Güncelleme Tarihi:
Fanatik gazetesinin haberi şöyle;
"Kampa adım atan ilk yabancı gazetecileriz. Moldovalılar fazla konuşmaktan hoşlanmıyorlar. Ruh hallerinden bizden çekindikleri çok belli
Moldova ilginçlikler ülkesi. Milli takımın kampına gitmek için, kent merkezine 43 km uzaklıktaki tesislere doğru yola çıktık. Daha önce Kadıköy ve Küçükyalı da ‘kaçak’ olarak çalışmış taksici ile birlikte... Türkçe’yi öğrenmiş. Adrian olan adını da; kısa olsun diye Ali olarak değiştirmiş! Öyle söyledi.. Tesislerin hemen yanındayız. Ormanlık alanın içinde olduğundan yoldan görülmüyor. Kime sorsak, ne bilen var ne de eden!
Kapı görevlisine acıdık!
Moldova Federasyonu basın sorumlusu Victor’u arıyoruz. Tarif ediyor yolu. Şoför arabayı park ederken, kapıdan içeri giriyoruz. Görevli ‘kimsiniz’ diye soracak oldu; biz de ‘Türk gazetececiler’ karşılığını verince, kapı ardına kadar açıldı. Yaklaşık 30 metre ilerde, iki kişi bekliyor. Onlarda da surat bir karış. Birşeylere bağırıp çağırıyorlar, anlamıyoruz. Ali yetişiyor yardımımıza. Onların haberleri yokmuş geleceğimizden... Küçük bir tartışma çıkıyor. Ardından, bizi dışarı davet ediyorlar. İçeri alan kapı görevlisi bir araba fırça yiyor o şahıslardan. Ama adam ne yapsın. Bırakın henüz üç yıllık mazisi olan bu tesislere, Moldova kampına bile tarihinde bir tane yabancı gazeteci uğramamış.
Başbakan eski forvet
Tesis dedik de aktaralım... Herşeyi ile mükemmel. Ülke başbakanı eski forvet oyuncusu. Yani tıpkı bizdeki gibi futbolun içinden gelmiş. Tesisleri özel olarak yaptırıp, milli takıma hediye etmiş.
Artık vakit geldi çattı. İçeri alındık. İki kişi biz, altı da onlar hepsi bu kadar. Sistemleri farklı... Üç oyuncu geliyor, o da biz istedik diye... Konuşup, dönüyorlar. Kimi de konuşmayacağını söylemek için geliyor, ilginç! Son olarak da hoca teşrif ediyor yanımıza.
Moldavalılar fazla yorumdan, konuşmaktan hoşlanmıyorlar. Ama ruh hallerinden belli, bizden çekiniyorlar. Gruptaki durumlarından ezik hissediyorlar kendilerini anlaşıldığı kadarıyla... Bunlara bir yenisini eklemek istemiyorlar. İşte kendi ağızlarından Moldova kampındaki son durumun özeti:
"Ben işime bakarım"
Milli takım hocası İgor Dobrovolski, maçla ilgili oldukça ilginç konuştu. Bir hayli neşeli olan Moldovalı hoca, “Türkiye için bu maçın son şans olduğu, ya da nasıl bir anlam taşıdığı beni ilgilendirmez. Ben sadece kendi takımıma bakarım. Bugüne kadar çok şanssız maçlar oynadık. Puan almamız gereken maçlarda, puan bıraktık. Bizim için Türkiye maçı şanssızlıklara ‘dur’ demek için iyi bir fırsat. Maça gelince... Skor tahmininde asla bulunamam. (Eliyle gökyüzünü göstererek) Bunu sadece tanrı bilir. Biraz da sahadaki oyuncular nasıl biteceğine karar verecek. Biz sadece kendi işimize bakacağız. Gruptan çıkma şansımız olmasa da, kalan maçların hepsinden puan alma ihtimalimiz var. Ayrıca Frankfurt’taki ilk maçı da unutmuş değiliz. O maçtan da dersler çıkartacağız elbette.”
"Tek puan başarıdır"
Daha önce Beşiktaş için teklif almıştım ama olmadı. Ne ilginçtir ki, milli takımın iki kalecisi de Beşiktaş’ta. Rüştü yok, sakatmış. Hakan ya da Volkan oynayacak sanırım. Türkiye bize göre çok güçlü bir takım ve bunu da önceki maçta kanıtladılar. Ancak biz de şimdiden teslim olmayacağız. Çıkıp, kazanmak için mücadele edeceğiz. Özellikle yurt dışında oynayan oyunculardan çekiniyoruz. Ancak sahada kazanmak için oynayacağız. Yan toplarda etkili oyuncular var ve önlem almamız gerekiyor.
Bir puan bile bizim için başarıdır.
"Bosna yendi, sıra bizde"
Kardeşim daha önce İstanbulspor’da oynamıştı. Türk Milli takımı elbette maçın favorisi. Futbolda favoriler hep kazanır diye de birşey yok. Bizim için içerde oynayacağımız en önemli maç bu. En azından bir puan alıp geleceğe yönelik umut vaat eden mesajlar vermek istiyoruz. Nasıl Bosna bunu yaptıysa, biz de yapabiliriz. Rakip için de stresli bir maç olacak. Zira son şansları gibi değerlendirmeler var. Biz bundan yararlanıp, bir gol bulursak, gerisi gelir. Fakat gerçekçi olmak gerekirse, Türkiye kesin favori, biz de sürpriz peşinde olacağız.
Bir garip forvet
Türk basınına karşı konuşmak istemiyorum. Bunları Türk oyuncular da okuyup ona göre hırs yaparlar. Sadece şunu demek istiyorum sahada takımın golcüsü olarak gol atmak için olacağım. 5-0’ın rövanşında böyle de olsa kazanmak istiyoruz.
Haydi güle güle!.."