Güncelleme Tarihi:
Sezon başında Siyah Beyazlı kulüple yaşanan problemleri anlatan Erden ifadeleri kullandı:
“O süreci geçmemiz gerekiyordu, kontratımız sürüyordu ama kulüp feshetmek istiyordu. Biz de karşılıklı anlaşarak feshedebileceğimizi söyledik, sonrasında Haziran 15 ile 30 arasında bizim idman yapmamızı istediler. 15 gün boyuncu günde 3 idman yaptık. Açıkçası yıldırma politikası diyemiyorum günde 3 idman yapma konusunu. Ligin bittiği 1 Mayıs tarihinden itibaren 45 günlük tatil yaptık ve sonrasında 15 gun boyunca, günde 3 antrenman yaptık. Yaz döneminde günde 3 idman yapmak ve aralarda hiç boş zamanın olmaması oldukça sıkıntıydı bizim adımıza.
İdmanlar bittikten sonra yasal süreç başladı. Bizim avukatlarımızla kulübün avukatları arasında görüşmeler başladı. Bu dönemde kulüpten kendime bir muhatap bulamadım, görüşmek için kim yetkiliydi o dönemde bilmiyorum.
Sözleşmeyi feshetmek istedikleri 3 oyuncudan Bekir Türk Telekom’la anlaştığı için sözleşmesini feshederek takımdan ayrıldı.
Ben de 'Kendi isteklerim doğrultusunda bir takım bulursam giderim' dedim ama o doğrultuda bir teklif bulamadım ve kontratlı oyuncuları olduğumu söyleyerek her zaman hazır olduğumu ilettim. Benim bu söylediklerimin ardından her şeye rağmen beni istemediklerini söylediler. Ben de kontratım olduğu için takımda kaldım. Bu arada ben kendilerine saygı duyduğumu belirttim ve kontratımı tuttuğumu söyledim. Aslında bu karar koçun kararı değil. Çünkü bir süre sonra koç devre dışı kalıyor”
Basketbol kariyeri boyunca pek çok başarı ve özel anlar yaşadığını anlatan Cüneyt Erden sözlerine şöyle devam etti: “Basketbol hayatımda bugüne kadar yaşadığım çok güzel günlerin ardından kötü bir dönem yaşadım. Belki de ileride gülüp geçeceğim bir dönemdi ama bu süre zarfında psikolojik olarak çok büyük sıkıntı yaşadım. Bir yıl boyunca maç yapmadığım için ve basketbola olan özlemim arttığı için 3 – 4 yıl daha fazladan basketbol oynayabilirim. Kötü günler yaşadım ama Beşiktaş`ta kimseye kırgınlığım yok. Fakat bu yaşananlar basketbol kariyerime kara bir leke oldu, en çok üzüldüğüm nokta da bu. Keşke kariyerimde böyle bir olay yaşanmasaydı ama olması gerekiyormuş ki bunları yaşadım. Bu yaşananlara rağmen bardağın dolu tarafından bakmak gerekirse, vücudumun dinlenmesi sebebiyle bana olumlu yansıyacağını düşünüyorum. Oynayabildiğim kadar basketbol oynayıp, antrenörlük yapmak istiyorum.”