Emel ARMUTÇU
Oluşturulma Tarihi: Haziran 15, 2002 22:15
Pfizer ilaç firmasının Uluslararası Olimpiyat Komitesi'yle birlikte yürüttüğü ve insanları kolesterol konusunda bilinçlendirmeyi amaçlayan Go for the Goal (Hedefinize Ulaşın) kampanyasının bir toplantısı geçtiğimiz hafta Londra'da gerçekleştirilen WONCA Avrupa 2002 forumunda yapıldı.
‘‘Hedefinize Ulaşın’’ kampanyası kolesterolle mücadele bilincinin geliştirilmesine yönelik bir hareket. WONCA Avrupa 2002 ise Dünya Üniversiteler, Akademiler ve Akademik Pratisyen Hekimler/Aile Hekimleri Teşkilatı'nın uluslararası bir forumu. Bu forum, dünyada ölümle sonuçlanan hastalıklar arasında birinci sırada yeralan kardiyovasküler hastalıklara yakalanma riskini azaltmak için çalışmalar yapmak üzere toplanıyor ve pratisyen hekimleri biraraya getiriyor.
Amaç, sporculara ve sokaktaki insana ulaşmak; ‘‘hareketli’’ bir hayat için yapılan bilimsel araştırmaları derinleştirmek; böylece fiziksel hareketsizliği ortadan kaldırmaktı. Sağlıklı bir hayat sürmek isteyenler için koruyucu bir hareket sistemi geliştirilecek, bu sistem, insanların yakalandıkları hastalıkları da kolay kontrol etmelerini sağlayacaktı.
GÖNÜLLÜ OLDULARBu toplantının dikkat çekici özelliği, dünyaca ünlü iki sporcunun konuşmacı oluşuydu. İkisi de geçirdikleri onca sağlıklı ve sportif yıldan sonra yüksek kolesterol şoku (!) yaşamış; tedaviye başlamalarıyla birlikte insanları bu konuda motive etmeye karar vermiş, gönüllüler haline gelmişlerdi. Bu iki ünlüden biri, 1972 Münih Olimpiyatları'nda adını tüm dünyaya duyuran ve Yüzyılın Olimpiyat Sporcuları dalında ilk altıya giren Mark Spitz, diğeri ise partneri Jayne Torvill ile Dünya Profesyoneller Artistik Patinaj Şampiyonası'nda beş kez altın madalya kazanan Christopher Dean'di. Bugün 52 yaşında olan Spitz ve 44 yaşındaki Dean, süper sağlıklı yaşamanın bile kolesterol sorununu engellemeyeceği gerçeğinin iki canlı örneğiydiler. Ama mesajlarını, esprilerle anlatarak veriyorlardı.
ARTİSTİK PATİNAJ YILDIZI CHRİSTOPHER DEAN
Şok geçirdim ve dedim ki bana nasıl olabilir!Sporculuk kariyerine 10 yaşındayken noel hediyesi olarak aldığı bir çift buz pateniyle başlayan ve buz dansında, partneri Jayne Torvill'le birlikte 20 yıl boyunca başarıdan başarıya koşan Christopher Dean, Dünya Profesyoneller Artistik Patinaj Şampiyonası'nda beş kez altın madalya almış bir sporcu. Şimdilerde Colorado Springs World Arena'da dans programı, koreografi ve dans antrenörü direktörlüğü yapıyor.
Babasını birçok konuda örnek almadı Dean; ne sigara içti, ne sağlıklı beslenmeyi bıraktı, ne de hareketsiz bir hayat sürdü. Ama hiçbir zaman adil olmayan hayat, iki yıl önce onu küçük bir şoka soktu. Genel bir kontrol göstermişti ki Dean yüksek kolesterolden mustaripti. ‘‘Ama nasıl olur?’’ sorusuna tıp şu cevabı verdi: Aile geçmişi. Dean, Torvill'le birlikte Olimpiyat Oyunları'nda o güne kadar erişilmemiş puanlarla altın madalya aldığı 1984 yılında babasını kaybetmişti. Baba sigara tiryakisi, yediğine içtiğine dikkat etmeyen biriydi. 59 yaşında ani bir kalp kriziyle veda etmişti hayata. Dean bu gerçeği öğrenince, ‘‘Ya çocuklarıma da geçerse’’ korkusuna kapıldığını anlatıyor. Ve şöyle diyor: ‘‘Bir doktorla birlikte çalışmaya başladım. Şu anda aktif bir hayatım var. Beslenmeme daha çok dikkat ediyorum. Düzenli egzersiz, koşu yapıyorum. Zaten koreografi çalışmalarım var. Altı ay içinde, ilaç bile kullanmama gerek kalmadan kolesterolümü kontrol altına aldım. Ama çocuklarıma da geçerse korkusu beni insanları bilinçlendirme çalışmalarına yönlendirdi. Herkese önerim, benim yaptıklarımı yapmalarıdır. Sık sık kontrolden geçin, çünkü bu önceden farkedemeyeceğiniz bir hastalık, farkettiğinizde çoktan gitmiş olabiliyorsunuz!’’
YÜZYILIN OLİMPİYAT YILDIZI MARK SPITZ
İstersen şampiyon ol farketmiyorOnu çok iyi tanıyoruz. 10 yaşına geldiğinde 17 ulusal yüzme rekoru kırmıştı bile. Bir yarışmada en fazla altın madalyayı kazanarak olimpiyat tarihine geçtiğinde ise henüz 22 yaşındaydı.
Yedi altın madalyayla kendisine ve başkalarına ait önceki yedi dünya rekorunu kıran Alman yüzücü Mark Spitz, 1972 Münih Olimpiyatları'nda tüm zamanların en ünlü amatör sporcularından biri oldu. Ama Dean'le paylaşacağı bir kaderi vardı: Yüksek kolesterol. 1990 yılında ‘‘yeniden yüzeceğim’’ dediği günlerde yapılan bir kontrol ortaya çıkarmıştı bunu ve onun da yaşadığı ilk şey şoktu. Aynı soruyu sordu: ‘‘Bunca sağlıklı yaşayan, hareket eden bana nasıl olabilir bu?’’
Ancak Spitz'in kolesterolü, Dean'inki gibi uysal çıkmadı, altı aylık sıkı
diyet ve hatta egzersizlerini arttırması ters bir sonuç verdi ve daha da yükseldi. Bu nedenle ilaç tedavisine başlayan Spitz, kolesterolünün bir ay içinde istenen seviyeye indiğini ve şimdi kontrol altında olduğunu anlatıyor. Kendi deneyimlerinden yola çıkarak şöyle diyor: ‘‘Gördüğünüz gibi egzersiz tek başına yetmeyebiliyor. Bu, yüksek kolesterolün, kişiye göre değişen bir durum olduğunu ortaya çıkarıyor. Dolayısıyla tedavi de kişiye göre yapılmalı, tedavinin nasıl olacağına doktorunuz karar vermeli.’’ Spitz'e göre yüksek kolesterol ‘‘gizli, sessiz bir katil. Belirtisi yok. İstersen olimpiyat şampiyonu ol, farketmiyor!’’