Karı-koca radyocu oldular

Bir zamanların ünlü mankeni Merve İldeniz önce kendini spora verdi. Arabadan vazgeçti, bisikleti tercih etti; bol bol aletli jimnastik yaptı, step üstünde zıpladı durdu. Sonra da köşe yazarı olarak karşımıza çıktı. Son mesleği ise en yeni haber olarak karşımıza çıkıyor: Eşi Serdar Önal'la birlikte ‘‘radyoculuğa’’ atıldı...

Türkiye'nin en ünlü mankenlerinden biriydi Merve İldeniz. ‘‘Onaltı yıl boyunca mankenlik yaptım. Herşeyi tadında bırakmak gerek. Kimsenin beni vücudum sarkmış, bozulmuş bir halde görmesini istemiyorum’’ diyerek mesleğini en verimli döneminde bıraktı.

Ardından da canı ne yapmak istiyorsa onu yaptı! Sabahları erken kalkmak zorunda olduğu için uykusundan feragat etmişti yıllarca. Uykunun tadına varma zamanı gelmişti belki de... Ama! O uyumak yerine kendini spora adamayı tercih etti; Çılgınca bisiklete bindi, dalgıçlık yaptı. Hatta Camel Trophy yarışlarına katılabilmek için elemelere girdi. Ardından köşe yazarlığı geldi. Haftada bir Milliyet okuyucularına neşeli yazılar yazdı. Şimdiyse sırada yepyeni bir şey var: Merve İldeniz kocası Serdar Önal'la birlikte her hafta salı ve pazar akşamları Radio Contact'ta 22.00-23.00 arası ‘‘Kadın ve Spor’’ konulu program hazırlıyor.

Programın adı ‘‘Çorba’’. Neden böyle bir isim seçmiş ünlü çift? ‘‘Aslında bu ismi makyör arkadaşımız Burak buldu. Çünkü bizim bir tarzımız yok. Evde otururken nasıl istediğin müziği dinlersin, biz de öyle kafamıza göre çalıyoruz işte. Serdar müzik konusunda inanılmaz bilgilidir ve evimizde 2000'e yakın CD var. Zaten programda evdeki CD'leri götürüp çalıyoruz. Hangi parçaların çalınacağına Serdar karar veriyor. Ben de arada 'Lütfen hatırım için şunu da çalar mısın?' dediğimde istediğim parçaları çalıyor’’ diyor Merve İldeniz. Program tam anlamıyla evdeki hallerini yansıtıyor Merve ve Serdar'ın. Çünkü yayın sırasında Merve'nin, ‘‘Serdar, bu CD'nin kapağı nerede?’’ ya da ‘‘Niye dağıtıyorsun bu masanın üstünü?’’ diyen sesini duymanız mümkün.

Bir arkadaşlarının ricasını kıramayarak ‘‘Çorba’’ya başlayan Merve ve Serdar herhangi bir ücret almıyor. İşte bu yüzden programda herhangi bir konudan bahsetmiyorlar! Şaka bir yana, kendilerine uygun bir sponsor bulduklarında konuşacakları konu da olacak. ‘‘Boş boş konuşmaktan yana değiliz. Üstelik müzik dinlemek isterken birilerinin konuşmasını dinlemekten kendim hazzetmezken, başkalarına eziyet edemem. Tabii bir sponsorumuz olursa, o ürün hakkında rahatlıkla konuşabiliriz.’’

Bodrum'a yerleşecekler

Merve İldeniz, mankenliği bıraktıktan sonra hayatında gerçekten de büyük değişiklikler yaptı. En ilginci; mesleğinde daha başarılı olabilmek için taktırdığı silikonlarından kurtulmuş olması. ‘‘Türkiye'de ilk silikon taktıran benim. Sanırım ilk çıkarttıran da ben oldum. Çok sıkı spor yapmaya başlayınca göğüs kaslarım gelişti ve silikonlarımı sıkıştırmaya başladı. Mankenlikte gerektiği için taktırmıştım. Artık bu işi bıraktığıma göre anlamı yoktu. On sene taşıdık, şimdi spor yapmama engel oluyor. Kurtulduğum için seviniyorum. Mankenlik yaptığım yıllardaki vücudumdan daha güzel görünüyorum. Sporun faydası büyük’’ diyor İldeniz.

Haftanın yedi günü spor salonunda aletli jimnastik çalışıp, step yapan Merve arabaya binme alşkanlığından kurtulduğunu da sözlerine ekliyor. ‘‘Artık her yere bisikletle gidiyorum. Nikaha bile! Sanki İstanbul'da değil de Hollanda'da yaşıyorum. Bisiklete binmek vücut için çok yararlı’’ diyor.

Yaz sonunda Bodrum'a yerleşmeyi düşünen Merve İldeniz, eşini de ikna etmenin mutluluğunu yaşıyor. ‘‘Uzun zamandan beri Bodrum'a taşınmayı istiyordum. Ama Serdar'ı kandıramıyordum. O da artık İstanbul'da yaşamaktan bıktı. Ben de 'Serdar, hayat boş' diyerek ikna ettim onu. Zaten yılbaşını Bodrum'da geçirmiştik. Bayıldı Serdar, aralığın sonunda bir kazakla dolaştık orada. Serdar aşık oldu Bodrum'a. İkna etmesi de kolay oldu tabii!’’ Bodrum'a taşındıklarında ilk birbuçuk yılı 'Yumuşak geçiş' olarak değerlendiriyor Merve. Bir mandalina bahçesi alıp uğraşmayı düşlüyor, tabii bir yandan da mavi suların derinliklerini keşfetmeye devam edecek. Serdar'ın da işlerini Bodrum'dan sürdüreceğini söylüyor. İstanbul'da halledilmesi gereken işler mi var? Uçaklar ne güne duruyor? Bir biletle herşey hallolur. Sonra yeniden gelsin güneşli Bodrum günleri...