Fikret Orman, Lig TV'de canlı yayına katılırken,
Beşiktaş Kulübü'nün gündemiyle ilgili soruları yanıtladı.
Kulübün içinde bulunduğu mali sorunlara değinen Orman, göreve gelirken içinde bulunulan durumu tahmin ettiklerini ancak tahmin ile gerçeklerin ayrı olduğunu aktardı.
Orman, “Benim için konu Beşiktaş olunca, gerisi teferruattır. Yaptığım, taşın altına elimi sokmak değil. Yanan bir evin içine daldım. Evi kurtarmak için daldım. Kaçmak benim yapacağım şey değil. Benimle gelen tüm yönetici arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Amacımız bu yangını söndürmek. Biz yanan eve girdik ve çıkışı da kapattık. Kısa sürede kaçacağımız söyleniyordu. Zaman uzadıkça, şimdi 6 ayda kaçacağımız ileri sürülüyor. Niye kaçayım? Bendeki yürek camiada 3 kişide var mı? Olsaydı, burada olurlardı” diye konuştu.
Kulübün borcunu ödemekten daha önemli olan şeyin mevcut borcun artmaması olduğunu dile getiren Orman, ilk önlem paketinin borcu durdurmak olduğunu vurgulayarak, “Yapılmış sözleşmeler, gidilmiş davalar var. Matteo Ferrari devası var mesela. Ceza gelmeyecektir diye düşünüyoruz ama gelebilir de. Bundan 3-4 ay önce yapılan mali genel kurulda açıklanan borç rakamı ile bizim açıkladığımız arasında fark var. Gelir olmayınca, borç yükseliyor” dedi.
“Kimseden maddi destek istemedim, kimse de verelim demedi”
Fikret Orman, yaşanılan mali sıkıntı içinde kimseden maddi destek istemediğini ancak kimsenin de kendisine gelip destek vermek istediğini söylemediğini belirterek, “Benim talebim olmadı, kimse de 'maddi destek vereyim' demedi. Sadece Haşmet Bedii Kürüm, Muzaffer Nasıroğlu, Murat Baskı gibi yakın birkaç arkadaşımın desteği oldu” ifadelerini kullandı.
Beşiktaş Kulübü'nün küçülmeye gitmesi hakkında, “Kim Beşiktaş'ın küçülmesini ister ama durum ortada” diyen Orman, şunları söyledi: “Şimdi futbolcuların parası ödenmemiş. İki sezon öncesinden borç var. Bobo'nun hala alacağı var. Para ödeyemediğiniz durumda, hangi borçlanmayla bu işi götüreceksiniz? Herkes atıp tutmak ister. Bugünlere zaten bu kafalarla geldik. Stadyumlarda şampiyonluklar ilan ettik, UEFA kupalarını aldık. Herkes yapmak ister bunları ama doğrusu bu değil. Birisi Beşiktaş'a hibe yapacağını söyledi de ben önünü kesip başkan olmuş değilim ki. Herkesin kaçtığı yerde ben Beşiktaş'a başkan oldum. Bütçe içinde hareket etmek eğer küçülmekse, evet bunun adı küçülmek. Son 12 seneye bakıldığında 2 şampiyonluğumuz var. 1996'dan bu yana 18 senede ise 3 şampiyonluk kazanmışız. Bu kadar yüksek bedellerle son 8 senede 1 şampiyonluk elde edilmiş ve 600 milyon liraya gelen borca ulaşmışız. Transferlerle şampiyonluk olmamış. Bizim makul ve akılcı sistemler kurmamız lazım. Kimse benden mucize beklemesin. Ben neden 2014 yılında da başkan olacağımı söyledim? Çünkü ancak o zaman tünelin ucundaki ışık gözükür.”
“20-25 milyon avroluk bir takım kurulacak”
Beşiktaş'ın futbol takımı için yeni sezon planlamasına değinen Orman, 20-25 milyon avro civarında bir maliyete göre takım kuracaklarını belirtti.
Takımdaki Portekizli yıldızlar Quaresma, Fernandes, Simao ve Almeida'nın yıllık maliyetlerinin 13 milyon avroya yaklaştığını aktaran başkan Orman, “Bu oyuncuların bazılarıyla ilgili fikirlerimiz var. Bütçemize uyan oyuncularla devam edeceğiz. Önümüzdeki sene 20-25 milyon avro civarında bir takım kurulacak. Şu anda ise durum iki mislinden fazla” ifadelerini kullandı.
Teknik direktör konusu
Fikret Orman, Beşiktaş'ta teknik direktör konusuyla ilgili olarak, “Beşiktaş'ta hoca olmak yürek işi. Birçok bilinmeyen denklem var. Elimizdeki kadroda bir yapılanmaya gitmek istiyoruz. Hoca da bu stratejide olacak. Bizim gibi yangının içine girip, kendini güçlü hissedecek adamlarla çalışmak istiyoruz” dedi.
Adı aday listesinde geçen Mustafa Denizli, Sven Goran Ericsson, Rıza Çalımbay, Eric Gerets ve Samet Aybaba isimlerini değerlendiren Orman, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mustafa Denizli'nin kendi hedefleri ile Beşiktaş'ın içinde bulunduğu durum uymadığı için anlaşamadık. Kendisiyle hiçbir ücret konusu konuşmadık. Uzlaşamamamızın en büyük nedeni, önümüzdeki sene için Denizli belli hedefler içinde olmak istiyordu. O hedefler için de belli bir kadro yapısı olması lazım. Beşiktaş'ın gerçekleri var ve kimseyi kandıracak durumumuz yok. Bu gerçekler içinde hocanın fikri farklı oldu. Biz de kendisine teşekkür ettik. Genel itibarıyla takımı korumaktan yanaydı. Biz ise bütçesel değerlerimiz içinde hareket etme zorunluluklarımızı ortaya koyduk. Bu şartları beğenmeyenler için yapacağımız bir şey yok. Kendisine göre haklı olabilir. Sven Goran Ericsson ise kendini kanıtlamış bir hoca ancak her görüştüğümüz hocayla anlaştığımız anlamı çıkmamalı. İsimlerini zikretmek istemediğim başka hocalarla da konuştuk. 3-4 milyon avro isteyen de oldu. Ama aldığımız bir karar yok. Rıza Çalımbay'ın Sivasspor'la bir sözleşmesi var ve başkanları da devam etmek istediklerini söyleyince, bu kararlarına saygı duyduk. Yine Eric Gerets'in de adı geçti. Sözleşmesi olan bir teknik adam. Biz kendi gerçeklerimize göre hareket edeceğiz. Samet Aybaba da gündemimizde hala var.”
Teknik direktör konusunda aceleleri olmadığını vurgulayan Fikret Orman, UEFA Kupası'na katılma haklarının ortadan kalması nedeniyle hızlı karar alma mecburiyetleri kalmadığını dile getirerek, “Beşiktaşlılar merak edecek tabii ki ama haftaya maça mı çıkıyoruz? Şartlarımıza göre hareket edeceğiz. Baskı altında yanlış bir karar mı vermemiz isteniyor?” şeklinde konuştu.
“İçinde olduğumuz şartlar, ağlamak anlamına gelmez”
Fikret Orman, Beşiktaş kadar Galatasaray'ın da borcu olduğu ancak kendilerinin “ağladığı” şeklindeki eleştirilerin hatırlatılması üzerine, sert ifadeler kullanırken, “Kimsenin ağladığı yok. Ağlanacak bir durum da yok. Galatasaray stadı devlete yaptırdı. Ben yaptırmak bir yana, izin almaya çalışıyorum. Allah razı olsun Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'dan ki, bir Beşiktaşlı kadar sahip çıkıyor projeye. Onlar stat sorunlarını çözmüş, localarını satmış, gelirleri artırmış bir durumdalar. Bizim durumumuz öyle değil. Gelirlerimiz temlikli. Biz bu işin altından kalkarız. İçinde olduğumuz şartlar ağlamak manasına gelmez. Beşiktaşlı ağlar mı? Başkanı böyle bir durumda olur mu? Asla... Ama gerçekler de bu. Bu dakikadan itibaren, hocamızı falan da belirleyelim, artık geriye dönük konuşmayı bırakıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Önümüzdeki sezon başka bir statta oynayacağız”
Fiyapı İnönü Stadı'nın yeniden inşası için yapılan çalışmalara değinen Fikret Orman, “Önümüzdeki sezonu İnönü Stadı'nda oynamak istemiyorum. Hazır sıcakken, izin prosedürleri de devam ederken, önümüzdeki sezon maçlarımızı başka bir statta oynayacağız” dedi.
Kendileri için İstanbul'da 4 alternatif olduğunun altını çizen Orman, “Uzaydan stat getirecek halimiz yok İstanbul'a. Dört tane stat var; Türk Telekom Arena,
Fenerbahçe Şükrü Saracoğlu,
Atatürk Olimpiyat ve Kasımpaşa'daki Recep Tayyip Erdoğan statları. Kasımpaşa'daki stat bizim için küçük. Atatürk Olimpiyat Stadı'na daha önce Galatasaray gitti, sonuç ortada. İki alternatif kalıyor. Ya Şükrü Saracoğlu Stadı ya da Türk Telekom Arena. Tercihim tabii ki Türk Telekom Arena. Çünkü semtimize yakın” şeklinde görüş belirtti.
Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim'in, “Türk Telekom Arena'da Beşiktaş oynayabilmeli” şeklindeki sözlerini hatırlatan başkan Orman, “Fatih Terim de söyledi. Aynı durumda Galatasaray olsa, 'Buyurun gelin, memnuniyetle oynayın' derim. Biz rekabeti sahada yapacağız. Orada oynadığımız zaman ne sıkıntı olur? Camialar bunları halletmek içindir. Renklerimiz farklı ama rekabetimiz sahada. Ben Ünal Aysal başkanı çok seviyorum. Çok beyefendi biri. Yöneticileri Ali Dürüst öyle, Abdurrahim Albayrak kardeşimdir. Onlarla yakın ilişkilerimiz var. Şahsi dostluklarımız iyi olacak, rekabeti sahada yapacağız” diye konuştu.
Nihat Kahveci'ye büyük tepki
Fikret Orman, alacakları nedeniyle kulübün UEFA'dan gelen gelirine temlik koyduran eski futbolcuları Nihat Kahveci için sert ifadeler kullanırken, şöyle konuştu: “Nihat Kahveci bizim içimizden yetişti. Alacağı doğmuş 2 milyon 200 bin avro. Geldi ziyaret etti, ilk ödemesi haziran ayı içerisinde 200 bin avro olmak üzere, ödeme planı verdik. Ama avukatı aracılığıyla UEFA gelirlerimize temlik koymuş. Para gelecek ya, ellerine koz geçirdiler. 600 bin avroya yakın faiz, 350 bin lira da avukatlık ücreti çıkarmışlar. Bu hak mıdır, adalet midir?. Borç varsa gel ödeyelim. Şimdi elinde bir koz var ve 'avukatımla görüşün' diyor. Beşiktaşlılık ne zaman lazım. Her gelen vuracak, 'iyi yaptın gel bir de buradan vur' mu diyeceğim?. Artık yapanın yanına kar kalmayacak. Artık Beşiktaş'la çalışıp çalışamayacak menajerlerin listesi yapacağım. Hem zarar verip hem de çalışamayacak. Herkes layık olduğu muameleyi görecek. Benim bu günümde yanımda olmayan, iyi günümde uzak olsun.”
Eleştirilere yanıt
Başkan Orman, kendisine ve yönetimine dönük eleştiriler için bazı kişilerin kötü niyetli olduğunu ima ederken, “8 sene hiç konuşmayan, 'en büyük başkan' diyenler, 80 günlük Fikret Orman'a saldırıyorlar. Ellerinden geleni artlarına koymasınlar. İnsanlar kimin ne olduğunu biliyor. Geride kalan 8 senede ne oldu, bu borçlara nasıl gelindi diye bir hissiyat var Beşiktaşlılar'da. Ben Yıldırım Demirören'le alakalı çok seviyeli gidiyorum. Bu kulübün başkanlığına genel kurul üyelerinin oyuyla geldi. Genel kuruldan alkışlarla uğurlandı. Biz inceleyeceğiz, rapor geldiğinde de neyse gereği onu yaparız. Kimsenin çekincesi olmasın” şeklinde görüş belirtti.
Beşiktaş Kulübü Başkanı olduğu için tüm sıkıntılara rağmen iftihar ettiğini aktaran Orman, “Çocuklarıma, torunlarıma en büyük mirasım o. Bu ağırlığı, bu onuru yaşamak benim en büyük keyfim. Sıkıntılar bunun iki misli olsun fark etmez. Ben Beşiktaşlıyım” derken, camiadan da destek ve sabır istediklerini aktardı.