Güncelleme Tarihi:
Teşvikiye Camii, temizlik işleri yapılamıyor, restorasyonu tamamlanamıyor. Koruma Derneği Başkanı Mehmet Emin Sayar caminin içler acısı halini anlatıyor.
Bir türlü tamamlanamayan restorasyonundan muvakkithanesine yapılan kaçak eke, çalınan son derece değerli el yazmalarından personel yetersizliğine kadar Teşvikiye Camii'nin sorunları arasında yok yok. Bu tarihi caminin Koruma Derneği Başkanı Mehmet Emin Sayar'la bu sorunları daha ayrıntılı konuştuk. Derneğin, caminin bakımı ile ilgili olarak görevlendirdiği Mehmet Akyüz ise aynı zamanda bir şair. Akyüz'ün 'Teşvikiye Cami-i' adında bir de şiiri var. Akyüz şiirinde Teşvikiye Camii'ne gösterilmeyen ilgiden yakınıyor.
Teşvikiye Camii Koruma ve Yaşatma Derneği Başkanı Mehmet Emin Sayar tarihi caminin sorunları üzerine konuştuk.
Caminin sorunları neler?
- Kapılar açılmıyordu. Haliç Tersanesi'nden emekli bir usta getirdim, ona yaptırabildim ancak. Ama bahçeden motorların geçmesini engelleyemedik. Tabela astım, onu da kırıp attılar. Paramız yok, bağışlarla işler yürüyor. Buranın aslında altı kişilik kadrosu varmış ama gidenin yerine yeni birini vermiyorlar. Bir hoca, bir müezzin var şimdi, bu insanlara da temizlik yap diyemiyorsunuz!Dışarıdan, emekli olmuş bir amcamızı aldık. Temizliği yapıyor. İstanbul'un en zor camilerinden biri burası. Üç kapısı var.
Bahçenizdeki kaçak yapı sizi rahatsız ediyor mu?
- Şimdi kafenin olduğu yer eskiden abdeshane ve tuvalet olarak kullanılıyormuş. Fahreddin Kerim Gökay dönemde, koku yaptığı için başka bir yere kaldırılmasına karar verilmiş ve şimdiki yerine taşınmış. Sonrasında boştu burası. Muvakkithane uzun süredir boştu. Nasıl yapmışlarsa burayı bir pideciye 76'da kiraya vermişler. Muvakkithane'yi bir eczacı tutmak istedi ama bir çivi bile çakamazsınız, bu haliyle istiyorsanız kiralayın demişlerdi, o da yanaşmadı 79-80 civarında. Vakıflar'dan bir karar çıktı sonra beyaz eşya satıcılarına ya da eczaneye kiraya verilebilir diye. Aslında Vakıf'ın burayı kiraya vermesi de mümkün değil, çünkü burası akar değil. Kendilerine de söyledim bunu ama yaparız diyorlar.
Açılan dükkanlardan memnun olduklarına dair cami imamının Vakıflar'a verdiği dilekçeler olduğu söyleniyor duğru mu?
- Hayır. Ama işkembeci gittikten sonra bunlar bize kurtuluş gibi geldi. Çünkü ek yapılan yere bütün artıklarını döküyorlardı. Bu çocuk buraları temizleyince biz de ehven-i şer dedik. Ama bunları da çağırdım hoca ve müezzinle birlikte, dedim ki ‘‘bu yaptığınız yanlış, burası vakıf arazisi. Yanlış yapıyorsunuz.’’ 'Ben buranın böyle olduğunu bilmiyordum. Metin Top burası benim kullanma alanım diyerek devretti,' dedi. Samimiyetine güveniyorum, temiz bir insan. Belediye Başkanı ve Kaymakam oraları kontrol etmişlerdi, hepsinin haberi var bu işten. Önceki gün zabıta ekipleri de geldi buraya, ne zaman yapıldı diye sordular. Nasıl haberleri olmaz ki?
Restorasyon hangi aşamada?
- Şu anda restorasyon devam ediyor. Işık Lisesi Vakıf Başkanı Osman Bey çok yardımcı oldu. Aslında kendileri doğrudan bu parayı verirler ama Vakıflar ve Koruma Kurulu'yla uğraşmak mümkün değil. Paranızla başınıza bela alırsınız. Ali Rıza Çarmıklı bize abdeshane ve tuvalet konusunda yardımcı oldu ama inanılmaz başı ağrıdı. Kendileri yapmıyorlar, para vermiyorlar ama izin de vermiyorlar. Projeyi yapıp götürüyorsunuz Vakıflar'a, onaylıyor Kurul'a gönderiyor. Kurul bakıyor reddediyor. Düzeltip götürüyoruz bu sefer de Vakıflar kabul etmiyor, öbür taraf kabul ediyor.
Hırsızlık olayları devam ediyor mu?
- En son eski bir halımız çalındı. Çok eskiydi gerçi ama demek ki, ona da göz koyan varmış. Geçtiğimiz yıl bir el yazması çalınmıştı elimizde kalan son yazmayı da götürüp Vakıflar'a verdik; ‘‘Koruyamıyoruz, alın ne yaparsanız yapın!’’ dedik ve kurtulduk. Artık çalınacak hiç bir şey kalmadı.
Mehmet Akyüz'ün 'Teşvikiye Cami-i' şiiri
Teşvikiye Cami-i Abdul Mecit eseri
şimdi hasta yatağında bekler eceli.
Ne' Ekabirler burada kalkıp göç eder
sağ olanlar dönüp bakıp görmezler.
Binlercesi gelip geçti buradan
Sen bunlara hesap sor ey yüce Yaradan.
Tarihe değer vermez oldu yavru yaranın
Ben Akyüz'ü kahreder bu virane halın.
Gene de susmaz beş vakit okunur ezan
sorumlular utansın sen rahat uyu
Eyyy Abdül Mecit Han