Reha ERUS
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 24, 2003 21:03
Yıllardan beri bu kadar kaliteli ve renkli bir çiftler tenis maçı izlememiştim. Martina Navratilova partneri Rus Svetlana Kuznetsova ile Roma Kadınlar Açık Turnuvası finalinde Sırp Jelena Dokic-Rus Nadya Petrova çiftini yenerek bu dalda kupayı tam 170. kez kazanırken tribündekilerin tüm alkışlarını hak etti.
Tenis sporunun bu ebedi duayeni ellisine merdiven dayamış ama hálá kortlarda sol elindeki raketiyle top dövüyor. Çek asıllı Navratilova 18 Ekim'de 47 yaşını bitirecek. ‘‘Şu anda kortlarda hiç kimse bana benzemiyor. Nathalie Tauziat ve Jana Novotna benim stilimi biraz andırıyordu. Ama onlar da tenisi bıraktılar’’ diyor.
Çiftlerde kariyerinizdeki 170. zafere Roma'da ulaştınız. Roland Garros'a da katılacak mısınız?
-Tabii ki katılacağız. Paris turnuvası çok önemli. Çiftlerde partnerim Svetlana Kuznetsova Roma'da harika oynadı. Özellikle finalde ben iyi bir maç çıkartamadım ama Svetlana finali kopardı. Böyle giderse Wimbledon'da da boy göstereceğiz.
Partneriniz Svetlana Kuznetsova sizden tam 30 yaş küçük. Neden onu seçtiniz?
-Benim deneyimim, onun gençliği! İşte başarı buradan çıkıyor. Kendisi çok akıllı ve istekli. Zaman zaman kortta ona hocalık yapıyorum. Toplara çok sert vurabiliyor. Ben çok sert vurabilen bir partner arıyordum. Üstelik iyi bir dinleyici. Ne dersem yerine getiriyor. Korttaki stratejisi de mükemmel. İyi bir çiftiz.
Final maçınızda inanılmaz bir seyirci vardı. Hatta Clijsters ile Mauresmo'nun tekler final maçından daha çok seyirci çektiniz. Baba George Bush bile sizi izledi. Bu yoğun ilgiyi neye bağlıyorsunuz?
-Tenisseverler beni seviyor çünkü 47 yaşımda hálá büyük bir tutku ve coşku ile oynuyorum. Kortta verebileceğimin hepsini verebiliyorum. Belki diğer tenisçilerden değişik hareketlerimle seyirciyi eğlendiriyorum. Örneğin topa iyi vurduğumda seyirci de benim hissettiğim heyecanı, coşkuyu algılıyor. Bir tür elektrik akımı gibi kortlardan tribüne sinyal gidiyor. Bir topu bacak arasından karşıladığımda seyirci ‘‘Bunu Martina'dan başka kimse yapamaz’’ duygusuyla alkışlıyor. Belki 20 yıl önceki tenisimi izleyenler şimdiki halimi görmek için meraktan tribünleri dolduruyorlar. Kazanma hırsım elime raket aldığım ilk günkü kadar yoğun. Bu duygu karşısında seyircinin saygısı da artıyor.
Hálá korta büyük bir heyecan ve kazanma ruhuyla çıkıyorsunuz. Tenis yaşamınız daha ne kadar sürecek?
-Şimdilik bu yıl sonuna kadar. Ama gelecek yıl için planlarım, endişelerim filan yok. Kısacası tenis beni bırakmadan ben tenise ihanet edemem. Bu yaşta dünyayı dolaşıp hálá raket sallama heyecanını duyuyorum. Üstelik güzel yemekler de yiyorum. Alışveriş yapıyorum, kentleri geziyorum.
Beslenmenize çok dikkat ediyorsunuz.
-Her sporcunun ettiği kadar. Ancak bazen fazla kaçırınca antrenmanları uzatmak zorunda kalıyorum.
Çok sevdiğiniz bir yemek var mı?
-Önüme ne korsanız yerim. Öyle seçici değilimdir. Ama şeftali ile şeftali kompostosuna bayılırım.
Tekrar tenise dönersek bugün sizin stilinizi anımsatan bir oyuncu var mı piyasada?
-Hiç kimse bana benzemiyor. Göremiyorum. Nathalie Tauziat ve Jana Novotna benim stilimi biraz andırıyordu ama tenisi bıraktılar. Aslında biri daha var. Patrick Rafter (erkek sporcu). Ah... Doğru, o da bıraktı. Belki gelecekte olabilir. Hep beraber arayalım.
Tenisin dışında sevdiğiniz diğer sporlar hangileri?
-Kış sporlarını severim. Zaman buldukça kayarım, ata binerim, basketbol ve golf oynarım. Özellikle basketbol maçlarını izlemeyi tercih ederim.
Pek çok hayır işine de giriştiniz. Hatta bu alanda geçmişteki ezeli rakibeniz Chris Evert ile el ele verdiniz.
-Kadın Sporcular Vakfı için çalışmalarım hálá sürüyor. Ama bunun fazla bilinmesine karşıyım.
Ya spor dışındaki hobileriniz?
-Klasik müzik dinlerim. Katherine Hepburn filmlerini izlemeye bayılırım. Biyografimi yazdım. Üç korku romanı denemem var.
Anavatanınız Çek Cumhuriyeti'nde son 30 yıldır doğan pek çok kız çocuğuna sizin adınız verildi. Bu da teniste ikon olduğunuzu gösteren bir başka kanıt.
-Hingis'in annesi de Çek ve bunun için kızına benim adını verdiğini biliyorum. Sonradan onun da benim gibi bir numara olması rastlantı. Belki o dönemde komünizmin bir propaganda aracı haline gelmiş olabilirim (gülüyor). Bir gün New York'ta bindiğim taksinin Romen şoförü benden esinlenerek kızının adını Martina koyduğunu söylemişti, bu da beni çok sevindirmişti. Ama şu da bir gerçek ki Martina adı özellikle Avrupa'da yaygın.
NAVRATILOVA'NIN GÖZÜNDEN BUGÜNÜN KADIN TENİSÇİLERİ
Martina Hingis: Onu zevkle seyrederdim. Artık oynamıyor, ama bence hálá oynaması gerekir. Sakatlıklar her zaman atlatılır. Beni örnek alın.
Serena Williams: Kortu öylesine kaplıyor ve oyun alanına o kadar egemen ki...
Jennifer Capriati: Topa çok temiz ve etkili vurabiliyor. Topu hangi kareye göndereceğinin bilincinde.
Amelie Mauresmo: Yaratıcılığı ile tenise katkıda bulunuyor.
Justine Henin: İzlenmeye değer. O da yaratıcı, üstelik vuruşları çok güçlü.
Venus Williams: Sakat, son zamanlarda onu izleme fırsatı bulamadım.
Kim Clijsters: En formdaki oyunculardan biri. Zaten Roma Turnuvası'nı kazandı.
ERKEK VE KADIN TENİSÇİLER ARASINDA SERVİS DIŞINDA FARK YOK
Bence kadınlar, insanların düşündüklerinden çok daha güçlü ve iyiler. Örneğin teniste erkek ile kadın arasındaki tek önemli fark servis atışı. Erkekler tüm güçlerini servis atışına veriyor ve maçın gidişatını buna bağlıyorlar, o kadar. Kadın basketbolcular potaya smaç yapamıyor diye güçsüz ve kötü oyuncu sayılmıyor. Bugün Serena veya Venus Williams servis kullanma dışında kortlarda erkek oyuncularla bire bir aynı düzeyde oynayabilirler. Bakın Amerika'da Annika Sorenstam erkeklerle golf oynadı. Gelecekte teniste de belki buna tanık oluruz.
MARTINA NAVRATILOVA'NIN KARİYERİNDEN İNANILMAZ RAKAMLAR
1973'ten bu yana 1683 resmi maç oynadı. En çok maç oynayan kadın tenisçi .
Çıktığı maçlardan 1461'ini kazandı.
Kazandığı turnuvalardan aldığı ödül miktarı toplam 21 milyon dolar.
18 tek kadınlar, 31 çiftler, 7 karışık çiftler olmak üzere toplam 56 grand slam şampiyonluğu var.
Toplam 331 hafta dünya sıralamasında bir numaralı yerini korudu.
Tek kadınlarda 1974 ile 1994 arasında tam 167 turnuva kazandı. Çift kadınlarda 170. turnuva birinciliğini bu ay Roma'da elde etti.