Korkut Göze: Sayın milletvekilim!

Korkut GÖZE

Önümde Siirt-G.Antep maçından çekilmiş bir yığın film şeridi... Her bir karesini makinaya takıp, ligin 23. haftasını kirletenleri seyrediyorum. Belki de suçluları arıyorum.

Bir karede Gaziantep Teknik Direktörü Sabık Özberk'in çırpınışlarını görüyorum. Polis kalkanlarının altına gizlenmiş, kafasını ve bedenini taş ve tahta parçalarından korumaya çalışıyor.

Yüzündeki ifadeden hemen anlıyorum. Tarifsiz bir korkunun şokunu ve acılarını yaşıyor.

Bir başka karede maçın hakemi Metin Seval ile sanki göz göze geliyorum. Sakıp hocanın yaşadığı paniğin bir benzerini onda görüyorum. Sağa sola yalpalayarak kaçıyor. Sığınacak, onu kucaklayıp bu öfke kümesinin ortasından çekip alacak sihirli elleri arıyor.

Öyle bir öfke ki, adeta polis kalkanlarını delip, hasmını yıkıp geçiyor. Önümden geçen film şeridinin her bir karesinde 23. haftanın çirkinliklerini birbir yakalıyorum.

O da kim!

Hakeme doğru koşan Siirt Kulübü Başkanı Takiddin Yarayan değil mi? Bakmak bile istemiyorum. Bir kulüp başkanının oralarda işi ne?

Yanılıyor muyum...

Hayır... Takiddin Yarayan'ın ta kendisi. Yumruklarını sıkmış, lacivert elbisesi, pembeye kaçan gömleği içinde bir öfke yumağı... Gözler yuvasından fırlamış avını arayan bir kaplan gibi.

CANLI CANLI

Ve bu görüntülerin devamını akşam televizyonlarda canlı olarak izliyorum.

İnanamıyorum. Ekranlarda hakem Metin Seval'in suratına uzanan yumruk sayın başkanın değil mi... Çevremdeki arkadaşlara soruyorum. Herbirinden aynı yanıtı alıyorum.

Evet... Evet..

Sayın Başkan'ın, milletvekili dokunulmazlığına sığınarak maçın hakemi Metin Seval'i cezalandırıyor.

Bu olayın filmlerini arşivimde, TV'deki görüntülerini de hep aklımda saklayacağım. Yarayan'ın dokunulmazlığının bittiği ilk gün bir yazı ile bu yumruğun ve olaylarda yaralanan 19 kişinin manevi hesabını soracağım.

Bugün sayın milletvekilime yazamadıklarımı o gün mutlaka yazacağım.

İKİNCİ HAYAT

F.Bahçe, yakaladığı liderliği Yozgat'ta da sürdürdü. Özellikle F.Bahçe yazarları liderin oynadığı oyundan pek hoşnut olmadılar.

Hemen hemen hepsi, F.Bahçe'yi Tanrı'nın koruduğu görüşünde birleşirken, maç sonrası Mustafa Denizli'nin de yazarlara benzer bir yorum getirmesi ilginçti.

‘‘Böyle maçları kazanmayı bilmek önemlidir. Çalışan takımlara bazen Allah'ın yardım etmesi gerekir. Bu maçta Allah bizim yanımızdaydı...’’

Mustafa Denizli sıcak ve samimi bir yaklaşımla bu galibiyetin yorumunu yapmış. Nasıl kazandıklarını dile getirmiş. Herkes gibi ben de beğendim.

Sevgili arkadaşım Devrim Sağıroğlu da maç kritiğini yazarken lafı Mustafa Denizli'ye getirmiş. Ve hocamın tarifini yapmış. Aynen aktarıyorum...

‘‘Böyle balık olmaz. Mustafa Denizli bence Zeus'un oğlu. İlk yaşamını Olimpos'ta tamamlamış. İkinci hayatına ise, oraya yakın bir yerde Çeşme'de başlamış. Espri bir yana Denizli'ye Yozgat'ta büyük ikramiye çıktı.’’

İşte Yozgat-F.Bahçe maçının iki yorumu. İkisi de birbirinden güzel. Ben aradan çekiliyorum. En güzelini ve doğrusunu sizler seçin...

HAFTANIN TEKNİK ADAMI

Beşiktaş, Ankaragücü'nü farklı yendi ve bayrama neşe ile girdi. 23. haftada Beşiktaş haftanın takımı, Nevio Scala da teknik adam seçildi. Arşivlere baktım, Nevio Scala tam 13 haftalık bir aradan sonra teknik adam kürsüsüne çıkıyor.

Ne anlamlı bir rastlantı. Beşiktaş'ta Daum'dan sözedildiği şu günlerde Scala, haftanın adamı oluyor. 9. haftada kazanılan G.Saray galibiyetinden sonra hep eleştirilen Scala, sağlık kontrolü için Almanya'ya uçarken, beraberinde haftanın adamı seçilmenin moralini de götürdü.

Ne diyelim, sağlık haberleri ile dönsün...