Keşke Efes'e gitmeseydim
Güncelleme Tarihi:
A.A.
Oluşturulma Tarihi: Ekim 02, 2010 12:32
Beşiktaş Cola Turka'nın yeni transferi Mustafa Abi, 2003-2004 sezonunda siyah-beyazlı ekipte hayatının en iyi sezonunu geçirdiğini kaydederek, ayrıldığı için pişman olduğunu belirtti.
Mustafa Abi, Beşiktaş Dergisi'nin ekim ayı sayısında yayımlanan röportajında, 2003-2004 sezonunu unutamadığını anlattı.
Fenerbahçe'nin 7, Ülkerspor'un 2 sezon formalarını giydikten sonra, 2003 yılında siyah-beyazlı ekibe transfer olan tecrübeli oyuncu, şunları kaydetti:
“Beşiktaş'ta hayatımın en iyi sezonunu geçirdim. Bunu şu anda burada olduğum için söylemiyorum. Hem insan ilişkileri hem de performans açısından gerçekten en başarılı dönemimdi. Beşiktaş uzun süre sonra basketbolda atılım ve patlama yaptı. El Amin, Ayuso gibi yabancılar, kaptan Faruk Beşok, Tolga Tekinalp, Nedim Yücel gibi Türk oyuncular vardı. Çalıştırıcımız İhsan Bayülken, yardımcı antrenörümüz Burak Bıyıktay'la birlikte Beşiktaş basketbolunu yeniden hareketlendirdik.
Antrenmanlara koşa koşa gelirdim. Ondan önce kaybettiğim senelere bakarak ekstra bir motivasyonla oynuyordum. Çok mutlu olmazsanız performansınız düşüyor ve bu evdeki ilişkilerinize kadar her şeyi etkiliyor. Takımın da performansı aynı şekilde yüksek olunca benim için müthiş bir sezon oldu.”
O dönemde çok yüksek bir bütçe olmamasına karşın takımda iyi bir arkadaşlığın bulunduğunu, antrenörler ile oyuncuların arasının çok iyi olduğunu kaydeden Mustafa Abi, “Maçlarımızı Süleyman Seba Spor Salonu'nda oynuyorduk. Küçüktü ama oraya gelen 2-3 bin taraftar 10 bin kişinin yaratmadığı etkiyi yaratıyordu. Hiçbir maçta onlardan mahrum kalmadık” dedi.
“MUTLUYKEN BEŞİKTAŞ'TAN NEDEN AYRILDIN?”
Mustafa Abi, “Bu kadar mutluyken Beşiktaş'tan neden ayrıldın?” şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“En önemlisi Efes Pilsen gibi bir camiadan teklif gelmesiydi. Sonuçta çocukluğumda hep izlediğim ve bildiğim bir takımdı. Antrenörümle konuştum ve kararı benim vermem gerektiğini söyledi. Ben de böyle bir karar aldım. Şimdi geriye dönüp baktığımda, edindiğim tecrübelerden sonra 'Keşke gitmeseydim' diyorum.”
“EFES PİLSEN'DE İSTEKLER BİTMEZDİ”
Takım kaptanlığını da yaptığı Efes Pilsen'de büyük bir organizasyon ve düzen bulunurken, insan ilişkilerinin mesafeli olduğunu anlatan Mustafa Abi, şu ifadeleri kullandı:
“Burada aile ortamı vardı. Dediğim gibi koşa koşa geliyordum antrenmanlara ama Efes Pilsen'de gün geliyordu idmanda kalmak istemiyordum. Burada antrenörüm ve arkadaşımla çok iyi ilişkilerim vardı. Büyük bir baskı yoktu. Efes Pilsen'de ise tam tersiydi. İstekler asla bitmezdi. En iyi takımdan en kötü takıma kadar kaybetme lüksümüz yoktu.”
Mustafa Abi, “12 Dev Adam”ın Dünya Şampiyonası'nda ikinci olarak büyük bir başarı elde ettiğini de dile getirirken, “Açıkçası oradaki takım arkadaşlarımı kıskandım. O takımın içinde olmak istedim. Zaten takımda çok yakın arkadaşlarım da var. Onlarla her Türk basketbolsever gibi gurur duydum” dedi.
Basketbolu Beşiktaş'ta bırakmak istediğini belirten Mustafa Abi, takımın bu yıl final oynayıp şampiyonluğu kazanabileceğine inandığını, taraftarlardan tribünleri doldurmalarını istediklerini dile getirdi.
Fenerbahçe'nin 7, Ülkerspor'un 2 sezon formalarını giydikten sonra, 2003 yılında siyah-beyazlı ekibe transfer olan tecrübeli oyuncu, şunları kaydetti:
“Beşiktaş'ta hayatımın en iyi sezonunu geçirdim. Bunu şu anda burada olduğum için söylemiyorum. Hem insan ilişkileri hem de performans açısından gerçekten en başarılı dönemimdi. Beşiktaş uzun süre sonra basketbolda atılım ve patlama yaptı. El Amin, Ayuso gibi yabancılar, kaptan Faruk Beşok, Tolga Tekinalp, Nedim Yücel gibi Türk oyuncular vardı. Çalıştırıcımız İhsan Bayülken, yardımcı antrenörümüz Burak Bıyıktay'la birlikte Beşiktaş basketbolunu yeniden hareketlendirdik.
Antrenmanlara koşa koşa gelirdim. Ondan önce kaybettiğim senelere bakarak ekstra bir motivasyonla oynuyordum. Çok mutlu olmazsanız performansınız düşüyor ve bu evdeki ilişkilerinize kadar her şeyi etkiliyor. Takımın da performansı aynı şekilde yüksek olunca benim için müthiş bir sezon oldu.”
O dönemde çok yüksek bir bütçe olmamasına karşın takımda iyi bir arkadaşlığın bulunduğunu, antrenörler ile oyuncuların arasının çok iyi olduğunu kaydeden Mustafa Abi, “Maçlarımızı Süleyman Seba Spor Salonu'nda oynuyorduk. Küçüktü ama oraya gelen 2-3 bin taraftar 10 bin kişinin yaratmadığı etkiyi yaratıyordu. Hiçbir maçta onlardan mahrum kalmadık” dedi.
“MUTLUYKEN BEŞİKTAŞ'TAN NEDEN AYRILDIN?”
Mustafa Abi, “Bu kadar mutluyken Beşiktaş'tan neden ayrıldın?” şeklindeki soruyu ise şöyle yanıtladı:
“En önemlisi Efes Pilsen gibi bir camiadan teklif gelmesiydi. Sonuçta çocukluğumda hep izlediğim ve bildiğim bir takımdı. Antrenörümle konuştum ve kararı benim vermem gerektiğini söyledi. Ben de böyle bir karar aldım. Şimdi geriye dönüp baktığımda, edindiğim tecrübelerden sonra 'Keşke gitmeseydim' diyorum.”
“EFES PİLSEN'DE İSTEKLER BİTMEZDİ”
Takım kaptanlığını da yaptığı Efes Pilsen'de büyük bir organizasyon ve düzen bulunurken, insan ilişkilerinin mesafeli olduğunu anlatan Mustafa Abi, şu ifadeleri kullandı:
“Burada aile ortamı vardı. Dediğim gibi koşa koşa geliyordum antrenmanlara ama Efes Pilsen'de gün geliyordu idmanda kalmak istemiyordum. Burada antrenörüm ve arkadaşımla çok iyi ilişkilerim vardı. Büyük bir baskı yoktu. Efes Pilsen'de ise tam tersiydi. İstekler asla bitmezdi. En iyi takımdan en kötü takıma kadar kaybetme lüksümüz yoktu.”
Mustafa Abi, “12 Dev Adam”ın Dünya Şampiyonası'nda ikinci olarak büyük bir başarı elde ettiğini de dile getirirken, “Açıkçası oradaki takım arkadaşlarımı kıskandım. O takımın içinde olmak istedim. Zaten takımda çok yakın arkadaşlarım da var. Onlarla her Türk basketbolsever gibi gurur duydum” dedi.
Basketbolu Beşiktaş'ta bırakmak istediğini belirten Mustafa Abi, takımın bu yıl final oynayıp şampiyonluğu kazanabileceğine inandığını, taraftarlardan tribünleri doldurmalarını istediklerini dile getirdi.