Oluşturulma Tarihi: Şubat 03, 2003 17:58
Kalp krizi geçirdiyseniz, kendi kök hücrelerinizden bir miktarı hasarı onarabilir. Ön araştırmalar, zarar gören kalbe doğrudan kök hücre enjekte edilmesiyle organın yeniden eski işlevine kavuşmasına yardımcı olduğunu ortaya koyuyor.
Batılı ülkelerde en önde gelen ölüm nedenlerinden biri olan kalp krizleri, genellikle kalbe kanın gitmesini sağlayan atardamarların yağlı atıklarla tıkanmasından meydana gelir. Tıkanma sonucunda kalp kasları kansız kalarak, zamanla ölür. Tıkanmanın giderildiği by-pass ameliyatı yeniden kan akışını sağlayarak kalbin daha fazla zarar görmesini engeller. Ne var ki, ameliyat sonrasında cansız kalp dokusu eski durumuna dönemediğinden hastayı güçsüz kılar.
Bunu engellemenin olası bir yolu, hücrelerin, büyüme faktörleri ya da onları oluşturan genlerden yararlanarak, yeniden üremelerini sağlamaktır. Ancak, uygulamalar bu yöntemin pek de başarılı sonuçlar vermediğini ortaya koydu.
Bunun üzerine araştırmacılar dokuya dönüşme yeteneğine sahip olan kök hücrelerden yararlanmayı denediler. Bir araştırmada yalnızca hastanın kanına kök hücreler enjekte edilmesinin bile kalp işlevinde bir gelişme sağladığına tanık olundu.
New Scientist dergisinin 11 Ocaktaki haberine göre, Şimdi iki ekip kök hücreleri doğrudan kalbe aktarmak suretiyle bir adım daha attı. Steinhoff önderliğindeki Alman ekip altı hastanın kemik iliğinden alınan kök hücreleri katıksız duruma getirdi. Ertesi gün by-pass ameliyatı sırasında bu kök hücreler hastaların kalbindeki cansız doku ile canlı doku arasındaki sınıra aktarıldı.
Sonuçta, altı hastanın da kalbinin güçlendiğine ve kan akışında bir gelişme sağlandığına tanık olundu. Japonya'da bir başka ekip de daha az katıksızlaştırılmış kök hücrelerinin, by-pass ameliyatı uygulanmadan, bir kateter aracılığıyla aktarılmasıyla benzer sonuçlar elde edildiğini bildirdi.
Hastanın kendi kök hücrelerinin kullanılması bedenin bunları reddetme ya da vericiden herhangi bir hastalık kapma riskini ortadan kaldırıyor. Gelgelelim, hücreleri katıksız duruma getirme süreci oldukça uzun bir zaman alıyor. Kalp krizinde zaman unsuru can alıcı bir önem taşıdığından, uzmanlar söz konusu yöntemin hızlandırılmadığı sürece başarılı olamayacağına dikkat çekiyorlar.