Güncelleme Tarihi:
Türkiye Spor Yazarları Derneği (TSYD) Genel Başkanı Esat Yılmaer ve yönetim kurulu üyelerini makamında kabul eden Bakan Kılıç, yaptığı konuşmada, yazarların ve yorumcuların her zaman, “Hangi takımı tutuyor olursak olalım bir yabancı takımla olan müsabakasında hepimiz Beşiktaşlı, Trabzonsporlu, Galatasaraylı, Fenerbahçeli olabilmeyi gerçekleştirmemiz lazım” havasını vermesi gerektiğini söyledi.
Kılıç, yayın ve yorumlar ile yazılan yazıların da buna hizmet etmesi gerektiğini vurgulayarak, “Kanaatimce sizleri yönledirmek bizim işimiz değil. Yönlendirme amaçlı da söylemiyorum. 'Basın hürdür, sansür edilemez' Atatürk'ün sözüdür bu. Kalem erbabı yazıda, fikir erbabı yorumda, mikrofonda olabildiğince özgürdür ama kalem ve yorum erbabının yazı ve yorumlarında, yayınlarında aynı zamanda spor camiasına ve Türk sporunun gelişimine katkı sağlayacak bir takım fikirlerin de savunuculuğunu yapabilmesi lazım diye düşünüyorum” diye konuştu.
“Gençlik ve Spor Bakanlığı olarak biz tek yanlı, tek yönlü bir yaklaşımla Türk sporunu baştan sona dizayn edebilecek yegane aktör değiliz” diyen Kılıç, şöyle devam etti:
“Bu sürecin federasyonları var. Bu sürecin kulüpleri, sporcuları, spor adamları, spor kamuoyu, spor camiası var. En az bunlar kadar önemli bir parametre olan spor medyası var. Herkes aynı pozitif hedefler etrafında kenetlenir ve başarıya odaklanırsa neticeyi alabiliriz, bunu sağlayabiliriz. Fakat kişisel bir takım mücadeleler işin içine girerse ya da taraftarlık duygusu işin içine girer ve kalem erbabı yazısı sırasında farklı camiaların vicdanı ve hissiyatını gözetemez hale gelirse, burada önemli kayıplar yaşanır diye düşünüyorum.”
Bakan Kılıç'ın ardından söz alan TSYD Genel Başkanı Esat Yılmaer, kendilerinin de en büyük sorunlarından birinin bu olduğunu, zaman zaman bunu kendi içlerinde tartıştıklarını kaydetti.
Yılmaer, mesleğin dışından gelip kendilerine katılan bir takım unsurların zaman zaman kulüp taraftarlığını öne çıkarmalarından rahatsız olduklarını ifade ederek, “Dolayısıyla bizim de yaptığımız eğitim çalışmaları bu yönde oluyor. Biz de mesleğimize, yaptığımız işe bir disiplin, uygulama getirmek istiyoruz. Derneğimizin temel çabalarından birisi de o” dedi.
Derneğin en önemli çabasının da Türk sporunun gelişimine katkıda bulunmak olduğunu belirten Yılmaer, Türkiye'ye olimpiyatları getirmek için ne gerekiyorsa bunu seve seve üstlenip yapacaklarını sözlerine ekledi.
2020 OLİMPİYATLARI VE PARALİMPİK OYUNLARI
Daha sonra yeniden söz alan Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, TSYD'ye olimpiyat sürecine yönelik destekleyici tavır ve tutumları nedeniyle teşekkür etti.
Kılıç, 2020 olimpiyatlarına ve paralimpik oyunlarına İstanbul markasıyla aday olduklarını hatırlatarak, “Türkiye'nin gerçekleştirmediği tek organizasyon yaz olimpiyat oyunları ve paralimpik oyunları kaldı. Bunu yapabilecek güçteyiz. Bunu yapabilecek donanımdayız. Bunu yapabilecek organizasyon deneyimine ve tecrübesine sahibiz ve olimpiyatlara ev sahipliği yapabilecek medeniyet birikimine, kültür birikimine, tarih birikimine, coğrafi avantajlara da aynı zamanda sahip olan bir ülkeyiz” diye konuştu.
“Hep söyledim bir kere daha söyleyeceğim. 2020 olimpiyatlarını Türkiye'ye kazandırmak tek başına Recep Tayyip Erdoğan hükümetinin aktivitesi olmayacaktır” diyen Kılıç, şunları kaydetti:
“Türkiye'nin iş siyaset, sanayi ve sanat çevreleri, Türkiye'nin spor çevreleri, federasyonları, Türkiye'nin iş adamları, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri, Türkiye'nin önemli sivil toplum mekanizmaları hepimiz, herkes, kamu yöneticileri, sayın cumhurbaşkanımızdan başlayarak belki köşesine çekilmiş olan eski spor adamlarına ya da yazarlarına varıncaya kadar herkes bu süreçte devrede olacak, herkes bu süreçte elini taşın altına koyacak. Yani 'olimpiyatlar Türkiye'ye kazandırılmasın da boylarının ölçülerini alsınlar' gibi bir yaklaşımı hiç kimsenin yanına kar bırakmayız. Çünkü olimpiyat mücadelesi Türkiye'nin topyekün vereceği bir mücadeledir. Bu başarı tek başına hükümete ait olmayacaktır. Başarısızlık halinde de başarısızlık tek başına hükümete ait bir başarısızlık olmayacaktır. O nedenle bu bir milli meseledir. Milli meselelerin milliyetçilik anlayışı içinde ele alınması icap eder. Topyekün bir mücadele ile olimpiyatları Türkiye'ye kazandırma hedefini ortaya koyduk, koyacağız.”
İŞ ADAMLARINA DESTEK ÇAĞRISI
Kılıç, herkesten destek istediğini, adaylık sürecinde iş adamlarını da bu sürece dahil edeceklerinin altını çizerek, şöyle devam etti:
“Koç'u, Sabancı'yı, Şahenk'i, Doğuş Grubunu, Doğan Grubunu, Ciner Grubunu tüm medya gruplarımızı, bağımsız medya yapılarını, birimlerini televizyonlarını, gazetelerini, diğer adını şu an anamadığım iş adamlarımızı, sanayicilerimizi herkesi bu işin içine dahil edeceğiz. Mevcut devlet adamlarımız herkes gittiği ülkeyi ziyaret ederken Türkiye'nin 2020 olimpiyat dosyasını yanında götürecek ve o ülkelerdeki uluslararası olimpiyat komitesi üyesini mutlaka ya ziyaret edeceğiz ya kaldığımız yerde kendileriyle bir Türk kahvesini paylaşacağız. Bir fincanı takdim ederken 40 yıllık dostluk hatırına 2020 İstanbul olimpiyatları için kendilerinin desteğini rica edeceğiz. Çünkü Türkiye olimpiyatlar için gerçekten hem medeniyet, hem kültürel birikim avantajlarına sahip olan bir ülke. Bir geçiş ülkesiyiz. Halkı Müslüman ve Türkler'in yaşadığı bir coğrafyadayız. Aynı zamanda laiklik ve demokrasiyi Müslüman bir toplumda yaşatabilen ilk tecrübeyiz, ilk deneyimiz. Kuvvetli bir model ülkeyiz. Böylesi bir model dünyanın hiç bir tarafında yok.”
A MİLLİ BAYAN VOLEYBOL TAKIMI
Bir gazetecinin A Milli Bayan Voleybol Takımının, Avrupa Şampiyonası'nda yarı finale yükselmesiyle ilgili yönelttiği soruyu Kılıç, şöyle yanıtladı:
“Yarı final, inşallah finale doğru devam edeceğiz. Ben ona inanıyorum. Voleybolcu kızlarımıza güveniyorum. Yıldız kızlarımız takım halinde dünya şampiyonu olmuştu. A Milli Takım da hemen ertesi gün sayın başbakanımızın sporculara verdiği iftar yemeğine iştirak etmişti. Orada milli kızlarımızın verdiği 'İnşallah Avrupa Şampiyonasında en az bu kadar sevineceğiniz başarıyı Türkiye'ye taşıyacağız' diye bir söz vardı. Bu başarıları sadece olimpiyat kotası anlamında önemsemiyorum. Bazı geleneksel spor dallarının dışındaki başarılar bizi daha ziyadesiyle mutlu ediyor. Bir basketbolda dünya ikinciliği olarak yakaladığımız başarı hepimizin göğsünü kabarttı. Litvanya'daki hayal kırıklığı kimseyi demoralize etmesin. Oradaki takım dünya ikincisi takımdı. Onların arkasında durmamız lazım ki, bir sonraki şampiyonada bizi daha büyük bir başarıyla tanıştırsınlar. Burada da A Milli Voleybol Takımımızın yanında sapasağlam durmaya devam edeceğiz. İnşallah şampiyon olacaklar ve göndere çekilecek bayrak, milli birliği simgeleyen bayraktır. Sayın başbakanımızın da Makedonya ziyareti öncesinde başarı dilekleri ve selamları var. İnşallah bu millete şampiyonluk sevincini de yaşatırlar.”
Bakan Kılıç, Türkiye'nin finale kalması ve Ankara'daki programlarının uygun olması halinde final maçını takip etmeyi düşündüğünü söyledi.
Daha sonra TSYD Genel Başkanı Esaat Yılmaer, Bakan Kılıç'a gümüş şekerlik hediye ederken, “Olimpiyat yolunda beraber, el ele omuz omuza çalışacağız. Hiç kuşkunuz olmasın. Dernek olarak biz buna söz veriyoruz” dedi.
Heyet, Bakan Kılıç'a ayrıca yeni doğan bebeği Suat Melik için de bir hediye verirken, dernek yönetim kurulu üyesi Ahmet Çakır da Metin Oktay'ı anlatan kitabını sundu.