Kayak pistleri arapsaçına döndü

Güncelleme Tarihi:

Kayak pistleri arapsaçına döndü
Oluşturulma Tarihi: Mart 14, 1999 00:00

Haberin Devamı

Uludağ'da kayak yaralanmaları 1992-1998 yılları arasında 2 bin 300'e çıktı. Son yıllarda kayak yaralanma tipinde de bir değişme var. Düşme sırasında diz bölgesi zorlanıyor. Bu da bağ yaralanmalarına yol açıyor.

El bileği kırıkları da eskiye oranla daha sık. Yaralanmalar 21-40 yaş grubu arasında görülüyor. Erkekler yüzde 53.8 ile kadınlardan daha sık yaralanıyorlar. Kadınların oranı ise 46.2.

Yunan mitolojisinde tanrılar Olympos dağında yaşardı. Türkiye'de Olympos adını taşıyan altı dağ var. Bunlardan biri de 2 bin 543 metrelik zirvesi ile Olympos Mysios Dağı, yani Uludağ. Bölge 1960'dan bu yana turizme açık. Oteller bölgesinde kışın yoğun bir iç turizm yaşanıyor. Her yıl aralıktan mayısa 150 günden fazla karla kaplı ve kaymaya uygun eğimli alanlarıyla kış sporlarına son derece elverişli olması buna etken.

Uludağ'daki otel ve resmi misafirhanelerin yatak kapasitesi 6 bin. Kışın haftasonu kapasite 12 bine çıkıyor. Haftaiçi ise bu sayı 2 bine düşüyor. Türkiye'de 30 binin üzerinde kişi kayak yapıyor. Uludağ'ın İstanbul'a yakınlığı nedeniyle cumartesi pazar pistlerde bir izdiham yaşanıyor. Bölgeye kayak sporları için gelenlerin sayısının artması kayakçı yaralanmalarına da neden oluyor.

Kayak Öğretmenleri Derneği'ne üye 185 öğretmen var. Hemen hepsi milli takımdan olan bu öğretmenlerin 105'i Uludağ'da turizm kayağı öğretiyorlar. Bu çalışmalar, pistlerin ortasında kontrolsüz kayak yapan insan sayısını azaltmamış. Beceren, Yazıcı ve Kervansaray pistleri acemi ve yeni başlayanlar için ayrılmış. Ama hemen herkes burada toplanıyor, pistlerde bir arbede yaşanıyor. Yedi yıldır da snowboardçular pistlerde görülmeye başlandı. Kayak kazalarının artmasında payları oldukça fazla. Kontrolsüz ve hızlı kaydıkları için kayağa yeni başlayanları tedirgin ediyorlar. Kuşaklıkaya'da snowboard kayılabilir denmiş ama çoğu denileni yapmıyor.

Kayak Öğretmenleri Derneği Başkanı Doğan Cenkci, snowboard tehlike yaratsa da kazaların artmasında en önemli nedenin kiraya verilen 14 bin çift kayaktan yüzde 40'ının hurda olmasına bağlıyor. Kayakların neredeyse yarısının altı arızalı, kayma kabiliyetini kaybetmiş, bağlaması bozuk. Pistlerde ise işaret levhaları yok. Sis ve tipiden sonra pisti temizleyen araçlar ise pisti aynı yerden temizlemiyorlar. Bu da kaybolma riskini artıyor. Snowboard yapanlar katil gibi kayakçıların arasında kaya dursun, kar motorları da pistlerde cirit atıyor.

‘‘Uludağ yedi kocalı Hürmüzdür’’ diyor başkan Cenkci: ‘‘Spor, Turizm, Orman, Bayındırlık Bakanlığı'nın altına girer Uludağ. İşaret levhaları Orman Bakanlığı'nda Milli Parklar Genel Müdürlüğü'nü ilgilendiriyor. Kontrolsüz kayanları denetleyecek mekanik tesis sahipleri ve jandarmadır. Mekanik tesislerin denetimi Bursa Makina Mühendisleri Odası'na verilmelidir. Kayak pistlerindeki kontrol mekanizmasına gelince Milli Park koruması gerekiyor.’’

DİZ PARALANIYOR

Uludağ'daki Sağlık hizmetleri ise Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi tarafından veriliyor. Bu hizmetler Sabancı İlkyardım Merkezi binasında Tıp Fakültesi Ortopedi ve Travmatoloji Anabilim Dalı çalışmaları ile yürütülüyor. Merkeze 1986-1992 yılları arasında başvuran kayak yaralanmalı hasta sayısı 759 iken, 1992-1998 yılları arasında bu rakam 2 bin 300'e ulaşmış. Merkeze yılda bin civarında kayak yaralanması nedeniyle hasta geliyor. Bu bin hastanın 250'si bacak ve kol kırıkları, dizde incinme yani bağ zedelenmesi ve kopması, omuz çıkıkları da çok rastlanılan kazalardan. Hastaların her yıl yüzde ikisi Uludağ Üniversitesi'ne sevk ediliyor.

Son yıllarda kayak yaralanma tiplerinde bir değişme var. Önceleri eski tip kayak botları kullanılıyordu. Bu yüzden ayak bileği ve bacak bölgesi kırıkları sık görülüyordu. Şimdi sert plastikten, sabit, ön açılı, uzun botların kullanımı ile ayak ve bacak daha iyi korunuyor. Bu defa da düşme sırasında diz bölgesi zorlanıyor, o bölgede bağ yaralanmalarına yol açıyor. El bileği kırıkları ise eskiye oranla daha sık görülüyor. Uludağ'daki kayak yaralanmaları büyük oranda 21-40 yaş grubu arasında rastlanıyor. Erkekler yüzde 53.8 ile kadınlardan biraz daha sık yaralanıyorlar. Kadınların oranı ise 46.2.

Yaralanmalar büyük oranda acemilerde ve düşme sonucunda görülüyor. Yurtdışındaki kayak merkezlerinin aksine Uludağ'da yaralanmaların çoğunluğu iyi hava koşullarında oluyor. Bunda pistlerdeki aşırı kalabalık, pist zeminindeki bozulma ve çarpışma sıklığındaki artışın rolü var. Kiralık kayak seçimindeki dikkatsizlik veya malzeminin bakımsızlığı kayak yaralanmalarında önemli etkenlerden. Özellikle kayak bağlamalarının düşme anında atmaması sık karşılaşılan yaralanmalardan biri.

Uludağ Üniversitesi Ortopedi Anabilim Dalı'nda öğretim görevlisi Doç. Dr. Kemal Durak, her yöne atabilen yeni tip bağlamaların kullanılması ve kayak malzemelerinin test çalışmalarının yapılması ile bu tür yaralanmaların önemli ölçüde azaltılacağını belirtiyor: ‘‘İlk başlayanlar kayak dersi almalılar. Tüm kayak malzemelerinin kayakçının boy ve kilosu ile uyumlu seçilmeli. Aşırı kalabalıkta ve uygun olamayan pist koşullarında kayak yapılmamalı. Bunlar bu tür yaralanmaları büyük ölçüde önleyecektir.’’

Uludağ'a acil önlem

Katlı otopark gerekiyor. Genel tuvalet inşa edilmeli. Teleferik oteller bölgesine dek uzatılmalı. Snowboard ve kayak pistini ayırmak gerekiyor. Büyük Otel teleskisinin bulunduğu istikametlerde geniş pistler var snowboardçular oraya alınmalı. Pistlerde çıkışlar tek kart sistemi ile olmalı. Jet-ski motorları için ayrı bir pist ayrılmalı. Kar motorsikletlerinin tamamının pistlerden alınarak ikinci bölge tabir edilen Kurbağakaya denilen kesimde faaliyet göstermeleri gerek. Pistler başlangıç-orta-ileri seviye kayakçılar için düzenlenmeli. Özellikle tipi ve siste kayakçıların yollarını bulabilmeleri için yön işaretleri ile kayak pistleri işaretlenmeli. Kayak öğretmenleri için bir misafirhane yapılmalı. Beceren ve Yazıcı pistlerindeki dört seleskinin telesiyeje çevrilmesi gerekiyor. Kazalar daha çok bu pistlerde oluyor.

Dünya Şampiyonası ekibi seçildi

Dünya Senkronize Kayak Şampiyonası'na bu yıl dördüncü kez Fuji Film Türkiye'nin sponsorluğu ile katılacak olan takım, 6-7 Mart tarihlerinde Uludağ'da düzenlenen ve sadece kayak öğretmenlerinin katılımına açık olan Fuji Film 1999 Türkiye Alp Disiplini Senkronize Kayak Şampiyonası ile belirlendi.

Şampiyonaya katılan sekiz kişilik takımlar, teknik kapasitelerini senkronizasyon ve koreografi ile birleştirip geniş bir pist üstünde pas adı verilen ve müzik ile desteklenen üç geçiş gerçekleştirdiler. Jürinin birinci seçtiği takım 22-24 Nisan tarihlerinde ABD, Colorado/Vail'de düzenlenecek Dünya Senkronize Kayak Şampiyonası'nı temsil edecek. Ayrıca ilk üç dereceyi paylaşan takımlardan birinci 800, ikinci 400 ve üçüncü gelen takım 200 milyon lira para ödülü kazandılar.

Türk takımı, Dünya Senkronize Kayak Şampiyonası'na ilk defa Fuji Film Türkiye'nin sponsorluğu altında 1996 yılında katıldı. 1997 ve 1998 yıllarında da Fuji Film'den gördüğü destek ve katkılarla Türkiye'yi temsil etmeye devam etti. Bu geçtiğimiz dönem içinde ABD, Colorado/Vail'de yapılan uluslararası bir şampiyonada üç yıldır Türkiye'yi başarıyla temsil eden takım, ilk defa Türk Bayrağı'nın bir dünya şampiyonası amblemine girmesine neden oldu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!