Güncelleme Tarihi:
Hem de sadece bu maçla ilgili değil. Ne sorduysak kendi deyimi ile “Sansürsüz” cevapladı. İşte İbrahim Kızıl’a sorduklarımız ve cevapları…
**Gaziantep’i sevince boğan bir galibiyet aldınız. Öncelikle bu galibiyetle ilgili duygularınızı öğrenebilir miyiz?
Bu sezon bizim hedefimiz gerçekten üst sıralardı ama başlangıç olarak maalesef talihsizlikleryaşadık. Şu ana kadar yaptığımız maçlarda belki bizi ve taraftarlarımızı tatmin etmeyecek maçlar oynadık. Bu durumlarda biz aldığımız kötü sonuçlar kadar, taraftarımızı üzdüğümüz için de üzülüyoruz. İki kere üzülüyoruz. Aynı şekilde Fenerbahçe maçından sonra da hem taraftarlarımızın o mutluluğunu ve gözlerindeki sevinci görmek bizi mutlu etti, hem de kazandığımız için mutlu olduk. Üstelik yendiğimiz takım Fenerbahçe gibi bir devdi. Bu bizi ayrıca mutlu etti. E, son dakika galibiyetinini sevinci de bu mutluluğu katladı tabi ki. Anlayın kaç kere mutlu olmuşuz. Biz taraftarımız için güzel şeyler yapmaya çalışıyoruz. Onlar sevinip bunu taktir ettikçe biz mutlu oluyoruz. Taraftarlarımıza özellikle seslenmek istiyorum onlar bana göre Türkiye’nin fair- playa en çok layık olan taraftar grubu. Yaklaşık 10 yıldır ben Gaziantepspor yöneticiliği yapıyorum.Her şehre maça gidiyorum. En iyi taraftar bizimkisi. Gerek misafirleri ağırlamaları gerekse de rakip taraftarlara centilmence davranmaları açısından. Bir takım dayanaksız yalan dolan haberlerle taraftarla bizim aramıza girerek ortalığı karıştırmak isteyen, beklenti içinde insanlar var. Bunlar Gaziantepspordüşmanları. Taraftarımızın bu tuzaklara da düşmeyeceğine inanıyorum.
**Gaziantepspor’un şampiyonluk ve düşme ihtimali yok. ‘Bu’ dediğiniz insanlar kulübün yönetimine mi talip, yoksa size duyulan bir düşmanlıktan dolayı mı ortalığı karıştırıyorlar. Kulübün yönetimine taliplerse neden ortaya çıkmıyorlar?
Siz de bilirsiniz biz de biliriz. Bu oyunlar iş dünyasında, spor dünyasında, siyasette kısacası her yerde olur. İnsanlar birbirini sevecek diye bir mantık yok. Aslında herkes birbirini sevmeli ve saymalı asıl olan mantık bu. Maalesef bu sadece temenni. Burası neticede İbrahim Kızıl’ın babasının çiftliği değil, malı da değil. Bizler geçici olarak buradayız. Ama böyle ortalığı karıştırmak isteyen insanlar da çıkabiliyor. Kurt dumanlı havayı sever. Kimi menfaat için yapar. Ufacık bir menfaati için takımı kamuoyu önünde yıpratmaya çalışır. Bunları biz de biliyoruz bu şehirde biliyor.Dediğim gibi biz bugün varız yarın yokuz. Gaziantepspor büyük bir camia. Gaziantep ülkemizin en büyük şehirlerinden birisi. Benim için bu şehir çok kutsal bir şehir, gazilik ünvanı alan tek şehir. Gazi şehrin gazi unvanlı takımını temsil ettiğim için gurur duyuyorum.
**Gaziantepspor 4 büyüklere karşı farklı oynuyor. Ancak bu oyunu lig geneline yayamıyor. Bunun sebebi nedir?
Tespitiniz doğru. Bu sezon Galatasaray’a yenildik ama maçı izleyenler nasıl oynadığımızı gördü. Resmen elimizden kaçırdık. Beşiktaş ve Trabzon’dan deplasmanda puan aldık. Şimdi de evimizde Fenerbahçeyi yendi. Bu başarıyı genele yayamama sorununu hocamızla konuşuyoruz. Elbette ki büyük maçların motivasyonu farklı. Her takım büyükleri yenmek için oynuyor. Bu istikrarı yaysak zaten şampiyon oluruz. Ancak Hocamızın tek amacı bu. Her maçta belli bir ortalamayı tutturacak ekibi kurmak. Biz de kendisinden bunu istedik. Türkiye koşullarında zor ama başarabilir. Bizim sınırsız desteğimiz var. Başarırsa alnından öperiz.
**İki sezondur Fenerbahçe’yi yeniyoruz. Bu sezon maç çok daha farklı bir havada oynandı. Demeç savaşları, Bekir’in transferi derken daha çok Aziz Yıldırım ve İbrahim Kızıl maçı gibi oldu. Aziz Başkan’la da konuşmadınız sanırım.
Anadolu insanının gelenek görenekleri farklıdır. Bizler misafirperver insanlarız.Bizim evimize düşmanımız bile gelse kapımızdan içeri girdikten sonra onlara hatasız hizmet etmek görevimizdir. Aziz Yıldırım, İbrahim Kızıl olayı olarak bakmayalım. Bizler camiaları temsil ediyoruz ve bu camialar öyle basit camialar değildir. Fenerbahçe Türkiye’nin en büyük camiasıdır bunu kimse inkar edemez. Ben de herkesin camiasına saygı duyarım Ama herkesin de Gaziantepspor camiasına saygı duyması lazım. Biz de bunu bekleriz. Kalkıp da 2 buçuk milyonluk şehri temsil eden bir kulübün başkanına haddi olmayan açıklamalarda bulunması doğru değildir. Biz buna üzüldük yoksa konu ne Aziz Yıldırım’dır ne de İbrahim Kızıl’dır. Bekir olayını gelince o olay bizi çok üzdü. Bekir herhangi bir takımdan transfer ettiğimiz bir futbolcu olsaydı, elini kolunu sallaya sallaya gitseydi bu kadar üzülmezdik. Bekir bizim altyapımızda yetişti. Gaziantepspor sayesinde Bekir vardır şu anda. Ailesinden daha çok hakkımız var Bekir’in üzerinde. Bu vebali taşıdığımız için kulübümüzün hakkını ararız, sorarız. Aksi taktirde bin tane Bekir gelir bin tanesi gider. İlahi adalet, galibiyet golümüzü Bekir’in yaptırdığı serbest vuruştan attık.
**Fenerbahçe yöneticileriyle çok iyi ilişkileriniz var. Yıldırım’la da ilişkileriniz iyiydi. Acaba Aziz Başkan’ı başkaları yanlış bilgilendiriyor olabilir mi? Aziz Başkan bundan dolayı bu açıklamaları yapmış olabilir mi?
Başkanın ilk demecini ilk gördüğüm zaman bildim ki dolduruşa gelmiş. Kendi ağzından çıkan kelimeler değildi, hep alışkın olduğumuz kelimelerdi. Aziz Başkan benim çok sevdiğim ve değer verdiğim bir insan. Ben kulüp başkanı olmadan önce de başkan olmam yönünde bana telkinde bulunan ilk insandır. Bunu ilk defa size söylüyorum. Bir gün uçakla Ankara’dan İstanbul’a giderken Gaziantepspor’a başkan olmam yönünde telkinde bulunmuştur. Benim başkanlığa aday olma kararımda Aziz beyin de büyük etkisi vardır. Aziz beyle daha önce de saygı çerçevesinde görüşürdük. Tamamen birileri tarafından dolduruluşa getirilerek ve ani hareket etmesiyle gelişti her şey. O üzmüştür beni. Yarın belki de biraraya da geliriz, kalıcı olan dostluklardır her şey geçicidir.
Bir ara Lucescu’nun takımının UEFA Kupasındaki maçını Aziz Başkanla birlikte izledim. Ben, Levent Kızıl, Mahmut Özgener birlikteydik. Aziz Başkan benim geldiğimi duydu hemen yanıma geldi ‘Hoş geldin’ dedi. Bazı şeyler var bizden çok camialar üzüldüğü için bizler de onları temsil ettiğimizden dolayı gidip kucaklaşamıyorsun, camian adına tepki veriyorsun. Benim şahsıma olan bir durum söz konusu olsaydı görmezden duymazdan gelebilirdim ama ben bir camiayı temsil ediyorum. Hem bu böyle gidecek diye bir şey yok, yarın bir yerde ilişkiler mutlaka düzelir.
**Fenerbahçe-Gaziantep maçı her iki kulüp kadar diğer büyük kulüpleri de yakından ilgilendiriyordu. Fenerbahçeye rakip kulüplerin başkanları, maçtan önce veya sonra sizi aradılar mı?
Şunu belirteyim ilk önce, yenildiğiniz maçlardan sonra sizi kimse aramaz en azından üç-beş saat. Ne zaman ararlar taa maç unutulmuş gece evdesindir o zaman ararlar. Onlar da gerçekten samimi olup üzüntünüzü paylaşmak isteyenlerdir. Ama böyle maçlarda galip geldiğin zaman bütün Türkiye sizi arıyor, duygulanıyorsunuz. Hiç ummadığınız insanlar kutluyor sizi…bunlar siyasiler, iş adamları olabiliyor. Çok fanatik Fenerliler bile tebrik için arayabiliyorlar. Tabi ki Başkanlar da arıyorlar tebrik etmek için ben de onları arıyorum. Gerek Beşiktaş gerek Galatasaray gerekse de Trabzonspor başkanlarını veya irtibatta olduğum diğer kulüp başkanlarını arayıp iyi niyetlerimi paylaşıyorum özellikle de Avrupa kupalarında mücadele ettikleri dönemlerde başarılar diliyorum. Onlar bizim ülkemizi temsil ediyorlar. Bunlar insanlığın doğasında olan şeyler. Elbetteki onlar da arıyorlar ve aradılar.
**Fenerbahçe maçı ile ilgili süper prim söylentileri var…
Rakam falan konuşulmaz o benimle futbolcularım arasında. Ben 10 gündür Amerika’ya gideceğim ama bu maçtan dolayı gidemedim. Futbolcularımdan bir tek şey istedim dün yanlarına giderek, “Bu maçı istiyorum sizden” dedim. “Siz parayla pulla kafanızı yormayın, benim için, camia için taraftarlarımız için yüreğinizi ortaya koyun. Sizin bu kaliteye sahip olduğunuzu biliyorum. Zaten bu kalitede olmasaydınız bu kulüpte olamazdınız. Bu maç bir başlangıç olsun. Sizden tek isteğim galibiyet” dedim. Çocuklar da sağolsunlar camiamız için ellerinden gelen mücadeleyi gösterdiler. O maçta yaşanan karnaval, sevinç gösterisi gözümün önünden gitmiyor. Bunun maddi bir karşılığı olamaz kesinlikle. Ama tabiî ki bir şeyler yapacağız.
**Bu maçta takım yenik giderken tribünler ‘Tabata’ diye bağırıyordu. İsmail ve Tabata konusunda ‘Keşke vermeseydim’ diye bir pişmanlığınız var mı?
Hayır kesinlikle yok. Benim kulübümün menfaatleri her şeyin önündedir. İbrahim Kızıl’ın da önündedir. Anadolu kulüpleri çok mütevazi, geliri az olan yapılar. Takviye gelirlerin girmesi lazım. Bunları gerçekleştirebiliyorsam onur duyarım. Her türlü maddi ve manevi desteği verirsem ne mutlu bana. Biz takımın günü kurtaran değil kalıcı olması için mücadele ediyoruz. Sivasspor olayını görüyorsunuz şu an kümede kalmaya çalışıyor. Tabata’yı getirdiğim zaman kimse “getir” demedi hatta getirdiğimde kimse de inanmadı. ‘Gaziantepspor’un başkanı çok saftır, bunun paralarını yiyorlardır’ bile diyenler oldu. Ama ben Tabata’yı getirdim. İvan’ı da getirdim. Gücümüze göre en iyilerini getirdik. Şimdi çıtayı yükseltmeliyiz. Amacımız tecrübeli, genç, iyi mücadele eden, kumaşı kaliteli futbolculardan oluşankalıcı ve üst sıraları zorlayan bir ekip yaratmak. Tabata’nın yerini de dolduracak, İsmail’in yerini de dolduracak futbolcular çoktur, herkesin yeri doldurulur.
**Tabata ve İsmail’in transferlerinden kulüp iyi bir gelir elde etti. Şu an Gaziantepspor’un maddi durumu iyi diyebilir miyiz? Borcu yoktur diyebilir miyiz?
İki sefer denetleme geçirdik bu transferlerden dolayı. Müfettişler geldi ve incelemelerde bulundular. Tebrik ve teşekkür ettiler. Saklı gizli hiçbir şeyimiz yok, her şey belli ortada. Şu an kaliteli ve pahalı bir kadron olmasa ligde tutunabilir misin? Her sene kümeye oynardık Allah korusun bu işte torpil morpil yok. Bizim her şeyimiz sağlam. Bu ülkede futbolcusunun parasını zamanında ödeyen kulüp biziz. Şu anda bunu rahatlıkla göğsümüzü gere gere söylüyorum. Öyle veya böyle çok iyi giden bir Gaziantepspor var. Eskiden olduğu gibi yok elektrikler gitti, yok icra geldi gibi durumlar yok. Gerçi olsa da normal. Bu her kulübün başına gelebilir. Bakarsın hiç ummadığın unuttuğun yerden bir şey çıkabilir. Şu an her futbolcunun üç büyük kulüpten sonra gelmek istediği tek kulüp Gaziantepspor’dur. Niçin? Futbolcusunu mutlu eden, parasını emeğinin karşılığını veren bir kulübüz. Gaziantepspor’u yıpratmak isteyenler var. İsteyen istediğini söyleyebilir. Biz büyük miktarlarla transferler yaptık herkes onu konuştu. Ama bizleri de bu transferler ayakta tutuyor.
**Tabata ve İsmail iyi oynadıkları zaman neler hissediyorsunuz?
İkisi de inşallah Beşiktaş’a çok faydalı olur da konuşanları utandırır. Bu kız alıp verme işine benzer. Kızı alan taraf memnun olursa iki tarafın ilişkileri de kuvvetli olur, herkes mutlu olur. Ben iyi paraya oyuncumu sattım deyip arkamı dönmem. Alıcının da bu transferden memnun olması, “iyi adam almışız” demesi beni mutlu eder tabi. Bir araba bile sattığınızda. Sattığınız adamla yolda karşılaşsanız ve adam “Çok memnunum” dese mutlu olursunuz. Bu da öyle. İyi fiyata satmışım. Alan da iyi para vermiş yani. Memnun olması lazım. Bu yüzden zor durumda kalmaması lazım. Ve biz o çocuklara güveniyoruz. Bu gün “aldılar” diye kızanlar bir gün teşekkür edecekler alanlara. Beşiktaş camiası ve taraftarı futbolu da futbolcuyu da iyi bilir. İsmail’i sahiplendiler bile. Bir kaç maça kadar Tabata’yı da sahiplenirler. Kendilerine ne kadar faydalı olduğu gördüklerinde sahiplenirler. Biz de seviniriz.
**Basın camiasında Couceiro’ya karşı bir tepki var. Sizin hocayla ilgili planlarınız uzun vadeli mi?
Biz elbette ki Couceiro ile kafamızdaki hedefleri gerçekleştirmek için anlaştık. Ona inandığımız için buraya getirdik. Yüzlerce hoca vardı ama biz gerek geçmişi gerek yaptıkları gerekse de hedefleri doğrultusunda her şeyin sağlamasını yaparak anlaştık hocamızla. Futbolda her şey olabilir. Ama bir iki maçla bir şey olmaz. Biz kalıcı olmak istiyorsak, kalıcı temeller atmak istiyorsak olumsuzlukları da yaşamalıyız. Yaşadığımız olumsuzluklar belki de yapılması gerekenler için bir uyarıdır, hem hocamız hem de bizler için. Hocamız da üzülüyor olumsuz sonuçlarda. O da ekmeğini, çoluğunun çocuğunun rızkını mesleğinden kazanıyor ister mi kötü şeyler olsun. Her insanın gördüğünü bizler de görüyoruz. Kimse endişeye kapılmasın. Hocamız çok olumlu bir hoca. Onun ne yaptığını ne düşündüğünü ne yapmaya çalıştığını da biliyorum. Biz her şeye hakimiz. Bakın bugün sabahtan beri buradayım ki bugün ne antrenman var ne de hoca. Burası sahipsiz değil. Hocamızla ilgili herhangi bir endişemiz yok.
**Hocayı takım içinde istemeyen futbolcular olduğu ve takımı sabote ettiği gibi yaygın bir kanı var kamuoyunda. Bu konuda neler söylemek istersiniz?
Zaman zaman bazı takımlarda böyle söylentiler duyuyoruz. Bunun çok örnekleri oldu. Ben futbolcularımla her zaman tek tek konuşuyorum. “Var mı bir sorun” diye soruyorum. Futbolcu nereye gidiyor, hoca ne yapıyor hepsi bizim bilgimiz dahilinde. Aklımıza bir şey takılsa gecenin 1’i bile olsa burada toplanırız. Kimse merak etmesin. Onların düşündüğünü, gördüğünübiz de düşünüyoruz, onların endişelerini göz ardı etmiyoruz. Benim hayat felsefem ‘ya hep ya hiç’ tir. Ağzımdan bir “futbolcunun babasını alacağım” lafı çıktı herkes benden Ronaldo’yu bekledi. Bizim gücümüz dahilinde bir golcüyü kastetmiştim ben. Anadolu takımlarının çoğunun yapamayacağı transferleri yaptık biz. Onlar gidip piyango gibi, ya tutarsa tarzı transferler yaparken, biz gittik bilerek izleyerek bilinçli transferler yaptık. Hiçbiri de yanıltmadı bizi. Hepsi ortada. Öyle sabotaj falana da inanmayın.
**Hakemlerden canımız çok yandı. Bu sezonda ligin yapısı itibariyle biraz karışık. Kent takımları çoğaldı. Arkasında siyasi gücü, belediye başkanı, bakan hatta başbakan olan takımlar… Hakemlerin görünüşünü, federasyonun tavrını siz nasıl görüyorsunuz?
Şu an çok düzgün, bu işi iyi bilen, deneyimi olan, yönetiminde gerek kulüp başkanlığı yapmış gerek federasyon yöneticiliği deneyimi olan bir federasyon görevde. Federasyondan dolayı kafamda en ufak bir soru işareti yok. Geçtiğimiz günlerde başkan Mahmut Özgener’i ziyaret ettim. Eskişehir maçı ile ilgili kaygılarımı dile getirdim. O maçta Eskişehir’de futbolculuk yapmış bir hakemin bizim maçımızda görev almasından dolayı duyduğumuz sıkıntıyı dile getirdim. Biliyorsunuz hakem o maçı katletti. Hakkımızı kimseye yedirmeyiz bunu herkes bilsin. Federasyonun yanlılığından en ufak bir şüphem olsa gitmezdim bile. Gerçekten işlerini iyi niyetle yapıyorlar. Onurlu, cesur kararlar alıyorlar. Hakemler de hata yapabiliyor. Bir ihtimal belki bir takıma bir eğilimleri varsa istemeyerek yanlı davranabilirler. Hiçbir hakemimizin bilerek ya da isteyerek taraflı maç yöneteceğine inanmıyorum. Bir de büyük kulüplerin yöneticileri tarafından baskı altında tutuluyor olabilirler. Yöneticilerin yaptıkları açıklamalar sonucu ister istemez baskı altında kalabiliyorlar. Mesela bu hatayı yaparsak yarın mesleğimizden olabilir miyiz düşüncesi altında da baskı altında olabilirler. Yoksa bilerek ya da isteyerek kesinlikle bir şey yapacaklarına inanmıyorum. Hakemlerimizin içinde kamuda çalışan, kültürlü, okumuş insanlar var. Biliyor ki yarın İbrahim kızıl onlara bir şey yapmaz ama diğerinden emin değil çünkü onun arkasında basın desteği var güçlü bir kamuoyu desteği var.
**Milli Takım da yaşanan gelişmeler ve Fatih Terim’in istifası konusunda neler söyleyeceksiniz? Milli takım hocası yerli mi olsun yabancı mı konusu gündemde..
Öncelikle Fatih Terim Türk futbolunun yetiştirdiği ender hocalardan biri. Gerek futbolculuğu ile gerekse de hocalığıyla. İtalya’da gösterdiği başarı ile dünyanın en gözde hocalarından birisi. Terim kaliteli bir hoca ama dediğim gibi futbolda dün yoktur bugün vardır. Futbol oldukça nankör bir sektördür. Bence Terim en doğru olanı yaptı. Bırakmasa kimse ona git demezdi, onurlu davrandı. Sanıyorum ki yurtdışında bir takımı çalıştıracaktır. Çok seviliyor yurtdışında. Diliyoruz ki Türkiye’de böyle hocalar çoğalır. Benim gönlüm Türk hocadan yana. Şu an görevi başında olsun olmasın genç, yetenekli birçok Türk hocamız var. Federasyonun en doğru tercihi yapacağına inanıyorum. 2010 da Afrika’da olmamamız çok üzücü.
**Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?
Tüm samimiyetimizle Gaziantepspor’un iyi yerlere gelmesi için çalışıyoruz. Her futbolcunun yeri doldurulur. Gaziantepspor büyük bir camiadır. Kimse bizi küçük görmesin. Küçük görenlerin bakış açıları da küçüktür. Taraftarlarımıza da bir mesajım var; Onları çok sevdiğimizi bilsinler. Hiçbir art niyetli insan aramıza giremez. Benim ağzımdan çıkmayan kelimeleri aramıza sokup da kendi kötü emellerine alet edemez. Bizim taraftarımız Türkiye’nin en iyi taraftarıdır. Kimse aramıza giremez, girmeye de gücü yetmez. Tabata’lar da gelir, İsmail’ler de gelir. Her şey güzel olacak bunu böyle bilsinler ve takımlarına sahip çıksınlar.