Güncelleme Tarihi:
1 - Formatından kimse memnun değil, ne olacak bu Ziraat Türkiye kupası’nın hali? Nasıl bir değişiklik olmalı?
2 - G.Saray taraftarı ilk kez Riekerink’i istifaya çağırdı Takımda neler olur?
3 - Çirkinliklerin olduğu bir derbi izledik. Kabahat Tosic’in mi, Van Persie’nin mi, yoksa hakem Ali Payabıyık'ın mı?
4 - Saha karışırken Şenol Güneş’in de kenarda kendini kaybetmesi sizce normal miydi?
5 - Derbinin lige yansıması nasıl olur? Şampiyonluk yarışına etkisi olur mu?
6 - Sahaya girme ve yabancı maddelerden ötürü Beşiktaş’a büyük bir ceza gelir mi?
7 - Hakem konuşmadığımız maç çok az. Bunu sadece yeteneksizlikle açıklayabilir miyiz?
MEHMET Y. YILMAZ
1- BU SİSTEM BÜYÜKLERİN KAZANMASI ÜZERİNE
BU sistem, büyük takımlardan birinin kupayı alması üzerine kurulmuş bir sistem. Alt küme takımları bir maçı canla başla mücadele edip kazansalar bile, büyüklere karşı şansa sahip olamıyor. Kupa oynanacaksa, Süper Lig ve 1. Lig ekiplerinin tümünün ve alt kategori takımlarının da belli ölçütlere uyanlarının aynı torbaya sokularak, ilk turdan itibaren tek maçlı eleme usulüyle karşılaşmalarını öneriyorum. Böylece heyecan bütün ülkeye ilk turdan itibaren yayılacaktır.
2- GALATASARAY’DA BUNDAN SONRA SULAR DURULMAZ
Galatasaray’da bu yönetim anlayışıyla sular durulmaz. Bir teknik direktör seçmişsiniz ve her kaybedilen maçtan sonra adamı sorguya çekiyor, kazanılan her maçtan sonra da adamı göklere çıkarıyorsunuz. Bu takımın öncelikle iç huzura ihtiyacı var.
3 - ASIL SORUMLU VAN PERSIE’YE HOROZLANAN TOSIC’TİR
Hakem acemiydi, Tosic profesyonel ya da amatör hiçbir futbolcuya yakışmayacak bir hareket yaptı. Van Persie’nin faullü girişine hakem zaten düdük çalmıştı, Van Persie’nin üzerine yürüyen ve deyim yerindeyse horozlanan Dusko Tosic asıl sorumludur.
4- ŞENOL GÜNEŞ ÇOK GERGİN SAHADA DA KAPTANI YOK
Şenol Güneş’in gerginliği, sahadaki oyunculara da sirayet ediyor. Beşiktaş’ın saha içinde oyunu idare eden bir kaptanı da yok. Bu kontrolsüzlüğün bir mazereti olamaz. Bu kadar tecrübeli bir teknik adam, böyle davranırsa, sahada oynayan da işte Tosic gibi davranabiliyor.
5- BEŞİKTAŞ FAVORİ, F.BAHÇE ÜÇÜNCÜLÜK İÇİN ÇEKİŞİR
Şampiyonluk yarışına önemli bir etkisinin olacağını düşünmüyorum. Beşiktaş hâlâ favori, Medipol Başakşehir onu zorlar. Fenerbahçe ve Galatasaray da üçüncülük için çekişecekler gibi görünüyor.
6 - CEZASIZ KALIRSA, FUTBOL TERÖRÜNÜ KONUŞURUZ
Sahaya girenler, sahaya atılan yabancı maddeler cezasız kalırsa, bundan sonra da futbol değil, futbol terörünü konuşuruz. Sahaya giren Beşiktaşlı yedek oyuncunun da mutlaka cezalandırılması lazımdı, sarı kartla kurtardı. Bu tür olaylar kimin sahasında olursa olsun cezası olmalı.
7- HAKEMLER AĞIR KAMUOYU BASKISI ALTINDA BULUNUYOR
TÜRKİYE’de hakemler yetersiz, evet. Ancak, bundan daha da önemlisi üzerlerinde çok ağır bir kamuoyu baskısının olması asıl problem. Futbol kulüplerinin başkan ve yöneticilerini, bir süre susturabilecek çok ağır cezalar verilebilirse şayet, o zaman ortam sakinleşmeye başlar. Aksi halde, var olan bu baskı ortamı devam ettiği sürece, Türk hakemlerinin de yaptığı hataların artması kaçınılmaz bir durum olacaktır...
UĞUR VARDAN
1- DÖRT BÜYÜKLERE GÖRE AYARLI BU STATÜ NAFİLE BİR ÇABADIR
Kupa statüsü uzun süredir problemli. Oysa elde çok net ve olabildiğince adaletli modeller var: Çeyrek finallere kadar daha zayıf takımın sahasında oynanan tek maç usulü bir sistem. Çeyrek final sonrası da kurada ne çıkarsa... 6 maçlık lig sistemi külfet. Maçları azaltır, ekonomik değerlerini yükselterek, aynı noktaya varabilirsiniz. Her daim örnektir; kupa tarihinin en akılda kalan maçları Lüleburgaz’ın F.Bahçe ve Beşiktaş’ı, keza Pendikspor’un F.Bahçe’yi, Erzurumspor’un G.Saray’ı elediği mücadelelerdir. Hep ‘büyükler’i koruyan, yarı finalde onları buluşturmaya çabalayan bir sistemi nafiledir. Zaten sistem de bu sezon kendi kendisini imha etti adeta; çeyrek finalde ‘dört büyük’ten üçü yok.
2 - ASIL SORUN RIEKERINK’İN OYUNU OKUYAMAMASI
Görüntü şu: G.Saray sert, ısıran, mücadeleyi ön plana çıkaran takımlara karşı sonuç alamıyor. İki Başakşehir (kupa ve lig), F.Bahçe, Beşiktaş ve Osmanlı maçlarını düşünün; elde sadece iki beraberlik var. Bu görüntüden kurtulma yönünde de pek bir işaret yok. Ama bence asıl problem Riekerink’in oyunu okuyamaması, yanlış değişiklikleri ve kendi kadrosunu nasıl istihdam edeceği konusundaki zaaflarıdır.
3- GERİLİMİN İKİ AKTÖRÜ VAN PERSIE VE OĞUZHAN’DI
Van Persie’nin yaptığı ilk hareket erken cezalandırılsa muhtemelen Tosic atılmayacaktı. Ama ne olursa olsun, böylesine gerilim yüklü bir mücadelede daha sakin kalmayı başarabilmek önemliydi. Tosic, takımının bu sezonki üç hedefinden birine son vermiş oldu. Sonrasında özür diledi, ama profesyonellik sonrasında değil, olay anında doğru davranabilmeyi gerektiriyor. Hakem maçın başında kartlarına başvursa, kontrolü elinde tutabilirdi, ama sonrasında ipler elinden kaçtı. Gerlilim perdesindeki iki asıl aktör ise Van Persie ve Oğuzhan’dı. Ama genel olarak önce yöneticiler, sonra da oyuncular bu randevuyu ‘Ergen derbisi’ne çevirdiler. Zaten bu ülkede futbol, ‘Ömür boyu ergenlik’ gibi algılanıyor ve yaşanıyor.
4- MAÇTA DA BASIN TOPLANTISINDAKİ GİBİ SAKİN OLMASI GEREKiRDi
Bence yok. Bu tecrübede bir teknik adamın bu denli fevri davranmasını anlamak güç. Üstelik kendisi bir rol modeli; hem kendi oyuncuları hem futbol kamuoyu için. Maç sonrası basın toplantısında her şeyi tane tane, sakin ve tüm içtenliğiyle anlattı. İşte bu sakinliğin sahibi aynı özelliğini bence olay an(lar)ında da göstermeliydi.
5- BEŞİKTAŞ LİGDE RİTMİNİ KORUR F.BAHÇE’DE SORUN KOLAY MAÇ
Mantıken bu derbinin lige bir etkisinin olmaması lazım. Beşiktaş ritmini sürdürür. Fenerbahçe’nin problemi ise, yarıştaki rakipleriyle oynadığı maçlar değil, “Kolay geçeriz” dedikleri engellere takılmaları. Zaten Beşiktaş maçı sonrası basın toplantısında Dirk Advocaat da bu duruma dikkat çekti...
6 - ARENA’DA ESKİ İNÖNÜ MANZARALARI
Ceza geleceği kesin de kaç maç olacağını bilemem. Ama en az 2 en fazla 3 olur gibime geliyor. Bu konu da bana tuhaf geliyor. Nasıl Şenol Güneş ve futbolcuları sakin kalmalı ise, seyirci de benzer refleks geliştirmeli; ‘profesyonel’ olmalı. Eski İnönü’de bu manzaralara çok rastlardık, keza Olimpiyat’taki meşhur G.Saray derbisi de hâlâ aklımızda. Faturayı da her zaman seyirci desteğinden yoksun kalarak, sahaya çıkan takım ödüyor.
7- ESKİ İNÖNÜ MANZARALARI
Ceza geleceği kesin de kaç maç olacağını bilemem. Ama en az 2 en fazla 3 olur gibime geliyor. Bu konu da bana tuhaf geliyor. Nasıl Şenol Güneş ve futbolcuları sakin kalmalı ise, seyirci de benzer refleks geliştirmeli; ‘profesyonel’ olmalı. Eski İnönü’de bu manzaralara çok rastlardık, keza Olimpiyat’taki meşhur G.Saray derbisi de hâlâ aklımızda. Faturayı da her zaman seyirci desteğinden yoksun kalarak, sahaya çıkan takım ödüyor.
UĞUR MELEKE
KUPA FORMATI ZOR VE BERBAT
YEREL kupa neden düzenlenir, önce onu hatırlamalı: Amaç, bir amatör futbolcuya dahi ömründe bir gün Quaresma’yla, Van Persie’yle, Sneijder’la aynı sahaya çıkma hayalini kurdurmaktır. Burton Albion’un Arsenal’le, Leonesa’nın Real’le oynama ihtimalidir kupanın varlık nedeni. Biz hem büyükleri kupaya çok geç dahil ederek azaltıyoruz bu ihtimali. Hem de Tuzla, G.Saray’ı bir kez yense yetmiyor, grup uygulaması sebebiyle turu geçmek için birkaç galibiyet almak zorunda bırakıyoruz. Büyükleri kollayan, sürprize kapalı, takibi zor, berbat bir format bu.
YENİ BİR TAKIM KURULMALI
Maçları bizler gibi izleyen sorumlu. Ama ilk sırada değil. Fiyat/performans açısından Türkiye’nin en pahalı futbolcusu, 3 yıldır 8 haneli maaş alıp sıfır futbol oynayan Selçuk İnan, ondan daha sorumlu. G.Saray’da Beşiktaş’ın feda süreci gibi bir süreç yaşanmalı. Selçuk, Sabri, Sneijder, Podolski, De Jong gibi veteranlara teşekkür edilip Muslera etrafında genç bir takım kurulmalı.
VAN PERSIE’YE YAKIŞMADI
Van Persie profesyonel filan değil, Tosic’e tekme tokat girişini hakemler yakalasa profesyonel mi diyecektik Hollandalı’ya? Van Persie’ye maç boyu sergilediği çirkin davranışları hiç yakıştıramadım. Evet, Tosic amatör. Ayrıca Oğuzhan’ın Van Persie’ye maçın başında yaptığı mimik ne anlama geliyordu acaba? Oğuzhan, Robin’e senin bir sırrını biliyorum mimiği yaptı sanki. Anlamı neydi acaba? Hakemleriyse çözemiyorum artık. Hadi Palabıyık pozisyonu kaçırdı, yardımcı hakem tam karşıda. Görüyor ki mikrofona konuşuyor. Ne söylüyor, çok merak ediyorum doğrusu.
LİDER SAKİN KALMALIDIR
Dinamo Kiev maçında Rebrov’la diyaloğu hâlâ zihnimizde taze. Şimdi de Kjaer’in boğazına sarılıyor. Koşullar ne olursa olsun bir lider sakin kalabilmeli. Teknik direktörün devre arasında rakip futbolcunun boğazına sarıldığı bir ortamda ikinci devrede genç Beşiktaşlılar 3 kırmızı kart görseler baş suçlusu Şenol Güneş olurdu kesinlikle.
GERGİNLİK VE KALİTE
Beşiktaş, cuma günü sezonun en kritik maçlarından birine, Karabük karşısına çıkıyor. Şenol Hoca, gergin atmosferi 3 günde yok etmek zorunda, çünkü Oğuzhan, Cenk, Quaresma, Babel gerilim ortamında kart görmeye müsait adamlar. F.Bahçe’yse Sow’un ve Van Persie’nin dönüşüyle kalite zaafiyetini kısmen halletmiş görünüyor. Advocaat bu maçtaki verimliliği sezip sahada daha fazla kaliteli oyuncu bulundurursa, lige yansıması olumlu olabilir.
UÇURUMUN KENARINDAYIZ
Bu bence teferruat... Aslolan, ufak bir kıvılcımda her şeyin yine eskiye dönmesi. Pazar gecesi iki kez sahaya girildi Vodafone Arena’da. Uçurumun kenarlarında dolaşıyoruz yine. Sahaya girenler kimler mesela? Ceza uygulandı mı, neredeler şimdi? Kupada Passolig uygulaması kalıcı olacak mı, yoksa bu maça mı özgüydü? Futbolu yönetenler, deplasman yasağının kalkmasından memnunlar mı? Ülkede futbol terörünü bitirme adına hangi radikal hamleler yapıldı ki, hangi sorunlar çözüldü ki, sıra deplasman yasağını kaldırmaya geldi? Benim aklım almıyor doğrusu.
VİDEO HAKEM DE EKLENMELİ
Sadece yeteneksizlik değil. Karabük-G.Saray maçında Yasin’in gol öncesi kontrolünü çözemeyen Cüneyt Çakır, M.Emre Eyisoy’a döndü, yardım alamadı. Van Persie-Tosic pozisyonu Serkan Olguncan’ın tam karşısında oldu, yine doğru karar verilemedi. Ekip olarak sıkıntılılar bu sene. Artık şu telsize iki video hakem de eklemek gerekiyor bence. Bir numaralı gündemimiz bu olmalı şu anda.
MEHMET ARSLAN
1- BİRİ ‘SÜT KUPASI’, DİĞERİ ‘ZARAR EDİYORUZ’ DERSE...
ÖNCE kulüpler bu kupaya saygı duyacak. Saygı duyacak ki, futbolseverin de ilgisini çeksin. Ama bir başkan çıkıyor, ‘Süt kupası’ diyor, diğeri, “Zarar ediyoruz, gençlerle oynayacağız” diyor. Bu durumda futbolcu bile değer vermiyor ki kupaya. Statü konusunda benim basit bir önerim var. Tek maç eleminasyon sistemine geçilsin. Bu maçlarda ligideki sıralamaya göre daha alt sıralarda yer alan takımın sahasında oynansın. Bu sistem daha çok ilgi çekecektir eminim. Ama bu halde devam edecekse önce saygı.
2- G.SARAY SÜRPRİZLER TAKIMI OLMAYA DEVAM EDECEK
Beşiktaş hem Avrupa Ligi, hem lig, F.Bahçe Lig, Avrupa Ligi ve kupada mücadele edecek. Bu durumda G.Saray’dan ne beklersiniz ki? Ligi alıp süpürmesini. Ama sağa, sola ve geriye 15 pas yapıp 1 metre ileri gidemeyen bunun için de bir planı bile bulunmayan bir takım G.Saray. Ne saha içinde ne de dışında lideri zaten yok. G.Saray sezon sonuna kadar hep sürpriz bekleyen bir ekip olarak devam edecek.
3- BEN DAHA ÖNCE BÖYLE BİR VAN PERSIE GÖRMEDİM
Profesyonellik mi? Hayır ben böyle bir profesyonelliği kabul etmiyorum. Van Persie’nin İngiltere’de bu tür profesyonellik sergilediğine de hiç tanık olmadım.
İngiltere’de bir hakem, pazar akşamı Vodafone Arena’da yaşananlara sizce izin verir miydi? Fakat bir hakem bizim burada veriyor işte...
Çok açık bir taktikti bu. Ve başarılı oldu Van Persie. Dusko Tosic’e gelince... Fazla söze gerek yok. Kırmızı kartı sonuna kadar haketti. Ancak biz Beşiktaş-Fenerbahçe derbisindeki bu görüntüleri hak etmedik.
4 -GÜNEŞ DE ÇILDIRIYORSA, GERİSİNİ DÜŞÜNÜN ARTIK
Atmosfere bakar mısınız? Asıl sakin kalması beklenen isim takımın hocası. Daha da ötesi lideri ve adı Şenol Güneş. Beyefendiliğin timsali. O bile çıldırıyorsa Beşiktaş’ın ruh halinin ne hale geldiğinin göstergesi bu. Çıldırmaya hakkı olmayan tek isim Şenol Güneş’ti bu maçta. Beşiktaş’ın sakin kalarak maçı kazanacağını ondan iyi kimse bilemez. Ama Tosic’ten sonra o çıldırıyor. Takımı sakinleştirmesi gereken insan çıldırır mı?
5- 2004 SAMSUN ETKİSİ BIRAKMA ENDİŞESİ
25 ocak 2004 yılında Cem Papila’nın yönettiği ve Beşiktaş’ın kaybettiği 5 kırmızı kartlı Samsun maçı etkisi bırakır mı bu maç? O zaman dağılmıştı Beşiktaş. Bu duyguyu tüm Beşiktaşlıların hissettiğini eminim. Beşiktaş yönetimi de bunu bildiği için sakin kalmaya özen gösteriyor. Lige yansımasının önüne geçmeye çalışıyor. Benim de düşüncem bu derece bir etki bırakmayacağı yönünde. Ama şunu sakın unutmayın, F.Bahçe yarıştan asla kopmadı.
6- AĞIR CEZA GELİR AMA KUPADA ÇEKECEKLER
Temsilci raporlarına göre gelecek. Ama bu cezanın büyüklüğü ne olur onu bilmiyorum. Unutmayın kulübe ne ceza gelirse gelsin Beşiktaş cezasını kupada çekecek.
7- YETENEKSİZ OLAN HAKEM DEĞİL, YÖNETİCİLERDİR
Bizim hobimiz hakemi konuşmak. Yüzde yüz hatasız bir maç mümkün mü? Biz imkânsızı istemek konusunda harikayız. Yeteneksiz olan hakemler değil, yönetici, futbolcu, teknik adam ve yorumcular? Hakemler onlardan çok daha yetenekli.