Güncelleme Tarihi:
Av sezonunun 24 Şubat Çarşamba günü kapatılması, kendini avcı sanan bazı gözünü kan bürümüş insanların tepkisine neden oldu! Efendim, geçtiğimiz yıl 28 Şubat'ta mevsim kapanmış, bu yıl nasıl olurmuş da iki gün önceye alınırmış! Beyler hafta sonu ava çıkacaklarmış, gelsinler de yakalasınlar görelim! gibisinden saçma sapan sitemlerin, ister istemez muhatabı oldum, sanki kararları ben aldırmışım gibi!
Ben de telefonun başına çöküp, ülkemizin 12 değişik yöresinde teşkilatlanan jandarma bölge komutanı generallerini birer birer arayarak, kanun nizam tanımayan bu kaçak avcılara, fırsat verilmemesi konusunda istemde bulundum. Telefonla kendilerine ulaşamadığım komutanların yardımcılarına da mesajımın iletilmesini söyledim. Kesin resmi rakamlara henüz ulaşamadım ama Kayseri Bölge Komutanlığı ilgi alanlarında 42 eli tüfekli olmak üzere, diğer bölgelerde yakalananlarla birlikte toplam 200 civarında kaçak avcı hakkında soruşturma açıldığını, bir o kadar da tüfeğe el konulduğunu memnuniyetle öğrenmiş oldum. Çorum ilimizden gelen bir habere ise, hem üzüldüm hem de sevindim! Aynı ilin vali yardımcısı Kamil Sarıarslan da yasak av döneminde kara meke avlamaktan yakalanıp hakkında soruşturma açılmış ve tüfeğine de el konulmuş. Bu olayın güzel ve ayakta alkışlanacak tarafı, suç işleyen mülki amiri de olsa jandarmanın suçlunun tepesine binmesidir! Şayet bu rastlantı orman denetleme birimlerine denk gelseydi, eminim ki vali yardımcısının atış yaptığı tüfeği temizlenip yağlanır, bir adet fahri av müfettişliği belgesi de, günün anısı olarak kendisine ikram edilirdi!
Anasının ak sütü gibi hakkıdır
Salı günkü Hürriyet Gazetemizde resimli ilginç bir haber vardı. İnebolu ormanlarında avcıların yaralayıp peşine düştükleri karaca, soluğu İlçe Jandarma Karakolu'nda alıp, askere sığınmış. Tedavisi yapılan hayvan, şifa bulduktan sonra hür doğasına tekrar salınacakmış. Şanslı karacaymış, şayet yolunu şaşırıp, polis karakoluna düşmüş olsaydı, çoktan kebap olup mideleri şenlendirecekti!
Jandarma Komutanlığı'nın kaçak avcılık ve doğanın korunması ile ilgili konulara el attığını, Av ve Yaban Hayatı Koruma Vakfı tarafından hazırlanan, eğitici ve bilgilendirici afişleri tüm ülke karakollarının duvarlarına astırdığı, yapılacak ihbarların anında değerlendirilmesi konusunda Kor.Gen.Çetin Haspişiren imzalı yazılı talimatlarının ardından, şimdi de genel komutanlık merkezinde bir avcılık masası kurulması emri verilmiştir! 12 bölge komutanlığından gelecek, bu konudaki raporlar değerlendirilip, suç envanteri çıkarılacak, basına da bilgi aktarılacaktır. En önemlisi; Asb ve uzman çavuş okullarında, kaçak avcılığın islahı ve doğanın dengesinin korunmasını amaçlayan derslere başlanacaktır!
Haksızlığa uğrayan gerçek avcılar, hatta yaralı hayvanlar bile jandarmadan derman bulurken, suçluların peşinde kar, çamur demeden hayatını riske sokan askerler koştururken, otudukları koltuktan kalkmadan, verdikleri sarı bir karton parçası (Avcılık belgesi) için, trilyonlarca parayı avcılardan toparlayıp vakıflarına aktaran polis teşkilatının vicdanı acaba huzur içinde midir? Aynı bakanlık bünyesinde bulunan bu iki kurum arasında, avcılardan alınan kart bedelleri kardeş payı edilemez mi? Bana kalırsa ‘‘koçum jandarma’’nın anasının ak sütü gibi hakkıdır!