Kıvılcım'ın "4 yıl" isyanı

İzmir'de haziran ayında yapılan Türkiye Şampiyonası'nda verdiği numunede yasaklı madde tespit edilen ve Türkiye Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu tarafından 2 yıl müsabakalardan men edilen milli atlet, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 2 yıl men edilmesinin ardından Tahkim Kuruluna gittiğini hatırlatarak, “Cezamı Tahkim Kurulu da onadı. Tahkim Kurulu tarafından dahi onanan 2 yıllık cezayı 4 yıla çıkarmak istiyorlar. Hangi gerekçeyle bu isteniyor anlamıyorum. TMOK, Tahkim Kuruluna cezamın 4 yıla çıkarılması talebiyle bir yazı göndermiş. Tahkim Kurulu da benden, bu taleple ilgili savunma ve beyanımı istedi" diye konuştu.

Yaşadığı sıkıntılı dönemin ardından yeni yeni toparlanmaya başladığını ve 2016 Olimpiyatları için çalışmalara başladığını anlatan Kaya Salman, konuyla ilgili hukuki süreç başlatacağını da kaydederek, şöyle devam etti: "Yaşadığım tüm sıkıntılı süreci kabullenip, yeniden antrenmanlara başlamıştım. Bu olay beni yeniden yıkıma uğrattı. İki yıllık ceza 2015'te bitiyordu. Olimpiyatlara yetişebiliyordum ama ceza 4 yıla çıkarsa bütün emeklerim boşa gidecek."

Spor Hukuku uzmanı Günal

Milli atletin avukatı Spor Hukuku Uzmanı Gurur Gaye Günal ise ilk kez doping yapan sporcuya verilecek cezanın hem Dünya Dopingle Mücadele Ajansı (WADA) hem de Uluslararası Atletizm Federasyonu (IAAF) mevzuatında iki yıl olduğunu söyledi. Günal, "Anayasa'nın 59. maddesi der ki idari yönden verilen Tahkim Kurulu kararları kesindir, bu kararlara karşı hiçbir yargı mercine başvuramassın. Tahkim Kurulu, doping gibi idari bir konuda karar verdiyse, bu kesinden ve bozulamaz. Kıvılcım'ın cezası Tahkim Kurulu tarafından 2 yıl olarak onandı. TMOK tarafından yapılan bu artırım talebi kesinlikle yasal değildir" şeklinde konuştu.

"TMOK, iddialarında haklı olduğunu düşünüyor idiyse, bu cezalar Atletizm Federasyonu ve Tahkim Kurulunda görüşülürken konuya dahil olabilir ve cezanın ilk etapta 4 yıl verilmesini, bugün talep ettiği gibi talep edebilirdi ama bunu yapmadı. Neden şimdi ceza onandıktan kaç ay sonra ortaya çıkıyor?" diye konuşan Günal, TMOK'un Atletizm Federasyonu ile imzaladığını söylediği taahhütnameye de değinerek, şunları söyledi:

"TMOK ile Atletizm Federasyonu bu taahhütnameyi 2011 yılında imzalıyor. O yıldan beri verilen hiçbir cezaya müdahale edilmiyor. TMOK, Federasyonun bu taahhütnamenin şartlarına uymadığını, ceza talimatını bu taahhütnameye göre değiştirip düzenlemediğini söylüyor ve sporcuların yeniden yargılanmasını istiyor. Bu durumda TMOK'un yaptırım uygulayacağı yer, eğer iddialarında haklı olduğunu kanıtlayabilirse Atletizm Federasyonudur, sporcular değil. Kaldı ki TMOK'un göndermiş olduğu yazıda dayandığı ve iddia ettiği hususların, müvekkilimin somut durumuyla uzaktan yakından bir bağlantısı yok."

Suçta ve cezada bulunan "kanunilik” prensibine dikkati çeken Günal, sözlerini şöyle tamamladı:

"Buna göre Kıvılcım'ın soruşturmasının devam ettiği dönemde yürürlükte olan mevzuat, Atletizm Federasyonunun mevzuatıydı. Dolayısıyla kanunilik prensibi gereği herkes, yargılandığı esnada yürürlükte olan mevzuat hükümleri gereği yargılanır ve buna sonradan müdahale edilerek, kişilerin daha ağır bir cezaya çarptırılmasını istemek evrensel hukuk prensibiyle bağdaşmaz."