Kötü haber: Bayern çıktı... İyi haber: Açık oynuyorlar

MEHMET Y. YILMAZ: Beşiktaş'ın Bayern Münih ile eşit şansa sahip olduğunu düşünüyorum.Bbundesliga ikincisi Leipzig’i iki maçta da yendi.

UĞUR MELEKE: Beşiktaş, iyi gününde İstanbul’da her takımı yenebilir. tur şansı çok zor fakat İstanbul’daki maç her sonuca açık.

UĞUR VARDAN: Bayern Münih bir ekol, herkesin malumu. Beşiktaş’ın elenmesi doğaldır elemesiyse mucize olur. Dilerim mucize sırası Beşiktaş’tadır.

MEHMET ARSLAN: Elbette ki çok zor bir kura. akıl ve mantık Bayern diyor. Ama futbol sadece bununla açıklanmıyor ki işte bu da bizim şansımızdır.

1- 2-0 geriye düşen G.Saray, Akhisar’ı 4-2 yense de maç sonu tepki vardı.Taraftar skora aldanmamakta haklı mı?

2- Tudor’a “Vasıfsız, 2. sınıf biri. Ne işi var G.Saray’da” diyen Okan Buruk, “Kral çıplak” MI dedi, haddini mi aştı?  

3- Yaşadığı ‘git-gel’, “Beni öldürmeyen acı güçlendirir” diyen Nietzsche misali, Kocaman’ı daha da mı güçlendirdi?

4- Beşiktaş, kapalı savunmalara karşı Don Kişot gibi. Güneş’se “Avrupa’da futbol oynanıyor, burada oyunu bozmak için” diyor. İkna edici mi?

5- Beşiktaş, Şampiyonlar Ligi’nde şampiyonluk adaylarından Bayern Münih ile eşleşti. Bu kurayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Tur şansı var mı?

6- Trabzonspor da sessiz sedasız yeniden zirvenin eteklerine geldi. Bu çıkışta aslan payı Çalımbay’ın mı yoksa Burak Yılmaz’ın mı? 

MEHMET Y. YILMAZ:

TARAFTARLARLA TAKIMIN GÜVEN iLiŞKiSi ZEDELENDi

1- Taraftarların protestosu bu maçtan daha çok geride kalmış Beşiktaş maçındaki ezikliğe öfkeden kaynaklanıyordu bence. İlk yarıda yenilen iki gol de öfkeyi katlamış olmalı. Galatasaray için 2-0 geriden gelip kazanmak önemliydi elbette ancak taraftarla takım arasındaki güven ilişkisinin zedelendiğini düşündüren bir gelişme bu.

OKAN BURUK’UN TUDOR İÇİN SÖYLEDİKLERİ SUÇ MU?

2- Okan Buruk’un söylediklerini futbol kamuoyunun büyük bölümü bazen daha sert ifadelerle söylüyor. Buruk’un bunları söylemiş olması neden suç olsun? Tudor ile ilgili futbol medyasında yazılanları unutmayalım. Doğrusunu isterseniz Derwall’in, Feldkamp’ın, Denizli’nin, Terim’in yönettiği bir Galatasaray’dan sonra Tudor biraz hafif sıklet kalıyor bana göre de.

FUTBOLCULAR, HOCANIN KALICI OLDUĞUNU GÖRDÜ

3- Kocaman, Osmanlı maçından sonra yönetimden güvenoyu alınca, takım içinde daha güçlenmiştir, bu kaçınılmaz. Oyuncular gördüler ki hoca kalıcı, yönetimin ondan vazgeçme niyeti yok. Herkes de buna göre pozisyon aldı tabii. Liderlik hala çok uzak ancak şunu söyleyebiliriz ki artık yarışın içinde Fenerbahçe de var ve ilk yarının ilk sekiz maçındaki performanstan daha iyisini ikinci yarıda ortaya koyabilirse, şampiyon olamasa bile Şampiyonlar Ligi şansını yakalayabilir.

HAKEM OLMASA 1 PUANI DA ALAMADAN DÖNERDİ

4- Güneş’in bu mazereti kayıpları açıklamaz. Elbette bu ligde kaybetmemeyi her şeyin üstünde gören bir zihniyet var. Bunlar galip gelmek için değil, bozmak için oynuyorlar ama Kayseri maçı için aynısını söyleyemeyiz. Kayseri, hakemin yarattığı bir penaltı ve onun sonucu gelen kartlarla on kişi kalmasaydı, Beşiktaş Kayseri’den bugün beğenmediği 1 puanı da alamadan dönerdi.

LEIPZIG’I İKİ MAÇTA DA YENDİ BAYERN’E DE ŞANSIN VAR

5- Şansların eşit olduğunu söyleyebilirim. Bu sezon Hoffenheim ve Gladbach’ın başarabildiğini Beşktaş neden yapamasın? Unutmayalım ki Leipzig, Bayern’in oynadığı ligin ikincisi ve Beşiktaş karşısında bir varlık gösteremediler.

ÇALIMBAY’IN ARKASINDA 3-4 SEZON DURMALILAR

6- Çıkışta pay kuşkusuz ki Çalımbay’ın. Burak’ın katkısını kimse küçük görmesin ama Trabzon’un döküldüğü haftalarda da Burak bu takımın oyuncusuydu. Gerçi o haftalarda Burak üzerine düşeni yaptı ama gelişmeyi sağlayan asıl faktör Çalımbay oldu. Trabzonspor yönetimi ve Trabzon medyası, Çalımbay’ın arkasında üç-dört sezon durmayı başarabilirse Trabzon çok şey kazanır.

HAFTANIN ‘EN’LERi

Haftanın olayı: Beşiktaş’ın 10 kişi kalan Kayseri karşısında ikinci devre pozisyona dahi girememesi.

Haftanın TAKIMI: Sivasspor

Haftanın HOCASI: Rıza Çalımbay

Haftanın FUTBOLCU: Burak Yılmaz

Haftanın HAKEMİ: Hüseyin Göçek

MEHMET ARSLAN:

TARAFTARLAR, TAKIMI YÖNETMEYE KALKIŞIYOR

1- G.saray taraftarı artık takımı yönetmek, hoca belirlemek, kimin oynayacağına karar vermek istiyor. Sadece son düdükten sonra mı değil, maç başlamadan ıslıklamaya başladılar. G.Saray, 11-12 kişiyle oynuyor. Zamana ihtiyacı var. Şimdi taraftarıyla mücadele edecek. Taraftar haklı değil.

BURUK ELEŞTİREBİLİR AMA HAKARET EDEMEZ

2- Tudor eleştirilemez biri değil. Okan Buruk’un da eleştiri hakkı vardır. Ama eleştiri ayrı, hakaret ayrı. Buruk, bu sözleri Türk meslektaşı için söyleyebilir miydi? Sanki bir Omerta yasası var. Pırlantaymış gibi davranıyorlar birbirlerine. Ama alttan alta da birbirlerinin kuyularını kazıyorlar. Buruk’un Tudor ve futbolseverlere özür borcu var.

ELEŞTİRİLİRKEN DE ‘KOCAMAN’ DEDiM

3- Dilersen bu soruyu bana sormamış ol! 9 puan farkta ve “Kocaman hoca değil” ayıbının dile getirildiği dönemde bile ona inandığımı söyledim. Lig değişti artık. 14 yabancılı ligde her takım her takımı yenebilir. Yıllardır böyle bir lig istemiyor muyduk? Ama hâlâ eski alışkanlıklarla yorumlayanlar var. Kocaman oyuncuya bağlı takımın değil, bir takımın antrenörü olma kaygısında.

ŞENOL GÜNEŞ’İ ELEŞTİRMEYE KORKAR HALE GELDİK!

4- 11’e 11 oynanırken Kayseri de futbol oynuyordu. 10 kişi kalınca elbette savunmaya çekilecek. Bu bir mazeret. Asıl önemli olan ise Güneş’i başarılı sonuçlardan dolayı neredeyse eleştirmeye korkar hale gelmemiz. Güneş, Avrupa’ya da lige de aynı kadro ile çıkıyor. Bu durumda 24 kişiye ihtiyacı yok. Oysa tam tersi olmalı diye düşünüyorum.

BEN, HAYAL ETMEYE DEVAM EDİYORUM

5- Geçen hafta “Bu Beşiktaş her türlü hayali kurdurur” dedik. Evet zor bir eşleşme ama kendisine karşı savunma oynayacak bir Basel veya Shakhtar da Beşiktaş’ı zorlar, hatta eleyebilir. Ligde G.Saray’ı silen Beşiktaş, 10 kişi kalan Kayseri’ye karşı pozisyon bulamadı. Bu nedenle Beşiktaş’ın sansı var.

RIZA ÇALIMBAY’DAN ÖZÜR DİLİYORUM

6- Çalımbay’a saygımı dile getirmiş ve bir kaygımı ifade etmiştim. “Hocam o kadar takım değiştirdi ki, tüccar hoca diye anılacak” demiştim. Biraz araştırdım o ifadelerimden sonra. Çalımbay’a bir özür borcum var. Takım değiştirmenin hep onun inisiyatifi dışında geliştiğini öğrendim. O sözü geri alıyor ve hoş geldin Trabzon’a diyorum. İyi ki geldin diyorum. Burak ise ülkenin en büyük golcüsü.

HAFTANIN ‘EN’LERi

Haftanın olayı: Okan Buruk’un, kendini henüz bir başarıya imza atmamışken Tudor’a “İkinci sınıf” demesi...

Haftanın TAKIMı: Sivasspor

Haftanın HOCASI: Tamer Tuna

Haftanın FUTBOLCU: Arouna Kone

Haftanın HAKEMİ: Hüseyin Göçek

BURUK, TUDOR’UN KOLTUĞUNU İSTİYOR

Igor Tudor’un teknik direktörlüğünü tartışan Okan Buruk, kendisi hangi başarıya imza atmış? Eleştirme hakkına herkes gibi o da sahip ama hakaret etmesi kabul edilemez. Bu açıklamalarla Okan Buruk aslında bize şunu söylüyor: “Igor Tudor’un koltuğunu bana verin.”

UĞUR MELEKE:

TERiM BOŞTAYKEN RAHAT OLMAZ

1- Heynckes’in Bayern’de 4. dönemi bu... Lobanovskiy 3 kez Kiev’e, 4 kez milli takıma döndü. O bırakmadan hiçbir Dinamo ya da ulusal takım menajeri rahat değildi görevinde. Terim de bu ülkenin futbol efsanesi, Lobanovskiy’si. O boştayken hiçbir G.Saray ve milli takım koçu rahat çalışamayacak. Bir tür Murphy yasası bu: “Tereyağlı ekmeği yere düşürürseniz, yağlı tarafı alta gelir. Terim boştaysa geri döner.”

BURUK ÇiRKiNLEŞTi ÇOK ÜZÜLDÜM

2- Tudor, futbol kariyerinde 10 yıl Juventus’ta oynamış, Buruk kaçarcasına gittiği Inter’de forma giyememiş. Antrenörlük kariyerinde Tudor, hem Hajduk’u hem PAOK’u Avrupa Ligi’ne taşımış; Buruk’un henüz uluslararası tek bir maçı yok. Üstelik Tudor, Buruk’tan 5 yaş küçükken biriktirmiş bu CV’yi... Okan Hoca’yı beğeniyor ve saygı duyuyordum; baskı altında ne kadar çirkinleşebileceğini gördüm ve üzüldüm sadece.

KOCAMAN, GiDEREK MAGATH’A BENZiYOR

3- Kocaman yaş aldıkça antrenörlük stili Magath’a evriliyor! Onun takımında disiplin, organizasyon, alan parselasyonu sorunu olmaz; fizik kalite, yardımlaşma, kompakt duruş üst seviyeye yükselir. Bu organizasyon size galibiyet serileri kazandırır; ancak kupa kazanmak için sahadaki kalite dozajını artırmanız gerekir. Eğer ilkelerinden taviz vermeden daha fazla kaliteli futbolcuyu bir arada oynatabilirse önü açık.

NEGREDO NİYE 80’E KADAR KENARDA

4- Futbolun yazılı olmayan kuralı bu: Kaliteli takım bastıracak, kalitesi yetersiz olan kapanacak. City’nin, Bayern’in, PSV’nin, APOEL’in kendi liglerinde yaşadığı neyse, Beşiktaş’ın da o. Tarih boyunca büyük takımlar görece küçük olanları çözmeye çalıştı, bunun için de ofansif oyuncu sayısını artırdı. Rakip 50’de 10 kişi kalmışsa ve siz Negredo’yu 80’e kadar oturtmuş, Orkan’ı sokmamışsanız, mazeretleriniz bana komik geliyor.

TUR ŞANSIMIZ ÇOK AZ AMA...

5- Bayern’le Arsenal eşleşse ve bana ilk maç 3-0 bitti deseniz, kim kazandı diye sormam. Oradan sürpriz çıkmaz. Ama Bayern-Liverpool maçı 3-0 bitti derseniz, kim kazandı diye sorabilirim. Çünkü Liverpool’un günlük performansları arasındaki fark çok yüksek. Beşiktaş da biraz Liverpool gibi. İyi gününde İstanbul’da herkesi yenebilir. Tur şansımız elbette çok az. Ama İstanbul bence her sonuca açık.

TRABZONDAKi MESELE ÇOK KOMPLiKE

6- Bir buçuk ay önce Trabzonlu futbolcular, Malatya’da ilginç bir performans ortaya koyunca dile getirmeye çalışmıştım; bir grup oyuncu hocayı göndermeyi kafaya koymuşsa, yapılabilecek fazla bir şey kalmıyor. Trabzon’un kadrosu zaten 15 maçta 25 puan yapabilecek güçte, doğal sonuç bu. Çalımbay başarılı bir hoca, Burak iyi bir golcü. Ama oradaki mesele, sadece futbolla açıklanamayacak kadar komplike bence.

HAFTANIN ‘EN’LERi

HAFTANIN OLAYI: Özat’tan sonra Buruk’un da ayrımcı söylemleri. 2002 Dünya 3.’leri, madalyaya yakışır davranmalılar.

Haftanın en iyi takımı: Osmanlıspor

Haftanın en iyi hocası: Samet Aybaba

Haftanın en iyi futbolcusu: Badou N’diaye

Haftanın en iyi hakemi: Mete Kalkavan

UĞUR VARDAN:

ALTERNATiF OLUNCA TEPKi NORMAL

1- Seyirci, elbette ki Tudor’un ‘gösterge’ maçlardaki performansına göre hareket ediyor. Dolayısıyla Akhisar maçının skoruna değil, söz konusu olan ‘büyük’ etiketli mücadelelerde alınan sonuçlara karşı tepki üretiyor. “Evet takım lider ama teknik direktörümüzün kapasitesi de belli” demeye getiriyor. Alternatif de hazır olunca (Terim tabii ki) bu protestoların sürmesi doğal.

NEZAKET BÜYÜTÜR ÖFKEYSE KÜÇÜLTÜR

2- Okan Buruk’un açıklamalarındaki ilk okuma “O koltuk Tudor’a değil bana layık” oldu ister istemez. Ama Buruk’un hocalık kariyerine bakıldığında kendisine ‘level’ atlatacak bir tabloyla da henüz karşılaşmadık. Evet, Avrupa’da bu türden sert teknik direktörlük atışmaları oluyor ama Buruk’un kişiliği göz önüne alındığında bu açıklamalar sert ve gereksiz olmuş gibi geldi. Ben hayat penceremden bakayım olaya: Nezaket büyütür, öfke küçültür.

KARAR iÇiN HENÜZ ERKEN

3- Skorlar ve rakiplerin aldığı sonuçlar F.Bahçe’yi yarışta iddialı konuma getirdi. Ama ben yine de her şey için çok erken olduğu kanaatindeyim. İlk tökezleme anında eski defterler açılır gibime geliyor. Lakin şurası da bir gerçek, takım Aykut Kocaman modeline oturmuş durumda: Isırıyor, efektif oynuyor, genellikle tek farklı kazanıyor...

MAZERET DEĞiL ÇARE ÜRETMELi

4- Güneş’in tespiti doğru kuşkusuz ama teknik adamlar da bu tür sorunları aşmak için varlar. Üstelik Gençlerbirliği, Akhisar ve Malatya bu sezonki performanslarına bakıldığında genel olarak kolay aşılabilir defanslara sahipler. Kayseri de zaten defansif bir takım değil. Beşiktaş bu ligin üzerinde bir kaliteye sahip dolayısıyla mesele mazeret üretmektense ‘yol kazası’ sayısını en aza indirmek yolunda çözümleri çoğaltmak.

MUCiZE SIRASI BEŞiKTAŞ’TA OLSUN

5- Kısaca ‘Bayvera yolları dar’ diyorum. Bayern’in nasıl bir ekol olduğu malum. Şampiyonlar Ligi’nde ise her sezon ayırttığı yer ya ‘Yarı final’ ya da ‘Çeyrek final’. Dolayısıyla Beşiktaş’ın elenmesi doğal, elemesi de mucize. Ama futbolun güzelliği de ‘mucize’lere göz kırpan bir oyun olması. Mucize sırası Beşiktaş’ta olsun dileklerimle...

TEK ADRES DEĞiL DAYANIŞMA

6- Takım kapasitesi zaten belli noktalara ulaşmak için yeterliydi. F.Bahçe, Başakşehir, Beşiktaş maçları 2-2’lik skorlarla bitti, G.Saray’ı da yendiler. Anadolu kısmında tökezleyen bir Trabzonspor vardı, artık bu cephede takılmayan bir kimlik sunuyorlar. Aslan payı meselesine gelince, tek bir adresten ziyade kan değişikliğiyle birlikte genel bir dayanışma ruhuna vurgu yapmak bana daha doğru geliyor.

HAFTANIN ‘EN’LERi

HAFTANIN OLAYI:  Okan Buruk’un Tudor için nezaketten yoksun açıklamaları. G.Saray’ın hocasını G.Saray yönetimi belirler. Saygı!

Haftanın en iyi takımı: Sivasspor

Haftanın en iyi hocası: Samet Aybaba

Haftanın en iyi futbolcusu: GIulIano

Haftanın en iyi hakemi: Mete Kalkavan