'Körüm ama Bilic'den iyi görüyorum'

Güncelleme Tarihi:

Körüm ama Bilicden iyi görüyorum
Oluşturulma Tarihi: Nisan 04, 2015 13:36

Turkcell Sesi Görenler Ligi'nde yeni sezon bu hafta sonu start alıyor. Ligde mücadele eden İsgör takımının kaptanı Ali Çavdar, "Biz rüyaları da sesli görüyoruz. Şampiyonluk rüyasında da o sesleri ve uğultuyu duyuyorum. Amacamız her şeye 'KÖR' denilen toplumdaki algıyı değiştirmek" diye konuştu.

Haberin Devamı

"Kör olmak ne iyi şeydir,
Körlerdir ki yalnız
Kendi yürekleriyle baş başa kalırlar.
Ne kimseye kendi gözlerinden verirler
Ne kimsenin gözlerinden alırlar" diyen Nazım’ın dizelerindeki yürekleri paylaşmak niyetindeyiz bugün sizlerle… Turkcell Sesi Görenler Ligi bu hafta sonu başlıyor ve ‘Sesime gel’ diyen insanların ‘yalnız’ yürekleri o küçük kürenin etrafında birleşiyor. Biz de bir farkındalık yaratmak ve onların dünyasını paylaşmak istedik sizlerle. Ama paylaştıkça, ‘pay’ımızın ne kadar da çok olduğunu gördük. ‘Vefa’nın bir semt adı olduğu gibi, ‘Empati’nin de bir dil alışkanlığı olarak kaldığına şahit olduk. İstanbul İsgör takımının kaptanı Ali Çavdar’ın sözlerini, belki gözlerimizi dört açar umuduyla sizlere ulaştırdık. "Görmek istemeyenler kadar kör yoktur" diyen İbni Sina’nın yargısına teslim olduk. Söz, Ali'nin:

KESMEYEN BIÇAK, ÇIKMAZ SOKAK…

"Bizim toplumun gözündeki kör algısını değiştirme gibi bir hedefimiz var. Kör nedir işe yaramaz. Kesmeyen bıçak kör bıçaktır, çıkmaz sokak kör sokaktır, işe yaramayan her şey ‘kör’ diye nitelendirilir. ‘Kör insan da işe yaramayan insandır’ düşüncesi yerleşmiştir. Bizim amacımız hem okuyan, hem spor yapan görme engelliler olarak halkın gözündeki bu imajı silmek. Hepimizin bir işe yaradığını, hayatını kazandığını ve dünyanın hayran peşinden koştuğu futbolu oynayabildiğini, uluslar arası alanda temsil yeteneği olduğunu göstermek. Evet futbol kör bir insanın yapabileceği en zor spor. Ama Türk toplumunun erkek nüfusunun yüzde 95’i futbola ilgi duyuyor. Yüzde 90’ı da teknik direktör! Bizim de çocukken buna ilgimiz vardı. Zilli top yoktu ama. Topun üstüne naylon poşet geçirip onun çıkarttığı sesle oynardık.

Haberin Devamı

Körüm ama Bilicden iyi görüyorum

SONRADAN KÖRLÜK DAHA ZOR
Doğuştan hiç görmeyen arkadaşlarımız için hayat daha kolay. Çünkü öyle yaşamışlar. Ancak sonradan gözlerini kaybeden arkadaşlarımız var, gaziler var. Onlar için daha zor. Bizim takımda da bir kişi var, elinde dinamit patlatmış. Ben de 10-11 yaşına kadar biraz görüyordum. Ondan sonra tamamen kapandı.
ŞAMPİYONLUK RÜYAM RENKSİZ
20 yıl önce biraz görüyordum. Dünyayı da 20 yıl önce gördüğüm şeylerle algılıyordum. 22-23 yaşına kadar da rüyalarımı o gördüğüm renklerle görüyordum, normal insanlar gibi. Rüyalarım şimdi sesli. Yaşadığım gibi şimdi. Renk yok. Gözlem yok. 10-12 sene önce renkliydi rüyalarım. Ama şimdi çok zaman geçti. 25 yıl geçti. Şampiyonluk rüyası görsem, aynen yine o uğultuyu, o sesleri duyuyorum.

İKİ ŞEYİ ASLA UNUTAMAM
2012 Olimpiyatları benim için çok özeldir. Ben olimpiyatların bir kültür olduğunu orada anladım. Bizim burada anamızı, babamızı, eşimizi getiremediğimiz maçlara adamlar 20 sterlin ödeyerek geldiler, izlediler ve yer bulunmuyordu. Bizden parasıyla bilet isteyenler oluyordu. O beni çok etkiledi. Biz Akdeniz Oyunları’nda 1 TL’ye bilet sattık, yine de tribünler boş kaldı. Bir de 2013’teki Avrupa şampiyonasını unutamam. Orada açık ara en iyi futbol oynayan takımdık. Ama üçüncü olduk. Orada hem üzüntüyü hem sevinci bir arada yaşadım.
Körüm ama Bilicden iyi görüyorum

Haberin Devamı

SİLİVRİ’DEN İDMANA GELEN VAR
Herkes hakikaten ciddi fedakarlık yapıyor. Kimsenin buradan bir kazancı yok. Sadece aldığımız kişisel haz ve tatmin ve bir de engellilerin yaşam kalitesini yükseltmek için sağladığımız katkı. Başka bir şey yok. İdmana Silivri’den gelen Nuri diye bir arkadaşımız var. 82 kilometre yolu tek başına geliyor. Biniyor otobüse, Beylikdüzü’nden de metrobüse binip geliyor."

GÖRMEDİĞİMİZ HALDE BİZ BİLE İTİRAZ EDİYORUZ!
“BİZ de pozisyonlara itiraz ediyoruz! Görmediğimiz halde itiraz ediyoruz. Maçın psikolojisiyle oluyor. Kaleci gören bir kişi olduğu için bir de saha kenarındaki antrenör var ve rakip kale arkasında gören ve taktik veren bir kişi oluyor. Onlar itiraz ettiğinde biz de ediyoruz. Oyundaki görenler o anda bizim lehimize ne derse, o psikolojiyle doğrudur."

Haberin Devamı

PAS YÜZDEM MEHMET TOPUZ'DAN İYİ
"Duran toplarda hakem topu veriyor. Kale arkasındaki yönlendirici direklerden ses veriyor. Kaleye vuracaksak ona göre vuruyoruz ya da pas atacaksak ona göre atıyoruz. Pas yüzdem benim çok iyidir. İstatistik ölçümüm yapılmadı ama Türkiye’deki ilk 2 oyuncudan biriyim. Mehmet Topuz’dan fazla oynadığım için ondan daha yüksek olabilir. Kendi takımını ne kadar tanıyorsan ve oyun dizilişini biliyorsan topu aldığında arkadaşının yerini de biliyorsun. O topu oraya atıyorsun. Tabii ki bizde oyun planı ve strateji daha önemli."

BİZDE KASTİ FAUL OLMAZ

"Ben görenlerin ne düşündüğünü tahmin ediyorum. Ama maçta sakatlıklar çok nadirdir. Kasıtlı faul bizde fazla olmaz. Bunu biz bir sosyal aktivite olarak yapıyoruz. Faul yapan da çok yok. Futbolun zaten bize manevi anlamda büyük kazancı var, maddi anlamda yok. Bir takımın bir parçası olduğunu, sen iyi işlediğin zaman makinanın çalıştığını, işe yaradığını görüyorsun, özgüven kazanıyorsun."

7-8 ATTIK SANDIM, 3-2 ÇIKTI
"Fenerbahçeli'yim. 2010’a kadar futbol maçlarına da gidiyordum. Ama 2010’dan sonra şike olayları ve futbolun geldiği boyut yüzünden soğudum. Futbol maçında yanında birisi olmazsa perişan oluyorsun. Bir defasında F.Bahçe-Trabzon maçına gitmiştim. İlk başta 2-0 öne geçtim. Anons oldu, onu anladım. Seslere göre olup bitenleri değerlendiriyorum. Kesin maçta 7-8 gol atmış olmamız lazım diye düşünüyorum. Sonra dışarı çıktım birine skoru sordum: 3-2 zor kazanmışız. Ama Artık izlemeyi değil, oynamayı seviyorum."

Haberin Devamı

Körüm ama Bilicden iyi görüyorum

FENERBAHÇE'NİN BASKET MAÇLARINI KAÇIRMIYORUM
"Fenerbahçe'nin basketbol maçlarını kaçırmıyorum. Yanımda bir arkadaşım oluyor ve bana anlatıyor. Ama bazen 2 sayı atışlarında, 3’lükten çok gürültü çıkıyor. Bu sene iyi bir koçumuz var. Final-Four’a gideceğimizi düşünüyorum. Orada ne yaparız bilemem. Ama iyi bir sonuç olacağını düşünüyorum. Basketboldan memnunuz. Ama futbolda yönetsel sorunlar var. Takım başkanı olanlar, takımın sahibi gibi davranıyor. Yönetsel sorunları olmazsa Türkiye’nin en kaliteli takımı F.Bahçe."

BÜTÜN KULÜPLER ENGELLİLERE DESTEK OLSUN
"Fenerbahçe'nin körler şubesi kurması için çok uğraştık. 2006’dan 2007’ye kadar çalıştık. Cemil Turan’la görüştüm. Ama senede 1 defa yapılacak Türkiye şampiyonası için bu işe girmek istemediler. ‘Lig kurulsun’ bakarız dediler. Sonradan lig kuruldu, yazışmalar yaptık ama geri dönüşü olmadı. Bütün kulüpler engellilerin spor yapmasına destek olmalı. Onlar bu işin içine girdiği zaman bu iş gelişir. G.Saray Tekerlekli Sandalye Takımı’nı kurdu. Kaç liralık bütçesi var ki! Sürekli Türkiye şampiyonu, dünya şampiyonu, kıtalar arası şampiyon. Öyle branşlar var ki, 50-60 bin liraya şampiyonluklar elde edilebilir."

BU SENE ŞAMPİYONUZ
"Geçen sene biz G.Antep deplasmanına gittik. 10 dakika falan geç kaldık, hükmen mağlup sayıldık. Böyle 2 hükmen mağlubiyete rağmen ligi ikinci bitirdik. Yoksa takımımız iyi. Toplu taşımayla idmanlara geliyoruz. Yakın deplasmanlara belediyeler bazen araç veriyor. Bazen vermiyor. Bu sene hızlı tren var. 2 deplasman Ankara’da. İyi bir takımımız var. Biz şampiyon olabiliriz. ‘Olamayız’ dersek maça çıkmanın bir anlamı yok. Çankaya bizi yenmeden şampiyon oldu. Bu zorumuza gidiyor."

Haberin Devamı

Turkcell ÖRNEK OLMALI
"Lige katılım bedeli olarak federasyon 25 bin TL veriyor. Biz de o parayla idare ediyoruz. Herkes üzerine düşen fedakarlığı yapıyor. Çalışmayan arkadaşlarımız çok az. Onlara yüklenmiyoruz. Biz çalışanlar karşılıyoruz. Maçlarımızı TRT yayınlıyor. Saha kenarındaki panolara reklam verilmesini bekliyoruz. Turcell’in de bu işin içine girmesiyle süreç hızlandı. Diğer kurumlara da örnek olmasını diliyoruz. Nihayetinde bu bir sosyal sorumluluktur. Medyadan da biraz daha bizimle fazla ilgilenmelerini bekliyoruz. Artık mahallede futbolcu olduğumu bilen ciddi bir grupla karşılaşıyorum."

Körüm ama Bilicden iyi görüyorum


TRANSFER REKORU 4 BİN LİRA
"Transfer teklifleri oluyor. Biz iyi bir arkadaş grubuyuz. Bize dışarıdan çok fazla transfer teklifi etmeye cesareti olmuyor kimsenin. Bu sene biz 2 transfer yaptık. Federasyonun koyduğu 2 bin 500 TL transfer bedeli var. Onu yatıran kulüp, diğer kulüpten sporcu alabilir. Ama buradan geçim sağlamak gibi bir düşünce olmaz. Bu sene Malatya’dan Ordu’ya transfer olan arkadaşımız 4 bin TL yıllık transfer bedeli alarak rekor kırdı. 500 lirasını da arkadaşlarına yemek ısmarladı. Geçen senenin gol kralı."

TRT'YE TEŞEKKÜR
"Biz açık alanda oynadığımız için kış şartlarını yaşamayalım diye yaz dönemine koyuldu maçlarımız. TV’nin yayın saatine göre ayarlanıyor saatleri. TRT yayınlıyor maçları. TRT’nin yayınlaması güzel bir destek ama reklam konusunda sıkıntımız var. Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü bizim alacağımız reklamlardan pay alma konusunda muafiyet getirse iyi olur."

SİLİVRİ'DEN TEK BAŞINA İDMANA GELİYOR
"Herkes hakikaten ciddi fedakarlık yapıyor. Kimsenin buradan bir kazancı yok. Sadece aldığımız kişisel haz ve tatmin ve bir de engellilerin yaşam kalitesini yükseltmek için sağladığımız katkı. Başka bir şey yok. İdmana Silivri’den gelen Nuri diye bir arkadaşımız var. 82 kilometre yolu tek başına geliyor. Biniyor otobüse, Beylikdüzü’nden de metrobüse binip geliyor."

Körüm ama Bilicden iyi görüyorum


KÖRÜM AMA BILIC'DEN İYİ GÖRÜYORUM
Murat Taşkın (üstte), 8 yaşındayken elinde patlayan dinamit nedeniyle hem sol elinin 3 parmağını, hem de gözlerini kaybetmiş. Taşkın, şunları söylüyor:
"Ben Beşiktaşlıyım. İnönü yıkılmadan önce maçlara gidiyordum ama şimdi Olimpiyat çok uzak ve karışık geliyor gidemiyorum. Beşiktaş bu sene şampiyon olur mu? Bilic, Bilic’lik yapmazsa olur. Yani ben şöyle bir şey söyleyeyim. Bilic’in çok iyi bir antrenör olduğuna inanıyorum ama çok iyi bir teknik direktör olduğuna inanmıyorum. Maç esnasında maçı iyi okuyamadığını düşünüyorum.

KUMANDAYI FIRLATTIM
Biz F.Bahçe maçında mesela görmediğim halde, radyodan dinlediğim halde, Demba Ba’nın döküldüğünü hissettiğim halde o Demba Ba’yı oyundan çıkartmıyor. Tabi Demba Ba’yı da çok severim, o ayrı. Ama seviyorsun diye kötü oynayan futbolcuyu da illa sahada tutamazsın. Tek dileğimiz şampiyonluk. F.Bahçe maçında delirdim. 89. dakikada gol kaçırdıktan sonra 90. dakikada gol yemek. Delirdim, kumandayı atmışım. Allah’tan kanepeye denk gelmiş de kırılmamış."

MAÇ BİLETLERİNDE YARDIM İSTİYORUZ
"Engellilere statlara girip çıkma konusunda biraz daha yardımcı olurlarsa iyi olur. Önceden kaç bilet ayrıldığını ve kimlere verildiğini ilan ederlerse biz de rahat ederiz. Biletlerin sahiplerinin cep telefonuna mesaj atılırsa büyük kolaylık olur."

GÖZÜ GÖRENLERE HAYRET EDİYORUM
"Bu normal futbol oynayanlar, gözü görenler birbirlerini sakatlıyorlar ya ben hayret ediyorum. Biz görmediğimiz halde o kadar sakatlık olmuyor. Onlar gördükleri halde nasıl beceriyorlar, hayret ediyorum."

GÖKYÜZÜ MAVİ, DENİZ YEŞİLE YAKIN
"Top oynarken kendimi daha özgür ve mutlu hissediyorum. Arkadaşlarımla beraber zaman geçiriyorum. 2006’dan beri bu takımdayım. Ben önceden gördüğüm için gökyüzünün nasıl bir rengi olduğunu biliyorum. Maviye çalıyor ama tam masmavi değil, deniz de öyle. Denizi herkes mavi bilir ama masmavi değildir. Yeşile dönüktür."

EN ÇOK 5 AYLIK YEĞENİMİ GÖRMEK İSTERDİM
"Çok merak ediyorum aslında annemin, babamın ve küçükken gördüğüm insanların şu anda nasıl olduğunu. Mesela benim 4 tane ablam var, 3’ü evli. 5 tane yeğenim var. Şimdi bir tanesi daha 5 aylık. Onu çok görmek isterdim. Hepsini görmek isterdim ama özellikle onu."

'NE İŞİN VAR SOKAKTA? DİYORLAR

"Ailem benim için İstanbul’a taşındı. Ben Zonguldak’ta sıkılıyorum. Arkadaş çevrem burada. Burada her yere kendim gidebiliyorum. Ama Zonguldak’ta öyle değil. Herkesi tanıdığım için. Biri geliyor kolumdan tutuyor, ‘senin ne işin var sokakta?’ diyor. Diğeri geliyor işte ‘senin tek başına ne işin var, düşersin’ diyor. O zaman da sinirleniyorum. Burada kimse öyle bir şey demiyor. İnsanlar empati yapsınlar."

İSGÖR TAKIMINDAKİ FUTBOLCULARIN HEPSİ OKUMUŞ ÇOCUKLAR!
Nuri Gökyüz: İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi bölümü 1. sınıf öğrencisi. 1990 doğumlu
Yusuf Uçar: İstanbul Üniversitesi Beden Eğitimi bölümü 1. sınıf öğrencisi. 19.87 doğumlu. Aynı zamanda GSGM’de memur..
Mikail Güçlü: 1986 doğumlu. Lise mezunu. Tapu Kadastro’da memur.
Çağrı Yıldırım: 1993 doğumlu. Bilgi Üniversitesi Hukuk bölümü 3. sınıf öğrencisi.
Fatih Çolak: 1985 doğumlu. Marmara Üniversitesi Yüksek Okul mezunu. Santral memurluğu olarak görev yapıyor.
Murat Taşkın: 1989 doğumlu İstanbul Üniversitesi Uluslararası ilişkiler bölümü 3. sınıf öğrencisi.
Ali Çavdar: 1981 doğumlu. İstanbul Üniversitesi Hukuk fakültesi mezunu. Marmara Üniversitesi’nde Spor yöneticiliği yapıyor.
Serdar Aydın: 1985 doğumlu. Balıkesir Üniversitesi mezunu. Ataşehir Yeni Sahra İmam Hatip Orta Okulu'nda sosyal bilgiler öğretmeni.

(Kenan KARCI - Akşam)

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!