Kobe Bryant şampiyonluk adayını açıkladı! LeBron...

Güncelleme Tarihi:

Kobe Bryant şampiyonluk adayını açıkladı LeBron...
Oluşturulma Tarihi: Nisan 19, 2018 10:55

Beş kez NBA şampiyonu olan ünlü basketbolcu Kobe Bryant, yaklaşan NBA playoff’ları ve sporcunun kendi yapım şirketi Granity Stüdyoları’nın hazırladığı, ESPN’de yayınlanmaya başlayan yeni basketbol programı Detail ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Haberin Devamı

12 Nisan’da yayına giren Detail, Disney ve ESPN ortaklığıyla yayın hayatına başlayan ve üyelik sistemiyle çalışan ESPN+ kanalında izlenebiliyor.

İşte Kobe'nin basın mensuplarına verdiği o röportaj;

Şampiyonluk her zaman NBA’in bir numaralı gündem maddesi oldu ama özellikle son dönemde oyuncuların sadece kazandıkları ödüller bağlamında tartışıldığı bir noktaya gelindi. Sence bu konu abartılıyor mu yoksa şampiyonlukların oyunun kuralı olduğunu ve insanların bu konuya bu derecede odaklanmasının normal olduğunu mu düşünüyorsun?

Bence bu duruma göre değişiyor. Elbette ki çok yetenekli, muhteşem kariyerlere sahip ancak hiç şampiyonluk kazanmamış oyuncular var. Sanırım bunu hepimiz biliyoruz. Ama aynı zamanda oyunun kuralı da şampiyonluk kazanmak, öyle değil mi? Tek bir oyuncunun diğerlerine gerçekten ilham verebildiği, meydan okuyabildiği, onlara liderlik edebildiği, büyük oynayıp büyük kazanabildiği ve bir takımı zafere taşıyabildiği diğer takım sporlarında durum daha farklı... Basketbolda bunu tek başına yapamazsınız; bu ister Magic ve Kareem ister James Worthy, Pippen ya da Shaquille olsun, çok iyi takım arkadaşlarına sahip olmanız lazım. Bireysel olarak bakıldığında, şampiyonluk kazanma şansını yakalayamamış çok iyi oyuncular var ama genel olarak oyunculara şampiyonluk kazanma baskısı yapmanın adil olmadığını düşünmüyorum çünkü oyunun kuralı bu; şampiyonluk kazanmak...

Haberin Devamı

Medyadaki çalışmalarınla ilgili hedefin nedir? Diğerlerinden farklı bir yol izledin...

Özellikle “Detail” konusunda, gelecek neslin maç filmlerinin nasıl izlenmesi ve çalışılması gerektiğini öğrenmesinin önemli olduğuna inanıyorum. Bu program ben 10-11 yaşındayken yayında olsaydı çok fazla şey öğrenebilirdim diye düşünüyorum. Böylece 22 veya 25 yaşına geldiğimde, benden öncekilere kıyasla oyuna dair çok daha fazla ve derin bilgiye sahip olabilirdim.Gelecek nesle bir şeyler kazandırmanın; bana yol gösteren çok iyi oyunculardan ve koçlardan öğrendiklerimi onlarla paylaşmaya, onlara öğretmeye çalışmanın, sorumluluğum olduğuna inanıyorum. Programın ardındaki fikir de bu; gelecek nesle, şu anda liglerde oynayan oyunculara ve bir gün onların yerinde olmayı hayal eden oyunculara, benim maç filmlerini izleme sürecimi en küçük detayıyla göstermek. Umarım bundan bir şeyler öğrenebilirler. Hedefim bu.

Haberin Devamı

Playoff’larla ilgili öngörülerin neler? Sence bu yıl kim şampiyon olur?

Öngörüde bulunma işinden uzak durmaya çalışıyorum. Oyunun nasıl oynandığı noktasından baktığımda, gördüğüm ham resme odaklanıyorum. Elbette işin büyük kısmı Golden State oyuncularının sağlık durumuna bağlı. Houston; oyuncuların boyu, değişkenlik kabiliyeti, hızı ve agresifliğiyle kendini çok iyi bir pozisyona getirdi. Çok agresif bir takım. D’Antoni’nin daha önce yönettiği takımlardan çok daha agresif. Phoenix’in oyuncuları çok hızlı oynuyor ama hiçbiri fiziksel olarak güçlü değil. Houston’da cidden çok fiziksel oyuncular var. Onları beğeniyorum.

Cleveland’da ise tabii ki LeBron var; onun etrafında yapılan atışlar ve takıma ekledikleri genç oyunculardan bazıları tehlikeli olacağa benziyor. Toronto’nun ne yapacağını merak ediyorum. Kyrie’nin yaşadığı düşüşün Doğu Konferansı’na etkisi büyük oldu. Oyuncuları sağlık problemi yaşamadığı sürece Houston ve Golden State favori takımlarım. Daha önce de söylediğim gibi öngörüde bulunmamaya çalışıyorum.

Haberin Devamı

Oyun analizi açısından bakıldığında playoff’larda en çok hangi nokta ilgini çekecek?

Tabii ki maçları sanki ben oynuyormuşum gibi izleyeceğim. Seride Harden’ın yerinde ben olsaydım ve az önce bu maçı oynamış olsaydım, maçı izlerken nelere dikkat ederdim? Aslında yapacağım şey, eski günlerime dönüp basketbol oynadığım zamanlarda nasıl maçları izleyip analiz ettiysem aynısını yapmak olacak. Hepsi bu.

Oscar ödülün nerede?

Evimde... Kazandığımız Emmy ödülünün yanında duruyor. Her sabah işe gitmeden onlara bakıyorum.

Oyuncuyken çok rekabetçiydin. Merak ediyorum; yılın bu zamanında basketbol izlemek senin için zor oluyor mu? O rekabetçi yanın ortaya çıkıyor mu? Bunu yöneltebileceğin başka alanlar buluyor musun? Mesela bu yeni program?

Haberin Devamı

Kesinlikle hayır. Basketbol izlemek hiç de zor olmuyor. Bu açıdan Michael ve ben çok farklıyız. Sanırım ben emekli olma sürecindeyken insanlar Michael ve benim rekabet açısından aynı şekilde davrandığımızı varsayıyordu. İkimiz de acayip rekabetçiyiz ama yine de bazı açılardan farklıyız, değil mi? Yapmaktan zevk aldığım, beni kendine çeken başka bir şey var. Tamamen ona odaklanmış durumdayım. Bir maç izleyip hiçbir şey hissetmeyebiliyorum. Pişmanlık ya da üzüntü hissetmiyorum, “Ah, keşke ben de orada olsam” diye düşünmüyorum. Bunların hiçbirini hissetmiyorum. Şimdi maç izlediğimde olaya sahada olup bitenleri seyretme perspektifinden bakıyorum; yıllarca maç filmlerini analiz etmiş olmam sayesinde beynimin işleyip anlamlandırabileceği şeyleri görüyorum. Artık sadece bu bilgileri alıp Detail programında ustalıklı bir şekilde kullanıyorum. Ne mutlu ki playoff’ları izlerken pek zorlanmadım. Yoksa çıldırırdım. Yani oyunu gerçekten arkamda bırakmayı başaracak kadar şanslıydım.

Haberin Devamı

Cavaliers gibi takımlarda LeBron James gibi oyuncuların playoff’lar başladığında deyim yerindeyse zihinlerinde bir düğmeye bastığıyla ilgili pek çok şey duyuyoruz. Senin deneyimlerine göre böyle bir şeye nasıl hazırlanılır? Playoff’larda yeni bir seviyeye gelmek ne kadar zor?

Düğmeye basmakla ilgili şöyle bir durum var. Düğmeye basmak aslında şu demek; odaklandığın bir takım var ve tüm dikkatini o takıma veriyorsun. Hepsi bu kadar. Yine her zamanki kadar sıkı çalışıyorsun, aynı şeyleri yapıyorsun ama playoff’larda odaklandığın bir takım varsa, normal sezonda onlara karşı oynadığın tüm maçları inceleyip playoff serisine hazırlanmak için gereken her şeyi öğrenebilirsin. Düğmeye basmak işte bu demek...

Cleveland açısından bakarsak, Cleveland çok daha demokratik bir hücum stili uyguluyormuş gibi görünüyor. Birkaç yıl önce, belki de geçtiğimiz yıldı, yaptığım bir programda Cleveland Cavaliers’nin “iki kral” (LeBron ve Kyrie) sistemiyle Golden State’in demokrasisini karşılaştırmıştım. Şimdi Cleveland’ı izlediğinizde, daha demokratik bir sistemle oynadıklarını görüyorsunuz; LeBron’ın üç saniye koridorunda adeta Draymond Green gibi davrandığını, Jordan Clarkson ve Kevin Love gibi diğer oyuncularınsa köşede yarma oyunları oynadığını ve toptan uzaklaştıklarında zayıf noktalarda hareket ettiğini izliyoruz. Bu da onları çok daha tehlikeli hale getiriyor.

Daha önce, genç bir oyuncuyken usta oyunculardan ve başkalarından tavsiyeler almanın sana yardımcı olduğundan bahsettin. Şimdi içinde bulunduğun sektörde yönetmenlerden, sektördeki farklı kişilerden, Spielberg, Ron Howard ya da dostun Jack Nicholson’dan tavsiye aldın mı?

Evet, aldım. Senaryo ve hikâye konusunda Glen Keane ve John Williams gibi isimlerle çalışma şansına sahip oldum. Bunun dışında J.J. Abrams, George R.R. Martin, Oprah Winfrey, Shonda Rhimes ve Steven Spielberg... Geçen hafta Ron Howard’la yemekteydik. Bir buçuk saat film yapma sürecinden ve başka konulardan konuştuk. Bu kesinlikle doğru; kariyerim boyunca bilgiyi içine çeken bir sünger gibiydim. Şimdi de durmaya niyetim yok doğrusu.

Böyle anlarda “Vay canına, Spielberg’le birlikteyim!” diye düşünüyor musun? Yoksa onlar “Vay canına, Kobe ile birlikteyim!” mi diyor?

Onlar, “Vay canına, Kobe ile birlikteyim!” diyor. Buna inanamıyorum doğrusu! Spielberg ve Howard’la yan yana oturuyorum; Pixar’da Pete Docter ve Brad Bird’le sohbet ediyorum. Bana basketbolun ne kadar muhteşem bir oyun olduğunu söyleyip bu hikâyeyi nasıl yazdığımı soruyorlar. Şaka yapmadıklarını biliyorum. Bir şeyi beğenmezlerse çekinmeden söylerler; filmin berbat olduğunu, neden böyle olduğunu ve onu daha iyi hale getirmek için ne yapman gerektiğini pat diye yüzüne söyleyiverirler.  Onlardan “Bu filmi çok sevdik, çok iyiydi, gördüğüm en iyi filmdi” gibi sözler duymak hayatımda yaşadığım en güzel duyguydu. Pete Docter, Brad Bird ve Coco filmiyle Oscar kazanan Lee Unkrich gibi insanlarla birlikte olmak paha biçilmez bir deneyim.

 

 

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!