Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2001 00:00
TOPRAĞI bol olsun Üzeyir Garih'i diğer işadamlarından ayıran, çevresine düzen verme/hákimiyet kurma güdüsüne ağır basan merakıydı sanırım...O yüzden inanıyorum ki, eğer Üzeyir Garih yaşasaydı elinde bıçakla üzerine saldıran katilini sevmese bile muhtemelen acırdı...Kesinlikle anlamaya çalışırdı... Sebebini merak ederdi...Kişinin ancak merak ettiği kadar/sürece yaşayacağını bilirdi.* * *İlk haberlere göre, Üzeyir Garih'in katili İstanbul'daki 50 bin sokak çocuğunun arasına karışan binlerce uçucu madde (tiner) bağımlısından biri... O çocuk dün kurbandı bugün katil...Ama inanın ki çocuk katil farkında değil...İsmini herhalde bilir, hatta sorarsanız hatırlama ihtimali oldukça yüksek. Ancak soyadı bu yaşamda biraz lüks kalıyor...Tinerci çocuklar sadece isimleriyle anılıyor.* * *Ne yazık ki artık Üzeyir Garih'in derdine deva bulunmaz... Bir o kadar yazık ki yarının katili bugünün çocuklarının da tedavisi yok.Bakırköy Akıl Hastalıkları Hastanesi Umatem'de (uçucu madde bağımlıları tedavi merkezi) sınırlı kapasite nedeniyle ancak 15 çocuğa bakılıyor.O da her sorunlu çocuğa değil. Önce sorunlu çocuğun sorumlusu aranıyor:‘‘Kimsesiz çocukları alamıyoruz çünkü, gelen çocuklar uçucu madde bağımlısıdır ve tedavi bittikten sonra teslim edilecek birinin olması gerekiyor. Yani teslim eden ve teslim alan birinin olması şart. Aksi halde verilen tedavinin bir önemi kalmıyor.’’(Dr. Çetin Erül, 1 Ocak 1998, Sabah Gazetesi)* * *‘‘Madem ki tedavi için sorumlu şart, sorunlu çocuğa devlet sahip çıksın’’ denilebilir... Ama demesi kolay, yapması adeta imkánsız...Çünkü Çocuk Esirgeme Kurumları'na 6 yaşına kadarki çocuklar alınıyor. Çocuk Yetiştirme Yurtları'na da bağımlı çocuklar kabul edilmiyor...Yani hasta çocuklar sahipsiz oldukları için tedavi imkánına kavuşamıyor.Tedavi görmeden sağlıklı yuva bulamıyor, sokakların insafına terk ediliyor. (Bir de gönüllü derneklerin... Yıllardır her bayram ve yılbaşında bu derneklere bağış çağrımız boşuna değil.)* * *Eğer altından başka bir iş çıkmazsa... Gözüken o ki, Üzeyir Garih sorunlu çocuk-sorumsuz devlet çatışmasına kurban gitti.Korkarız bu acı kayıp bile aklımızı başımıza getirmeyecek. Ne zaman ki saksı çiçeği gibi yetişen evlatlarımız sokakları tinerci orduları ile paylaşmak zorunda kalacak...İşte o zaman anlayacağız...Geç olacak!
button