Güncelleme Tarihi:
Son 18 yılın en kötü sezonunu yaşayan siyah beyazlılarda sorumlu aranıyor. İşte Beşiktaş'ta bu sezon başından bu yana gelişen olaylar, takımın ligden kopuşunun gerçek nedenleri ve sorumluları...
En berbat sezon
Beşiktaş, son 18 yılın en berbat sezonunu yaşıyor. Daha bir kaç yıl öncesinin kolej takımı diye adlandırılan ve imrenilen topluluğu Beşiktaş, şimdi hem teknik, hem de idari yönden eleştiriliyor. 1979-80 sezonunda Serpil Hamdi Tüzün yönetiminde ligi 11'inci sırada tamamlayan Beşiktaş, bu sezon da 18 yıl öncesinin utanç çukuruna hızla yuvarlanıyor.
23 maçta 27 gol
Rakamlar da Beşiktaş'ın nasıl bir sezon geçirdiğinin en yalın kanıtı. Ligin ikinci yarısında oynadığı 6 maçta ancak tek galibiletle tanışan, geçen sezon yediği toplam 26 gole karşın, bu sezon sadece 23 maçta kalesinde 27 gol gören ve puan cetvelinde sıradan bir takım kılığına bürünen Beşiktaş, neler oldu da bu hallere düştü...
Korner meseleydi
Birkaç yıl öncesine kadar derlerdi ki: ‘‘Beşiktaş'a değil gol, korner atmak bile bir mesele’’. İşte böyle bir Beşiktaş, bu sezon taraftarını üzüyor, futbolseverleri şaşırtıyor ve her maç sonrası medyanın tepkisini alıyor. Daha doğrusu eline kalemi alan Beşiktaş'ı yerden yere vurup, karalıyor.
Hatalar zinciri
Ve işte böyle bir ortamda gün ve gün eriyip giden Beşiktaş'ta suçlu aranıyor. Oysa, olaylar gösteriyor ki, Beşiktaş'ın bu hallere gelmesi ardı ardına yapılan teknik ve idari hatalar zincirinin bir sonucudur. Şimdi gerilere dönüp, Beşiktaş'ta yaşanan olaylara bir göz atıp, suçluları sizin yorumunuza sunalım...
Daum'un mektubu
Toshack'ın, Rasim Kara'dan Beşiktaş'ı teslim aldığı günler. Galli hocanın cebinde Beşiktaş'ın Kara'dan önceki Teknik Direktörü Daum'dan aldığı bazı bilgiler var. Ve bu bilgiler arasına Beşiktaş'ı çalıştırdığı dönemde bazı futbolcuların kendisine samimi davranmadığı, yürekten oynamadığı notunu da iliştirmiş Alman hoca. Yani, Galli'nin kulağına kar suyu kaçmış. Herkese şüphe ile bakıyor. Ve Daum'un Toshack'a bıraktığı bu kara liste Beşiktaş'ın çöküşünü başlatıyordu.
İlk olay patlıyor
Ve futbolcularla Toshack arasındaki ilk olay, sezon başı kampında patlak veriyordu. Kaptan Recep, futbolcular adına Toshack'tan bir istekte bulunuyor ve ret cevabı alıyordu. Daha sonra yine Recep, Cumhurbaşkanlığı Kupası öncesi futbolcu arkadaşlarının isteği üzerine yönetime prim miktarını soruyor ama suçlu kişi oluyordu.
Recep'in isyanı
Beşiktaş'ın ''Takoz'' diye adlandırılan kaptanı Recep, artık Toshack'ın kara deftere yazdığı bir isimdi. Onu yedeğe çekerken, Recep bar bar bağırıyordu: ‘‘Ben ayakkabılarımı koysam bu takımda oynar.’’ Bu, Toshack ile futbolcusu arasında başlayan ilk tartışmaydı ve arkası gelecekti.
Toshack'ın sivri dili
Ama araya giren Paris St.Germain ve Göteborg galibiyetleri Beşiktaş'ta bazı olayların su yüzüne çıkmasını engelliyordu. Oysa Toshack'ın sivri ve keskin dili her hafta bir maç sonrası bir futbolcunun kalbini kırıyordu. Deplasmanda oynanan Göteborg maçında bir penaltıya neden olan Ertuğrul için Toshack'ın söylediği laflar, bu efendi futbolcuyu bile çileden çıkartıyordu.
Amokachi dayanamadı
Ne var ki Amokachi diğerlerinden farklıydı. Hiç beklenmedik bir anda ortaya çıkıyor ve söylediği sözlerle Toshack'ı yerden yere vuruyordu: Kazandık mı, Toshack ön plana çıkıyor. Kaybettik mi, bizleri kurban gösteriyor. Avrupa'nın bir çok ülkesini gezdim, top oynadım. Ama Toshack gibi futbolcularına hakaret eden bir antrenöre rastlamadım.''
Yönetimden güvenoyu
Bu olaylar gelişirken, yönetim Galli hoca ile 2000 yılına kadar bir anlaşmaya imza atıyor ve ona güven oyu veriyordu. Yönetim Toshack'tan yana tavır alırken, futbolcularına da gözdağı veriyordu. Toshack da bu cesaretle sezon sonunda bir çok futbolcunun biletini keseceğini açık açık söylemekten kaçınmıyordu.
Disiplin iflas etti
Bir gün Yankov'u karalıyor, bir başka gün Mrmiç'i suçluyor, Letckov'u karşısına alıyor, bir hafta önce övgü ile sözettiği Şifo Mehmet'i takımdan kesiyordu. Futbolcular da Toshack'ın bu üslubuna kendilerini alıştırmıştı ve onlar da zamanı geldi mi veryansın ediyorlardı. Disiplin gün geçtikçe iflas ediyordu. Oysa Beşiktaş'ın en belirgin özelliği disiplin değil miydi?
Son bomba Letchkov'dan
Son bombayı da Bulgar futbolcu Letchkov patlatıyordu. Galli'nin kaprislerine bozulan ünlü futbolcu, tası tarağı toplayıp ülkesine kaçarken şu mesajı bırakıyordu: ‘‘Bu adamla değil çalışmak, birlikte olmak bile beni çıldırtıyor.’’ Bu olaylar gelişirken, Beşiktaş hızla puan cetvelinde alt sıralara doğru yuvarlanıyordu.
Uçurum büyüyor
Yönetim olayları eli kolu bağlanmış gibi izliyordu. Kurtuluş yolunu Başkan Seba'nın ağırlığında arayanlar da yanılıyordu. Seba'nın futbolcularla yaptığı toplantı da sonuç vermiyor ve Beşiktaş ardı ardına yenilgiler alıyordu. Futbolcularla, yönetim ve Toshack arasındaki uçurum her geçen gün daha da büyüyordu.
Öfkenin sonucu mu
Şimdi, futbolseverler arasında sık sık gündeme getirilen bir konuyu ele alalım. Diyorlar ki:‘‘Futbolcuların özellikle Toshack'a karşı tepkisi mi Beşiktaş'ı bu hallere getirdi. Yani, Toshack'a duydukları öfkenin sonucu olarak mı, iyi oynamamakta israr ediyorlar.’’
Ruhen tükendiler
Oysa, bu işin içinde olanlar, futbolcularla sıcak ilişkiler içinde bulunanlar bu soruya şu yanıtı veriyorlar: ‘‘Türk futbolcusu duygusaldır. Azarlandıkça, kırılır, tükenir. Ve tutunacak bir dal arar. Toshack onları horladıkça ve yönetim de sırtını döndükçe, bu çocuklar moral açından yıkıldı. Onlar fizik olarak sahadalar ama her biri ruhen tükenmiş ve bitmiş...’’
Eli sopalı hoca
İşte Beşiktaş'ın bu hallere düşmesinin nedenleri. Eli sopalı, onur kıran, ağzına geldiğini söyleyen bir hoca ve evlatlarının dövülmesine göz yuman bir yönetim. Bu dayak ve bu ilgisizlik sürdüğü sürece, Beşiktaş'taki düşüş hiç dinmeyecek. Ama yılardan beri ligin zirvesine uçmuş Kartal, şimdi ligin dibine doğru süratle yol alıyorsa, çöküşü başlatan Daum'un Galli'ye bıraktığı kara liste gerçeği de hiç unutulmamalıdır.