Oluşturulma Tarihi: Aralık 01, 2004 00:00
AYAKLARINI iyi kullananlar, Süper Lig’in 14.haftasına farklı güzellikler getirdi. Hemen düzeltiyorum. Sadece ayaklarını değil, kafalarını da iyi kullananlar... Alex de Souza, Tümer Metin, Sergen Yalçın, Ahmet Dursun, Marco Aurelio gibi... Futbol kolay oyundur derler. Onlar için değil. Bir pası atarken, Alex’in harcadığı beyin gücünü bir hesaplasalar. Topu ayağına aldıktan sonra Tümer Metin’in neler planladığını bir bilseler. Eli belinde dolaşırken, Sergen Yalçın’ın kafasında kırk tilkinin dolaştığını bir anlasalar. Kolay gibi görünen her golünden zeka kıvılcımları fışkıran Ahmet Dursun’un ustalığına artık dil uzatmasalar. Marco Aurelio’nun F.Bahçe orta saha yükünü haftalarca tek başına taşırken... Bu işi sadece fizik gücü ile değil, zekasını ve aklını da kullandığını bir görebilseler. Ve onun bu yönüne de ayrı bir alkış tutsalar. Futbolun doksan dakikalık kısacık ömründe daha farklı ve inanılmaz zevklere ulaşırsınız. Tümer Metin, Sergen Yalçın, Alex de Souza, Ahmet Dursun ve Marco Aurelio... Vallahi, iyi ki varsınız. Sizler de olmasanız, nasıl katlanırdık şu eli bıçaklı lige! * * * HAFTAYA damgasını vuran yıldızlardan Alex’in rakamsal verilerine bir göz atalım... Bana çok ilginç geldi. Brezilyalı futbolcunun pas yüzdesi 83. 7 şut attı, 6’sı isabetli. 2 gol attı, 3 kez de gol pozisyonuna girdi. Asisti ise hiç yok. Ne garip, asist kralı Diyarbakır maçında tek asist yapmamış. Yani Alex kendine mi oynadı? Kesinlikle değil. Görüyor musunuz, istatistikler bazen kişilerin kafasını nasıl karıştırıyor. Gerçek şu... Alex’in Diyarbakır maçında attığı pasları arkadaşları değerlendirememiş. Yani, Alex’in nefis bir pasında topu alan futbolcu son darbeyi yapamamış. Öyleyse, Alex’in ASİST hanesindeki koskoca sıfır rakamı, kimseleri yanıltmasın. O gerçek bir asist kralı. Bir diğer yıldız Tümer Metin’e gelince... Samsun maçındaki pas yüzdesi 81. İki asisti var. Biri Ahmed Hassan’a, diğeri Sergen’e. 2 gol attı, 2 de gol pozisyonuna girdi. 4 top çaldı... Bravo Tümer’e, 45 dakikaya bunca işi nasıl sığdırabildi. Laf aramızda, onu bunca zaman kenarda bekleten Del Bosque de şaştı bu işe! * * * ÇOK YAZILDI, belki de daha çok konuşulacak. Daniel Pancu’nun, Samsunsporlu Adnan’a yaptığı hareket bir kırmızı kartı gerektiriyor muydu? İşin bu yönünü bir kenara itiyorum. Maç sonrası Samsun Havalimanı’nda, Pancu ile yaptığım kısa bir görüşmeyi yazmak istiyorum. Tercümanlığı kaleci antrenörü İlie Datcu yaptı. Sordum Pancu’ya... Kırmızı kart biraz ağır mı geldi? Seyircinin tepkisi ondan da ağır geldi. Ne gibi? Sanki, Adnan’ı sakatlamak istermişim gibi bir tepki gösterdiler bana. Nasıl oldu bu iş. Pozisyon öylesine çabuk gelişti ki, Adnan’dan kaçacak hiçbir boş alan bulamadım. O anda sadece bir şey düşünebildim... Ne düşündün? Onu ezmemek için dizlerimi kasıklarıma doğru çektim. Hepsi bu... Konuşmadan sonra Pancu’nun yanından uzaklaşırken, Datcu arkamdan seslendi... Şerefi üzerine yemin ediyor. Kasıt yoktu. * * * VE F.Bahçe’nin gündemine düşen bir soru... Hooijdonk bu kadroda kendine bir yer bulur mu? Kimse, böyle bir soruya kesin bir yanıt veremiyor.
Beşiktaş’ın gündeminde de benzeri bir soru... Samsun maçının yıldızı Tümer Metin, bundan böyle ilk onbirde oynar mı? Hooijdonk’un durumunu bilemem. Ancak, Tümer için bir şeyler söyleyebilirim. Sevgili Del Bosque, bir futbolcunun idman performasına göre onbir kuruyor. Lafın kısası, Tümer’in işi zor. Maçta ne oynuyorsa, idmanda da onu oynayacak. Bir de Del Bosque’nin, Juanfran’dan kolay vezgeçmeyeceğini hatırladıkça... İçime bir şüphe düşüyor!
button