Güncelleme Tarihi:
Uzun yıllardır yağlı güreşle uğraştığını, bu yıl karakucak güreşlerine de katıldığını ve amacının burada başpehlivanlık olduğunu belirterek, “Çok iyi bir hazırlık sezonu geçirdim ancak ne yazık ki Kırkpınar’da çok talihsiz bir sakatlık yaşayarak kürsüye çıkma şansını kaçırdım. Kendimi çabuk toparladım. Bu aralar hem yağlı güreşlere hem de karakucak güreşlerine gidiyorum. Karakucak esasen çok daha eski bir tarihe sahip olmasına karşın yağlı güreş kadar popüler değil... Burada da pehlivanların sadece göbek ve diz arası kapalı, pırpıt isminde bir pantolon giyiliyor ancak yağ olmadığından tutuşlarda ve kurallarda farklılık mevcut. Bu farklı stile çabuk uyum sağladığımı düşünüyorum” dedi.
“Yağlı ve minder çok farklı sporlar”
Yağlı güreşin minder güreşinin alt yapısı gibi görülmemesi gerektiğini vurgulayan genç sporcu, “Bence ikisi de çok farklı disiplinler. Ben şahsen teklifler de gelmesine karşın mindere geçmeyi hiç düşünmedim zira her ne kadar ikisi de ‘güreş’ diye geçse de çok farklılar. Şöyle düşünün, futbol ve basketbol da topla oynanan sporlar ancak çok farklılar... Karakucak mindere daha yakın mesela ancak yağlıya da benzer yanları olduğu için karakucakta zorlanmıyorum. Bu branşta da yakın zamanda başarılar elde edeceğime inanıyorum. Yağlıda kendimi ispatladım, sırada karakucak var” diye konuştu.
“Batıda yağlı, doğuda karakucak”
İstanbul’da karakucak yapan sporcu sayısının fazla olmadığını belirten Bayır, “Karakucak genelde orta, güney Anadolu’da yapılıyor. Sivas, Mersin, Adana, Artvin gibi illerde çok popüler. Batıda daha çok yağlı güreş mevcut... Daha çok minderciler karakucakta güreşiyor. İstanbul’daki güreşçilerin de çoğu yağlı güreşlere katılıyor. Benim gibi karakucak yapan çok az” dedi.
“Sert geliyorsa pin pon oyna”
Yağlı güreşin çok sert bir spor olduğunu ancak sertliğin müsabaka içinde olduğunu belirten İstanbullu pehlivan, “Yağlı güreşte başarı için biraz sert olmak şart. Bazen idmanlarda sert güreştiğim zaman serzenişte bulunan arkadaşlarıma ‘Sert geldiyse pin pon oynayın’ diye takılırım. Elbette bu işin şakası. Bugün baktığınız zaman müsabaka içi sakatlanma oranı yağlı güreşte oldukça düşüktür. Ancak bu sporun alameti farikası pehlivanlar arası centilmenliktir. Müsabaka bittiğinde sonuç ne olursa olsun birbirimizi tebrik ederiz, rakip büyükse elini öperiz... Gerçi son dönemde her güzellik gibi bu geleneğin de yavaş yavaş öldüğünü görüyoruz, özellikle genç arkadaşlarımızın birçoğu yendiği rakibine bakmadan çıkıp gidiyor. Biz ustalığını yaptığımız genç pehlivanlara bunların yanlış olduğunu anlatıyoruz” ifadelerini kullandı.
“Sponsorsuz işimiz çok zor”
Her sporda olduğu gibi güreşte de sponsorluğun büyük öneme sahip olduğunu belirten genç sporcu, “Baktığınızda tarihteki ilk sponsorluk kurumu ağalıktır. Hem yağlı hem karakucakta ağa her şeydir. Gerçi şimdi maddi yükü belediyeler çekiyor ancak ağalığın önemini göz ardı edemeyiz. Biz sporcular ise sponsorlarımız sayesinde ayaktayız. Ben de yıllardır bu sporu devam ettirebiliyorsam destekçilerim sayesinde... Sağ olsun Rampage firması ve Yönetim Kurulu Başkanı sayın Mahmut Dönmez bana maddi manevi büyük destek sağlamakta. Rampage aslında e-spor sponsorluğunda tanınıyor ancak sayemde karakucak güreşlerine girdiler” dedi.