Konuyla ilgili Karabıyık, “
Fenerbahçe Acıbadem'in Indesit Avrupa Bayanlar Şampiyonlar Ligi'nde final oynamasının ardından, yabancı sayısının 2'ye düşürülmesi ile ilgili yöneltilen eleştiriler hakkında düşüncelerini anlattı.
“Bugüne kadar yalnızca siyasi yazılar yazmış yazarlarımızın köşeleri de dahil, voleybolun birçok gazetenin birçok köşesinde yer alması beni çok mutlu etti” diyen Karabıyık, “Kimi kızgın, kimi acı, kimi azarlamaya kayan sözleri ile de olsa bu değerli yazarlara, voleybolu sütunlarına ve televizyon programlarına taşıdıkları için voleybol adına teşekkür ediyorum” dedi.
Federasyon olarak camiamızla basın aracılığıyla diyalog kurmamaları gerektiğini düşünüdüğüünü belirten Karabayık, şunları söyledi:
“Bu hem kurumumuzu, hem kuruma medya vasıtasıyla mesaj gönderen kulüp veya idarecilerimizi, hem basını, hem de voleybolun imajını yıpratır, zedeler.
Kulüp, federasyonun uygulamak üzere olduğu bir karardan memnun değilse ve bunu doğrudan federasyonla görüşüp değerlendirmek yerine medya aracılığıyla dile getiriyorsa, bu dışarıdan bakanlar tarafından; Kulübün, basını baskı aracı olarak kullanmaya çalıştığı şeklinde algılanır. Bir an için federasyonun, kulübün tezlerine olumlu yaklaşıp kararında revizyona gittiğini düşünelim, bu defa da (kulüp medya aracılığıyla federasyona geri adım attırdı) diye değerlendirilecektir. Bu kabul edilebilir mi? Yani bir taraftan federasyonu by-pass edecek, bir taraftan da by-pass ettiğiniz federasyonla basın üzerinden hesap göreceksiniz. Bu, evet, federasyona, kulübe ve bu tartışmaya tek taraflı müdahil olan basına puan kaybettirir, ama her şeyden önce voleybolun marka değerini düşürür. Basın üzerinden açılmaya çalışılan tartışmalara biz de aynı hat üzerinden cevap vermeye kalksaydık; işte o zaman kendi kulüplerimizle diyalog kurma yollarından birinin de gazete sayfaları olduğunu ikrar etmiş, bu yolu da doğru yollardan biri olarak benimsediğimizi kabul etmiş olurduk.”
“KULÜPLERİN RIZALARINI ALMAYA ÇALIŞIYORUZ”Karabıyık, kulüplerimizle olması gereken kanallardan iletişimlerinin her zaman sürdüğünü, bütün sorunları onlarla federasyon-kulüp ilişkisi içinde değerlendiriyor ve hemen hemen her karar için gönül rızalarını almaya çalıştıklarını belirterek, “Burada sıkıntı, Fenerbahçe'nin, Şampiyonlar Ligi başarısı Türkiye'deki voleybol gerçeğini değiştirmeliymiş, federasyon kendi plan ve programını buna göre eğip bükmeliymiş, en azından kendi eğilip bükülmeliymiş gibi bir hava yaratılmaya çalışılıyor olması” diye konuştu.
Federasyonun, aldığı kararlarla 344 kulübün tümünü aynı anda mutlu edemeyebileceğini dile getiren Karabıyık, “Unutulmaması gereken, kulübün kendi adına her zaman haklı olduğu ve federasyonun da bu hakkı her zaman teslim ettiğidir. Ancak Federasyon olaylara tek bir kulüp gibi bakamaz, bakmamalıdır. Ligler, amatör kümeler, alt yapılar, millî takımlar, okullar, ülke voleybolu, uluslararası temsil, tesisleşme ve vasıflı personel istihdam etmeyi düşünmelidir. Kulüp hafta sonundaki maçını düşünürken federasyon tüm kulüplerin tüm hafta sonlarını düşünür” ifadelerini kullandı.
“FENERBAHÇE'NİN BAŞARISINA DOYA DOYA SEVİNMEK BENİM DE HAKKIMDI”
Karabıyık, Fenerbahçe Acıbadem'in Şampiyonlar Ligi'nde final oynayıp 2. olması üzerine bir gazetede yer alan, “Federasyon yabancı oyuncu sayısını 2'ye düşürürse seneye bu finali rüyamızda görürüz” değerlendirmesi hatırlatıldığında ise şunları söyledi:
“Sayın yazar bilmiyor olabilir, normaldir. Bu Türk kulüplerinin Şampiyonlar Ligi'ndeki 4. finalidir. Ayrıca kulüplerimiz bugüne kadar Avrupa Kupalarında 44 kez Dörtlü Finaller'e kadar yükselme başarısı göstermiştir. Bu sezonların birçoğunda Türk takımlarında yabancı oyuncu ya yoktur, ya da en fazla iki tanedir. Realite değişmedi. İyi takımlar iyi oyunculardan oluşur. Demek ki Türk takımlarını dünyada finallere taşıyacak pek çok Türk oyuncu olabiliyormuş. Şunu görmek gerek, eskiden yabancı sayısı azdı ve Türk takımları tıpkı 3 yabancılı dönemde olduğu gibi başarılı oluyordu.”
“FEDERASYON NEDEN RAHATSIZLIK DUYSUN”Erol Ünal Karabıyık, “Fenerbahçe Acıbadem'in başarısının federasyona rahatsızlık verdiği” şeklindeki yöneltilen bir eleştiriye ilgili olarak , “Federasyon, bir kulübünün Şampiyonlar Ligi'nde final oynamasından neden rahatsızlık duysun? Dört sene önce alınmış bir karar, Fenerbahçe final oynadığı için apar topar, bugün alınmış gibi gösteriliyor. Ya bilgisizlik var, ya baskı yaparak yönlendirme gayreti” dedi.
Fenerbahçe Acıbadem'in yarı final maçını izlemeye gitmeyişi de eleştirilen Karabıyık, “Fenerbahçe Acıbadem'in yarı final oynadığı gün
İzmir'de, bir senedir devam eden dünyanın ilk ve tek plaj voleybolu ligi olan TVF Plaj Voleybolu Liginin kupa törenindeydim. Yine aynı gün, federasyonun 9. tesisinin, TVF Alsancak Plaj Voleybolu Kortlarının açılış törenine gittim. Bu vesileyle Cannes'a uçak kaldırıp voleybol camiasından gitmek isteyenleri Fenerbahçe'ye destek ve bu başarıya şahit olsunlar diye özel uçak firmalarıyla bir hafta boyunca görüşme yaptığımı belirtmiş olayım. Tıpkı bir sene önce Eczacıbaşı'nın Dörtlü Finalleri için yaptığım gibi” diye konuştu.
“2 1 DEĞİL, 2 2”Karabıyık, yabancı sayısını 3 1'den 2 1'e düşürerek başarıyı Avrupa'ya taşımak isteyen kulüplere engel olunduğu yönündeki eleştirileri ise şöyle yanıtladı:
“Bir kere o 2 1 değil, 2 2. Önce bilgiyi düzeltelim. Bu türden yargılara maruz kaldığım zaman inanın kendi adıma üzüldüğümden çok, Türk takımları, antrenörler ve voleybolcular için üzülüyorum. Türk takımları bugüne kadar Avrupa Kupalarında 44 kez yarı final, 11 kez final oynadılar ve bu 11 finalin 4 tanesi Şampiyonlar Liginde gerçekleşti. Dahası, bu 44 yarı finalin 36'sını, 2 ve daha az yabancı oyunculu sezonlarda oynadı.
Bir kez olsun, bu kararı alan federasyon başkanına, (milli takımları kaç oyuncu arasından seçiyorsunuz) diye bir soru sormayı düşünmez misiniz? O federasyon başkanının da size (toplam 36 oyuncu arasından) demesine fırsat vermez misiniz? Haklılığı, haksızlığı tartışacaksanız, niyetiniz bu ise, hakarete varan sözlerle hırpalamaya, sinirlendirmeye çalışmadan önce bilgi sahibi olmaya çalışmaz mısınız?”
“HİÇ BİRİ YANILMIYOR, AMA BEN HAKLIYIM”Erol Ünal Karabıyık, sözlerini şöyle tamamladı:
“Önyargılı, insafsız sözlerine rağmen, ben gene de 3 yabancının daha iyi olduğunu savunanların bütünüyle yanıldığını düşünmüyorum. 3 yabancı, yalnızca renkli, gösterişli bir ulusal lig düşünüyorsanız, evet daha iyidir. Ama çok yabancı olmadığı zaman Avrupa yollarının kapalı olduğunu söylüyor, buna karine olarak da 3 yabancılı Fenerbahçe Acıbadem'in final oynamasını gösteriyorsanız, o zaman hayır, bu şart değildir. Evvelki 43 dörtlü finalin 36'sını 2 ve daha az yabancı ile oynayan Türk takımlarının bu başarısını yok saymış olursunuz. O zaman toplam 36 oyuncu arasından seçmek zorunda kaldığınız millî takımları eleştirdiğinizde kendinizi, bugün savunduğunuz bu (çok yabancı) fikrini eleştirmiş olursunuz. Dolayısıyla eleştirilere yanıtım şu: Hayır. Hiç biri yanılmıyor, ama ben haklıyım.”