Kayserispor'a "doktor eli" değdi

Kayseri'de özel bir hastanenin başhekimliğini de yapan 33 yıllık doktor Bedir, sarı-kırmızılı kulübün 26 Ocak 2017'de yapılan genel kurulunda başkan seçildi.

Bedir, 2016-2017 sezonunun devre arasında 12 puanla kümede kalma mücadelesi veren ve futbolcuları paralarını alamadığı için kulüpten ayrılan Kayserispor'u ligde tutma başarısı gösterdi.

Bu sezon öncesi de doğru teşhisler, yerinde ve zamanında transferlerle güçlü bir kadro kuran başkan Bedir, ligin ilk 12 haftasında 22 puan ve averajla Beşiktaş'ın ardından 4. sırada bulunan Kayseri ekibine zirveye oynayan bir takım hüviyeti kazandırdı.

"Başka şeyler konuşur hale geldik"

Erol Bedir, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sporu çok sevdiğini ama futbol sevgisinin diğer branşlardan daha ağır bastığını söyledi.
Çocukluğundan beri futbolun içerisinde olduğunu, aktif ve profesyonel olarak futbol camiasına katılmasının yöneticilikle başladığını aktaran Bedir, şöyle konuştu:

"2003-2004 yıllarında Erciyesspor'da yönetici olarak görev yapmaya başladım. Yıllar içerisinde 2-3 dönem Kayserispor'da, 2-3 dönem de Erciyesspor'da görev aldım. Erciyesspor'u şampiyon yaptık. Erciyesspor'un başkanlığını da yaptım. Yani 7-8 dönem yöneticilik yaptım. En son geçtiğimiz ocak ayı içerisinde 7-8 senedir bu meselenin tamamen dışındayken özellikle Sayın Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki'nin ricasıyla bu görevi zor bir dönemde kabul ettim. Allah da yardım etti, herkesin desteğiyle taraftarımızın da katkısıyla bugünlere ulaştık ve başka şeyler konuşur hale geldik."

"Welliton bizimle kavga etti"

Kulüp başkanı Bedir, göreve başladığında adeta sorun yumağı bir takım devraldıklarını dile getirerek "12 puanımız vardı. Takımda 10 futbolcu kalmıştı, futbolcuların tamamı paralarını alamadıkları gerekçesiyle kaybolup gitmişlerdi, kaçmışlardı." ifadelerini kullandı.

O süreçte hem ekonomik problemlerle mücadele ettiklerini hem de takıma takviye yapabilmek için gece gündüz çalıştıklarını belirten Bedir, şunları kaydetti:

"Öyle bir dönemdi ki Welliton bile son gün parasını yatırdığımızda İstanbul'da gelip bizimle kavga etti. 'Benim paramı niye yatırdınız?' dedi. Halbuki normalde 'Niye param yatmadı?' diye kavga etmesi lazım ama tam tersini yaptı. Tabii o serbest kalmayı düşünüyordu. Nakoulma gitmişti. Bu arada devre arasında bir haftalık dönemde transfer tahtamız kapalı, ödenecek bir sürü borç vardı. Yeni transferler yapacaksınız, takımda 10 futbolcu kalmış. Sayısal olarak da Sergen hoca antrenman yapacak kimse bulamıyordu. Devre arasında kimsenin iyi futbolcusunu alamazsınız. Ya problemli ya kadroya giremeyen oyuncuları alabilirsiniz ya da çok çok paralarla transfer yapabilirsiniz. Anlayacağınız sağa sola saldırıp, belki günde bir saat bile uyumadan günlerce mücadele edip, yeni transferler yapıp takımı kurup sahaya çıkarabilmek için büyük eziyetler çektik."

"Bana doping oldu"

Her şeye rağmen transferler yaptıklarını ancak ikinci yarının ilk maçına oyuncaların lisanslarını yetiştiremediklerini anımsatan Bedir, o günlerde yaşadıkları sıkıntıyı şöyle anlattı:
"İlk maçı Medipol Başakşehir ile oynadık. Bu maça 14 oyuncuyla çıktık. Altyapıdan da oyuncu vardı. 5-0 yenildik. O gün oturduğum o sandalyede o kadar küçüldüğümü, o kadar ezildiğimi hayatımda hatırlamıyorum. Belki de o bana doping oldu ve ondan sonraki maçlarda Allah'a şükür bugüne kadar hep alnımız açık göğsümüz kabarık gezdik. O maçın ardından Akhisar Belediyespor ile berabere kaldık, sonra Fenerbahçe'yi yendik, öyle devam etti."

"O günler geride kaldı"

Başkan Bedir, geçirdikleri sıkıntılı dönemin ardından takımın ligde tutunduğunu, edindiği tecrübeler neticesinde de sezon biter bitmez transfer çalışmasına başladıklarını ifade etti.

Belirledikleri 150-200 futbolcu adayından 18'ini transfer ettiklerini ve sezon öncesi kampa yetiştirdiklerini anlatan Bedir, sözlerini şöyle tamamladı:

"Hocamızı başına koyduk ve kendim dahi hiçbir antrenmanı kaçırmadan bugünlere geldik. Henüz hiçbir şey başarmış değiliz, sadece 12 maç sonunda 22 puanla 4. sırada olan bir takımız. Bunun üzerine ciddi, kalıcı bir şeyler koyabilirsek, sezon sonunda 'Bunlar çok iyi şeyler yaptılar.' derlerse onunla övünürüm. Yoksa geçtiğimiz yılla kıyaslarsak bunu başarı saymam, çünkü geçtiğimiz yıl çok sıkıntılı, problemli ve kimsenin hatırlamak istemediği bir yıldı. O günler geride kaldı."