Oluşturulma Tarihi: Eylül 17, 2005 00:40
Okyanuslar atmosfere düzenli olarak sıcaklık ve nem yayarken üzerlerinde nemli ve sıcak bir hava kütlesi birikmekte. Sıcak havanın yükselmesiyle yoğuşan su buharından çıkan damlacıklardan bulutlar oluşur ve yağış düşer.
Yoğuşma sırasında aynı zamanda sıcaklık ortaya çıkar ve bu da, denizin üzerindeki suyun buharlaşması için alınan sıcaklıkla eşit enerjiye sahiptir. Gizli yoğuşum ısısı olarak adlandırılan bu sıcaklık, havanın daha fazla yükselmesini tetikleyerek, daha da güçlenen bir süreçle iyice yükselmesini sağlamakta. Bu şekilde oluşan fırtına hücreleri nihayet birleşir ve dev bir alçak basınç kasırgası olarak organize olurlar.
Kasırgalar enerjilerini en başta su buharının yoğuşmasıyla bulut ve yağmurla açığa çıkan sıcaklıktan aldıkları için kasırgaların hafifletilmesine yönelik ilk deneyler yoğuşma sürecinin engellenmesine dayanıyordu. Bu amaçta pratikte uygulanabilecek tek yöntem vardı: Bulut tohumlama yöntemi. Amerikan hükümetinin bilimsel danışma kurulu 1960’lı yıllarda "Stormfury" projesiyle birçok iddialı araştırmalar yaptı. Bulut tohumlama için bilim adamları gümüş iyodür kristallerini tercih ettiler. Kristaller buz partikülleri oluşturarak bulutların daha hızlı büyümesine dolayısıyla da denizin üzerindeki nemli ve sıcak havanın kullanılmasına neden olarak kasırganın şiddetini azaltacaktı. Bu yöntemle farklı sonuçlar elde edildi ama
meteoroloji uzmanları artık kasırga bulutlarının tohumlanmasını pek etkili bulmuyorlar. Çünkü kasırgalar tahminlerin aksine soğuk su buharı içermiyorlar.
Bilim adamları yeni yöntemler keşfetmek için kasırgaları gelişkin bilgisayar modelleriyle tasarlayarak öncelemeye çalışıyor. Fakat bu da pek kolay değil. Çünkü bir kasırganın başlangıcını önlemek, doğrudan gözlemlerin yetersiz olması nedeniyle çok zor. Uyduyla alınan karmaşık bulut görüntüleri de yeterli bilgi vermiyor. Ve mükemmel çıkış noktasıyla bile tropikal fırtınaların simülasyonları hatalı çıkmakta. Bunun nedeni bilgisayar modellerinin yetersizliği diyor uzmanlar. Tüm bu sorunlara rağmen bilgisayar simülasyonları bu amaçta kullanılabilecek en değerli bilgiler olarak kabul edilmekte. Bir kasırganın etkisinin kontrol edilebilmesi için değişken dört boyutlu veri simülasyon yöntemiyle (4dVar) bir tür hava raporu elde edilmekte. Burada sözü edilen dördüncü boyut zamandır. İngiltere’deki Shinfield Park Orta Vadede Hava Durumu Tahmini Merkezi bilim adamları bu yöntemden İngiltere’deki hava durumu tahmini için yararlanıyorlar.
Kasırgaların bilgisayar simülasyonlarıyla ortaya çıktığı gibi yağışlardaki, buharlaşma ve hava sıcaklığındaki değişimler, hava akımını etkileyebilir veya rüzgarların hızını kesebilirler. Bu konuda birkaç girişim olasılığı var. 1) Bulutların hedefe uygun olarak gümüş iyodürü veya yağmuru tetikleyen diğer maddelerle tohumlanması, kasırganın büyümesi ve şiddetlenmesi için gerekli nemi merkezden çekebilir. 2) Kasırganın akımı biyolojik olarak indirgenebilen bir petrolle kaplanarak, kasırganın enerji kaynağını meydana getiren buharlaşma engellenebilir. 3) Gelecekte dünyanın etrafında dönen ve büyük aynalarla güneş ışığını fotovoltaik hücreler olarak birleştiren ve toplanan enerjiyi mikrodalgalarla dünyaya yansıtan güneş enerji santralleri, su buharıyla verici frekansında meydana gelen hafif bir değişimle kasırga sistemi veya çevresinde karşılıklı etki yapabilir. Bu sistem ısınarak etrafındaki havayı da ısıtabilir. Simülasyonlara göre bu tür sıcaklık tepisiyle kasırgayı zayıflatmak veya istenilen yöne çevirmek mümkün.
Katrina nasıl vurdu?
Atlantik’teki 2005 kasırga mevsiminin onikinci kasırgası 23 Ağustos’ta Bahama adalarının doğusunda oluştu. Uygun koşullar altında ertesi gün Katrina isimli bir kasırgaya dönüştü. Yeni kasırga ilk başta kuzeybatıya, daha sonra batıya yöneldi. Güney Florida sahillerine ulaşmadan kısa bir süre önce Katrina yaklaşık 130km/h hızına ve 984 hektopaskal basıncına ulaştı. Kasırga karaya doğru yöneldiğinde 26 Ağustos gecesinde biraz zayıflayarak tropikal fırtınaya dönüştü. Ve sadece yedi saat içinde Meksiko körfezine ulaştı. Katrina, burada körfezdeki sıcak havayı soluyarak birkaç saat içinde yeniden kasırgaya dönüştü. 27 Ağustos’ta 185km/h hızda bir kasırgaya ( 3.kategori), 28 Ağustos sabahında ise 280km/h şiddetine ulaşarak beşinci kategoriden bir kasırgaya dönüştü.