Güncelleme Tarihi:
NBA’de savunma dendiğinde akla gelen ilk isim. Michael Jordan’ı adeta kilitlemesiyle farklı bir üne sahip. Tam dokuz kez all-star seçildi. Aynı sayıda da yılın defans takımına seçilmişliği var. Bahsettiğimiz isim Seattle SuperSonics’le adı özdeşleşen Gary Payton. Uzun zamandır NBA ile işbirliği yapan eski yıldız oyuncu, NBA’in bir diğer partneri AVEA’nın İstanbul’da düzenlediği bir kamp projesi nedeniyle Türkiye’ye geldi. Biz de fırsatı kaçırmamak için soluğu yanında aldık. Önce AVEA Avea Pazarlamadan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dehşan Ertürk’le basına bilgi veren Payton’la sonrasında NBA yoğunluklu bir röportaj yaptık. Ertürk NBA’in Türkiye Resmi Ortağı olarak geçen 2 yıllık süreçte çok fazla proje yaptıklarını belirtip “Avea NBA Basketbol Kampı yalnızca basketbol özelinde bir proje değil; çok çalışmak, mücadele ruhu taşımak, takım oyununa inanmak gibi gençlerin hayatlarının her döneminde sahip olmaları gerektiğine inandığımız değerleri onlara kazandırabilmeyi hedeflediğimiz bir proje” dedi. Aslında bu sebeple Gary Payton çok doğru isimdi. Çünkü o da yılmak nedir bilmeden çalışmayı tercih edenlerdendi. Zaten bu sayede 17 sene boyunca dünyanın en önemli basketbol liginde kesintisiz oynadı. NBA’in artık daha yumuşak olduğundan dert yanan Payton, Hidayet Türkoğlu’nun ise yanlış takım seçtiğini söyledi. İşte huzurlarınızda nam-ı diğer ‘Eldiven’ Gary Payton:
- Basketbol kariyerin boyunca adeta kendini hayır işlerine adın. Özellikle çocuklar için çalışmayı seviyorsun. Bunun sebebi ne?
Çocukların dünyayı değiştirebileceklerine ve kendilerini kötülüklerden spor ve onlara örnek olan insanlar sayesinde korunabileceklerini düşünüyorum. Ben kötü bir çevrede büyüdüm. Gerçekten zor bir bölgeydi Oakland. Kimse bize o zorlu bölgeden nasıl çıkılacağını göstermedi. Çocuklar bu bölgelerde kayboluyor. Uyuşturucuya bulaşabiliyor. Bu iyi bir şey değil. Büyük yetenekler kaybolup gidebiliyor. Ben bu bölgeden biraz da şansım sayesinde çıktı tabii ki çok çalışarak. Ve onlara bir örnek olarak yol göstermek istiyorum. Kaybolmalarına engel olmak istiyorum. Onlara ‘bunu başarabilecekleri’ konusunda motivasyon vermek istiyorum. Bu konuda da spor tesislerini önemi çok fazla. iyi imkanları olan bir kolej için mesela çocuklar ekstra çaba sarf ediyorlar. Çünkü biliyorlar ki artık o zorlu bölgelerden çıkmak için spor çok önemli bir çıkış yolu. Ayrıca yetenekler de daha rahat gelişebiliyor bu tür tesisler sayesinde.
- Kendini nasıl tanımlarsın?
- Kendine güveni çok fazla bir insan olarak tanımlarım. Çok çalışmayı seviyorum. Bahanelerim yoktur. Ve böyle tanınmak için elimden geleni yaptım. Eğer bir takımdaysam, elimden gelenin en iyisini vererek o takıma katkı sağlamaya bakarım. Bu yüzden de 17 sene NBA gibi üst seviye bir organizasyonda kalabildim.
- Sporcudan bir yorumcuya evirilmek ne kadar zor oldu?
Aslında çok zor olmadı. Ben zaten İletişim okudum. O sebeple çok kolay oldu. Ben zaten konuşkan biriyim. Sahada da konuşurdum, dışarda da şimdi de televizyonda için konuşuyorum. Eğer bildiğiniz bir konuda konuşuyorsanız, bu işi daha da kolaylaştırıyor. Ben sadece bir basketbol aşığı değilim. Ben spor aşığıyım. Amerikan Futbolu basketboldan sonra en sevdiğim spor. Bu sebeple spor hakkında konuşmak çok kolay.
- NBA kamplarında bir çok çocukla bir aradasın. Sence bu çocuklardan kaçı en üst seviye basketbol oyuncusu olabilir?
Bu tür kamplarda gerçekçi olmak gerekirse 2-3 oyuncu yaçıkar ya çıkmaz. Çünkü daha çok gençler. Ama ben onlara bu yola baş koyacaklarsa çok çalışmaları gerektiğini göstermeye çalışıyorum. Yani kaçı NBA’de oynayabilir bilmiyorum ama ne yaparlarsa yapsınlar her zaman çok çalışmak zorunda olduklarını söylüyorum.
- Hidayet hakkında ne söylersin? LA Clippers onun için doğru takım mıydı?
Hidayet, Orlando zamanında Dwight Howard’ın arkasında kalıyordu bence. Dolayısıyla takım değiştirmesi onun için doğru karardı. Fakat Clippers’ın onun için doğru adres olduğunu düşünmüyorum. Bence Milwaukee Bucks ve ya Cleveland gibi takımlardan birini tercih etmesi daha doğru olurdu. Ömer Aşık da bir Howard kurbanı. Takım değiştirise bence Türkiye’nin NBA’de en iyi yerlere gelecek oyuncusu o.
- Kimi savunmak daha zordu: Jordan, Kobe ya da LeBron?
Oyuncuları kıyaslamayı sevmiyorum. Ben bana hangi oyuncuyu tutma görevi verilirse onu en iyi şekilde yapmaya çalışırdım. Jordan, benim için daha kolaydı. Ama bu onun dünyanın en iyisi olduğu gerçeğini değiştirmiyor. LeBron,’la hiç oynama şansımız olmadı ama izlediğim kadarıyla onu da tutabilmek kolay değil. Kobe, biraz zordu. Çünkü o Jordan’dan biraz daha uzun mesafeden şut çekmeyi seviyor. Ama bu üç oyuncu da NBA tarihine altın harflerle geçecek isimler. Jordan zaten geçti. Kobe ve LeBron da bunu yaşayacak.
- Sizin zamanınızla bugünkü NBA’yi kıyaslarsan hangisini seçersin?
Tabii ki bizim zamanımızı. Artık NBA çok yumuşadı. Her harekete faul çalıyorlar. Her takımda bir yıldız var ve o topu alıyor, sürüyor ve şut atıyor. Her temasa faul çalınıyor. Ve ben bunu sevmiyorum. Ben eski kafalıyım. Ben Larry Bird’lerle, Mag,ic Johnson’larla Michael Jordan’larla, Denise Rodman’larla oynadım. Eğer içeri drive ederseniz bir anda topla birlikte kendinizi yerde bulabilirdiniz. Çünkü bir blokla dünyanızı karartabilirlerdi. Biz daha çok basketbol oyuncusu gibiydik. Şu an gerçekten bir takımda çok fazla basketbol oyuncusu yok. Sadece bir adam üzerine kurulmuş bir düzen var. Çok fazla faul çalıyorlar.
-Bu seneki NBA şampiyonluk adayın kim?
Oklahoma City Thunder veya San Antonio Spurs olabilir. Oklahoma, Russel Westbrook, istediği gibi geri dönerse bence yüzüğü parmağına geçirir.
-Seattle Supersonic’in NBA’e geri dönmesi için çok çaba ve emek sarf ettiğini biliyorum. Bu ihtimal nedir?
Gerçekten bu konuda çok yoğun çalışıyoruz. Umarım Seattle NBA’ye geri döner. Ciddi bir kadromuz var ve geri dönüşü gerçekleştirmek için elimizden geleni yapıyoruz. Biliyorsun ben çalışmaktan asla vazgeçmem.