Kadıköy'de kazanmayı Allah nasip etmiyor

1992-1993 sezonunda Galatasaray ile Trabzonspor arasında oynanan Türkiye Kupası Çeyrek Final ilk maçında Soner'in hareketi sonrasında bacağı kırılan Okan, hastanede Soner'in onu teselli etmesi gerekirken onun Soner'i teselli ettiğini söyledi.

10 yıldır Galatasaray'ın Kadıköy'de kazanamamasının nedenini Allah'ın nasip etmemesine ve aşırı motivasyona bağlayan Buruk, sezon sonunda futbola veda edeceğini ve kariyerine antrenör olarak devam etmek istediğini söyledi.

İşte Okan Buruk ile gerçekleştirdiğimiz sohbetin detayı:

İstanbul Büyükşehir Belediyespor’un ligdeki ve kupadaki durumunu nasıl değerlendiriyorsun?

 

Takımın durumu iyi. Ligde ve Türkiye Kupası’nda da iyi durumdayız. Kupada oradaki maçta gol atarsak turu geçebiliriz. İyi bir takım olduğumuzdan hedeflerimiz devam ediyor.

 

Sana Fenerbahçe ‘den transfer teklifi hiç geldi mi?

 

Çok net bir şey olmadı. Eskiden bonservis paraları falan yoktu, yüzde 100 teklif gelmedi ama duyumlarımız oluyordu. Gelseydi de düşünmezdim. Ben Galatasaray alt yapısında yetiştim. Bir anda Galatasaray’dan Fenerbahçe’ye geçmek hem insanın knesdisini hem de takımını etkiler. Bir tek Avrupa’ya gitmek istiyordum o da oldu zaten.

 

İnter transferi sonrasında Faruk Süren ile aranızda bazı diyaloglar geçti. Neydi bunların sebebi?

 

Bizim İtalya’ya gidiş dönemimiz biraz sancılı oldu. O zaman insan Avrupa’ya gideyim diye düşünüyordu. Bizim için onlar doğru olan şeylerdi. Uzun süre kulübümle görüştük, anlaşamayınca İnter’in yolunu tuttuk. O dönemim başkanı olan Faruk Süren de kulübün başkanı olduğundan bize yönlendi. Sonuçta Galatasaray başkanlarındandı. Uzun zamandır görüşmüyorum.. Gördüğümde bile fazla bir arada olmuyorum. Ona sadece Galatasaray Kulübü’nün büyüklerinden olduğu için saygı duyuyorum.

 

Senin hayatında herhalde en önemli yeri olan oyuncu Soner. (Ayağını kırdığı için) Kızgın mısın Soner’e? Bir süre sonra aynı takımda oynadınız. Nasıl bir duyguydu?

 

Evet. Ben Soner ağabey ile çok iyi arkadaşım. Hala daha görüşüyoruz. Ben hastanedeyken yanıma gelirdi. Onun beni teselli etmesi gerekirken ben onu teselli ederdim. Sıkma canını olur böyle şeyler diyordum. Sakatlık kötü bir şey ama onun için de kötü durum. Sonuçta vicdan azabı yaşıyorsunuz. dışarıdaki hayatında onun için çok zordu. ‘Okan’ın ayağını kıran adam’ olarak sesleniyordu insanlar.

 

Avrupa’nın en iyi kulüplerinden birinde oynadın ve gördün. Sence bir İtalyan kulübü Türkiye’den Arda’ya söylendiği gibi 15-20 milyon Euro verir mi?

 

Verir tabii ki. Arda ÅŸu anda Türkiye’nin en önemli oyuncusu. Avrupa’ya Türkiye’den kim gider diye sorarsanız ilk olarak Arda Turan’ı gösteririm. Karakter olarakta baÅŸarılı olabilir. YaÅŸantıyı da yadırgamaz, aksine çok yakışır. Bu sene Avrupa’da bir çıkış yakalarsa deÄŸeri daha da artar. Dünya Kupası’na gidebilseydik sadece Arda deÄŸil bir çok oyuncu deÄŸerini katlardı. 2002 yılında tüm dünya Hasan Åžaş’aÂismi ile sesleniyordu. Mesela Ä°lhan’ın yüzlerce hayranı oldu. O kupayı kaçırmak büyük bir ÅŸanssızlık. Arda sürekli bir ÅŸeylerin üzerine koyarak gidiyor. Arda uzaktan bakınca yapı olarak ve karakter olarak 30 yaşında gibi duruyor.

 

Okan Buruk ile Arda Turan’ı kıyaslayabilir misin?

 

Ayağım kırılmadan önce ben daha farklıydım. O zaman daha çabuk ve kıvraktım. Ancak ayağımın kırılmasından sonra çok şey değişti. Ayağımı yere basış şeklim bile değişti. Eskisi kadar kıvrak olamadım. Ben kendimi Arda ile kıyaslayamam. Onun tarzı daha farklı.

Dünya Kupası’na gidemememizin sebebi nedir sence? Nerede yanlış yaptık?

 

Konsantrasyon bozukluğu oldu. Bazı takımları küçük gördüğümüz için böyle oldu. Bunların da telafisi yok. Gidememek çok büyük bir kayıp. Bu yanlışlardan herkes ders almalıdır.

 

Hocalığı kimin istediği önemli değil. Büyük ihtimalle yabancı hoca gelecek. Gelecek insana herkesin saygı duyması gerekiyor. Mesela Hiddink çok önemli bir isim. Milli takım çalıştırmak, kulüp çalıştırmaktan daha basit. Önemli olan alt yapıya yönelik bir sistem oluşturmak.

 

Futbol hayatın boyunca seni en çok sevindiren ve üzen olay hangisi oldu?

 

Beni en çok üzen olay; İnter’e gitmeden hemen önce bir Ankaragücü maçı oynadık. O maçta kırmızı kart gördüm. Şampiyonluk yolunda büyük bir yara aldık. O sene şampiyonluğu kaybettik. Bu olay beni çok üzdü.

 

En çok sevindiğim olay ise tabii ki UEFA Kupası’nı kazandığımız zamandı. O zamanları hiç unutamam.

 

Kadıköy’de Fenerbahçe’ye karşı en son galibiyeti alan takımda sen vardın. 10 yıldır o stat da Galatasaray galibiyet alamıyor. Neden böyle bir durum var? Talihsizlik mi? Beceriksizlik mi? Nedir sebebi?

 

Taraftar baskısında dolayı olmuyor bunlar. Çünkü dünyanın her yerinde oynuyorsun. Kadıköy’den mi korkacaksın? En büyük neden; aşırı motivasyon. O insanı bazen olumsuz etkiliyor. Fenerbahçeli oyuncular çok rahat. ‘Biz çıkıp bu takımı yeneceğiz’ diyor. Sarı-kırmızılılar ise aşırı stresli oluyor. Tabii Allah’ta nasip etmiyor. Çok şanssız geçen maçlarda var. 3 top geliyor 2 si gol oluyor filan. Bundan sonrası içinde hayırlısı diyelim. Elbet Galatasaray da orada kazanacak.

 

Siz nasıl hazırlanıyordunuz Fenerbahçe maçlarına?

 

Biz çok rahattık. Aşırı güvenimiz vardı. Zaman zaman gece 1-2’ye kadar otururduk. Her maça çok rahat çıkardık. Hatta maçın içerisinde bile arkadaşlarla şakalaşırdık. O derece rahattık. Tabii bunların dışında herkesin bir uğuru vardı ama genelde dua ederdik.

 

Bu sezonki Galatasaray’ı nasıl değerlendiriyorsun?

 

Bu sene Galatasaray’dan ümitliyim. Avrupa’da başarı yakalanacak gibi. Takım şanssızlıklardan dolayı tam oturmadı ama durumu gayet iyi. Mesela şu anda santrafor yok. Bazen kanat oyuncunuz olur ama santrafor özerliklidir ama o tür bir oyuncu da yok. Nonda’nın yerine başkasını da gönderemediler. Sözleşmeler ön plana çıktı. Belki Franco’nun sözleşmesini feshetsen 4-5 milyon Euro’ya mal olabilir.

 

İlerde teknik direktörlük yapmak istediğini biliyoruz. Okan Buruk nasıl bir antrenör olacak?

 

Büyük tecrübeler yaşıyorum. Her yerde yaşıyorum. Yurt dışında da oynadık. Dil biliyorum. Burada bile yaşadıklarımdan kendimi büyük bilgiler topluyorum. Her takımdan bir şeyler katıyorum kendime. İnanıyorum bu bana ilerde çok yardım edecek. Antrenörlükte en önemli oldu iletişim. Ben bunun üzerine antrenörlüğümü kuracağım.

 

Ne zaman futbolu bırakacaksın?

 

Bu sezon benim için son. Sezon sonu futbolu bırakıyorum.

 

Evlilik hayatı, babalık nasıl gidiyor?

 

Evlilik çok güzel. 8 aylık bir bebeğimiz var. En güzel duygu da o zaten. Ben birazda geç evlendim. Ancak bu duygu en güzel şey.

 

İki ünlü insanın bir arada olması zor oldu mu?

 

Biz çok açık yaşamadık. İlişkimizi reklam durumuna getirmedik. Bu nedenle fazla zorluk yaşamadık. Sen kendi çizgilerini baştan çizince fazla sorun olmuyor.