Kubilay mucizesi

Güncelleme Tarihi:

Kubilay mucizesi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 21, 2001 02:37

Bir yıl önce lösemiye yakalanan F.Bahçe'nin eski futbolcu, amansız hastalığın pençesinden kurtuldu. Bursaspor ile bir haftadır idmanlara çıkan 26 yaşındaki Kubilay Toptaş, bugün resmi sözleşme imzalayacak.

HASTALIĞA İNANMADIM

A Milli Takımın kampına giderek Doktor Cengiz Dinç'e danıştım. Bana ‘‘Yüzün bembeyaz, sende bir problem var. Kanına baktır’’ dedi. ‘‘Tatile çıkmadım, güneş görmedim o yüzden olmalı’’ cevabını verdim.

ABLAM BAYILDI

Ablam Zeynep Aydın ile Avcılar Gözde kliniğine gittim. Kan Hastalıkları uzmanı Doktor Atay bey, gizlice yüzde 60 lösemi şüphesi var demiş. Ablam hastanede düşüp bayıldı. Ama bana yine de hissetirmedi.

SPOR YAPTIM

Terapi aralarında spor yapmaya çalışıyordum. Yatakta bile mekik çekiyordum. Tedavi sonunda 3 haftalık rehabilitasyon merkezine gittim. Kas güçlendirme, fizik tedavi uygulandı. İnanılmaz bir şekilde toparlandım.

HALSİZLİKLE BAŞLADI

Bu hikaye okunmaya değer. Çünkü bu hikayenin içinde azmin zaferi var. Gaziantep, Fenerbahçe, Ç.Dardanel, Vanspor ve Göztepe formasını giyen 26 yaşındaki Kubilay Toptaş, bir yıl önce yakalandığı lösemiden kurtuldu ve futbol sahalarına yeniden döndü. Dilerseniz, Bursaspor ile bugün sözleşme imzalayacak olan, Kubilay Toptaş'ın ‘‘ölümden, sahaya’’ mücadelesini kendi ağzından dinleyelim.

CİDDİYE ALMADIM

2000 yılının Mart ayındaki Göztepe antrenmanda halsizlik hissederek, hocam Celal Kıbrızlı'dan izin istedim, hastalık nedeniyle Adana deplasmanına gidemedim. Şüphe üzerine Amerikan Hastanesinde kemik iliği kontrolü yaptırdım. Birşey görülmedi. Halsizliğim devam edince idmanlara 5 hafta çıkmadım. Sonra kendimi iyi hissettim ve Samsunspor maçında hiç idman yapmadan 60 dakika oynadım. Takım artık küme düşmüştü. Fenerbahçe'nin 3-2 kaybettiği maçın kadrosuna alındım ama halsizlik nedeniyle oynayamadım.

PROFESÖR AÇIKLADI

Ligin bitimine 3 hafta Almanya'ya gittim. Avrupa Futbol Şampiyonası'na hazırlanan A Milli Takımın kampına giderek Doktor Cengiz Dinç'e danıştım. Bana ‘‘Yüzün bembeyaz, sende bir problem var. Kanına baktır’’ dedi. ‘‘Tatile çıkmadım, güneş görmedim o yüzden olmalı’’ cevabını verdim.

İstanbul'a dönüp transfer çalışmalarına başladım. Bir ara merdiven bile çıkamayacak durumdaydım. Kan aldırmaya karar verdim. Bahçeşehir'de bir Alman hastanesine gittim, ‘‘Ayakta durman büyük bir mucize. Senin normalde beyin kanaması geçirmen gerekiyor’’ denildi. Güldüm geçtim. Halsizlikler devam edince tedirgin oldum.

Ablam Zeynep Aydın ile Avcılar Gözde Kliniği’ne gittim. Kan Hastalıkları uzmanı Doktor Atay Bey, ablama gizlice ‘yüzde 60 lösemi şüphesi var’ demiş. Ablam bunun üzerine hastanede düşüp bayıldı. Ama bana yine hissetirmedi. Doktor Atay bey, eniştem Yılmaz Aydın'a ‘‘Bu çocuk acil yatmalı’’ dedi. Çapa'ya gittik. Orada da aynı şeyi söylediler. Derhal özel uçakla Almanya'ya gittim. Uçaktan sağ inme olasığılım bu basınç altında yüzbinde birmiş.

Essen'deki Protestan hastanesinde kemik iliği kontrolü yapıldı. Sonunda profesör lösemi başlangıcı olduğunu söyledi. İki gün sonra kemoterapiye başlandı. Bu sırada vücudumdaki tüyler ve saçlarım tamamen döküldü. 28 Haziran'da hastalık başladı, 1 Temmuz'da menajerim telefon edip, Samet Aybaba'nın isteği üzerine G.Birliği ile sözleşme imzalayacağını söyledi.


Ama hastalığım nedeniyle transfer gerçekleşemedi. Profesör, ‘‘Yaşamak istiyorsan kendine inanacaksın. Hayata küsmeyeceksin. Kesinlikle isyan etmeyeceksin’’ dedi. Aile ve dostlarımın desteği ile yaşam şansımı sürdürdüm. 6 ay içinde 4 kemoterapi gördüm. 3 defa ölümden döndüm. Yediğim yemek bile alerji yapıyordu. Nefesim kesiliyordu. Suni reanimasyon yapıldı. Vücudumda mikrop bulundu. Bir ara saniyelerle kurtuldum.

SPORDAN KOPMADIM

Terapi aralarında spor yapmaya çalışıyor, koşuyordum. Yatakta bile boş durmayıp mekik çekiyordum. Son tedaviden sonra 3 haftalık rehabilitasyon merkezine gittim. Kas güçlendirme, fizik tedavi uygulandı. İnanılmaz bir şekilde toparlandım. Almanya 2.lig takımlarından Lr Ahlen'de eski hocam Tenhagen ile idmanlara çıktım. Kendimi tamamen iyi hissedince Türkiye'ye döndüm. Menajerim Hakan Şirin ve Arnavutköy Belediye Başkan Yardımcısı Sinan Dürgen'in çabalarıyla Bursaspor'a geldim. Bursaspor'da Nihat Şengezer görüştük. Nejat Biyediç'in onayı alındıktan sonra idmanlara başladım.

PİMLERİM Lösemililere

Bursaspor ile maç başına sözleşme yapacak olan yıldız futbolcu, galibiyet primlerini Lösemililer Vakfı’na bağışlayacak.

Destek verecek

Amansız hastalığın pençesinden kurtulup, yaşama yeniden dönen Kubilay Toptaş, bundan sonraki yaşamında lösemili hastalara destek vermek için büyük mücadele vereceğini söyledi. Yıldız futbolcu, ‘‘Maç primlerimin tamamını Lösemililer Vakfı'na bağışlayacağım’’ dedi.

Azimle çalışın

Lösemili hastalara tavsiyelerde bulunan Kubilay, ‘‘Yaşamdan hiç bir zaman küsmeyin. Azmin yenmeyeceği hastalık yok. Yeterki mücadelenize inanın. Çevrenizle diyaloğu kesmeyin. Hep gülen, eğlenen taraf olun. Ama tedavinizi bıkmadan usanmadan sürdürün’’ diye konuştu.

Sporun ünlü mucizeleri

LANCE ARMSTRONG

30 yaşındaki ABD'li bisikletçi 1996 yılında testis kanserine yakalandı. Hastalığın beynine ve ciğerlerine sıçradığı tesbit edildi. Doktorlar yaşama şansının yüzde 20 ile yüzde 50 arasında olduğunu söylediler. 3 ameliyat geçirdi. İyileşti yeniden spora döndü ve tam 2 kez üst üste Fransa Bisiklet Turu'nu kazandı.

LUDMİLLA ENQUİST

37 yaşındaki Rus asıllı, İsveçli atlet. Bayanlar 100 metre Engelli yarışının 1990 Salon Dünya, 1996 Olimpiyat ve 1997 Dünya Şampiyonu atleti. 1998 yılında göğüs kanserine yakalandı. Bir göğsü alındı. Kemoterapi seansları devam ederken Sevilla'daki Dünya Şampiyonası'na katıldı ve final koştu.

SEAN ELLİOT

NBA takımlarından San Antonio Spurs'un oyuncusu. 1999 yılının Ağustos ayında böbrek nakli yapıldı. O sezon 63 maç oynayamadı. Böbrek naklinden sonra basketbola devam etti. NBA'da geçen sezon 52 maçta, 7.9 sayı, 3.3 ribaunt, 1.5 asist ortalaması ile oynadı. 2000 yılındaki Organ Nakli Yapılanlar Olimpiyatı'nın açılış töreninde meşaleyi o yaktı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!