Köpekbalıklarının arkadaşı olan bürokrat

Güncelleme Tarihi:

Köpekbalıklarının arkadaşı olan bürokrat
Oluşturulma Tarihi: Mart 09, 2002 01:50

Dış Ticaret Müsteşarlığı'nı bilirsiniz. Türkiye'nin ihracat ve ithalatına yön veren müsteşarlık. Başında genç bir bürokrat var.

Belki de Ankara'nın köpekbalıklarıyla arkadaş olan tek bürokratı. Hálá yüzme şampiyonalarına katılan, hálá bu yarışmalarda birinci olan... "Kürşad Tüzmen'den söz ediyoruz. Ekonomist Dergisi'nin anketinde ‘‘yılın en başarılı bürokratı’’ ünvanını aldı. İlk gençliğinden bugüne kadar girdiği her yüzme yarışından dereceyle çıkan Tüzmen suyla bürokrasi arasında son derece önemli bağlantılar kuruyor: ‘‘Dalgalı kurda iyi bir dalgıç olmazsanız, yani nefesinizi tutamazsanız başarılı olmanız zor.’’

Kürşat Tüzmen (44) iyi bir yüzücü. Üç yaşından beri yüzüyor. 1974-1982 arasında katıldığı yüzme yarışlarının hepsinde ilk 10 dereceye girmiş. Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi'nin İstanbul Boğazı'nda düzenlediği yüzme maratonlarında da sürekli başa yarışmış. 1988'den beri düzenlenen bu yarışmaya katılan Tüzmen, kendi yaş kategorisinde hep iyi dereceler almış. 1998'de ücüncü olmuş, 1999'da birinci, 2000'de yine birinci..

12 yaşından beri de serbest dalış yapıyor. O yıllar 100 metreyi bir dakikanın altında yüzen 3 kişi arasında yer alan Tüzmen'in dalgıçlık serüveni babasının şnorkel ve paletini kullanmakla başlamış.

Marmara Çamlık Deniz Kampı'nın ve o zamanlar tertemiz olan Gemlik Körfezi'nin bütün nimetlerinden yararlanan anne ve babası ile milli olan kardeşi Tarkan da iyi birer yüzücüymüş. ‘‘Bizim DNA'larımızda yüzücü geni var. Galiba Barbaros Hayrettin Paşa'nın torunlarıyız’’ diyor.

PLAJDA KEŞFEDİLDİ

Tüzmen'i 16 yaşındayken milli bir yüzücü keşfediyor. Plajda yüzerken görüyor ve çok beğeniyor. 19 Mayıs Yüzme Havuzu'nda yapılan denemede 10 metrede 1.09'luk bir derece elde etmesi, bu antrenmansız gencin daha da dikkat çekmesine yol açıyor. Hemen ODTÜ'den lisans çıkarılıyor ve soruluyor: ‘‘Yakında yarışlar var. Hangi kategoride yüzersin?’’ Hepsinde, diye cevap veriyor. 1500 metre için okeyleşiyorlar.

Arkadaşların, ailenin de izlediği yarışı ilk 100 metrede herkesin önünde götürüyor. 200 metrede birkaç kişi onu geçiyor. İlerleyen metrelerde ise herkes önüne geçiyor. Tüzmen inat edip yarışı bırakmıyor ama bitirdiğinde kolunu kaldıracak hali kalmıyor. Havuzdan çıktığında herkes ‘‘iyiydin’’ filan diyor ama gözlerdeki gerçeği görüyor. Ama azmediyor, çalışıyor ve ertesi yıl 1500 metrede birinci oluyor: ‘‘O zaman havuzumuz yoktu ama ruhumuz vardı. Şimdi her yerde havuz var ama o ruh yok.’’

MEMURİYET HOBİSİ

Tüzmen, siyasetteki ve bürokrasideki herkesin bir spor disiplinine sahip olmasından yana. Spor disiplini olanların risk alabilme, azim, cesaret ve doğru karar verme özelliğine sahip olduğuna inanıyor ve bunu esprili bir biçimde ifade ediyor: ‘‘Ben aslında hobi olarak devlet memurluğu yapıyorum asıl işim dalgıçlık.’’ Zaten, memurluğu hobi olarak yapmayanların uzun soluklu olamayacağına da inanıyor. Çünkü Tüzmen'e göre, sabah 7.30'dan gece 10.00'lara kadar mesai yapmalarına, krizlerle mücadele etmelerine rağmen karşılığında aldıkları tek şey eleştiri. ‘‘Başarılar çok önemli diyor’’ Tüzmen, ‘‘insan malını mülkünü çocuğuna bırakabilir ama başarısını kimseye bırakamaz. Türkiye'nin de artık bir başarı hikayesi olmalı. Bunu hakettik. Bezginliğimiz, başarı hikayemizin olmamasından kaynaklanıyor. 10 yıldır patinaj yapıyoruz. ’’

Bu yüzden olsa gerek ‘‘Türkiye bürokrasisinde yaşadığımız şeyler çok daha tehlikeli’’ diye düşünüyor. ‘‘Suyun altında kurallar ve prensipler çok belirgin. Her balık cinsi kendine göre kurallar manzumesi yaratmış. Yani çok beklenmeyen bir davranışta bulunmazlar. Suyun altında tahmin edilebilir davranışlar vardır. Suyun üzeri öyle mi!’’

SU VE BÜROKRASİ

Tüzmen, bürokraside rahat olmasını dalgıç olmasına bağlıyor ve ekonomiyi de su ile benzerlik kurarak açıklıyor: ‘‘Dalgalı kurda iyi yüzücü olmak lazım. Çok zorlanırsanız dalgıç olmanız lazım. Ancak nefesinizi tutabilirseniz, dalgalı kurda durabilirsiniz’’ diyor. Gazete manşetlerinden de örnek vermeyi ihmal etmiyor. ‘‘Dibe vuran ekonomi... Batan firmalar.. Batan bankalar... Hepsi de suyla ilişkili.’’

Türkiye'nin bugünkü ekonomik atmosferinde sorumluluğu ‘‘dibe vuran ihracatı suyun yüzüne çıkarmak’’ olan müsteşar, su sayesinde işinden pek şikayetçi değil. Çünkü stres altındayken odasındaki akvaryumlarla ilgileniyor, fırsat buldukça da suya koşuyor: ‘‘Herkesin suyla ilgili bir eğitim alması gerektiğine inanıyorum. Özellikle de bürokratların. Çünkü suyun altı insana soğukkanlı olmayı öğretiyor. Suyun altında panik yapmayacaksınız. Oradan biri gibi davranacaksınız. Rahat ve uyumlu olacaksınız. Yoksa dikkat çekersiniz. En tehlikeli dalışlarda dahi paniklemeden kafanızdakini planlayıp yaparsanız, kesinlikle herhangi bir tehlike söz konusu değil.’’


KENDİMİ O DÜNYADAN BİRİ GİBİ GÖRÜYORUM

Esas önemli olan suyla ve içindekilerle kendinizi yakın hissedebilmeniz. Ben hiç bir zaman sudan ve içindekilerden korkmadım. Son zamanlarda adrenalini yükseltmek için yaptığım dalışlarda da aynı şeyi görüyorum. Kendimi o dünyadan biri gibi hissediyorum. O dünyayı rahatsız etmezsem, rahatsız edilmiyorum.


KÜRŞAT TÜZMEN


İlk dalışlarını Gemlik Körfezi'nde, Armutlu'da yapmış. Harçlıklarını biriktirip, eczanelerde satılan ithal zıpkınlardan ediniyor. Bir süre sonra iskorpit ve karagöz üzerine ihtisaslaşıyor. Serbest dalışta 30 yıl, tüplü dalışta 18 yıl tecrübeye sahip olan Tüzmen şu anda kendi nefesiyle 33 metreye kadar inebiliyor. 20 metrede avlanabiliyor. Ankara Sualtı Kulübü'nün kurucuları arasında. Suyla ilgili diğer sporlarda da iddialı olan müsteşar için sutopunun yeri ayrı. Oyuncuların nefeslerini tutarak, karşı kaleye gol attıkları bu sporu ne yazık ki işlerinin yoğunluğu dolayısıyla yapamıyor.


Cape Town'da dalış


İhracatı artırmak amacıyla çeşitli ülkelere ticaret heyetleri düzenlenirken, bu heyetlerin başkanlığını çoğunlukla Dış Ticaret Müsteşarı yapıyor. Hint Okyanusu, Atlas Okyanusu, Pasifik Okyanusu... Bu okyanuslara kıyı ülkelere yapılan ticaret heyeti seyahatlerinde Tüzmen'in keyfine diyecek yok. Önce heyetlere başkanlık ediyor, resmi görüşmelerini tamamlıyor, ardından sabaha karşı kalkıp, dünyanın en gözde sularında dalış yapıyor. Dünyanın 7 denizinde dalan Tüzmen'in unutamadığı dalışlardan biri Güney Afrika'da Cape Town'da yaptığı dalış. Çünkü orada ünlü beyaz köpekbalıklarını bir arada görme imkanı var. Çoğu kişi burada dalmaya bayılıyor ama genelde kafesle dalıyorlar. Kürşad Tüzmen ise ‘‘her türlü sorumluluk bana aittir’’ diye bir belge imzalıyor ve kafessiz köpekbalıklarıyla tanışmaya iniyor. Bunun gibi Tayvan'da, Pasifik Okyanusu'nda, Birleşik Arap Emirlikleri'nde açık denizde, Basra Körfezi'nde yaptığı dalışları da unutamıyor.


KÜRŞAT BEY BUGÜNLERDE BİRAZ SU İÇSENİZE!

Tüzmen'in dili çok fazla suya girmediği zaman sertleşmeye başlıyormuş. Hem kendine hem çevresine zarar vermeye başlayan sivri dilini farkedince de yumuşatmak için suya koşuyormuş. Hatta bir bakan bu özelliğini görünce, ‘‘Kürşad Bey siz bugünlerde daha fazla su içseniz‘‘deyivermiş.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!