Güncelleme Tarihi:
Hürriyet Yazarları Güntekin Onay, Fırat Aydınus, Uğur Meleke ve Mehmet Arslan, Futbol Konseyi'nde haftanın maçlarını ve yaşanan gelişmeleri değerlendirdi.
1-Şenol Güneş 7 lig maçında 5 galibiyet aldı. İsmael aynı galibiyet sayısına 11 maçta ulaşmıştı. Güneş-Ismael dönemlerinin farkı ne?
FIRAT AYDINUS: ÖNÜMÜZDEKi 7 MAÇ ÇOK KRiTiK
Evet Şenol Güneş ile Valerien İsmael dönemlerine istatistiksel açıdan baktığımızda rakamlar Şenol hocayı başarılı kılıyor. Peki ya oynanan futbol anlamında taraftarı tatmin eden bir Beşiktaş var mı sahada? Bence Güneş hâlâ kafasındaki istediği sistemi ve oyunu tam anlamıyla entegre edemedi takıma. Tabii ki bunun belli başlı nedenleri var. Şu ana kadar istediği şablonu oturtacak yeterli süreye sahip olamaması, sakatlıklar ve sürpriz ayrılıklar gibi. Ama şu var ki, başta Cenk gibi Güneş’in gelmesiyle farklı havaya bürünen ve performansı artan futbolcular da mevcut. Beşiktaş’ın derbiye kadar oynayacağı ocak ve şubat ayı içerisindeki 7 maç hem Güneş’in farkı hem de takımın bu yarıştaki konumu hakkında bize net bir resim ortaya koyacak gibi gözüküyor.
GÜNTEKiN ONAY: DAHA DA iYi OLACAK
Şenol Güneş, her şeyden önce Beşiktaş’ın vizyon ve misyonunu biliyor. Büyük takım karakterine uygun bir futbol oynatıyor. İsmael döneminde bu yoktu. Eksiklere rağmen üstüste 4 maç kazanıp yarışa tutunan Beşiktaş, Ghezzal, Josef’in dönüşüyle ve Aboubakar’ın takıma monte olmasıyla daha da güçlenecektir.
UĞUR MELEKE: VALERiEN iSMAEL TEK PLANLI BiR HOCAYDI
Valerien İsmael’in Beşiktaş’ın gündemine geldiği ilk gün de belirtmiştim: İsmael tek planlı bir teknik direktör. Dinamik ve iyi geçiş oynayan takımlar yaratıyor. Bu strateji sizi düşük bütçeli takımları yukarıya taşıma konusunda kahraman yapar. Ama konvansiyonel büyükleri tek bir planla yürütemezsiniz. Beşiktaş sadece geriden uzun vuran ve sonra kaos kovalayan bir ekip olamaz, maçların en az yarısında büyük takım gibi oyunu domine etmek zorunda. Şenol Güneş’in oyuncu grubu, daha fazla büyük takım davranışı gösteriyor bence.
MEHMET ARSLAN: SIRA DELE ALLi’Yi KAZANMADA
Sanki elinde sihirli bir değnek varmış gibi, eski yıldızları tek tek parlatıyor Şenol Güneş. Valerien İsmael’den daha iyi bir teknik adam mı onu bilemem. Ama bu ligin DNA’sını ve dinamiklerini ezberlemiş adeta. İsmael’den en büyük farkı bu. Kalede ve forvette radikal kararlar aldı ve bunun meyvelerini toplamaya başladı. Orta alanda da Dele Alli’yi fark yaratacak düzeye taşırsa ikinci devrenin sürprizine hazır olun derim. Eminim bunun üzerine çalışıyor şu anda.
2- F.Bahçe, Ümraniye karşısında kazansa da ortaya koyduğu futbolla taraftarını mutlu edemedi. Sarı lacivertlilerin temel sorunları neler?
UĞUR MELEKE: EKiM-KASIM iLE ARALIK-OCAK PERFORMANSLARI ÇOK FARKLI
Fenerbahçe’nin Ekim-Kasım ile Aralık-Ocak performansları arasında çok belirgin farklar var. Jesus bence iki konuda eski performansından çok uzak: Birincisi, Fenerbahçe savunmayı artık daha geride kuruyor, bu da önde eskisi kadar top kazanamamaları gibi bir bedel doğurdu. İkincisi, forma adaleti konusunda eskisi kadar hassas olmaması. Galatasaray maçında gereksiz bir kırmızı görüp 2 maç ceza alan İrfan’ın otomatik olarak 11’e dönmesi bence âdil değil. Arao-Crespo-Rossi gibi form düşüklüğü yaşayan bazı oyuncular da imtiyazlı gibi.
GÜNTEKiN ONAY: iRFAN CAN FORMSUZ, ORTA ALANDA YARATICILIK SORUNU ÇOK NET
Fenerbahçe’nin eski temposunda olmadığı ortada. Yine de iyi oynamadıkları maçlarda Gaziantep ve Ümraniye maçlarını 6 puanla geçmek önemli. Fenerbahçe’nin fiziğe dayalı bir oyunu var ve her maçta sürdürülecek bir şey değil. Ayrıca rakipler de Jesus’un oyununu çözdü ve planlarını ona göre yapıyorlar. Ayrıca İrfan Can formsuz ve orta alanda yaratıcılık sorunu çok net.
FIRAT AYDINUS: FUTBOLCULARIN PERFORMANSI JESUS’A ENDEKSLENMiŞ
Ümraniyespor karşısında ortaya konan futbolun taraftarı memnun etmemesi normal çünkü Fenerbahçe taraftarı sezon başından beri şahit olduğu, orta saha ve forvet oyuncuları ile rakip alanda baskı kuran, saldıran ve iştahlı oynayan takımı bu maçta göremedi. Takımın performansı ve heyecanı Jesus’a endekslenmiş gibiydi. Jesus’un o bildiğimiz saha kenarında en az futbolcular kadar efor sarfeden, maçı yaşayan görüntüsünden eser yoktu. Bu durum saha içine ister istemez sirayet ediyor Evet oyun ve performans anlamında takımda aşağı doğru bir yönelme var; peki Jorge Jesus’un performansında?..
MEHMET ARSLAN: OYUNU TEK BAŞINA ÇÖZEBiLECEK FARK YARATACAK BiR LiDERi YOK
Birbiriyle uyum sağlayıp, mükemmel mücadele ettiklerinde hiçbir sorunu yok gibiydi Fenerbahçe’nin. Ama zamanla aynı tip, standart futbolculardan oluştuğu ortaya çıktı. Hepsi birbirine benziyor. Fark yaratan, oyunu bazen tek başına çözebilecek yetenekte lider oyuncu eksikliği kendini gösteriyor. Ve buna paralel yıldız oyuncusu yok. Daha da kötüsü yıldız transfer etme yetisini kaybettiler. Bir teknik adam takımı yaratmak istiyorlar, buna saygı duyarım. Ama camianın olmayan sabrı bunun en büyük engeli.
3- G.Saray doludizgin ilerliyor. Sezon başı 3. sağ bek olan Boey gibi, 3. sol bek Emre gibi oyuncuların çıkışını nasıl değerlendiriyorsunuz?
FIRAT AYDINUS: G.SARAY’DAKi BAŞARININ SIRRI MUHTEŞEM 4’LÜDE
Süper Lig’de 9 maçtaki galibiyet serisi 27 puandan öte Galatasaray’a moral, özgüven ve takımdaşlık ruhunu getirdi. Unutulmasın ki bu 9 maçlık serinin içinde Beşiktaş, Başakşehir ve Fenerbahçe gibi takımlara karşı alınmış galibiyetler de var. Sezon başında çeşitli nedenlerden dolayı sorgulanan Okan Buruk’un takım üstündeki otoritesi ve kontrolü tam kapasiteye ulaştı. Tabii ki bu oyuncuların bireysel olarak gösterdikleri başarılı performansı gözardı edemeyiz. Lakin ister üçüncü sağ bek Boey, ister üçüncü sol bek Emre, ister Berkan olsun; Muslera, Nelsson, Mertens ve İcardi gibi futbolcuları baz aldığımızda, Galatasaray’ın omurgasını oluşturan bu dörtlünün etrafında oluşacak takımda hangi mevkide olursan ol çıkış göstermemek mümkün olamazdı zaten.
MEHMET ARSLAN: BURUK ŞU ANDA USTALIK SINAVINI MÜKEMMEL VERiYOR
Göreve başlarken Bıruk’un en büyük handikapı teknik adam olarak kariyeriydi. Tamam lig şampiyonu olmuştu ama itiraf edelim büyük takım hocası olmak daha farklı bir kariyerdi. Soyunma odasına sığmayan oyuncu egolarını, başkan, taraftar ve yönetim beklentilerini karşılamak şampiyon olmaktan daha zordu. Buruk şu anda ustalık sınavını mükemmel veriyor. Her oyuncu onunla daha da gelişti. Bu da sergilediği liderlikte yatıyor.
GÜNTEKiN ONAY: KADROYU iYi KULLANIYOR HER POZiSYONDA REKABET VAR
Okan Buruk elindeki kadroyu iyi kullanıyor ve her pozisyonda bir forma rekabeti sağladı. Bu çıkışın temel nedenlerinden birisi bu. İcardi, Mertens, Torreira gibi uluslararası yıldızlar da adanmışlıkla yeteneklerini sahaya yansıtınca takım ritmini buldu ve her geçen hafta kalitesini sahaya yansıtarak yola devam ediyor.
UĞUR MELEKE: OYUNCULARDAN YARARLANMA PUANI 10 ÜZERiNDEN 10
Gerçekten de Okan Buruk’un G.Saray’daki başarısında en temel unsurlardan biri bu: Herkese eşit davranması. Geride kalmış gibi görünen oyuncuları geliştirmesi. Ve formayı âdil dağıtması. Derbiye Berkan ve Barış’la başlaması çok büyük bir risk gibi görünebilir ama o günkü form grafiklerine göre hakkaniyetli bir 11 yapıp kazandı Kadıköy’de. Bu hafta sonu da Kerem-Rashica harika oynamamalarına rağmen kanatlar Boey-Emre sayesinde işledi. Buruk’un Galatasaray kadrosunun genişliğinden faydalanma puanı 10 üzerinden 10. gözüküyor.
4- Abdullah Avcı, Denswil, Peres, Yusuf gibi eskilere dönerek kötü gidişatı durdurdu. Sizce Trabzon tekrar yarışa ortak olabilir mi?
MEHMET ARSLAN: ZOR OLAN BÖLÜMÜ GEÇiP YENiDEN ÖZGÜVEN KAZANDI
Ciddi bir güven bunalımını aştılar. Trabzonspor gibi son derece hareketli, duygusal bir camiada sağlıklı ve soğukkanlı kararlar almak gerçekten çok zor. Yerel basın ve taraftar baskısı bunun önüne geçiyor. Ama başardılar. Hem güven aşıladılar hem de Abdullah Avcı ile birlikte takım da özgüvenini yeniden kazandı. Zor olan bölümü aştılar. Yarışa ortak olmaları uzak ihtimal ama imkansız da değil.
UĞUR MELEKE: AVCI TRANSFERi DIŞARIDAN DEĞiL, iÇERiDEN YAPTI
Trabzonspor’un, Karagümrük-Alanya maçlarında kalesinde toplam 9 gol yiyerek kaybetmesi bir neşter ihtiyacı doğurmuştu. Sahada yenilgiye itiraz etmeyen, isyan etmeyen bir takım vardı. Abdullah Avcı’nın Başakşehir maçı öncesi radikal bir hamle yapması gerekiyordu; o da Peres, Denswil ve Djaniny gibilere dönerek doğru bir strateji geliştirdi bence. Son iki müsabakada Yusuf Yazıcı da eklendi dönüşüm ekibine. Trabzon’un çizgisinin değişmesinin ana nedeni bir “hafıza transferi”. Avcı transferi dışarıdan değil, içeriden yaptı adeta.
FIRAT AYDINUS: YUSUF YAZICI’NIN GÖSTERECEĞi PERFORMANS ÇOK ÖNEMLi
Açıkcası ben yarışın dışında kalmış bir Trabzonspor görmüyorum. Bu yarışın içinde olan Galatasaray’dan 10, Fenerbahçe’den 6, Başakşehir’den 2 puan geride ve bir maçı eksik Beşiktaş ile aynı puandalar. İnişli çıkışlı süreç yaşayan her takım gibi bir virajda olan Trabzonspor’un önümüzdeki 3 hafta oynayacağı Hatay, Antalya ve Galatasaray maçlarında alınacak sonuçlar bu yarışta kendi adına belirleyici faktör olacak. Üç puanlık sistemde bu fark kapatılabilir. Abdullah Avcı’nın Denswil ve Peres tercihleri kötü gidişatı durdurmada etken oldu. Ayrıca Yusuf Yazıcı gibi bir yeteneğin performansı Trabzonspor adına çok önemli. Kötü gidişatın iyiye doğru evrilmesi muhtemel bir süreçte Yusuf’un Trabzonspor’a olduğu kadar Trabzonspor’un da iyi bir Yusuf’a ihtiyacı olacak.
GÜNTEKiN ONAY: DEPLASMAN SENDROMUNU AŞABiLiRSE YARIŞA TUTUNUR
Abdullah Avcı deneyimli bir teknik adam ve krize dur demeyi bildi. Trabzonspor deplasman sendromunu aşabilirse bu yarışa güçlü bir şekilde tutunur. İç sahada problem yaşamıyorlar ancak yine de güçlü ve atletik bir forvet oyuncusuna ihtiyaçları var.