman söylenenleri aklına getiremiyor:

‘‘Bundan sonra küçülüyoruz. Futbolcu satıp, borçlarımızı ödeyeceğiz. Altay sezon sonuna kadar sıkıntı yaşar mı, bilemiyorum.’’

Bu sözler Başkan Nafiz zorlu'ya aitti. Bir Allah'ın kulu da çıkıp, ‘‘Yahu, olur mu öyle şey?’’ demedi. Herkes şirketleşme engellendiği için, böbürlenip durdu. Ama Rıdvan Amca (Burteçin) kulağıma eğilip, ‘‘Bu belirsizlik, takımı düşürür’’ demişti. Ölmeden önceki son tahlilinde de haklı çıktı.

Kim ne derse desin, Nafiz Zorlu dürüst bir yönetici. Özgener'lerle olaya bakış açısı, felsefesi, eylemi çok farklı. Ama onları asgari müştereklerde birleştirecek bir üçüncü güç ne yazık ki yok. Olanlar da, bu iki gücü birbirine karşı kışkırtıyor. O zaman da güçsüzlük ve sahipsizlik başlıyor.

Kemal Zorlu'nun söylemleri haberlere yansıdığında, Zorlu'dan korkup, gazetecileri mahkemeye veren bazı birinci sınıf yöneticilerimiz... Zorlu'nun kongrede söylediklerini herhalde bir kez daha duymuşsunuzdur. Haydi Zorlu'yu da mahkemeye verin. Vallahi ‘‘Kifayetsiz’’ dedi, ben tanığım.

Şunu çok iyi anlıyorum ki, Altay gerçekten küçülmeye başladı. Çünkü, insanlar kulübünü, takımını değil, kendilerini düşünüyor. En çok düşünenler, en küçük olanlar. Onlar için kulüp değil, kişisel çıkarları önemli. Ya da Altay'ın yıllar önceki gibi Varol Ürkmez'leri, Metin Kurt'ları, Mustafa Denizli'leri, Hayrettin'leri, Erdi'leri, Alpay'ları, Atakan'ları, Toprak'ları yetiştirecek büyüklükte bir camiası yok.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!