Kırmızıya doping kontrolü
Güncelleme Tarihi:
CELAL DEMİRBİLEK
Oluşturulma Tarihi: Aralık 28, 2005 00:00
TFF Dopingle Mücadele Kurulu Başkanı Prof.Dr. Turgay Atasü, ‘Hakemler, normalin üstünde efor sarfedip agresif davranışlar gösteren ve bunun sonucunda da kırmızı kart gören oyunculardan numune aldıracak’ dedi.
TÜRKİYE Futbol Federasyonu (TFF) Dopingle Mücadele Kurulu Başkanı Prof.Dr. Turgay Atasü, yaptıkları çalışmaları ve doping kontrolü konusunda aldıkları yeni kararları Hürriyet’e anlattı.
Profesyonel liglerde yapılan testlerde en çok uyuşturucu maddeye rastlandığını belirten Atasü, ilginç bir yeniliğe dikkat çekerek, ‘Artık hakemler, maçlarda normalin dışında efor sarfedip agresif davranışlar gösteren ve bunun sonucunda da kırmızı kart gören futbolcular için saha komiserine başvurup doping kontrolü isteyebilecek’ dedi.
Bu yıl içinde yaptıkları kontrollerde bir futbolcunun idrarında esrar maddesi bulduklarını açıklayan Atasü, dopingle mücadelenin sadece kontrollerle mümkün olmadığını ifade etti. Prof.Dr. Turgay Atasü, şöyle konuştu:
‘Milli takımlarda yer alan sporcuları turnuvalara doping testlerinden geçirip göndermek kesin çözüm değildir. Müsabaka öncesi testlerden temiz çıkan bir sporcunun, daha sonra müsabaka gününe kadar yasaklı ilaç kullanabileceği göz ardı edilmemelidir. Bunun için de eğitim şarttır. Biz futbolcuları, ‘Doping yaparsanız kendi vücudunuza zarar verirsiniz. Bu işi yaparken yakalanırsanız, çok ağır ceza alırsınız ve kamuoyuna rezil olursunuz’ diye eğitiyoruz.’
Doping konusunda yetkili olan laboratuvarların önemli hatalar yapabildiğini belirten Atasü, vatandaşa veya tüzel kişilere laboratuvar seçme özgürlüğünün tanınması gerektiğini söyledi. Prof.Dr. Atasü, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Dünyadaki bütün laboratuvarlar hata yapabiliyorlar. Tıpta yüzde 20 hata oranı her zaman kabul edilebilir. Bir maçta doping kontrolünden geçmiş olmak, bir süre bu işten kurtulmuş olduğunuz anlamına gelmez. Biz arka arkaya iki maçta da doping testi alabiliyoruz. Ayrıca UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) ve WADA (Uluslararası Anti Doping Ajansı) uzmanları da peş peşe kontrollere gelebiliyor.
UEFA, İsviçre maçında iki kişiyi kontrol etti ve dopinge rastlanmadı. Ayrıca Fenerbahçe’de müsabaka dışı kontrol uygulanan 8 kişi temiz çıktı. Beşiktaşlı Tümer’in ‘11 kez doping kontrolüne girdim, içtiğim biralardan alkolik olacağım’ şeklindeki beyanları gerçekleri yansıtmamaktadır. Tümer doping kontrolüne 11 kez girmemiş, kurada sadece iki kez adı çıkmıştır. Ayrıca biz futbolculara maçtan sonra idrar sökmesi için alkollü değil, alkolsüz bira veriyoruz’ diye konuştu.
IOC ve WADA’nın listeleri tartışılır
Prof.Dr. Turgay Atasü, IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ile WADA’nın yasaklı maddeler listeleri arasındaki farklılıklardan endişe duyduğunu da belirterek, ‘Eskiden doping kabul edilen bazı maddeler listeden çıkarıldı. Örneğin Galatasaraylı Hasan Şaş’ta yıllar önce bulunan madde gibi. Bu yüzden, WADA’nın doping maddesi olarak kabul ettiği bazı maddelerin etkinliği konusunda endişelerim var’ dedi.
Profesyonel liglerde yapılan testlerde en çok uyuşturucu maddeye rastlandığını belirten Atasü, ilginç bir yeniliğe dikkat çekerek, ‘Artık hakemler, maçlarda normalin dışında efor sarfedip agresif davranışlar gösteren ve bunun sonucunda da kırmızı kart gören futbolcular için saha komiserine başvurup doping kontrolü isteyebilecek’ dedi.
Bu yıl içinde yaptıkları kontrollerde bir futbolcunun idrarında esrar maddesi bulduklarını açıklayan Atasü, dopingle mücadelenin sadece kontrollerle mümkün olmadığını ifade etti. Prof.Dr. Turgay Atasü, şöyle konuştu:
‘Milli takımlarda yer alan sporcuları turnuvalara doping testlerinden geçirip göndermek kesin çözüm değildir. Müsabaka öncesi testlerden temiz çıkan bir sporcunun, daha sonra müsabaka gününe kadar yasaklı ilaç kullanabileceği göz ardı edilmemelidir. Bunun için de eğitim şarttır. Biz futbolcuları, ‘Doping yaparsanız kendi vücudunuza zarar verirsiniz. Bu işi yaparken yakalanırsanız, çok ağır ceza alırsınız ve kamuoyuna rezil olursunuz’ diye eğitiyoruz.’
Doping konusunda yetkili olan laboratuvarların önemli hatalar yapabildiğini belirten Atasü, vatandaşa veya tüzel kişilere laboratuvar seçme özgürlüğünün tanınması gerektiğini söyledi. Prof.Dr. Atasü, sözlerini şöyle sürdürdü:
‘Dünyadaki bütün laboratuvarlar hata yapabiliyorlar. Tıpta yüzde 20 hata oranı her zaman kabul edilebilir. Bir maçta doping kontrolünden geçmiş olmak, bir süre bu işten kurtulmuş olduğunuz anlamına gelmez. Biz arka arkaya iki maçta da doping testi alabiliyoruz. Ayrıca UEFA (Avrupa Futbol Federasyonları Birliği) ve WADA (Uluslararası Anti Doping Ajansı) uzmanları da peş peşe kontrollere gelebiliyor.
UEFA, İsviçre maçında iki kişiyi kontrol etti ve dopinge rastlanmadı. Ayrıca Fenerbahçe’de müsabaka dışı kontrol uygulanan 8 kişi temiz çıktı. Beşiktaşlı Tümer’in ‘11 kez doping kontrolüne girdim, içtiğim biralardan alkolik olacağım’ şeklindeki beyanları gerçekleri yansıtmamaktadır. Tümer doping kontrolüne 11 kez girmemiş, kurada sadece iki kez adı çıkmıştır. Ayrıca biz futbolculara maçtan sonra idrar sökmesi için alkollü değil, alkolsüz bira veriyoruz’ diye konuştu.
IOC ve WADA’nın listeleri tartışılır
Prof.Dr. Turgay Atasü, IOC (Uluslararası Olimpiyat Komitesi) ile WADA’nın yasaklı maddeler listeleri arasındaki farklılıklardan endişe duyduğunu da belirterek, ‘Eskiden doping kabul edilen bazı maddeler listeden çıkarıldı. Örneğin Galatasaraylı Hasan Şaş’ta yıllar önce bulunan madde gibi. Bu yüzden, WADA’nın doping maddesi olarak kabul ettiği bazı maddelerin etkinliği konusunda endişelerim var’ dedi.