Korku filmindeki mutlu son
Güncelleme Tarihi:
Konuk yazar Onur Salman
Oluşturulma Tarihi: Aralık 23, 2010 00:00
BİR tarafta seyircisizlik, bir diğer tarafta da kupanın sürprizi minimuma indiren o ‘harikulade’ sistemi. Gruplarda yenilen ancak ilgi, reklam ve gelir payı potansiyeliyle futbolun endüstriyel tarafını ziyadesiyle okşayan ‘büyükler’ için yola devamı kolaylaştıran maçlar yumağında sahne aldı Beşiktaş.
Hoş, sistem geçen sene de elinden geleni yapmış ancak siyah beyazlılar düzene ayak direyip, ikinci turu görememişti. Lakin bu sefer senaryonun sadece girizgahı önceki seneyi referans gösteriyordu. Yani yine mağlubiyetle başlamayı başarmıştı Kartal, ama bu sefer Konya Torku Şekerspor engelinden atlayarak farklılığı gösterdi.
Cafercan şanssızdı
Yeni transferleri evinden beklemek durumunda kalan taraftarlarının yokluğunda Beşiktaş ilk seansta futbolda zayıf, sonuçta iyiydi. Şekerspor, ev sahibinin yumuşak karnı olan savunma ardına atılan topları tercih etse ve çok etkili olsa da kah Cafercan’ın şanssızlığı kah son vuruş yetersizliği kah da Cenk’in alışıldık performansını sergilemesi, iyi oyunun skorboard’da yansımasına engel oldu.
İşaret fişeği
Beşiktaş ise Tabata’nın silkinmesiyle, Aurelio’nun tartışılabilecek sayısıyla ve Quaresma’nın futboluyla farkı yakaladı. Guti ise golüyle sadece ilk yarıyı noktalayıp ikinci yarının heyecanına bir işaret fişeği çakmış oldu.
Seans arasından sonra Schuster kastını Fink ve İsmail’le zenginleştirip, Üzülmez ve Tabata’yı tatile erken çıkardı. Bu takaslar defans dengesini düzenlerken Guti ve Q7’nin de rahatlaması ikinci perdenin 10 dakika hariç siyah beyaz olmasını sağladı.
Quaresma’nın defans arkasına sarkan ‘rabona’sını Aurelio yumuşatıp, Fink ‘tip’leyince yapımda emeği geçenlerin isimlerini okumaya başlayacağız zannettik fakat Şekerspor Hasan’ın isyanıyla ayağa kalkıp, Yusuf’un müthiş füzesiyle Antalya’da korku filmi havası estirdi ama Beşiktaş talihin cilvesiyle Mardan’dan ‘mutlu son’ devşirdi.
Cafercan şanssızdı
Yeni transferleri evinden beklemek durumunda kalan taraftarlarının yokluğunda Beşiktaş ilk seansta futbolda zayıf, sonuçta iyiydi. Şekerspor, ev sahibinin yumuşak karnı olan savunma ardına atılan topları tercih etse ve çok etkili olsa da kah Cafercan’ın şanssızlığı kah son vuruş yetersizliği kah da Cenk’in alışıldık performansını sergilemesi, iyi oyunun skorboard’da yansımasına engel oldu.
İşaret fişeği
Beşiktaş ise Tabata’nın silkinmesiyle, Aurelio’nun tartışılabilecek sayısıyla ve Quaresma’nın futboluyla farkı yakaladı. Guti ise golüyle sadece ilk yarıyı noktalayıp ikinci yarının heyecanına bir işaret fişeği çakmış oldu.
Seans arasından sonra Schuster kastını Fink ve İsmail’le zenginleştirip, Üzülmez ve Tabata’yı tatile erken çıkardı. Bu takaslar defans dengesini düzenlerken Guti ve Q7’nin de rahatlaması ikinci perdenin 10 dakika hariç siyah beyaz olmasını sağladı.
Quaresma’nın defans arkasına sarkan ‘rabona’sını Aurelio yumuşatıp, Fink ‘tip’leyince yapımda emeği geçenlerin isimlerini okumaya başlayacağız zannettik fakat Şekerspor Hasan’ın isyanıyla ayağa kalkıp, Yusuf’un müthiş füzesiyle Antalya’da korku filmi havası estirdi ama Beşiktaş talihin cilvesiyle Mardan’dan ‘mutlu son’ devşirdi.